DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Sinan Temel
Sinan Temel
Giriş Tarihi : 19-09-2016 08:24

Asıl Marifet

Öğrencilik yıllarından hatırlarım. Hocamız derste “Sanat, sanat için mi? Sanat, toplum için mi?” konusunu vererek tartışmamızı istemişti.
Ders boyunca tartıştığımızı hatırlıyorum. O günkü aklımızla bir yere varamamıştık tabi. Bugün dahi bir sonuca varılmış değil ki, hala tartışılır durur.
Hocamız sonunda güzel bir final yapmıştı tabi ve de hepimiz onaylamıştık.
Şuraya gelmek istiyorum.
En son bir sinema sanatçısının hayatını kaybetmesi ile tekrar alevlenen ve bir çok sanatçının (veya ünlünün) ölümü ile tekrarlanan bir tartışma hala canlılığını koruyor. Konu ile ilgili bir iki cümle de ben edeyim dedim.
Ateist kimliği herkesçe bilinen bu sinema sanatçısının her fırsatta “dindar kesim” nefretini dile getirmesi onu yakından tanıyanların malumudur.
Konumuz bu kişinin ateist, Müslüman ya da dindar olup olmaması değil tabi. Bu kendisi ile Allah arasındaki mesele.
Herkes istediği gibi inanmakta ve inancının gereğini yaşamakta özgürdür. Bu özgürlük de diğer insanların özgürlüklerinin başladığı yere kadardır. Dolayısıyla toplum halinde yaşayan herkesin bir haddi, bir hududu ve hukuku vardır.
Kimse kimseyi özellikle de inancı konusunda aşağılayamaz, hakaret edemez.
Bunun adı sanatçı da olsa, yazar da olsa, ünlü de olsa böyledir.
İnsanların yaptığı iş tartışılmalı, kendileri değil” diye bir çıkarımda bulunmak akla muhal bir şeydir zira yaptığı iş kendisinin aynasıdır.
Bir kişinin Müslüman olup olmaması elbette kendi meselesidir. Ama Müslümanlara ve onların değerlerine hakaret etmek, onları aşağılamak insan olan herkesin meselesidir.
Bir sanatçının, bir şarkıcının, bir yazarın yaptıkları, eserleri, sanatı elbette kendi çerçevesi içinde değerlendirilmeli, eleştiri ya da övgülere muhatap olmalı.
Ama sanatından dolayı kazandığı ününü ya da sanatını, haddini ve hududunu da aşarak insanların değerlerine karşı nefret dilini kullanır, onları aşağılarsa bu kişinin sanatı da kendisi de, hem sağlığında hem de öldüğünde eleştirilir.
Bir Müslüman inancını gerektiği gibi yaşa/ya/mayabilir. Eksikliği ve hatası olabilir. Ama bu durum inancını ve değerlerini savunma hakkını elinden almaz.
Olayları ve insanları da inancı çerçevesinde değerlendirebilir. Kaldı ki, İslâm, birileri anla/ya/masa da bir hayat nizamıdır. Müslüman bir kimse hayatı bu ölçü ile değerlendirmelidir.
Bir sanatçı, sanatı gereği dinin yasaklarını çiğner, emirlerine karşı çıkarsa ve bundan dolayı da eleştirilirse; “bu kişi aslında iyi biridir, sanatı gereği bunu yapmak zorundadır” gibi aptalca gerekçelerle onu savunmak ve masum göstermeye çalışmak ya insanların aklı ile dalga geçmektir ya da İslâm’ı bilmemektir.
Alkol haramdır. Bir kişi evinde veya gizli bir yerlerde alkol alırsa haram işlemiştir. Bir sanatçı gerçekten ya da rol gereği, sahnede, televizyonda ya da topluma açık başka yerlerde alkol alırsa suçu/günahı katmerleşmiştir. Zira sanatını kullanarak haramı alenileştirme, meşrulaştırma ve özendirme rolünü oynamıştır.
Bu kişi eleştirildiğinde “efendim bu sanatçı rolü gereği bunu yapmıştır, yoksa kendisi iyidir” diye savunmak birilerine göre normal olabilir ama bu İslâmi değildir.
Müslüman biri de bunu eleştirdiğinde “önce sen kendi yaşantına bak, önce sen kendini düzelt sonra konuş” demek kaytarmanın, kıvırmanın, kaçmanın başka bir şeklidir.
Bir sanatçı, sanatçı kimliğini ya da sanatını kullanarak insanların değerlerine hakaret edemez, onları aşağılayamaz. Yaparsa hak ettiği tepkiyi alır/almalıdır.
Aklıma gelmişken ara bir paragraf ekleyeyim. Ne zaman birileri İslâmi değerleri savunmaya, Müslümanlara hakaret edenleri eleştirmeye kalksa hemen onu AK Partili olmakla dolayısıyla siyaset yapmakla itham ederler. Bunlara bakmayın, dün de bunu MSP, FP, SP ya da başka İslami değerleri savunan parti ile itham ederlerdi. Bunların başka dili yok çünkü. İçinden çıkamadığı tartışmalardan böyle diyerek sıyrılmaya çalışırlar.
Yaşamı boyunca ateist bir şekilde yaşamış ya da Müslümanlara, İslam’a ve İslami değerlere karşı hep nefret ve hakaret dilini kullanmış biri öldüğünde arkasından söylenenler yüzünden, söyleyenleri itham etmek elbette akılla, izanla bağdaşmaz.
İslâm’la kavgası olan birine elbette arkasından rahmet okunmaz. Allah’ın rahmeti hak olduğu gibi azabı da haktır.
En iyimser bir şekilde “amelince” diyebilirsin, o kadar.
İçine inancını, ideolojisini ya da dünya görüşünü katmadan sadece sanatını (bu nasıl oluyorsa) icra eden bir kişinin inancı beni ilgilendirmez. Sanatı da “sanat” çerçevesinde değerlendirilir, eleştiri ya da övgü alır/almalı.
Uğraştığı sanat sayesinde tanınan, sevilen ve sanatçı kimliğini kazanan birisi ile sade bir vatandaşın kitleler ve toplum üzerinde bırakacağı tesir bir olamaz.
Dolayısıyla sanatçının topluma karşı sorumluğu daha farklıdır ve çok daha fazladır.
İyi rol yapan bir kimse sadece iyi bir rol yapar. İyi bir yazar, iyi yazabilir. Ama insanların inanç ve değerlerine asla hakaret edemez. Bunu sanatı ile de sanatçı kimliği ile de yapamaz.
Yazımın başında hocamızın ''Sanat, sanat için mi? Sanat, toplum için mi?'' konusunu vererek tartışmamızı istediğini ve içinden çıkamaz bir şekilde tartışırken sonunda güzel bir final yaptığını söylemiştim ya, hocamızın final cümlesi şuydu:
Sanat ne sanat için, ne de toplum içindir. Sanat Allah içindir.
Son söz üstat Necip Fazıl Kısakürek’in:
Anladım işi, sanat Allah'ı aramakmış;
Marifet bu, gerisi yalnız çelik-çomakmış...
 
Sinan Temel

Sinan Temel

DİĞER YAZILARI #Adıyaman66yaşında Bu şehir hak ediyor… Dünyanın Ahvalini Soracak Olursanız… Ya odunum? Bölerek çözmek çare mi? Bir olay üç farklı algı Hayalimiz yeşil alan, gerçeğimiz beton bina Eskiler mi güzeldi, eskiden mi güzeldik? Bu bir halk sağlığı savaşıdır Tahta Bavul Cümle âlem? Bana anlattığın hikâyeyi sakın Padişaha anlatma! Gözün Aydın Adıyaman! Diyelim ki, Hizmetiçi Eğitim Enstitüsü… Tanıtım Günlerine dair… Kârda mıyız yoksa zararda mı? Gidişat hiç de iyi değil... Eskisaray Cami Çınarı bir simge aslında… Dünya Adıyamanlılar Günü Fili tarif edenler… İki dinle bir söyle Tereyağının hesabı Önce Mahalleyi kaybettik! Men Dakka Dukka! Keşke Hiç Olmasaydınız! Hz. Safvân b. Mu’attal (ra) Şehre karşı işlenen suçlar… Ulumoğlu Türküsü Elim bir olayın düşündürdükleri… Tecrübe ve hayâl… Kumdan kaleler… Havanda Su Dövmenin Adıyamancası… Her koyun kendi bacağından asılır Çocuklarımızın ayaklarına batan dikenler… Ne yapılırsa yapılsın olmuyor, tutmuyor işte... İlimizdeki Mermer Ocakları ve Bölgenin Ekosistemi 15 Temmuz üzerine… Bu da geçecek, tıpkı öncekiler gibi Çok çalışmamız gerek çook… Edebi dairesi Bize Benzeyip Bizden Olmayanlar Şehre duyarlı nesiller yetiştirmeliyiz Hımbıl gibi bir şey… Eşek anırdı abdest bozuldu Ölçü bozulmaya görsün… Memleket meselesi Yazık oluyor bu şehir’e Hiç oğlu hiçler… Çoğaldık sanıyoruz azaldıkça… Esas sorun, kurtarıcılardan kurtulamaması mı? Köpeğini İdam Eden Çoban Sahabe Hz. Safvan Kur’an ile Buluşturulmalı Adıyaman’da Nevruz Depremin Düşündürdükleri… Kan Emiciler Arayacaksan, şehrini gönlünde ara Yeter ki Efendilerin Canı Sıkılmasın(!) Hangi Balık? Ölçümüzü Yeniden Sorgulamaya Var mısınız? Bizi Doğrultacak İnsanlar Var mı? Hainlerin Değirmenine Su Taşıyanlardan Olmayalım Önce İnsan Olmayı Öğre(t/n)meliyiz Şehir Kültürü Üzerine Milli İradeye Sahip Çıkmak Halk Dans Edip Oynamaya Başladıysa! Didişmeden Didinmek Gerek Bu Utanç Bitmeli veya Yaşlı Evleri Sitesi Beraber Çalışabilmek Başarıdır İki Fotoğraf Karesinin Verdiği Mesaj Yaşananlardan Biz de mi Sorumluyuz? Çocuklarımız İnsan Olmayı İnsanlardan Öğrensin Çoğunluğun Yalnızlığı Yakası Dar Gömlek Gibiler Ne Kadar Adaletliyiz? Ah Şimdiki Aklım Olsa… Papa ve Moiz Kendi Memleketine Yabancı Olmak… Aborjinlik Yapalım Süreç Yönetimi ve Aptallık Kimin İşine Yarar? Muhalif Duruş Soba Borusu Şekere Boy Abdesti Aldıranlar Bir Fotoğrafın Hüznü Buyur Buradan Yak Ne Yapmak Lazım? IŞİD’li Adıyaman Kimin İşine Yarar? Körler Ülkesinde Şaşılar Kral Olur Kırılan İlk Cam İhmale Gelmez Memleket Meselesi Adıyaman’ı Tanı(t)mak II Zokayı Yut(tur)mak Saray Soytarısı Uyanık Terzi ya da Çıplak Kral Kulak Misafiri Muhabbeti Yön Verecekler Yönünü Şaşırırsa Eşeğin Gölgesi Adıyaman’ın Üzümle İmtihanı Tottik Meselesi İhtiyaca Binaen Bir Yazı Beş Maymun Hikayesi “Ben İyiyim, Kötü Olan Sensin” Önce Kendi Çizgini Uzat İlk Taşı Günahsız Olanınız Atsın! Ya Benim Odunum? “Ayağını Denk Al” Cahilliğin Çeşitleri Hemşehrilik Dayanışmadır Pis Kokular Geliyor Daha Kötüsü Kokuya Alışmaktır Şişeye Konup Denize Atılacak Yazı Postlara Bürünmüşler… Derviş Hırkası Giymiş Avcılar İnsan Kendine Yakışanı Yapar Çiftçinin Verdiği Ders Haram Olsun! Antika Tipler Dürüstlük Çiçeği Kimin Kimi Yiyeceğine Suyun Akışı Karar Verir Bacağından Asılan Koyunun Verdiği Ders Her Ağzı Olan Konuşmalı mı? Kral, Müneccim ve Eşek Ne Ekersen Onu Biçersin İğneyi Ahırda Aramak Gerekir Önemli Olan Güçlüyken Adil Olmak Maksat Sohbet Çay Bahane İtibar ve Karakter Say ki Sayılasın... Hızır’ı Beklerken Bakışımızın Açısını Belirleyen Unsurlar Adıyaman Görücüye Çıkıyor “Çakal” Sadece Bir Köprü Adı Değilmiş Adıyaman’da Sultan Kim? Adıyaman’ı Tanı/t/mak Zor Olanı Yapmak Öğrencileri Bekleyen Tehlike Sen Yılma Öğretmenim Boğa Bırakın İyiler İyi Kalsın Deve İle Fare Baki Kalan Eşeklik(!)… Risk Nedir? Körlerin Hikayesi Hesap Vermenin Dayanılmaz Hafifliği Memleketim ve Tepkisizlik Üzerine Projeler Kenti Adıyaman Yaşlanmak Bir Dağa Çıkmak Gibidir… Birlikte Ayrılık Seyret, Sus ve Dinle Beynimizdeki Zehir “Hardal Yedirme” Taktiği Dursun Çavuş Filmine Dair Düzeltilmesi Gereken İnsanlar Memleketimin Adını Silin Bu Kulüpten Padişaha Verilen Ders Makam Hırsı Doğum Günü Hediyesi Balıklar Ve Kuşlar Çizgiyi Aşmak Susturucu Takılmış Toplum Denetime Takılmayanlar “Mıh Çık” Sürprizlerle Dolu Şehir; Tokat Size Zahmet Olacak… Başka Şehirler Görmenin Zararları Ubuntu Cahil Cesareti… Bir Teşekkür, Bir Selam “Adıyaman Günleri” Başlıyor… Değerleri Yitirmeye Değer mi? Anmaktan Anlamaya… Harika Bir Memleketim Var Boyda Değil İcraatta Cüce Olanlar Esas Sorunumuz Zihniyet Bakın Bakalım Kimleri Göreceksiniz? Değer Vermek Üzerine Maymun İştahı Bir Öğretmenin Sitemi Haydi, Yeni Köprüler Kuralım Bir Vesile Daha… AKSEB Buluşmaları Farkı Fark Etmek Gönül Vermek Durduğumuz Yer “İyi Olmak” ama Kime Göre? Yine Bir Aralık, Yine Gönlüm Bulanık ''bizim mahalle'' Allah Islah Etsin “Marifet İltifata Tabidir” “Ağzı Olan Konuşuyor” “Büyüyünce Senin Gibi Olacağım” Hayırlı Yolculuklar Öküzlüğüne Bağışlayın! Basit Bir Tercih Arpa ve Saman Bana da mı Lolo? Her Şeyi En İyi Ben Bilirim! Her Deli Üstünü Başını Yırtmaz ki… Freni Nerede? Haddini Bilmek Toplumsal Güven… Toplumda Güven… Topluma Güven… İnsana Dair Notlar Övgü ve Yergi Ayağımı Sıkıyor! Adıyaman ve YGS Sonuçları Eşeklikten Kurtulma
NAMAZ VAKİTLERİ
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
Sitemizi nasıl buldunuz?
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA