Anadolu Kaplanlarının önemli temsilcilerinden birisi hiç kuşkusuz ki Merinos Halı’dır. Ancak bugünlerde Merinos Halı’nın üzerinde “Medya Bulutları” dolaşıyor.
Adeta bir linçe tabii tutulan Merinos, yıpranıyor mu, yıpratılıyor mu?
Bütün bunlar sadece haberlere bakarak karar vermek zor.
Daha önce Merinos’u ve Erdemoğlu ailesini az da olsa tanımak gerek diye düşünüyorum.
İsterseniz anladığımız kadarını anlatalım…
Dışarıdan gazel okumanın çok kolay olduğunu biliriz ama Merinos’u Gaziantep’te, Adıyaman’da, Besni’de, Gölbaşı’nda ve daha birçok Anadolu kentinde sormak lazım…
Yoldan geçerken, hiç abartısız, kim olursa olsun, ilk karşılaştığınız kişiye “Merinos”u, yani “Erdemoğlu ailesini” sorduğunuzda alacağınız cevabın menfi olacağını hiç ama hiç sanmıyorum.
Hayırseverliğiyle hep gündemde olan bir ailenin, “dine savaş açıyor” gibi yansıtılması, öncelikle insaf ölçüleriyle hiç bağdaşmıyor…
Ama ortada da korkunç denecek bir iddia var…
İddiayı ilk önce Akit gazetesi ortaya attı…
Cami Halısı da satan Merinos’un, işçilerine “Cuma Namazı” dâhil, “namaz yasağı” koyduğu iddia ediliyordu…
Hani vakit namazları mescitte kılınır ama Cuma Namazı, toplu olarak kılınması gereken bir ibadet. Vakit namazları, tezgâhın hemen yanında da eda edilebilir ama “Cuma namazı” farklı…
Öncelikle bu inanç ve ibadet özgürlüğüne aykırı olduğu gibi, insan haklarına da aykırıdır.
Haberin balon olma ihtimali çok daha fazla ama neden?
Çamur atılınca izi kalan haber, yaygın basının ve özellikle de dini hassasiyeti olan internet sitelerinin en birinci haberi olup çıktı…
Peki gerçekte böyle bir şey var mı, yalan mı, atılan iğrenç bir iftira mı, yoksa “inanç düşmanı” bir yönetim mi hâkim Merinos’ta…
Merinos, ürettiği halı ve ev dekorasyon malzemelerinin yanında, özellikle eğitime yaptığı katkılarla tanınıyor.
Besni’de birbiri ardına yapılan okulların yanı sıra inşaatına başlanan Eğitim Fakültesi’yle de adından söz ettiriyor, çok sayıda hayır dua alıyor…
Elbette eğitime yatırım yapmak, “namaza” izin vermek anlamına gelmez…
Başka yönleri var mı diye baktım…
Merinos Halı, camiler için de tek tip halı üretiyor…
Besni’deki camilerin neredeyse tamamı da bu halılarla döşeli…
Ve bu halıların tamamı da Merinos’un hediyesi…
Yani ücretsiz veriliyor…
Camiyi sevmeyen bir firmanın, camiye halı bağışlaması pek mümkün gözükmüyor…
İşletmelerine eleman alırken, en önemli şartın “Besnili olmak” gibi bir memleket sevdasıyla da dolu olan bir aile…
Kalifiye elemanın dışında, tüm çalışanlarının Besnili olması için çaba harcayan birisi…
Bir başka deyişle “Cuma namazına dahi izin vermediği” iddia edilen Erdemoğlu’nun yanında çalışanların tamamına yakını hemşerisi…
Akrabası, eşi, dostu ve yakını…
“Namaz kılmayacaksın!” diye bir emir vermek, ahlaki açıdan kabul edilemez olduğundan, her işveren bunu diyemez…
Peki kendi hemşerisine, hısımına, akrabasına, birlikte büyüdüğü, aynı havayı soluduğu, aynı özlemi çektiği, aynı kente aşık olduğu insanlara yapan olur mu?
Sanmıyorum…
Belki de Merhum Mehmet Erdemoğlu’ndan sonra göreve gelen İbrahim Erdemoğlu’nun gözünü hırs bürümüş, bir saniye bile işçiler boş kalmasın diye “ha bire çalışacaksınız” demiştir, diye düşünmek lazım…
Bu da pek mantıklı değil…
***
O zaman geriye kalıyor devler savaşı…
Son yıllarda başarı trendi hızla yükselen Merinos Halı, “büyük” firmaların korkulu rüyası olmaya başladı…
Bu haberle Merinos’a büyük bir darbe vurulmaya, başarı trendini tersine çevirmeye çalışıyorlar gibi bir izlenim hâkim…
Erdemoğlu ailesi öyle iddialı ki, “bunu ispat etsinler, şirketimi bırakmaya razıyım” diyecek kadar hem de…
Hadi diyelim bu doğru değil, Erdemoğlu ailesini yakından tanıyan ve içinde dini hassasiyeti çok olan yaklaşık 40 sivil toplum örgütünün destek mesajı ne ola?
Ne olacak, Merinos, devlerle kapışmaya başladı…
Sorunun can damarı işte bu savaşta…
Ve bu savaşa malzeme üreten çirkin haberlerde, yorumlarda…
Çok zor değil, fabrikalara gitmenize de gerek yok, gözünüzü boyayabilirler(!)
İyisi mi gelin Besni’ye, ilk karşılaştığınız kişiye sorun…
Nasılsa ya annesi, ya babası, ya kardeşi, ya da çok yakını Merinos çalışanıdır ve ne kadar zulüm(!) yapıldığını iyi bilirler…
Çamur atmak kolay da, sahi bu çok iğrenç değil mi, daha yumuşağı kurtarmaz mı?