DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Naif Karabatak
Naif Karabatak
Giriş Tarihi : 18-07-2016 12:00

Darbe öyle değil, böyle vurulur

 
Ne yazık ki, Türkiye Cumhuriyeti, kurulduğundan bu yana darbelere yabancı bırakılmadı. 15 Temmuz’da, gece saat 10 sularında başlayan darbe girişimi, 16 Temmuz’da yaklaşık 8 saat sonra püskürtüldü. Püskürtülmeye bilinirdi. Bu darbe başarılı olabilirdi ve biz bu yazıyı yazmıyor, hatta yaşamıyor, nefes almıyor, nefes alsak bile korkuyla alıyor olabilirdik.
Bütün bunlar bir varsayım değil, çünkü yaşadığımız darbeler sonrası oluşan travmalar hiç de yabancımız değil.
Cuma akşamından bu yana olan olayları hepimiz anbean yaşadık, canlı canlı olanları gördük, kanlı kanlı sahnelere şahitlik ettik.
Ve biz, bazı insanların ne kadar alçalabileceğini gördük, ne kadar şerefsiz, ne kadar haysiyetten yoksun, ne kadar insanlıktan uzak, ne kadar onursuz olabileceklerini de gördük.
Ama başka bir şey daha gördük ki, bizi sevindiren oydu.
Bu ülkede kahraman askerleri gördük, darbeye karışmayan, darbecilerin kanunsuz emrine direnen, bunun için canından bile olanları…
Bu ülkede, canı pahasına ülkeyi ve milleti savunan polisleri gördük, hepsi birer destan yazdı sabahlara kadar.
Bu ülkede, kurum veya şahsi aracını canı ve malı pahasına tankların önüne koyan ve bu uğurda hayatından olan kahraman insanları gördük.
Biz bu ülkede, ‘darbe’ lafını duyduğu anda eline sopasını alıp yollara düşen 70-80 yaşında belli bükük dedeleri, nineleri gördük.
Biz bu ülkede, milli iradeyi ipotek altına alan, özgürlüğüne dokunmaya çalışan, ülkesinin her metrekaresini kirletmek için harekete geçenleri duyduğu andan itibaren yanında silahı olmadan, bir çakı bile almadan sokaklara dökülen kadınları, erkekleri, adam gibi adamları gördük…
Arap Baharı yalanıyla kandırılan ülkelerdekinin aksine, demokrasi nöbetine çıkan, darbeye vücudunu kalkan eden, tankların üstüne çıkan, darbeci olan askeri derdest eden yürekli insanlar gördük…
Çok şey gördük aslında; çok şeye tanıklık ettik.
Birlikte geleceğimizi karartmak isteyenlere karşı, birlikte tarih yazdık, tokat attık ve en büyük darbeyi halk olarak, millet olarak, bu ülkede yaşayan her fert olarak darbe indirdik.
Bütün bunları biliyorsunuz…
Bütün bunları ve belki de daha fazlasını da biliyorsunuz.
Günler, geceler boyu televizyon karşısından ayrılmadınız, radyolardan yayınlananlara dikkat kesildi, sosyal medyada anlık iletilerle gelişmeden haberdar oldunuz.
Yalan haberler de gördünüz, algınızla oynamaya çalışanlarla, kahramanlığınızı küçümsemeye çalışanlarla…
Bir askerin boğazının kesilmesi yalanını da gördünüz muhakkak. Öyle bir şey yoktu ama bundan kaç yıl önce meydana gelen bir askeri araç kazasında, başı kopan asker resminin montajını yedirmeye çalıştılar bize, yutmadık…
Kalabalık sokakta olunca “istenmeyen” bazı olaylar elbet oldu, öfke patlamasının kontrol edilemez şekle dönüştüğünü de gördük ama çok şükür sivil halkı bombalayacak kadar alçalmadı bu millet.
Bu millet, kendi halkının üzerine tank sürecek ve onları paramparça edecek kadar da karakter yoksunu, insanlıktan bihaber olmadı…
Bu millet, kendi meclisini bombalamadı, cumhurbaşkanlığı külliyesine jetlerle, helikopterlerle, silahlarla saldırmadı.
Bu millet, kendi cumhurbaşkanının kaldığı otele saldırı düzenlemedi.
Bu millet Boğaz Köprüsünde halkın üzerine ateş açıp, yüzlerce insanı öldürmedi.
Bu millet genelkurmay karargahını korumaya çalışan halkın üzerine bomba yağdırıp, ateş de etmedi.
Ve bu millet, darbeye hayır diyen genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanlarını rehin alıp, elini kolunu bağlamadı, onlara zulmetmedi…
Bu millet, darbe sonrası oluşacak zulmü, darbe sürerken önledi.
Sokaklara çıktı, ülkesini, milletini, sevdiklerini, namusunu, şerefini, ırzını korudu.
Bu millet, bayrağına, marşına, ezanına sahip çıktı.
Çünkü biliyordu ki, darbe olduğunda ilk susacak olan ezandı…
Sonra özgürlüğüydü…
Sonra fikirleriydi…
Sonra canıydı, kanıydı, sevdikleriydi…
Bu millet, darbe döneminde gözünün önünde eşine, kızına ve kendisine tecavüz edilenleri gördü, bir daha o günleri, o zulümleri, o işkenceleri yaşamak istemedi.
Bu millet, her darbe dönemi sonrası “eften-püften” sebeplerle insanların darağacında sallandırıldığını, yıllar yıllar boyu cezaevlerinde işkence gördüğünü iyi biliyordu. Bir daha o günleri görmeyi ise hiç istemiyordu.
Bu millet, geleceğine sahip çıktı, çocuklarının yarınına dokunulmasını istemedi ve bu millet, üç beşi kendini bilmez şerefsizin onuruna, namusuna, ırzına, bayrağına, ezanına, kutsal bildiği tüm değerlere dokunulmasını istemedi.
Bu millet, dış destekli gezi olaylarındaki gibi hainlik ve artislik yapmadı; erkekçe, yiğitçe, mertçe, korkusuzca tankların önüne yattı, üstüne çıktı, namluya canını siper etti.
Bu, bir kurtuluş mücadelesiydi ve bunu, bu millet bütün dünyanın gözü önünde, kahramanca, yüreklice yaptı…
Bir destan yazdı bu millet, o destanda alçalanları da unutmadan…
Emanete ihanet eden, bizim vergilerimizle maaş alan, bizim vergilerimizle alınan silahı, bize karşı doğrultan, yetkiyi yasadan değil, bir terör örgütü liderinden alan alçaklar, ne yazık ki askeri kıyafete bürünen adi, aşağılık birer teröristten farksızdı.
Onların hesabı vardı, çok kirliydi ama unuttukları Allah’ın da bir hesabı olduğuydu ve bu milletin yürekli tavrıydı…
Türkiye, çok büyük bir belayı defetti ve bunu da kahramanca yaptı.
Ama bu millet bir şey daha gördü; havayı koklayan, duruma göre tavır alan, güçlüden yana olmak için her daim hazır olan karaktersizleri…
Ne yazık ki onlar, her zaman ve her zeminde girdiği kabın şeklini alacak kadar omurgasızlar…
Bir şey daha gördük ki, bunu da son not olarak buraya kaydedeyim. Geçmiş darbelerin aksine, bir anda bütün kurumlar, kuruluşlar, medya ve yargı darbecilerin emrine girmedi, aksine anayasadan aldığı gücü, milletten aldığı yetkiyi darbecilere karşı kullandı, halkın yanında oldu.
Yarınlara ümitle bakmamıza neden olan ve yalnız olmadığımızı anladığımız da aslı buydu…
 
Tweetimden Seçmeler
Burası kafası esen aptalların darbeye kalkışacağı Afrika'nın balta girmemiş bir ülkesi değil, demokrasiyi özümseyenlerin ülkesidir.
www.naifkarabatak.net
 
 
 
 
Naif Karabatak

Naif Karabatak

DİĞER YAZILARI Adıyamanlının ağzına bir lülük köfte! Sana patronun kim olduğunu göstereceğim! Yeni Kabine ve Hulusi Akar Cumhurbaşkanı adayları… Naif Karabatak Gizemli kız ağlıyordu! Osman amcanın eşeği ve ilham! Bir Güneş Motel Olayı Öykünmesi Hayata ‘bu pencereden’ bakın Çiftliğinde boğ beni! İK açısından kadın ayrımcılığı Bir zamanlar utanıyorduk… Donacak halim kalmadı Naif Karabatak Vapura binip deniz görmemek 1950’li yıllarda Adıyaman… Amatör ruh ve profesyonellik Ne kadar vatandaşsın, parasız kalınca anlarsın Hayatımı geri istiyorum Sanki biz çok adalet istiyoruz! Hamza’nın kıskandıran dokunulmazlığı Medyanın olaya bakış şekli Tren ne zaman kalkıyor? Elimde büyümüştü kerata! Biz orucu iyi tutuyoruz… Bir diktatörü tanıma dersleri Samimiyet ve köprüdeki dayı! Kıtlık Öncesi Hazırlık Ezikliğe gönüllü olmak Özür seanslarına buyurun… (1) Darbenin itirafı Her şeyi paralele bağlamak… Ülkemizde kaç fikir var? İnadına yatırıma yeni adres Bizi boşayın hâkim bey Ama o fakir Tütün ve dokunulmazlık İnsanlara dokunmadan dokunun Yıldırımların Bin Ali’si Başkanlık bizi parça pincik eder! Fikrini yalanla savunmak… Köşe yazarlığı ve pratisyen hekimlik İtinayla ezber bozulur Dokunulmazlık ve erkeksen çık dışarı Alışkanlıklardan kurtulmak Yasalar ve dönemler Gazeteci ne zaman ağlar? Irkçılığın iki esas nedeni Bomba mı önemli, bombacı mı? Onlarda hain varsa bizde de var! Kaçınılmaz olan savaş mı? Vefasızlık ve nankörlük Aşağılanmaktan zevk almak… Bir samimiyet testi olsaydı! Yıllardan arta kalan Türkiye Milleti veya Türkiyelilik Hakaret ederek kendinizi sevdiremezsiniz Terörün insanlıkla ilgisi yok Hiç mi insanlıktan nasiplenmediniz? Kan üzerine yumurta pişirmek Hakaret ederek hak arama Dedikodu, laf olsun diye yapılmaz Sayın Cumhurbaşkanı’na Sesleniyoruz! Diyanet ve zorunlu din dersi İHH Ortadoğu, Kürtler ve Barış Siyasetin boş vaatleri Aday Adaylarına… Tarih'te yerini alsın diye... Atatürk Heykeline Karşı Olmak Kısa kesin, Barış Havası Olsun İşte benim aday adayım! Yapabildiğinizin en iyisi bu mu? Varsayalım adaylık sizin elinizde Eleştiri kültür(süzlüğ)ü Hiçlik de bir makamdır, en âlâsından Katliam için yürüyenler ve öldürenler Dayatma mı, dayanma mı? Bu kadar doğru insan zor bulunur AK Partiyi ayakta tutan iki neden Bir operasyon ya yanlıştır ya değildir Anıların heybeme sığmaz, biliyorum Yeni üsluba, yeni bir duruş Kaşıyın, korkmayın kangren olmaz! Mazlumdan yanayız ama… Eylemlerin toplumsal karşılığı Nihayet Akil İnsanlar Konuştu Sokaktaki normal insanlar Bekir Coşkun Orta Çağ yazarı mı? Kelli felli yazarlar ve yazdıkları Yahudilerden Mektup Var! Erdoğan’a en büyük desteği verenin hal-i pür melâli Gazze’de çocuklar ağlamıyor Veda Hutbesi kimlere hitap ediyor? Hangi adaya niye oy vereceksiniz? Erdoğan’ın unutamadığı gözler, bu gözler! Tayyip Erdoğan olmasın da… Zoraki aday; Ekmeleddin İhsanoğlu! Bayrak, bir bezdir ama her şeydir Atatürk olsaydı #gezi olmazdı! Siz buna özgürlük mü diyorsunuz? Biz vatandaşlıktan istifa edelim! Biten köhnemiş zihniyettir İyi gaz vermişler ama bu gaz uçurmaz! Millet, başkanını seçecek Ne Kürtçe! Ne Arapça! İllada da Türkçe!!! Bir paralelci gördüm sanki! Seçimin bittiğini birisi söylesin! Düşünün ama lütfen sessizce! O lahika yeniden yazılsaydı! Hem yalancısınız, hem korkak! Ahlaksız olan siyaset değil! Siyasete turp suyu sıkmak İdeoloji kalmamıştı, parti de kalmadı Gündem ve gündem olamayanlar En kolayı, iktidar yalakalığı! Manidar nihayet bulundu! Yılın en bi şeysi! Dershane biterse cemaat biter! Yüzümüzdeki maskeler bir çıksa… Cehenneme kadar yolun var! Düşmanlık nerede saklı, bulsak! İşaretler son çırpınış olmasın! Cemaatin siyasete bulaşmamışını severim! Bizim meselemizi sahiplenebilmek Biraz siyasete müdahale edip, geleyim! Benim Atatürk’üm, senin Atatürk’ünü döver! Ertuğrul Özkök Hidayete Ererse! Müslümanlar seks yapamaz! İkimiz bir ‘Fidan’ın güller açan dalıyız! Kadının düşünme yetisi elinden alınmalı! Kutsal andımız kaldırılamaz! Bu da yetmez ama evet! Marjinallerle nereye gidelim? Dursun Çavuşluğun âlemi var! Ermeni’sin, disiplinsizsin! Barış derken kızaran yüz yok! Merhaba Baba, Merhaba! Şerefsizliğin adını Sisi koydum! Cemaat tasfiyesi yazarlara mı kaldı? Birand itirafındaki ibret Bu gidişle daha çok zırlarsınız… Bir taşın üzerinde öylece oturmak… Belden aşağı ama tam yerinde! Hepimiz halkız da, siz kimsiniz? Gazeteciler, yazarlar ve şakşakçılar Bir koşu destan yazıp geleyim! Sen halksan, biz kimiz? Talebim var, sakın kabullenme! Gerici taleplerle ilerici olunmaz! Fuhuş ve içkinin öteki yüzü Basına kapalı bölümden düşünceler… Barış olsun, konuşacak çok şey var! Hem vallahi, hem de billahi barışıyoruz! Akil insanların derdi ne? Yapıştır, TC’yi Yapıştır! Akil İnsanlar Fişleniyor! MHP Terör Örgütü mü oluyor? Nevruz’un adı barış oldu! Kandil’i yakar, İmralı’yı yıkarız! Barış güzel ama anlatmanız çok kötü! Sizi meslek sahibi yapmadım ya oh olsun! Barışa kan, kin ve nefret bulaştırmayın! Niyet, postun altında gizli İçimizdeki Ergenekon! Devlet mi zalim bizler mi? Bir iyilik yapın ve susun! Amaç akan kanı durdurmaksa… Umut güzel ya çaba? Allah devletimize zeval vermesin! Yargı bağımsız olursa haber verin! Adıyaman kadar başına taş düşse! Bana inancını söyle, hakkını savunayım! Kaçacak yer bulsa “kaçak” olacak! Öldürenin kazandığı görülmedi! Keşke bu ümidi büyükler de verse! Dün konuşan başbakan değildi! Ben böyle bir onur istemiyorum! Nefes alıp verenlere selam yollamak Evlat acısı başkadır Siz hiç mülteci oldunuz mu? Terörün kolay geçiş güzergâhı! Başkasının acısına gülenler Her şey dursun, başkan yürüyecek! Elimizden kayıp gidenler… İmamın Rüyası! Ucu dokunmaya başladı! Yargı ne işe yarar ki? Dün “biz” eziliyorduk, bugün “bizler” eziliyoruz! Yazardan siyasetçi olur mu? Gücün kontrolü Falanca üniversitenin rektörü kimmiş? Yeni Gözdemiz; Star Gazetesi! Kentin yazarı olmak… Antidemokratik protokolle demokratikleşemeyiz! İdris Naim Şahin’in vatandaşı olamamak Kongrelerin parmak adamları Hükümetler zamla gelir, zamla gider Taraf, bertaraf edilmeden! Oyun kuranların bilmediği… Ne size mahkûmuz, ne de size mecbur! Ve kar yağar umutlarımıza! 48 yıllık muhasebe! Dersim’in Anıl Çeçen’i… Elifi Görsen Mertek Sanırsın! Pardonların en iğrenci Sen de masa müdürü ol! Tütün bu, boru mu? Dersimi konuştuk bitti mi? İşgal etmezlerse biz ederiz! Vefasız bir meslek; gazetecilik Badem gözlü bayramlar… Ölüme en yakın insanlar burada yaşar! Yüzen adacıklar yok olurken… Bahçeli’nin terör çözümü Hizmet ehlinin hizmeti! Korku, Paranoyayı Doğurur Çelikhanlı olsaydım… Ses kaydından kim nemalanır? Sevindikleri şeye bak Terör ve artan faşizm Özelleştirmenin en kötü yanı… Bu ayıp size yeter! İnsanlığın başladığı noktadayım… Akla ters olmayanı gösterin! Ne verdin be usta! İrtica nerede, gören var mı? BDP Ne İst(em)iyor? Ses ver, ıslık çal! Koşun, Birlikte Küfredeceğiz! Başkandan Mektup Var! Tercihimi adaylar belirleyecek Ergenekon Sanıkları Mülakatta Temayülüm Elimde, Adayım Gönlümde… Gönlünüz kimden yana? Gazeteci “darbe” yapar mı? 14 yıl önce, 14 yıl sonra Avukatlık yetmedi, bizzat üye olacak Bir rol modelin gidişi Angut Telefonun Ucunda… Ucubelik tartışmalar… Nerede yaşamak istersiniz? Kültür TPAO’ya, Turizm Emniyete Emanet Apaçiler Gözaltına Alınınca… İşte Sağduyulu Bir Ses Kürtçe konuşanlar “millet” değil mi? CHP Kürsüsünde Tayyip Erdoğan Çakması Devlerle Kapışan Merinos Wiki, “teğet” mi geçiyor Bahçeli Sonuna Kadar Haklı! CHP’deki hırs mı heves mi? Sapıklık Ruhumuzda Var! Kavun Karpuz Yata Yata Büyür! Kantarın Topuzu Başına Düşmemeli Sarkozy’in İnadı, Çalışanın Direnci Ben bunun neresini düzelteyim? Kusturıca ve İkiyüzlülüğümüz Kaypak olan taban mı? Saadet’te Vefa ve Vefasızlık Değişmeyen “Tek” Parti Konuştukça Battı, Battıkça Konuştu Bir Bayram Klasiği Ne kadar da benziyorlar… Boşluk doldurmanın cinliği mi? MHP’de Bir Oyun Var! Evren’in Cumhurbaşkanlığı Unvanı Alınsın! “Esas” milletin işi, sizinki “yaş” iş Sıcak, Kalabalık, Coşku, Başbakan ve Evet! Herkes İşini Yapmalı Yeni bir dünya keşfedildi Yeni Şamar Oğlanı Bulundu Bahçeli’nin ki cehalet mi, kasıt mı? Ergenekon Çok Yaşa! Eksen, nereden kaydı? Fetullah Gülen’in Sözleri… Kıyafet serbest ya kafalar? Kamera Bahane, Çözümsüzlük Şahane… Ne Haliniz Varsa Görün… CHP Bugün Ne Yapacak? Kıvırıp durmayın… Merak Ettiğim Üç Şey… Ben varsam iyi, yoksam kötü! Siyasetin “şık” davranışları Vatandaşın Ergenekon’u… Kan Üzerinden Siyaset Yapmak… Kuduz Köpekleri Özgürleştirelim! Özrü Kabahatinden Büyükler… Havşeri ve Çelikhan Caddesi Vazgeçil(e)mez Adaylar Hatayı Telefi Edebilmek… Metiner ve Bakış Açısı Kriz Sardı Her Yanımı! Gerger, birliktelik ve güzelim nar… Bir İstifa ve Yansımaları Tamirhane Bile Kurtarmaz Dışarıdan mı baksak ne? AK Parti’nin Aldığı Yara Ben Bir Şey Anlamadım! Bravo Celal Erkan’a… TSK’da ihmal olmaz mı? Aynı Heyecanı Yaşatmak Bir yazı ve sonrası… Basına Söven Yönetici Kim? Zehir zıkkım olmaz mı? Sivil Olamayan Örgütler… İstanbul’da Ramazan… Porsuk Çayı Üzerinde… Bağıranlara Dikkat! Savaşanlar ve Dangalaklar… Dost Dediğin… Varlık İçinde Yokluk Çekmek Uzungöl’ün Bambaşka Güzelliği Çocuklara “Masum” Tehlike Hormonlu Hormonsuz Kafalar… Kim Bu AK Partili? Sesi Kesilen Yerel Basın, Sesi Kesilen Halk Sahi Biz Ne İstiyoruz? “Hani Lan Senin Şapkan?” İki Haber ve Babacan Yasalara Çok Saygılıyız Canım! Adıyaman’da Yeni Dönem Adana’nın İstemezükçüleri… Güle Güle Müdürüm! Bir Milyon Fikir Kitaplığı Hüseyin Üzmez Üzdü(mü?) Farklı bir hafta sonu Utandım, hayvan mıyız, insan mı? Bulursanız vicdanınızı, elinizi koyun!
NAMAZ VAKİTLERİ
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
Sitemizi nasıl buldunuz?
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA