Bir süredir ülkemizin üzerinde dolaşan kara bulutlar mı bomba yüklü, yoksa eline bomba alan her örgüt, elemanlarını sahaya mı salmış belli değil. Sahi bomba mı önemli, bombacı mı?
Özellikle İŞİD ve PKK, son bir yıldır farklı şekilde ses getiren, acı bırakan, gözyaşı döktüren eyleme kalkışıyor.
Bir eylemi birisi, diğer eylemi öbürü yapıyor.
Kimi eylemi üstleniyor, kimi yan kollarına, dallarına, budaklarına havale ediyor.
Terör örgütlerinin yeni yetme kolları, üstlendikleri eylemlerle adını duyurmaya çalışıyor.
Yani bir başka deyişle, insanların kanı, canı ve geleceği üzerinden reklam yapma derdindeler.
Eylemin yeri, kalabalığın sayısı, ölen ve yaralıların çokluğu ve azlığı bu reklamda en önemli bölümü oluşturuyor.
Türkiye’nin başkentinde mesela…
Başkentin göbeğinde.
Türkiye’nin kalbinde, İstanbul’da…
Sultanahmet’te, Taksim’de…
Diyarbakır’da, Suruç’ta ve daha bilmem nerede…
Dikkat ederseniz, eylemlerin birini bir örgüt üstlenirken, diğerini, diğer örgüt üstleniyor.
Bazen yeni yetme alt örgütlerine servis ettikleri de oluyor ama temel olarak hangi örgüt üstlenirse üstlensin, suçlu devlet oluyor ve aslında AK Parti.
Eylemi ve vahşeti üstlenen örgüt varken de, yokken de suçlu devlet oluyor.
Ve buna ciddi ciddi inanan, eylem ve söylemini buna göre ayarlayan, kalemini bu doğrultuda sallayıp duran akıl yoksunu cengâverler de hiç eksilmiyor.
Öldüren, öldürmekten zevk alan, bunu bir iş, bir alışkanlık, görev ve sorumluluk bilinciyle yapanları aklayacak binlerce bahane bulan bu satılık cengâverler, halkın güvenliğini sağlayanları veya iktidarı asıl sorumlu görüyor, gösterebiliyorlar.
Aldıkları emirle kalem oynatan satılık veya kiralık cengâverler, en çok sosyal medyada boy gösteriyor.
Onlara göre bomba önemli değil, bombacı önemli.
Kimin öldüğüyle de ilgililer.
Kendilerine yönelik patlayan bir bombaysa kızılca kıyamet kopartırken, kendilerinin patlattığı bombada direkt suçlu devlet oluyor.
Terör örgütleri belki de çıldırma noktasına geliyor ve “
Yahu eylemi biz üstlendik, siz halen devleti suçluyorsunuz, meğer ne kadar görevinize bağlıymışsınız” diyordur, eminim…
Bu satılık veya kiralık cengâverler, kendilerinden başka herkesi “
AK Partili” bilir ve hepsinin “
yandaş” olduğuna emindir ve tabii ki trollerdir…
Haktan yana, adaletten yana, doğruluktan yana, dürüstlükten yana ve sadece kendi fikrini ifade eden bulunmayacağına eminler. Çünkü kendileri satılık veya kiralık olduğu için, herkesi de öyle sanırlar.
AK Partiyi kendileri sevmiyor veya sevmemesi gerekiyorsa o zaman seven herkes “
satılıktır”.
Barışı dilinden düşürmeyen bu çevrelerin, silahı da, bombayı da elinden düşürmüyor olması bize garip geliyor, onlara değil.
AK Partiyi, hükümeti ve MİT tırlarının İŞİD’e yardım ettiğini yıllardır söyleyenler, İŞİD’in alçakça ve kanlı saldırılarını da, İŞİD’e karşı yapılan büyük operasyonları da görmemiş gibi yapıp, geçiyorlar.
Ne yazık ki, ülkemizde, son zamanlarda sayısı artan kanlı eylemler yapılıyor.Bu eylemlerin esas amacı elbette ki, halkta panik havası oluşturmak, korku salmak, güvenlik zafiyeti varmış gibi göstermek veya zaten olanı açığa çıkarmak.
Eylemi kimin yaptığına bakmayan belli bir çevre var.Eylemi kimin yaptığına bakan belli bir çevre de var tabii.Kimi insan öldürmenin, cinayetin, katliamın kötülüğüne odaklanırken, bir diğer kesim sadece hangi örgütün yaptığına bakarak değerlendirme ve kalem sallama derdinde.Sanki bir kesim veya sanki tüm kesim insanlığını bir yana bırakmaya başlıyor.Ölen her canı sayı olarak alıp, kâr hanelerine ekleyenler var.
Bu eylemleri reklam amaçlı kullanan ve yeni yeni örgütlerini piyasaya süren de var, bütün irili ufaklı örgütleri birleştirip, ses getirici başka eylemler planlayan da.
Bütün bunlar insanı hedef aldığı halde, sanki siyasi bir muhalefetmiş havası vermek isteyen var.
Bomba patladıkça mutlu olanlar, bomba patladıkça koltuğu kayıp giden var sanıyor veya bekliyorlar.
Çünkü patlayan her bomba, onların gücünü ve vahşetini ortaya koyuyor. Nasılsa gücü kendilerine, vahşeti iktidara yüklemekte mahir cengâverleri de istedikleri gibi kullanabiliyorlar.
Özellikle sosyal medyada bolca bulunan ve her türlü değer yargısından uzak, ahlak anlayışından yoksun olan bu tiplerin, insanlıkla bir ilgileri de ne yazık ki yok.
Böyleleri için bazen bomba önemli, bazen bombacı önemli ama illa da AK Partinin zarar görmesi önemli.
Yine böyleleri için ölen masum insanlar, parçalanan minicik bedenler de önemli değil, önemli olan iktidarın koltuğunun hafif de olsa sallanmasıdır.
O nedenle bombacılar sürekli değişiyor, bombalar ise aynı kalıyor. Çünkü hedef aynı, pimi çeken kim olursa olsun, hangi örgüt üstlenirse üstlensin, ne önemi var?