DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Naif Karabatak
Naif Karabatak
Giriş Tarihi : 07-07-2014 11:17

Hangi adaya niye oy vereceksiniz?

 

 

Mahallemizin muhtarını dahi seçiyor olsak, eğer adaylar birden fazlaysa hangi adaya, neden oy vermemiz gerektiği üzerinde kafa yorarız. En azından ben öyleyim. Hatta aday birden fazla değil, tek adaysa bile bu defa da “oy verip, vermeme” üzerine kafa yorarım.

Oy verme yaşına gelmiş herkesin de benim gibi kafa yoracağını düşünüyorum. Yoksa siyaset, bu ülkede bu kadar konuşulmaz, gündemde kalmaz, dostlukları, arkadaşlıkları etkilemezdi.

10 Ağustos’ta ilk kez bir seçim için sandığa gideceğiz.

Bugüne kadar muhtarımızı seçebildik, azalarımızı da seçtik.

Yaşadığımız yerde belediye meclis üyelerini, il genel meclis üyelerini ve belediye başkanını da seçtik.

Egemenliğin kayıtsız ve şartsız millete ait olduğunun duvarında yazıldığı Türkiye Büyük Millet Meclisinde bizim adımıza görev alacak milletvekillerini de seçtik.

Ama başbakanımızı seçemedik.

Onu cumhurbaşkanı seçti.

Yasada yazmamasına rağmen, teamül, yasadan önce geldi ve halkın en çok oy verdiği partinin genel başkanını başbakan olarak atadı.

Ve biz cumhur olarak, başkanımızı da seçemedik.

Cumhurbaşkanı başbakan atıyordu, milletvekilleri de cumhurbaşkanını seçiyordu.

Temelde “yetki” verdiğimizden olmalı, bunun demokrasinin en büyük nimeti sanıyorduk.

Ama bu nimeti farklı kullanan ülkeler de vardı.

Cumhur olarak kendi başkanlarını seçebiliyorlardı.

Hatta kendi valisini, eyalet başkanını, savcısını, hâkimini, okul müdürünü, emniyet müdürünü seçenler bile vardı.

Çünkü esas olan halktı, gerisi teferruattı…

Bizde ise esas olan devletti, gerisi teferruattı…

Ve biz hep teferruatlara kurban giden bir millet olduk.

Olmaya devam etme gibi niyetimizin olmadığını 10 Ağustos’ta göstereceğiz.

Sandık başına giderek, geleceğin “Devlet Başkanı”nı seçeceğiz…

Bununla “Devlet bizimdir ve bize hizmet için vardır” ilkesini hayata geçirmiş olacağız.

Ve seçtiğimiz cumhurbaşkanı, iki arada bir derede kalmasın, bizi devlete karşı korusun istiyoruz.

Çünkü devleti bir başına bırakırsan zalim olur, baskı yapar, ceberut yüzüyle çemkirir durur.

Devlet, merhamet bilmez, vicdanla olaylara bakmaz, insanların ne düşündüğünü umursamaz…

Onun kuralları olur; nasıl giyinecekler, nasıl yiyecekler, nasıl konuşacaklar ve bunu nasıl dillendirecekler…

Bitmedi elbet; neye inanacaklar, ne kadar inanacaklar, inançlarının gereklerini neye göre yapacaklar…

Bu da yetmez ve daha binlerce kurallar koyarlar, kendilerine benzemek için. Farklılıktan ise korkar devlet. Hatta temellerine dinamit koyduğunu her an için düşünür ve ona göre tedbir alır.

İşte 10 Ağustos, bütün bunlar için çok önemli…

2002’den bu yana yaşanan tecrübeleri de alt alta getirdiğimizde, yapılan dönüşümlerin ancak, bu tarihte tekâmül bulacağına karar verebiliyoruz.

Egemenliğin hiçbir kayıt ve şarta bağlanmadan millete ait olduğunun bir ispatıdır bu.

Bu aynı zamanda, “kendisine görev biçenlerin” de hizaya çekilmesi, darbe heveslilerinin heveslerini kursağında koyması demektir.

Hal böyle olunca o zaman bu işlerin ustası bir cumhurbaşkanı seçmeyi düşünürsünüz…

En azından ben öyle düşünürüm…

Veya şöyle yaparım; adayları tek tek değerlendiririm…

Bu elbette değerlendirene göre değişir.

Bir partili olursanız, bir adayınız olur ve belki bir de “oy vermeyi düşünebileceğiniz” ikinci adayınız ama üç olmaz.

Mesela BDP veya HDP çizgisindeyseniz, Selahattin Demirtaş’a oy vermeniz mümkündür. Demirtaş ilk adayınızdır, vermeyi düşünebileceğiniz bir adayınız daha olabilir.

Herkesin oy verme gerekçesi farklıdır ama hepsinde bir “beğenme” vardır.

AK Partiliyseniz veya AK Partiye sıcaksanız, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın sizin Adayınız olması kuvvetle muhtemeldir ve bu ilk adayınızdır, ikincisini de kafanızda kurgulamanız pekâlâ mümkündür.

Ama CHP’liyseniz, MHP’liyseniz veya bu iki partiye destek veren üç partiden biriyseniz durumunuz biraz değişik…

Ya bu iki adaydan birisine oy vereceksiniz ya da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “uzuuuuuuunnnn” araştırmalar sonra keşfettiği ama adını ve soyadını bir türlü söyleyemediği Ekmeleddin İhsanoğlu’na oy vereceksiniz…

İki adaya oy verme gerekçenizi herkese izah edebileceğiniz gibi, kendinize de izah edersiniz.

Lider olarak görüyorsunuz, seviyorsunuz, beğeniyorsunuz, falan filan…

Ama İhsanoğlu’nda bunu yapamayacaksınız…

Çünkü, aslında bu ismi “kimin önerdiği/dayattığını” size kimse söylemeyecek…

İki partiden bir aday çıkmamasını da size açıklayamayacaklar…

CHP’li oy verirken, “bizim fikrimizi taşıyor” diye oy veremeyecek, liderimiz de diyemeyecekler, adayımız da…

MHP’liler de aynısını yapacak; ne bizim gibi düşünüyor diyecekler, ne liderimiz diyecekler, ne davamıza hizmeti var diye övünecekler…

Diğer partiler de öyle…

Zor bir durum tabii, kabul ediyorum…

 

Tweetimden seçmeler

Resmi iftarlara katılmama kararımı bu yıl da sürdürdüğümden, davet eden dostların alınganlık göstermemesini bekliyorum.

 

www.naifkarabatak.net

Naif Karabatak

Naif Karabatak

DİĞER YAZILARI Adıyamanlının ağzına bir lülük köfte! Sana patronun kim olduğunu göstereceğim! Yeni Kabine ve Hulusi Akar Cumhurbaşkanı adayları… Naif Karabatak Gizemli kız ağlıyordu! Osman amcanın eşeği ve ilham! Bir Güneş Motel Olayı Öykünmesi Hayata ‘bu pencereden’ bakın Çiftliğinde boğ beni! İK açısından kadın ayrımcılığı Bir zamanlar utanıyorduk… Donacak halim kalmadı Naif Karabatak Vapura binip deniz görmemek 1950’li yıllarda Adıyaman… Amatör ruh ve profesyonellik Ne kadar vatandaşsın, parasız kalınca anlarsın Hayatımı geri istiyorum Sanki biz çok adalet istiyoruz! Hamza’nın kıskandıran dokunulmazlığı Medyanın olaya bakış şekli Tren ne zaman kalkıyor? Elimde büyümüştü kerata! Biz orucu iyi tutuyoruz… Bir diktatörü tanıma dersleri Samimiyet ve köprüdeki dayı! Kıtlık Öncesi Hazırlık Ezikliğe gönüllü olmak Özür seanslarına buyurun… (1) Darbenin itirafı Her şeyi paralele bağlamak… Darbe öyle değil, böyle vurulur Ülkemizde kaç fikir var? İnadına yatırıma yeni adres Bizi boşayın hâkim bey Ama o fakir Tütün ve dokunulmazlık İnsanlara dokunmadan dokunun Yıldırımların Bin Ali’si Başkanlık bizi parça pincik eder! Fikrini yalanla savunmak… Köşe yazarlığı ve pratisyen hekimlik İtinayla ezber bozulur Dokunulmazlık ve erkeksen çık dışarı Alışkanlıklardan kurtulmak Yasalar ve dönemler Gazeteci ne zaman ağlar? Irkçılığın iki esas nedeni Bomba mı önemli, bombacı mı? Onlarda hain varsa bizde de var! Kaçınılmaz olan savaş mı? Vefasızlık ve nankörlük Aşağılanmaktan zevk almak… Bir samimiyet testi olsaydı! Yıllardan arta kalan Türkiye Milleti veya Türkiyelilik Hakaret ederek kendinizi sevdiremezsiniz Terörün insanlıkla ilgisi yok Hiç mi insanlıktan nasiplenmediniz? Kan üzerine yumurta pişirmek Hakaret ederek hak arama Dedikodu, laf olsun diye yapılmaz Sayın Cumhurbaşkanı’na Sesleniyoruz! Diyanet ve zorunlu din dersi İHH Ortadoğu, Kürtler ve Barış Siyasetin boş vaatleri Aday Adaylarına… Tarih'te yerini alsın diye... Atatürk Heykeline Karşı Olmak Kısa kesin, Barış Havası Olsun İşte benim aday adayım! Yapabildiğinizin en iyisi bu mu? Varsayalım adaylık sizin elinizde Eleştiri kültür(süzlüğ)ü Hiçlik de bir makamdır, en âlâsından Katliam için yürüyenler ve öldürenler Dayatma mı, dayanma mı? Bu kadar doğru insan zor bulunur AK Partiyi ayakta tutan iki neden Bir operasyon ya yanlıştır ya değildir Anıların heybeme sığmaz, biliyorum Yeni üsluba, yeni bir duruş Kaşıyın, korkmayın kangren olmaz! Mazlumdan yanayız ama… Eylemlerin toplumsal karşılığı Nihayet Akil İnsanlar Konuştu Sokaktaki normal insanlar Bekir Coşkun Orta Çağ yazarı mı? Kelli felli yazarlar ve yazdıkları Yahudilerden Mektup Var! Erdoğan’a en büyük desteği verenin hal-i pür melâli Gazze’de çocuklar ağlamıyor Veda Hutbesi kimlere hitap ediyor? Erdoğan’ın unutamadığı gözler, bu gözler! Tayyip Erdoğan olmasın da… Zoraki aday; Ekmeleddin İhsanoğlu! Bayrak, bir bezdir ama her şeydir Atatürk olsaydı #gezi olmazdı! Siz buna özgürlük mü diyorsunuz? Biz vatandaşlıktan istifa edelim! Biten köhnemiş zihniyettir İyi gaz vermişler ama bu gaz uçurmaz! Millet, başkanını seçecek Ne Kürtçe! Ne Arapça! İllada da Türkçe!!! Bir paralelci gördüm sanki! Seçimin bittiğini birisi söylesin! Düşünün ama lütfen sessizce! O lahika yeniden yazılsaydı! Hem yalancısınız, hem korkak! Ahlaksız olan siyaset değil! Siyasete turp suyu sıkmak İdeoloji kalmamıştı, parti de kalmadı Gündem ve gündem olamayanlar En kolayı, iktidar yalakalığı! Manidar nihayet bulundu! Yılın en bi şeysi! Dershane biterse cemaat biter! Yüzümüzdeki maskeler bir çıksa… Cehenneme kadar yolun var! Düşmanlık nerede saklı, bulsak! İşaretler son çırpınış olmasın! Cemaatin siyasete bulaşmamışını severim! Bizim meselemizi sahiplenebilmek Biraz siyasete müdahale edip, geleyim! Benim Atatürk’üm, senin Atatürk’ünü döver! Ertuğrul Özkök Hidayete Ererse! Müslümanlar seks yapamaz! İkimiz bir ‘Fidan’ın güller açan dalıyız! Kadının düşünme yetisi elinden alınmalı! Kutsal andımız kaldırılamaz! Bu da yetmez ama evet! Marjinallerle nereye gidelim? Dursun Çavuşluğun âlemi var! Ermeni’sin, disiplinsizsin! Barış derken kızaran yüz yok! Merhaba Baba, Merhaba! Şerefsizliğin adını Sisi koydum! Cemaat tasfiyesi yazarlara mı kaldı? Birand itirafındaki ibret Bu gidişle daha çok zırlarsınız… Bir taşın üzerinde öylece oturmak… Belden aşağı ama tam yerinde! Hepimiz halkız da, siz kimsiniz? Gazeteciler, yazarlar ve şakşakçılar Bir koşu destan yazıp geleyim! Sen halksan, biz kimiz? Talebim var, sakın kabullenme! Gerici taleplerle ilerici olunmaz! Fuhuş ve içkinin öteki yüzü Basına kapalı bölümden düşünceler… Barış olsun, konuşacak çok şey var! Hem vallahi, hem de billahi barışıyoruz! Akil insanların derdi ne? Yapıştır, TC’yi Yapıştır! Akil İnsanlar Fişleniyor! MHP Terör Örgütü mü oluyor? Nevruz’un adı barış oldu! Kandil’i yakar, İmralı’yı yıkarız! Barış güzel ama anlatmanız çok kötü! Sizi meslek sahibi yapmadım ya oh olsun! Barışa kan, kin ve nefret bulaştırmayın! Niyet, postun altında gizli İçimizdeki Ergenekon! Devlet mi zalim bizler mi? Bir iyilik yapın ve susun! Amaç akan kanı durdurmaksa… Umut güzel ya çaba? Allah devletimize zeval vermesin! Yargı bağımsız olursa haber verin! Adıyaman kadar başına taş düşse! Bana inancını söyle, hakkını savunayım! Kaçacak yer bulsa “kaçak” olacak! Öldürenin kazandığı görülmedi! Keşke bu ümidi büyükler de verse! Dün konuşan başbakan değildi! Ben böyle bir onur istemiyorum! Nefes alıp verenlere selam yollamak Evlat acısı başkadır Siz hiç mülteci oldunuz mu? Terörün kolay geçiş güzergâhı! Başkasının acısına gülenler Her şey dursun, başkan yürüyecek! Elimizden kayıp gidenler… İmamın Rüyası! Ucu dokunmaya başladı! Yargı ne işe yarar ki? Dün “biz” eziliyorduk, bugün “bizler” eziliyoruz! Yazardan siyasetçi olur mu? Gücün kontrolü Falanca üniversitenin rektörü kimmiş? Yeni Gözdemiz; Star Gazetesi! Kentin yazarı olmak… Antidemokratik protokolle demokratikleşemeyiz! İdris Naim Şahin’in vatandaşı olamamak Kongrelerin parmak adamları Hükümetler zamla gelir, zamla gider Taraf, bertaraf edilmeden! Oyun kuranların bilmediği… Ne size mahkûmuz, ne de size mecbur! Ve kar yağar umutlarımıza! 48 yıllık muhasebe! Dersim’in Anıl Çeçen’i… Elifi Görsen Mertek Sanırsın! Pardonların en iğrenci Sen de masa müdürü ol! Tütün bu, boru mu? Dersimi konuştuk bitti mi? İşgal etmezlerse biz ederiz! Vefasız bir meslek; gazetecilik Badem gözlü bayramlar… Ölüme en yakın insanlar burada yaşar! Yüzen adacıklar yok olurken… Bahçeli’nin terör çözümü Hizmet ehlinin hizmeti! Korku, Paranoyayı Doğurur Çelikhanlı olsaydım… Ses kaydından kim nemalanır? Sevindikleri şeye bak Terör ve artan faşizm Özelleştirmenin en kötü yanı… Bu ayıp size yeter! İnsanlığın başladığı noktadayım… Akla ters olmayanı gösterin! Ne verdin be usta! İrtica nerede, gören var mı? BDP Ne İst(em)iyor? Ses ver, ıslık çal! Koşun, Birlikte Küfredeceğiz! Başkandan Mektup Var! Tercihimi adaylar belirleyecek Ergenekon Sanıkları Mülakatta Temayülüm Elimde, Adayım Gönlümde… Gönlünüz kimden yana? Gazeteci “darbe” yapar mı? 14 yıl önce, 14 yıl sonra Avukatlık yetmedi, bizzat üye olacak Bir rol modelin gidişi Angut Telefonun Ucunda… Ucubelik tartışmalar… Nerede yaşamak istersiniz? Kültür TPAO’ya, Turizm Emniyete Emanet Apaçiler Gözaltına Alınınca… İşte Sağduyulu Bir Ses Kürtçe konuşanlar “millet” değil mi? CHP Kürsüsünde Tayyip Erdoğan Çakması Devlerle Kapışan Merinos Wiki, “teğet” mi geçiyor Bahçeli Sonuna Kadar Haklı! CHP’deki hırs mı heves mi? Sapıklık Ruhumuzda Var! Kavun Karpuz Yata Yata Büyür! Kantarın Topuzu Başına Düşmemeli Sarkozy’in İnadı, Çalışanın Direnci Ben bunun neresini düzelteyim? Kusturıca ve İkiyüzlülüğümüz Kaypak olan taban mı? Saadet’te Vefa ve Vefasızlık Değişmeyen “Tek” Parti Konuştukça Battı, Battıkça Konuştu Bir Bayram Klasiği Ne kadar da benziyorlar… Boşluk doldurmanın cinliği mi? MHP’de Bir Oyun Var! Evren’in Cumhurbaşkanlığı Unvanı Alınsın! “Esas” milletin işi, sizinki “yaş” iş Sıcak, Kalabalık, Coşku, Başbakan ve Evet! Herkes İşini Yapmalı Yeni bir dünya keşfedildi Yeni Şamar Oğlanı Bulundu Bahçeli’nin ki cehalet mi, kasıt mı? Ergenekon Çok Yaşa! Eksen, nereden kaydı? Fetullah Gülen’in Sözleri… Kıyafet serbest ya kafalar? Kamera Bahane, Çözümsüzlük Şahane… Ne Haliniz Varsa Görün… CHP Bugün Ne Yapacak? Kıvırıp durmayın… Merak Ettiğim Üç Şey… Ben varsam iyi, yoksam kötü! Siyasetin “şık” davranışları Vatandaşın Ergenekon’u… Kan Üzerinden Siyaset Yapmak… Kuduz Köpekleri Özgürleştirelim! Özrü Kabahatinden Büyükler… Havşeri ve Çelikhan Caddesi Vazgeçil(e)mez Adaylar Hatayı Telefi Edebilmek… Metiner ve Bakış Açısı Kriz Sardı Her Yanımı! Gerger, birliktelik ve güzelim nar… Bir İstifa ve Yansımaları Tamirhane Bile Kurtarmaz Dışarıdan mı baksak ne? AK Parti’nin Aldığı Yara Ben Bir Şey Anlamadım! Bravo Celal Erkan’a… TSK’da ihmal olmaz mı? Aynı Heyecanı Yaşatmak Bir yazı ve sonrası… Basına Söven Yönetici Kim? Zehir zıkkım olmaz mı? Sivil Olamayan Örgütler… İstanbul’da Ramazan… Porsuk Çayı Üzerinde… Bağıranlara Dikkat! Savaşanlar ve Dangalaklar… Dost Dediğin… Varlık İçinde Yokluk Çekmek Uzungöl’ün Bambaşka Güzelliği Çocuklara “Masum” Tehlike Hormonlu Hormonsuz Kafalar… Kim Bu AK Partili? Sesi Kesilen Yerel Basın, Sesi Kesilen Halk Sahi Biz Ne İstiyoruz? “Hani Lan Senin Şapkan?” İki Haber ve Babacan Yasalara Çok Saygılıyız Canım! Adıyaman’da Yeni Dönem Adana’nın İstemezükçüleri… Güle Güle Müdürüm! Bir Milyon Fikir Kitaplığı Hüseyin Üzmez Üzdü(mü?) Farklı bir hafta sonu Utandım, hayvan mıyız, insan mı? Bulursanız vicdanınızı, elinizi koyun!
NAMAZ VAKİTLERİ
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
Sitemizi nasıl buldunuz?
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA