Siyasi partilerin ismi, amblemi, kullandığı sloganlar, çaldıkları şarkı, hepsi bir bütün olarak partinin ana fikrini anlamaya dönüktür. Başka bir şey daha var ki, asıl önemli olan da kanımca o.
Siyasi partilerin her seçim döneminde değiştirerek kullandıkları sloganlar ve şarkılar bilinçaltlarını ortaya çıkarmaya da yardımcı olur…
Demokrat Parti, “Yeter Söz Milletin!” diyerek CHP’nin tek parti rejimine son vermişti…
Kullandığı slogan, halkın çektiği sıkıntıların dışa vurumuydu…
Bu slogan öyle tutmuştu ki, halk yürekten kopan bir şekilde sandığa koşmuş, tek partinin dayatmacı zihniyetine “Yeter!” diyerek, artık sözün kendilerinde olduğunu söylemişlerdi…
Bu açıdan, DP’nin kullandığı slogan, hem partinin amacını ortaya koyuyor, hem bilinçaltını yansıtıyor, hem de halkın duygularına tercüman oluyordu…
O tarihten bu yana tek başına bir şey ifade etseler de, bu üçünü kapsayan sloganlar çok az ortaya çıktı. Ya halkın talepleriydi, ya partinin amacını ortaya koyuyordu, ya da bilinçaltını yansıtıyordu…
Ama üçü birden pek olmuyordu…
AK Parti gelene kadar; “Yeter! Karar Milletindir” Her hukuksuzlukta (367 örneği gibi) halk sandığa koşarak kararın kendisinde olduğunu büyük bir oy farkıyla göstermişti.
DP ve AK Parti’nin sloganı gibi “üçünü birden kapsayan” pek slogan üretilemedi.
CHP’nin “limon gibi sıkılmayacağız” sloganı vardı ama “limon gibi sıkıldığını” sanan sadece muhalefetti.
CHP bir zamanlar “Dokunulmazlık kalkacak” diyordu, kimseyi pek ilgilendirmiyordu. Bunu anlamış olacaklar ki, şimdi Ergenekon sanıklarına “Dokunulmazlık” almak için aday göstermekten çekinmiyorlar…
Saadet Partisi “Fark Var Saadet Var” demişti, farkı gördük, merhum Erbakan “fark yok” dedi, Kurtulmuş ve ekibi Has Parti’yi kurdu…
CHP “Teslimiyete son, Şimdi CHP zamanı” demişti, şimdi ise Ergenekon’a teslim olmasını bir türlü izah edemiyor…
Vaatler her zaman havada uçuşurdu. Siz sadece Kemal beyin “her aileye 600 lira” gibi uçuk vaatleri var sanmayın. Genç Parti yemin bile ederdi; “Namussuzum fındık 8 YTL olacak” diye…
CHP “Toprak işleyenin su kullananın” demişti, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan operasyonda bunu net öğrendik.
DYP “Herkese iki anahtar” diyerek işbaşına geldi, 5 Nisan kararıyla milletin anasını ağlatmıştı. Anası ağlayanlardan birisi de ne yazık ki bu satırların yazarıydı…
MHP “Devlet`in Başına Devlet Gelecek” demişti ama şimdi baraj altında kalmamak için mücadele ediyor. Ortaya çıkan kasetlerle de “MHP’yi kimler yönetiyor” diye MHP’lileri kuşku kaplıyor…
TKP “Paranın saltanatı varsa, halkın TKP’si var” diyordu, paranın saltanatı hep oldu ama halkın TKP’si hiç olmadı…
AK Parti, “İşimiz Hizmet, Gücümüz Millet” diyordu, “Sen Türkiye`sin, Büyük Düşün” diyerek “çılgın” projelerle, “çılgın” reformlarla herkesi şaşırtıyordu. “Durmak Yok, Yola/Hizmete Devam” diyerek oy alıyor, “Hepimiz Biriz, Beraberiz, Kardeşiz” diyerek “demokratik açılımı” özetliyordu.
Daha çok var ama bu örnekler sanırım yeterli…
***
2011 seçimleri yaklaşıyor…
Partiler de sloganlarla, şarkılarıyla halktan oy istiyorlar…
Ancak çoğunluğu “bilinçaltını” yansıtması yönünden de ilginç…
İşte bugün birkaç partinin sloganlarını ve seçim şarkılarını ele alacağım…
AK Parti “Türkiye Hazır Hedef
CHP “Herkes için CHP” olduğunu söylüyor ama “bir kısmı müstesna” diyerek eline aldığı kâğıtları Anayasa Mahkemesine götürmekten çekinmiyor.
MHP “Ses ver!” diyerek oy istiyor…
CHP “Islık Çal” diye türkü çığırıyor…
İşte burada CHP ile MHP’nin “eşleşmesi” gündeme geliyor…
“Ses ver!” ve “Islık Çal!” aynı kapıya çıkıyor.
Deprem gibi doğal afetlerde enkaz altında kalanlara ulaşmak için bu iki cümle telaffuz edilir; ses ver, ıslık çal…
Enkaz altındaki de yaşıyorsa, sesi de çıkıyorsa bir şeyler söyleyerek kendisine ulaşılmasını kolaylaştırır, bayılmamasını da önler…
2002 ile 2011’e baktığımızda “enkaz altında kalmış bir millet”in varlığı pek görülmüyor. Sıkıntı var ama enkaz altında kalınmış değil. O zaman CHP ve MHP enkaz altını kastetmiyor…
Bir de “başkaldır” manasına bu iki cümle telaffuz edilir…
“Sesin çıksın, protesto et” manasına “ses ver” veya “ıslık çal” diyerek protestoya davet edilir…
Temelde ikisi de aynı…
CHP ve MHP 2011 seçimlerine aynı bilinçaltıyla gidiyor, iki partiyi de kasetler salladıkça sallıyor…
MHP ve CHP’li seçmenler ise kafa karışıklığını nasıl gidereceklerini düşünüyorlar…
Zaten BDP’nin “kötü şeyler olacak” gibi felaket telalığı pek prim yapmıyor.
BDP’nin “bu milletin pabuç bırakmadıklarını” iyi öğrenmesi gerekiyor…
Eğer öyle olsaydı şimdi Ergenekon da iktidardı, PKK da iktidardı…