Bugünlerde aileler, çocuklarına televizyon seyrettirmeme derdinde. Hiç değilse haber ya da “yardım” görüntülerini. Sebebi ise gözyaşlarına hâkim olamamaları, iftar ve sahur etmemeleri…
Her yıl Ramazan ayının başlamasıyla birlikte, oruç ibadetinin özüne de uygun olarak, “yoksulları” unutmamamız, “aç ve açıkta” kalanlara el uzatmamız ve özellikle de “kıtlık” çeken ülkelere yardım etmemiz istenir.
45 dereceyi bulan sıcakta 16 saatten fazla aç ve susuz kalan bedenler, bunu sürekli yaşamak zorunda olanlara karşı duyarlılık da kazanıyor.
Kuşkusuz oruç, bedenin, aç ve susuz kalmasından ibaret değildir. Asıl hedeflenen, ruhu arındırmak, kalpleri yumuşatmak, duyarlılığı arttırmak, merhamet duygularını güçlendirmek.. gibi birçok sebebi düşünüldüğünde, Ramazan ayındaki duyarlılığın, diğer aylara nazaran artması garipsenemez…
Ama bugünlerde farklı…
Abartısız neredeyse her evde “Somali” adı geçiyor; çölün ortasında aç ve susuz kalıp, bir şeylere ulaşmak için çaba gösteren minicik yavrunun hali, gözyaşlarını da beraberinde getiriyor…
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Somali’yi işaret etti…
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, susuzluktan ölmek üzere olan bir yavrunun görüntüsüne bakıp ağladı…
Diyanet İşleri Başkanlığı “Her evden bir fitre Somali’ye” diye kampanya açtı, kampanya için görüntüler çekti…
İHH her zamanki gibi dünyanın en uzak köşesinde de olsa acı çekenlere ilaç olmak için çabalıyor, görüntü çekiyor, TV ve gazetelerde yayınlıyor.
Basın ve yayın organları da hiç değilse bu Ramazan ayında, büyük bir kampanyayla Somali’ye ilaç olunmasını arzularcasına yayınlarını bu yöne kaydırıyor…
Ve bu görüntüleri izleyen insanlar ise gözyaşlarına hâkim olamıyor…
Çocuklar ve gençler, internette, özellikle de sosyal paylaşım sitelerindeki görüntülerle olayı ajite edercesine yaygınlaştırıp, duyarsızları harekete getirmeye çalışıyorlar…
Haklılar da…
Sebep ne olursa olsun, müsebbibi kim veya kimler olursa olsun…
Orada çocuklar ölüyor…
Anneler, kuruyan göğüslerinden umudu kesmiş, bir damla su bularak yavrusunun çoraklaşan dudağına sürme derdinde…
Herkes, bir sonraki mülteci kampına ulaşma çabasında.
Bunun için yollarda ölünüyor…
Bunun için, kumların üzerinde iz bırakan acılar, bütün dünyanın duyarsızlığına utanç izi bırakıyor…
Yüzler kızarıyor, kalpler yumuşuyor, duyarsızlıklara karşı bir duruş gelişiyor.
***
Somali gibi ülkeler aslında tüm dünyaya örnektir.
Kendi insanının eliyle, dış güçlerinde desteğiyle, 20 yılda bir ülke nasıl mahvedilir, bakabilirler…
20 yıldır yönetimi olmayan, başıboş bir ülke Somali…
Kendi içinden çıkan, ama başka kimliklerin arkasına sığınan terör örgütleriyle “eriyen, kuruyan” insanlara hükmetme, zulmetme derdindeler…
Onlar can derdinde; bir parça ekmek, bir damla su peşinde...
Kasaplar ise et derdinde. Kuruyan canlara hükmetme peşinde…
Hırs böylesine alçakça bir şey…
Bu tür ülkeleri görünce Ergenekon gibi yapılanmaların “Seminer notu”ndaki aşağılık planların “niye tasarlanabileceğini” anlayabiliyoruz…
Hırs, alçaklık ve adiliği de beraberinde getirir…
Kendi güçleri, kendi makamları için koca ülkeyi, milletin tümünün heder olmasını göze alabilirler.
Bunun için her türlü kirli ilişki içine girer, düşmanlarla bile dost olur, başka terör örgütleriyle dirsek temasında çalışabilir, kendi askerine tuzak bile kurabilirler…
Tıpkı Somali’deki gibi…
Güç sahibi olmak isteyenler, gelen yardımları bile engellemeye çalışır, el koyar, ondan bile rant elde edebilir…
20 yıldır Somali ve onun gibi kuraklık çeken, açlık ve susuzlukla pençeleşen ülkelere yardımlar gidiyor. Sadece giden yardımlarla bile bu insanların ayağa kalkması lazım ama olmuyor…
Onların ayağa kalkmaması, açlıktan, susuzluktan, hastalıktan, çaresizlikten, yorgunluktan ölmesi, birilerinin işine geliyor…
Kendi ülkesinde, kendi insanı toplu şekilde ölürken, Şebap gibi uyduruk örgütler, “güç bende” diye seviniyorlar…
Sevindikleri şeye bak…
***
Sebep çok önemli değil, kimin yaptığı, kimin onları aç ve açıkta bıraktığı da sorun değil. Bir kişi değil, bin kişi değil, sadece 5 yaşının altında 29 bin çocuk göz göre göre ölüme doğru gidiyor.
Hiç değilse her evden bir fitre, 5 lira-10 lira…
Cep telefonunuzun mesaj bölümüne girin, İHH’yla yardım göndermek için AFRIKA yazıp 3072’ye mesaj atabiliyorsunuz.
Yardımların Diyanet İşleri Başkanlığı’nca ulaştırılmasını istiyorsanız da yine AFRIKA yazıp, 5601’e mesaj çekiyorsunuz. Beş lirayla acıları dindirmeye uğraşıyorsunuz…
Az şey değil, inanın…