Eski devrilerde bir milletvekilimiz yoğun çalışma temposuna dayanamamış olmalı ki genel kurulda uyuyakalmış. O sırada Rize Milletvekili kürsüde memleketi için lüzumlu gördüğü yatırımın gerekliliğine hükümeti inandırmaya çalışıyor. Bir ara hükümet üyeleri ile kürsü arasında sesli diyaloglar yükselince bizim milletvekili şekerlemesinden uyanır ve o hızla ayağa kalkar; -Ben de istiyorum. -Ne istiyorsun? -Rize Milletvekili iline ne istiyorsa ben de Adıyaman’a onu istiyorum. -Olur, ama Rize Milletvekili kentine liman istiyor, Adıyaman’da liman var mı? -….. *** Ne istediğini bilmek çok önemli. İstediğini adıyla söylemek, ne istediğini bilmenin ilk şartıdır. Sonrasında peşine düşmek, sürekli sonucu sorgulamak gerekir. Ne istediğini bilmezsen kuru gürültüden başka bir şey yapmış olamazsın. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır’da bölge için bugüne kadar yapılmamış yatırımları, düşünülmemiş projeleri açıkladı. Bunlar içinde elbette Adıyaman’da vardı… Ancak hep almamaya alışkın olan Adıyaman, “verileni” de “verilmeyen” olarak algıladı. (Alışkanlık işte) Siyasi partiler, sivil toplum örgütleri ve meslektaşlarım bir biri ardına GAP Eylem Planının aleyhine yazı yazdı, açıklama yaptı, demeçler verdiler. Dikkat ettim, bütün demeçlerde ve yazılarda “Adıyaman’a bir şey verilmemiş” deniyor ama “Adıyaman’a ne verilmemiş”ten bahsedilmiyor. Yine basında ilk çıkan haberde yer alan “Erozyon kontrolü” ile “bin kişilik yurt”a takılı kalanlar, ondan sonra çıkan sayfalar dolusu yapılacaklar hiç yayınlanmamış gibi davranmaya devam ettiler. Ya ben okuduğumu anlamıyordum, ya da “hiçbir şey verilmemiş” diyenlerin anladığı “bir şey” çok farklıydı. Vardı bir yanlışlık ama nerede bilmiyorum. Oysa GAP Eylem planında üç tam sayfa Adıyaman’da yapılacaklar yazılıydı. Bugüne kadar “yapılsın” diye nefes tükettiğimiz bir sürü konu es geçilmemiş, 30 yıldır el atılmamış işlerin de “bitirileceği” belirtilmişti. Ee biz ne istiyorduk? İşte orası belli değil… Sahi eleştiri getirenlere tek bir soru sorsam “ne istiyorsunuz?” diye verecekleri cevap neler olabilir diye de merak ediyorum. Oysa GAP Eylem Planını yetersiz bulmak için bir çok sebebimiz vardı. Ama “hiçbir şey verilmemiş” diyerek verilenleri görmemek kanımca doğru değil. Hâlbuki GAP Eylem Planında “Adıyaman’ın cazibe merkezi olmaması” büyük bir eksikliktir diye siyasilerin kapısını aşındırabilirdik. “Kalkınma ofisleri neden Adıyaman’da yok” diye de aynı tepkiyi gösterebilirdik. “Topraklarımızı aldınız, suyumuzu aldınız, insanlarımızı mağdur ettiniz, barajdan bir tek damla şimdiye kadar su vermediniz, bari GAP Bölge İdaresini verin” diyebilirdik… “Bugüne kadar zaten cazibe merkezi olmuş, zaten kalkınmış, zaten sulanmış yerlere bir daha yeni imkânlar vermektense, onlara da verin ama bize de verin” diyebilirdik. Bütün bunları diyebilirdik ama, “Adıyaman GAP Eylem Planı’ndan hiçbir şey almamıştır” demek işin kolaycılığına kaçmaktır. Oysa hakkını yemeyelim, belki doğru hiçbir şeyimiz yok, bugüne kadar doğru dürüst bir şey vermedi, hep aldılar ama iyi tarafından bakın; Adıyaman çağ atlıyor, modanın başkenti, Çin’den daha cazip, ucuz işgücü cenneti, en innovatif bir kent, üstelik altın elmamız bile var daha Allah’tan ne isteyebilirdik ki?! Bütün bu aldatmalara, bütün bu cilalayıp boyamalara, yoksul kenti zengin göstermelerine rağmen Adıyaman, 35 yıldır özlediği yatırımları kalem kalem GAP Eylem Planında bulabilmiş. 35 yıllık Adıyaman-Çelikhan-Malatya yolunun bitirileceği taahhüt edilmiş. Koçali Barajı gibi küçük barajlara bugüne kadar verilen komik ödeneğe karşın “bitirileceği” sözü verilmiş. Eğitimde, sağlıkta, yolda, sulamada, içme suyunda bir sürü yatırım sözü verilmiş. Biz bunları görmüyor, bunların yapılmasının takipçisi olmuyor “hiçbir şey verilmemiş” demeyi daha kolay buluyoruz. Yine 600 yataklı hastane için “hazinearazisi” bile bulamıyoruz, hazine arazisi içinde boğulurken.. Bunu kimse dillendirmiyor. Yıllardır Adıyaman’ın yoksunluğunu, yoksulluğunu, yatırımsızlığını gizleyenlere yağ yakmaktan, el üstünde tutmaktan, ödüller vermekten başımızı kaldırıp “ya ne oluyoruz, kötüye giderken, nasıl iyi oluyoruz?” diye sormak aklımıza gelmedi. Bunu söyleyen benim gibiler de “kötü çocuk” oldu. Oysa gerçek yıllardır Adıyaman’da olumlu tek adımın atılmadığıdır, aksini söyleyen beri gelsin… Yapılanlarsa ya hükümet programında olanlar, ya siyasilerin girişimleriyle hayata geçenler ya da basının gündemde tutmasıyla gerçekleşenlerden başka bir şey değildir. GAP Eylem Planı yetersiz ama il oluşunun üzerinde 54 yıl geçmesine rağmen verilen en büyük projede bu planda var. İlginç olan bu işte; Biz bir şeyler istiyoruz ama ne istediğimizi de bilmiyoruz.