Siyasi partilerde kongrelerin aslında neden yapıldığı çok açık; yasal zorunluluk. Eğer böyle bir zorunluluk olmazsa hiç kimsenin kongreye yapacağını sanmıyorum. Bu benim bir öngörüm değil, “babadan evlada” geçen uygulamaların yansımasıdır.
Bu bilinmesine rağmen de siyasi partilerde kongrelerin bir yenilenme aracı olduğu söylenir.
Söylemek de çok hoştur hani…
Demokrat olduğunuzu söyler, baskı yaparsınız mesela…
Özgürlüklerden yana olduğunuzu söyler, her şeyi kısıtlamak için cansiperane uğraş verirsiniz.
Farklı fikirlere tahammüllü olduğunuzu söylersiniz, en ufak eleştiride “topuğa sıkmayı” bile düşünürsünüz…
Koltuk sevdalısı olmadığınızı söylersiniz, memlekette sizden başkası yokmuş gibi her kongrede isminizin olması için “ayak oyunları” yaparsınız…
Partide nefer olarak çalışmaya hazır olduğunuzu söylersiniz ama hep “bir numaraya” oynarsınız…
Demokrasinin en iyi yönetim biçimi olduğunu söyler, padişahlık uygulamasını tercih edersiniz. Sizden sonra oğlunuz vardır, kızını vardır…
Partilerin “ihale takibi” yapılmayacağını deklare edersiniz ama yönetim kurulunun tamamına yakını -nasıl oluyorsa