DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Naif Karabatak
Naif Karabatak
Giriş Tarihi : 15-09-2013 20:10

Dursun Çavuşluğun âlemi var!

Yerel seçimler yaklaştıkça siyasi partilerdeki hareketlilik de devam ediyor. Gönlünden adaylık geçen, aday adaylığını yükselme veya rant kapma olarak algılayan, kentinin kalkınmasını ve ilerlemesini düşünenler.. ama hepsinde bir heyecan var. Ama bu heyecanlar değişik değişiktir…

Mesela siyasi partiler, yerel seçimlerden galip çıkmanın derdindedir. “Şu ili alalım, bu ili alalım, şu kaleyi zapt edelim” türü çıkışların temel gerekçesi, o kentteki oyunu arttırmak, zafer kazanmaktır. Burada adayın profili, “oy kotaracak” bir güce sahip olmasından öte bir şey değildir. Eğer siyasi partinin rüzgârı varsa “ceketimi koysam kazanır” zihniyetinden çok öte, “ne kadar artı oy getirir” hesabını yapmaktan geçer. Siyasi partiler için adayın, belediye başkanlığının hakkını vermesi, kentin vizyonunu değiştirmesi, insanların yaşam standardını yükseltecek adımlar atması sadece bir beklentidir, hedef değil.

Sadece siyasi partiler değil elbet, o ilde siyaset yapan vekiller ve yerel teşkilatın da aday profilinden beklentileri farklıdır. Kimi “itaat eden” aday ister, kimi “”nemalandıracak” adaydan yanadır, kimi “oyumuzu arttırsın”, kimi “hizmet etsin” der ama sonuncusu hedef değil, beklentidir.

Vatandaş ise kentin kalkınmasını ister. Yolsuzluk iddialarının sonlandırılması, vekâlet verilen belediye başkanının hizmet etmesini, bazıları oğlunu, kızını işe almasını, bazıları yolunun yapılıp, suyunun getirilmesini, bazıları da yok günlerinde uzanan bir el olmasını arzular. Vatandaşın da hizmet beklentisi, hedef değil, bir arzudan öteye gitmez. Zira hiç hizmet etmemişlerin bir daha seçilmesi, bir daha umut olarak görülmesi bundandır. Halen üç dönem, beş dönem önceki başarısız siyasilerin adının anılması da bundandır.

Hatta yoldan geçen ilk kişiyi durdurup, koltuğa oturtsalar, mevcuttan çok daha iyi yapacağını bilirler ama kafalarındaki başkan şablonunu da bir türlü değiştiremezler.

Bir de aday adayları var; Kimi bir basamak olarak aday adaylığını görür, kimi hizmet için aday olur, kimi mevcut başkandan veya yakınlarından daha çok malı götürmek için. İhalelere hükmetmek, parayı kontrol etmek, çevresini kalkındırmak, rant sağlamak ve daha neler neler…

Kimi oluşumlar, aday adayı ortaya sürer, “seçilirsen emrimizde olacaksın” diye bazı yerlerden destek alır. Bu destek, hayatı boyunca boynuna vurulan prangadan farksızdır ya, bilerek yola koyulmuştur.

***

Bu arada bazı Dursun Çavuşlar da çıkar elbet…

Dursun Çavuş, 13 Aralık’ta vizyona girecek bir sinema filminin adı. Ama Dursun Çavuş, 1977 yılında statükoya başkaldıran bir isimdir aynı zamanda. Aldığı üç oyu tasnif ederken, “Bu oy benim, bu oy hanımın, peki bu oy hangi puştun” benzeri söylemi, dilden dile dolaşır, esprileri konuşulur.

Benim kaleme aldığım, Evrensel Medya’dan Ali Avcı’nın yapımcılığını üstlendiği Dursun Çavuş filmi, sadece bu ve benzeri esprilerle süslü değil, seçmene ışık tutan bir yönü de var.

Dursun Çavuş, “böyle gitmez” diyen yapıda birisiydi. Eğer ortada düzeltilmeyi gerektiren bir arıza varsa “ben gideririm” diye düşünüp, sorumluluk alandı. Ağa değildi, bey değildi, paşa değildi, cebi şişkin, banka hesabı kabarık da değildi. Elinde olanı harcamaktan çekinmeyen ama israf da etmeyen birisiydi. Hem hayali genişti, hem farklı fikirlere tahammülü vardı. Memleketi bir yere taşıyacak fikirleri dinlemekten imtina etmezdi.

***

Belediye Başkanlıklarına aday adayı olanlar, nelerle karşılaşacağını da iyi bilir. Bilirler ki, “beş yıllık maaşından fazla” harcama yapması gerektiğini. Bunun için borç alacak, olanı satacak, bir yerlerden destek alacaktır. Her aldığı destek, “iş olarak” ödeyeceği diyet haline gelecektir. Vatandaş bunu bilir, eleştirir ama beklentisi de değişmez. İş yapabilecek ama maddi gücü olmayanlar ise “Dursun Çavuş’lukla” veya başka benzer şekilde bir suçlamayla dışlanır. Üstelik bir hakaret gibi…

Kafalarındaki şablona terstir; Aşireti yoktur, köy sahibi değildir, arkasında gençleri yoktur, bir emirle sokağa dökülecek insanlara sahip değildir. Cemaatler arkasında değildir, farklı farklı oluşumların dayatmaya çalıştığı bir isim de değildir ama ufku vardır, kenti geleceğe taşıyacak birikime sahiptir, vizyon kazandıracak bir isimdir, kimin umurunda.

Çünkü cebinde beş kuruşu yok, kalkıştığı işe bak!

Ankara’ya gidilecek, partiye bağış yapılacak, işe ucundan kıyısından el atanlara para ödenecektir. Tanıtım yapılacak, broşürler hazırlanacak, dev afişler şehri süsleyecektir. Gazete ve sitelerde haberlerin rahat çıkması, söyleşilerin sıkça yapılması, gazeteler ve televizyonların hep ondan bahsetmesi için kılını kıpırdatacak.

Yetmedi tabii daha bol parası olacak

Çünkü araçlara benzin konacaktır, topluluğa kebaplar yedirilecek, çiğ köfteler ikram edilecektir. Çay eksik olmayacak, seçim karargâhı olarak kullanılan mekân güzel olacak, ikramda kusur edilmeyecektir.

Hiç kimse “eli cebine gitmiyor” demeyecek, bonkörlüğü son haddine kadar kullanacaktır. Ne değirmenin suyu sorulacak, ne sonra o değirmen nasıl doldurulacağı üzerine kelam edilecek.

Kendisi bile oy vermeyeceği için kazanamaz!

Ama eğer kazanırsa nasılsa yapılan harcamalar kolaylıkla tahsil edilecektir, kazanamazsa hiç kimse “senin bu kadar masrafın oldu, buyur” diye beş kuruş vermeyecektir.

O zaman da Dursun Çavuşlar, 1977’deki seçimden bu yana gelmeyecektir.

Oysa gelmeli…

Dursun Çavuş’un bir sandıkta üç oy alması onun suçu değildi çünkü.  

Aslında küçük yerlerde kendini sevdirecek belediye başkanı olmak çok kolay. Sadece üç proje gönüller kazandırır ama o ufuk asla kafamızda şekillendirdiğimiz “başkan” profilinde çıkmıyor.

Kafamızdaki belediye başkanı ve yönetici kalıbını değiştirmedikçe, bize hizmet edeni asla bulamayacağız. O kalıp kimseye hizmet etmez. O kalıp, kente veya insanına bir şey katamaz. Bir beş yıl daha kaybedersiniz, sonra bir beş yıl daha. Bu devran böyle sürüp, gider.

Bunun için önce biz kendimizi değiştireceğiz. Sonra her şeyin değişmeye başladığına şahitlik edeceğiz. Zira biz değişmeden kentler değişmiyor.

Bu nedenle Dursun Çavuş’u suçlamanın bir alemi yok. Suç varsa, değişime açık olmayan, mevcudu değiştirmeye gücü yetmeyen, başkanlığı “belli kalıptaki insanlara hak bilen” bir topluluğun suçuydu. O topluluk, hak ettiği bir idareyle yönetilip, duruyordu. Ama hep duruyordu, bir yere gittiği de yoktu.

Bütün kentlerde Dursun Çavuşluğun alemi var ama buna karar verecek, yeni Dursun Çavuşlar değil, yeni bir anlayıştır.

 

Tweetimden seçmeler

Artık bazı kentler aday adayı olanları değil, yapabilecek isimleri istemeyi, teşvik etmeyi ve aday olmalarını sağlamayı öğrenmeli.

www.naifkarabatak.net

 

 

Naif Karabatak

Naif Karabatak

DİĞER YAZILARI Adıyamanlının ağzına bir lülük köfte! Sana patronun kim olduğunu göstereceğim! Yeni Kabine ve Hulusi Akar Cumhurbaşkanı adayları… Naif Karabatak Gizemli kız ağlıyordu! Osman amcanın eşeği ve ilham! Bir Güneş Motel Olayı Öykünmesi Hayata ‘bu pencereden’ bakın Çiftliğinde boğ beni! İK açısından kadın ayrımcılığı Bir zamanlar utanıyorduk… Donacak halim kalmadı Naif Karabatak Vapura binip deniz görmemek 1950’li yıllarda Adıyaman… Amatör ruh ve profesyonellik Ne kadar vatandaşsın, parasız kalınca anlarsın Hayatımı geri istiyorum Sanki biz çok adalet istiyoruz! Hamza’nın kıskandıran dokunulmazlığı Medyanın olaya bakış şekli Tren ne zaman kalkıyor? Elimde büyümüştü kerata! Biz orucu iyi tutuyoruz… Bir diktatörü tanıma dersleri Samimiyet ve köprüdeki dayı! Kıtlık Öncesi Hazırlık Ezikliğe gönüllü olmak Özür seanslarına buyurun… (1) Darbenin itirafı Her şeyi paralele bağlamak… Darbe öyle değil, böyle vurulur Ülkemizde kaç fikir var? İnadına yatırıma yeni adres Bizi boşayın hâkim bey Ama o fakir Tütün ve dokunulmazlık İnsanlara dokunmadan dokunun Yıldırımların Bin Ali’si Başkanlık bizi parça pincik eder! Fikrini yalanla savunmak… Köşe yazarlığı ve pratisyen hekimlik İtinayla ezber bozulur Dokunulmazlık ve erkeksen çık dışarı Alışkanlıklardan kurtulmak Yasalar ve dönemler Gazeteci ne zaman ağlar? Irkçılığın iki esas nedeni Bomba mı önemli, bombacı mı? Onlarda hain varsa bizde de var! Kaçınılmaz olan savaş mı? Vefasızlık ve nankörlük Aşağılanmaktan zevk almak… Bir samimiyet testi olsaydı! Yıllardan arta kalan Türkiye Milleti veya Türkiyelilik Hakaret ederek kendinizi sevdiremezsiniz Terörün insanlıkla ilgisi yok Hiç mi insanlıktan nasiplenmediniz? Kan üzerine yumurta pişirmek Hakaret ederek hak arama Dedikodu, laf olsun diye yapılmaz Sayın Cumhurbaşkanı’na Sesleniyoruz! Diyanet ve zorunlu din dersi İHH Ortadoğu, Kürtler ve Barış Siyasetin boş vaatleri Aday Adaylarına… Tarih'te yerini alsın diye... Atatürk Heykeline Karşı Olmak Kısa kesin, Barış Havası Olsun İşte benim aday adayım! Yapabildiğinizin en iyisi bu mu? Varsayalım adaylık sizin elinizde Eleştiri kültür(süzlüğ)ü Hiçlik de bir makamdır, en âlâsından Katliam için yürüyenler ve öldürenler Dayatma mı, dayanma mı? Bu kadar doğru insan zor bulunur AK Partiyi ayakta tutan iki neden Bir operasyon ya yanlıştır ya değildir Anıların heybeme sığmaz, biliyorum Yeni üsluba, yeni bir duruş Kaşıyın, korkmayın kangren olmaz! Mazlumdan yanayız ama… Eylemlerin toplumsal karşılığı Nihayet Akil İnsanlar Konuştu Sokaktaki normal insanlar Bekir Coşkun Orta Çağ yazarı mı? Kelli felli yazarlar ve yazdıkları Yahudilerden Mektup Var! Erdoğan’a en büyük desteği verenin hal-i pür melâli Gazze’de çocuklar ağlamıyor Veda Hutbesi kimlere hitap ediyor? Hangi adaya niye oy vereceksiniz? Erdoğan’ın unutamadığı gözler, bu gözler! Tayyip Erdoğan olmasın da… Zoraki aday; Ekmeleddin İhsanoğlu! Bayrak, bir bezdir ama her şeydir Atatürk olsaydı #gezi olmazdı! Siz buna özgürlük mü diyorsunuz? Biz vatandaşlıktan istifa edelim! Biten köhnemiş zihniyettir İyi gaz vermişler ama bu gaz uçurmaz! Millet, başkanını seçecek Ne Kürtçe! Ne Arapça! İllada da Türkçe!!! Bir paralelci gördüm sanki! Seçimin bittiğini birisi söylesin! Düşünün ama lütfen sessizce! O lahika yeniden yazılsaydı! Hem yalancısınız, hem korkak! Ahlaksız olan siyaset değil! Siyasete turp suyu sıkmak İdeoloji kalmamıştı, parti de kalmadı Gündem ve gündem olamayanlar En kolayı, iktidar yalakalığı! Manidar nihayet bulundu! Yılın en bi şeysi! Dershane biterse cemaat biter! Yüzümüzdeki maskeler bir çıksa… Cehenneme kadar yolun var! Düşmanlık nerede saklı, bulsak! İşaretler son çırpınış olmasın! Cemaatin siyasete bulaşmamışını severim! Bizim meselemizi sahiplenebilmek Biraz siyasete müdahale edip, geleyim! Benim Atatürk’üm, senin Atatürk’ünü döver! Ertuğrul Özkök Hidayete Ererse! Müslümanlar seks yapamaz! İkimiz bir ‘Fidan’ın güller açan dalıyız! Kadının düşünme yetisi elinden alınmalı! Kutsal andımız kaldırılamaz! Bu da yetmez ama evet! Marjinallerle nereye gidelim? Ermeni’sin, disiplinsizsin! Barış derken kızaran yüz yok! Merhaba Baba, Merhaba! Şerefsizliğin adını Sisi koydum! Cemaat tasfiyesi yazarlara mı kaldı? Birand itirafındaki ibret Bu gidişle daha çok zırlarsınız… Bir taşın üzerinde öylece oturmak… Belden aşağı ama tam yerinde! Hepimiz halkız da, siz kimsiniz? Gazeteciler, yazarlar ve şakşakçılar Bir koşu destan yazıp geleyim! Sen halksan, biz kimiz? Talebim var, sakın kabullenme! Gerici taleplerle ilerici olunmaz! Fuhuş ve içkinin öteki yüzü Basına kapalı bölümden düşünceler… Barış olsun, konuşacak çok şey var! Hem vallahi, hem de billahi barışıyoruz! Akil insanların derdi ne? Yapıştır, TC’yi Yapıştır! Akil İnsanlar Fişleniyor! MHP Terör Örgütü mü oluyor? Nevruz’un adı barış oldu! Kandil’i yakar, İmralı’yı yıkarız! Barış güzel ama anlatmanız çok kötü! Sizi meslek sahibi yapmadım ya oh olsun! Barışa kan, kin ve nefret bulaştırmayın! Niyet, postun altında gizli İçimizdeki Ergenekon! Devlet mi zalim bizler mi? Bir iyilik yapın ve susun! Amaç akan kanı durdurmaksa… Umut güzel ya çaba? Allah devletimize zeval vermesin! Yargı bağımsız olursa haber verin! Adıyaman kadar başına taş düşse! Bana inancını söyle, hakkını savunayım! Kaçacak yer bulsa “kaçak” olacak! Öldürenin kazandığı görülmedi! Keşke bu ümidi büyükler de verse! Dün konuşan başbakan değildi! Ben böyle bir onur istemiyorum! Nefes alıp verenlere selam yollamak Evlat acısı başkadır Siz hiç mülteci oldunuz mu? Terörün kolay geçiş güzergâhı! Başkasının acısına gülenler Her şey dursun, başkan yürüyecek! Elimizden kayıp gidenler… İmamın Rüyası! Ucu dokunmaya başladı! Yargı ne işe yarar ki? Dün “biz” eziliyorduk, bugün “bizler” eziliyoruz! Yazardan siyasetçi olur mu? Gücün kontrolü Falanca üniversitenin rektörü kimmiş? Yeni Gözdemiz; Star Gazetesi! Kentin yazarı olmak… Antidemokratik protokolle demokratikleşemeyiz! İdris Naim Şahin’in vatandaşı olamamak Kongrelerin parmak adamları Hükümetler zamla gelir, zamla gider Taraf, bertaraf edilmeden! Oyun kuranların bilmediği… Ne size mahkûmuz, ne de size mecbur! Ve kar yağar umutlarımıza! 48 yıllık muhasebe! Dersim’in Anıl Çeçen’i… Elifi Görsen Mertek Sanırsın! Pardonların en iğrenci Sen de masa müdürü ol! Tütün bu, boru mu? Dersimi konuştuk bitti mi? İşgal etmezlerse biz ederiz! Vefasız bir meslek; gazetecilik Badem gözlü bayramlar… Ölüme en yakın insanlar burada yaşar! Yüzen adacıklar yok olurken… Bahçeli’nin terör çözümü Hizmet ehlinin hizmeti! Korku, Paranoyayı Doğurur Çelikhanlı olsaydım… Ses kaydından kim nemalanır? Sevindikleri şeye bak Terör ve artan faşizm Özelleştirmenin en kötü yanı… Bu ayıp size yeter! İnsanlığın başladığı noktadayım… Akla ters olmayanı gösterin! Ne verdin be usta! İrtica nerede, gören var mı? BDP Ne İst(em)iyor? Ses ver, ıslık çal! Koşun, Birlikte Küfredeceğiz! Başkandan Mektup Var! Tercihimi adaylar belirleyecek Ergenekon Sanıkları Mülakatta Temayülüm Elimde, Adayım Gönlümde… Gönlünüz kimden yana? Gazeteci “darbe” yapar mı? 14 yıl önce, 14 yıl sonra Avukatlık yetmedi, bizzat üye olacak Bir rol modelin gidişi Angut Telefonun Ucunda… Ucubelik tartışmalar… Nerede yaşamak istersiniz? Kültür TPAO’ya, Turizm Emniyete Emanet Apaçiler Gözaltına Alınınca… İşte Sağduyulu Bir Ses Kürtçe konuşanlar “millet” değil mi? CHP Kürsüsünde Tayyip Erdoğan Çakması Devlerle Kapışan Merinos Wiki, “teğet” mi geçiyor Bahçeli Sonuna Kadar Haklı! CHP’deki hırs mı heves mi? Sapıklık Ruhumuzda Var! Kavun Karpuz Yata Yata Büyür! Kantarın Topuzu Başına Düşmemeli Sarkozy’in İnadı, Çalışanın Direnci Ben bunun neresini düzelteyim? Kusturıca ve İkiyüzlülüğümüz Kaypak olan taban mı? Saadet’te Vefa ve Vefasızlık Değişmeyen “Tek” Parti Konuştukça Battı, Battıkça Konuştu Bir Bayram Klasiği Ne kadar da benziyorlar… Boşluk doldurmanın cinliği mi? MHP’de Bir Oyun Var! Evren’in Cumhurbaşkanlığı Unvanı Alınsın! “Esas” milletin işi, sizinki “yaş” iş Sıcak, Kalabalık, Coşku, Başbakan ve Evet! Herkes İşini Yapmalı Yeni bir dünya keşfedildi Yeni Şamar Oğlanı Bulundu Bahçeli’nin ki cehalet mi, kasıt mı? Ergenekon Çok Yaşa! Eksen, nereden kaydı? Fetullah Gülen’in Sözleri… Kıyafet serbest ya kafalar? Kamera Bahane, Çözümsüzlük Şahane… Ne Haliniz Varsa Görün… CHP Bugün Ne Yapacak? Kıvırıp durmayın… Merak Ettiğim Üç Şey… Ben varsam iyi, yoksam kötü! Siyasetin “şık” davranışları Vatandaşın Ergenekon’u… Kan Üzerinden Siyaset Yapmak… Kuduz Köpekleri Özgürleştirelim! Özrü Kabahatinden Büyükler… Havşeri ve Çelikhan Caddesi Vazgeçil(e)mez Adaylar Hatayı Telefi Edebilmek… Metiner ve Bakış Açısı Kriz Sardı Her Yanımı! Gerger, birliktelik ve güzelim nar… Bir İstifa ve Yansımaları Tamirhane Bile Kurtarmaz Dışarıdan mı baksak ne? AK Parti’nin Aldığı Yara Ben Bir Şey Anlamadım! Bravo Celal Erkan’a… TSK’da ihmal olmaz mı? Aynı Heyecanı Yaşatmak Bir yazı ve sonrası… Basına Söven Yönetici Kim? Zehir zıkkım olmaz mı? Sivil Olamayan Örgütler… İstanbul’da Ramazan… Porsuk Çayı Üzerinde… Bağıranlara Dikkat! Savaşanlar ve Dangalaklar… Dost Dediğin… Varlık İçinde Yokluk Çekmek Uzungöl’ün Bambaşka Güzelliği Çocuklara “Masum” Tehlike Hormonlu Hormonsuz Kafalar… Kim Bu AK Partili? Sesi Kesilen Yerel Basın, Sesi Kesilen Halk Sahi Biz Ne İstiyoruz? “Hani Lan Senin Şapkan?” İki Haber ve Babacan Yasalara Çok Saygılıyız Canım! Adıyaman’da Yeni Dönem Adana’nın İstemezükçüleri… Güle Güle Müdürüm! Bir Milyon Fikir Kitaplığı Hüseyin Üzmez Üzdü(mü?) Farklı bir hafta sonu Utandım, hayvan mıyız, insan mı? Bulursanız vicdanınızı, elinizi koyun!
NAMAZ VAKİTLERİ
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
Sitemizi nasıl buldunuz?
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA