Ergenekon Terör Örgütü’ne yönelik operasyon, şunu gösterdi ki, bugüne kadar komplo teorileriyle yatıp kalkanların haklılık payı yüksekti. Ancak buna rağmen komplo teorisiyle hiç alakası olmayan milyonlar da vardı. Doğrusu ben de yapı olarak komplo teorilerine inanan birisi değilim. Bunda, komplo teorisi içerisinde hiç bulunmamam, kirli ilişkilerden uzak durmam esas sebeptir belki de. Hayatım boyunca net olan birisiyim. Dediğimin arkasında asla bir başka niyet gizlemem. Yazımda, konuşmamda ne demişsem o nettir, altında asla bir sebep yoktur. Bir başka deyişle de karnından konuşanlardan değilim. İşte bu nedenle Ergenekon Terör Örgütünü ibret ve şaşkınlıkla izleyen milyonlardan birisiyim. *** Bir okur, “Ergenekon Bombası” yazımdan dolayı “acımasızca” eleştiri getirmişti; kendini savcı yerine koymuş, sanıkları suçlu ilan etmişsin diye… Aynı okur CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın sanıkları suçsuz ilan etmesini ve üstüne bir de avukatlığına soyunmasını görmezden gelmişti… Yine aynı okur acaba Ergenekon kazılarında bulunan silahlar için ne düşünüyordu? İbrahim Şahin’in Susurluk davasında 6 yıl hüküm giyerken, “hafıza kaybı” nedeniyle Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından affedilmiş olmasını nasıl değerlendirmişti merak ediyorum… Ülkenin Başbakanı olduğu zamanda patlak veren Susurluk olayında terörist olduğu anlaşılan Abdullah Çatlı için “Bu devlet için kurşun atanda, kurşun yiyende” diyerek sahiplenen Tansu Çiller’in şimdi Ergenekon’un neresinde olduğunu düşünüyor, doğrusu bu da merak konusu… Adı geçen okur, Ergenekon’la PKK’nın dirsek temasında olduğunu söylememe alınmış. Neden PKK’lı olduğu için mi, Ergenekoncu olduğundan mı? *** Ergenekon’la PKK’nın dirsek temasını boş verin de, şimdi gün yüzüne çıkanlarla Ergenekon’un kimlerle, hangi gruplarla, hangi oluşumlarla ilişkisi olduğunu şaşkınlıkla izler hale geldik. Şu iyi bilinmeli ki, Ergenekon Türkiye’de bugüne kadar gelmiş geçmiş bütün eli kanlı örgütlerden daha tehlikeli ve daha iyi örgütlenmiş bir oluşumudur. Bütün terör örgütlerinin, -buna PKK ve Hizbullah dahil olmak üzere- Ergenekon çatısı altında “büyütüldüğünü, beslendiğini” öğrenirseniz şaşırmayın… Ergenekoncular, sağcıları bunun için kullanmışlar, solcuları bunun için, İslamcıları da bunun için. Kime hizmet ettiğini bilmeden aldıkları görevi ifa eden örgüt üyeleri türemiş, kimsenin kimseden haberi yok. O nedenle eski YÖK Başkanı, hızlı laik Kemal Gürüz, Prof.Dr. Yalçın Küçük’ün adını duyunca “Şimdi ben o p….nkle aynı örgütte miyim?” şaşkınlığını yaşadığı iddia ediliyor. Çünkü birisi ulusalcı, birisi PKK’nın elebaşıyla sarmaş dolaş… *** Benim gibi komplo teorisiyle alakası olamayan milyonlar da şaşkın. Özellikle orta yaşın üzerindeki insanlarımız… Ama inanın en iyi siyasi analizciden, en iyi sosyologdan, en iyi toplum bilimciden daha iyi olayları yorumluyorlar. Birkaç yaşlıyla konuşuyorum; söz elbette Ergenekon’a geliyor. Nasıl gelmesin ki, onlarla yatıp, onlarla kalkıyoruz. Yaşlı amcalar, Tansu Çiller’in Susurluğun üzerine gitmediği için Ergenekon gibi oluşumların güçlendiği inancında. Aslında Demirel’in bu işin neresinde olduğunu en çok yıllarca oy veren bu insanlar merak ediyor… Muhalefetin iki de bir AK Parti hükümetinin Ergenekon’la “Siyasi intikam” aldığını söyleyedursun, vatandaş aksini söylüyor. Bugüne kadar en cesur hükümetin AK Parti olduğunu, bütün pisliklere korkmadan temizlemeye çalıştığının bilincinde… Yıllarca Demirel’e, Ecevit’e, Çiller’e, Yılmaz’a oy verdiğini söyleyenler, on binlerce faili meçhulün nasıl gizlendiğini, Ergenekon’un o zamanlar neden gün yüzüne çıkarılmadığını da söylüyor. Ve ekliyorlar; eğer bu liderlerden bir tekinin bile adı bu operasyona karışırsa, demek bizde Ergenekon’a bilmeden destek vermiş oluyoruz. Bu da farklı bir yaklaşım doğrusu… *** Ergenekon, o kadar çetrefilli, o kadar girift ilişkiler yumağı ve o kadar ahtapotun kolları gibi bir oluşum ki, ucunun nereye dayanacağını, kimlerin kullanıldığını, hangi mitinglerde bilmeden terör örgütlerinin ekmeğine yağ sürdüğünü kestiremiyoruz. Bu nedenle neye inanacağımızı, kimin şimdiye kadar doğru söylediğini, kimin yalancı olduğunun ayrımına varamıyoruz. Daha acı olanı vatan hainiyle, vatanseveri ayırmakta zorlanıyoruz. Ergenekon’un avukatlığına soyunanlar bile Ergenekon kazılarında çıkan ağır silahlardan ürkmüş görünüyor. Türkiye ezber bozuyor, Türkiye bağırsaklarını temizliyor ve ülkedeki bütün pislikler gün yüzüne çıkmaya başlıyor. Ama halen şaşkınız, neye inanacağız? Bugüne kadar nasıl oldu da bu kadar kandırıldık? Komplo teorisiyle işi olmayan benim gibi milyonlarca insan, şimdi kalkmış komplo teorisiyle dolu bir örgütün deşifre edilmesini izliyor/çözmeye çalışıyoruz. Örgütün kolları nereye uzanırsa uzansın, ne kadar güçlü olurlarsa olsunlar, pislikler ortaya çıktıkça, yüzlerdeki çirkinlikler daha da netleşmeye başlıyor ya siz ona bakın…