DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Sinan Temel
Sinan Temel
Giriş Tarihi : 08-08-2019 01:57

Gidişat hiç de iyi değil...

Zamanın birinde Batı Anadolu köylerinden bir delikanlı çalışmak için İzmir’e gider. İzmir in köklü ailelerinden birisinin kızıyla tanışırlar ve evlenmeye karar verirler. Ancak kızın ailesi razı olmaz.
Kız tüm engellere aldırmadan köylü delikanlı ile evlenir. Ama ekonomik sıkıntılardan dolayı İzmir’de yaşayamazlar.
Tek çare köye gidip yerleşmektir. Yerleşmesine yerleşirler ama şehir kızı köy hayatına alışmakta zorluk çeker. Onu en çok rahatsız eden de hayvan dışkılarının çevreye yaydığı kokudur.
Kokuyu ortadan kaldırmak için her gün bahçeyi temizler.
Evin yaşlı dedesi kendini fazla yormaması gerektiğini, ne kadar temizlik yaparsa yapsın kokunun devam edeceğini söylemesine rağmen kız ısrarla temizliğe devam eder. Dedeye de bu kokuyu gidereceğini söyler ısrarla.
Aradan 3 ay geçer. Kız sevinçle dedenin yanına gelir ve artık bahçede hiçbir kokunun olmadığını, sonunda kokuyu ortadan kaldırdığını söyler.
Dede kıza döner ve “kızım koku hala aynı koku, sen kokuyu ortadan kaldırmadın sadece senin burnun kokuya alıştı.” der.
*
Geçtiğimiz günlerde Adana’da yaşanan korkunç bir olaydan hareketle toplumda meydana gelen kötülüklere dikkat çekecek bir yazı yazacaktım.
Adana’daki olayda 13 yaşlarındaki üç çocuğun sokakta buldukları bir kediyi pitbull cinsi köpeklerine vahşice parçalattırdıkları olayı ekranlarda dehşetle izlemiştik.
Bu çocuklar ki; basın mensuplarının “Kedi öldü hiç mi üzülmedin?” sorusu üzerine “Ben seni vursam bile üzülmem, kediye mi üzüleceğim” diye karşılık vermişlerdi.
Hatta çocuklardan birinin görüntülendiğini görünce “Çekin âlem yakışıklı görsün” demesi dikkat çekerken, bir diğerinin “Ağabeylere selam, çatışmaya devam. Yaşımızın yetmediği yerde yaşantımız yeter, biz Denizli çocuğuyuz” demesi hayretten öte dehşete kapılmamıza sebep olmuştu.
Bu konu üzerinden bazı değerlendirmede bulunacaktım ama taziyemiz nedeniyle yazamamıştım.
Derken önceki gün şehrimizde feci ve korkunç bir olay yaşandı.
Önce 13 yaşında bir erkek çocuğun kaybolduğu haberi düştü medyaya. Üç gün sonra da kaçırılıp öldürüldüğü haberi ile dehşete kapıldık.
Olayı detaylandırmayacağım, basında ve sosyal medyada yeterince yer aldı.
Bir toplumda düzeni sağlayan iki unsur vardır. Birincisi yazılı yasalar, yani hukuk. Bu işin resmi ve devleti ilgilendiren boyutudur ki mutlaka adil olmalıdır.
İkincisi toplumun kendi içinde geliştirdiği ve oturttuğu yazılı olmayan yasalardır ki bunun karşılığı da toplumsal yaptırımlardır.
Yazılı olan ve olmayan bu yasaları bir merdivenin iki ayağına benzetebiliriz. Birisi olmayınca merdiven dik durmaz.
Bir toplumda kötülükler hak ettiği karşılığı bulmuyorsa, bir toplumda kötülükler alenileşmişse ve bir toplumda kötülüklere alışılmışsa bütün mesele bu merdivendedir.
Toplumu ayakta tutan değerlerin çürümeye, yozlaşmaya başlamış olması demektir ki, gidişat hayra değildir.
Kötülük ve suçlar karşından kanunlar mutlaka hızlı ve zamanında adaleti yerine getirmeli ki bunu herkes söylemekten ağızlara sakız oldu adeta.
Diğer yandan kaybetmeye başladığımız çok önemli bir husus var:
Toplumsal tepki
Toplumsal tepki olması için de toplumsal sahiplenmenin olması lazım.
Bananecilik”, “bana değmeyen yılan bin yaşasın anlayış”, “maddeyi manaya tercih edişimiz” gibi benzer nedenlerden dolayı önce toplumsal sahiplenmeyi kaybediyoruz, sonra da toplumsal tepkiyi…
İnsanı kaybediyoruz biz…
Dostumuzu, arkadaşımızı, komşumuzu, mahallelimizi kaybediyoruz…
Birbirimizin canına, malına sahip çıkmayı, korumayı kaybediyoruz.
Bencilleşiyoruz…
Ne uğruna?
Zamanında toplumsal ve kurumsal tepkiyi koyabilseydik eğer; belki de o çocuğumuz canice öldürülmeyecekti. Belki de o kansız, o şerefsiz, o sapık, o katil kötü emeline ulaşamayacaktı…
Biz nerede hata yapıyoruz?” demeyin. “Biz ne ara bu hale düştük?” gibi aptalca sorulardan da vazgeçin artık.
Her şey bağıra bağıra, göstere göstere geliyor…
Allah için, kendimiz için, çocuklarımız için, toplumumuz için pis kokulara alışmayalım, bilakis pislikleri ve kötülükleri bertaraf etmek için, en azından asgariye düşürmek için el birliği, güç birliği yapalım…
Bütün sivil ve resmi kurum ve kuruluşlar kendini sorumlu hissetmeli... Dahası birileri acilen ön ayak olmalı...
Unutmayalım, toplumda yaşanan her kötülükten, işlenen her suçtan herkes gücü, etkisi, görevi ve makamı oranında sorumludur.
Sadece Adana’da ve şehrimizde yaşanan bu iki acı olay uyanmamız, silkinmemiz ve tedbirler için çırpınmamıza yeterli değil mi?
Gidişat hiç de iyi değil...
Allah sonumuzu hayretsin...
 
Sinan Temel

Sinan Temel

DİĞER YAZILARI #Adıyaman66yaşında Bu şehir hak ediyor… Dünyanın Ahvalini Soracak Olursanız… Ya odunum? Bölerek çözmek çare mi? Bir olay üç farklı algı Hayalimiz yeşil alan, gerçeğimiz beton bina Eskiler mi güzeldi, eskiden mi güzeldik? Bu bir halk sağlığı savaşıdır Tahta Bavul Cümle âlem? Bana anlattığın hikâyeyi sakın Padişaha anlatma! Gözün Aydın Adıyaman! Diyelim ki, Hizmetiçi Eğitim Enstitüsü… Tanıtım Günlerine dair… Kârda mıyız yoksa zararda mı? Eskisaray Cami Çınarı bir simge aslında… Dünya Adıyamanlılar Günü Fili tarif edenler… İki dinle bir söyle Tereyağının hesabı Önce Mahalleyi kaybettik! Men Dakka Dukka! Keşke Hiç Olmasaydınız! Hz. Safvân b. Mu’attal (ra) Şehre karşı işlenen suçlar… Ulumoğlu Türküsü Elim bir olayın düşündürdükleri… Tecrübe ve hayâl… Kumdan kaleler… Havanda Su Dövmenin Adıyamancası… Her koyun kendi bacağından asılır Çocuklarımızın ayaklarına batan dikenler… Ne yapılırsa yapılsın olmuyor, tutmuyor işte... İlimizdeki Mermer Ocakları ve Bölgenin Ekosistemi 15 Temmuz üzerine… Bu da geçecek, tıpkı öncekiler gibi Çok çalışmamız gerek çook… Edebi dairesi Bize Benzeyip Bizden Olmayanlar Şehre duyarlı nesiller yetiştirmeliyiz Hımbıl gibi bir şey… Eşek anırdı abdest bozuldu Ölçü bozulmaya görsün… Memleket meselesi Yazık oluyor bu şehir’e Hiç oğlu hiçler… Çoğaldık sanıyoruz azaldıkça… Esas sorun, kurtarıcılardan kurtulamaması mı? Köpeğini İdam Eden Çoban Sahabe Hz. Safvan Kur’an ile Buluşturulmalı Adıyaman’da Nevruz Depremin Düşündürdükleri… Kan Emiciler Arayacaksan, şehrini gönlünde ara Yeter ki Efendilerin Canı Sıkılmasın(!) Hangi Balık? Ölçümüzü Yeniden Sorgulamaya Var mısınız? Bizi Doğrultacak İnsanlar Var mı? Hainlerin Değirmenine Su Taşıyanlardan Olmayalım Önce İnsan Olmayı Öğre(t/n)meliyiz Şehir Kültürü Üzerine Asıl Marifet Milli İradeye Sahip Çıkmak Halk Dans Edip Oynamaya Başladıysa! Didişmeden Didinmek Gerek Bu Utanç Bitmeli veya Yaşlı Evleri Sitesi Beraber Çalışabilmek Başarıdır İki Fotoğraf Karesinin Verdiği Mesaj Yaşananlardan Biz de mi Sorumluyuz? Çocuklarımız İnsan Olmayı İnsanlardan Öğrensin Çoğunluğun Yalnızlığı Yakası Dar Gömlek Gibiler Ne Kadar Adaletliyiz? Ah Şimdiki Aklım Olsa… Papa ve Moiz Kendi Memleketine Yabancı Olmak… Aborjinlik Yapalım Süreç Yönetimi ve Aptallık Kimin İşine Yarar? Muhalif Duruş Soba Borusu Şekere Boy Abdesti Aldıranlar Bir Fotoğrafın Hüznü Buyur Buradan Yak Ne Yapmak Lazım? IŞİD’li Adıyaman Kimin İşine Yarar? Körler Ülkesinde Şaşılar Kral Olur Kırılan İlk Cam İhmale Gelmez Memleket Meselesi Adıyaman’ı Tanı(t)mak II Zokayı Yut(tur)mak Saray Soytarısı Uyanık Terzi ya da Çıplak Kral Kulak Misafiri Muhabbeti Yön Verecekler Yönünü Şaşırırsa Eşeğin Gölgesi Adıyaman’ın Üzümle İmtihanı Tottik Meselesi İhtiyaca Binaen Bir Yazı Beş Maymun Hikayesi “Ben İyiyim, Kötü Olan Sensin” Önce Kendi Çizgini Uzat İlk Taşı Günahsız Olanınız Atsın! Ya Benim Odunum? “Ayağını Denk Al” Cahilliğin Çeşitleri Hemşehrilik Dayanışmadır Pis Kokular Geliyor Daha Kötüsü Kokuya Alışmaktır Şişeye Konup Denize Atılacak Yazı Postlara Bürünmüşler… Derviş Hırkası Giymiş Avcılar İnsan Kendine Yakışanı Yapar Çiftçinin Verdiği Ders Haram Olsun! Antika Tipler Dürüstlük Çiçeği Kimin Kimi Yiyeceğine Suyun Akışı Karar Verir Bacağından Asılan Koyunun Verdiği Ders Her Ağzı Olan Konuşmalı mı? Kral, Müneccim ve Eşek Ne Ekersen Onu Biçersin İğneyi Ahırda Aramak Gerekir Önemli Olan Güçlüyken Adil Olmak Maksat Sohbet Çay Bahane İtibar ve Karakter Say ki Sayılasın... Hızır’ı Beklerken Bakışımızın Açısını Belirleyen Unsurlar Adıyaman Görücüye Çıkıyor “Çakal” Sadece Bir Köprü Adı Değilmiş Adıyaman’da Sultan Kim? Adıyaman’ı Tanı/t/mak Zor Olanı Yapmak Öğrencileri Bekleyen Tehlike Sen Yılma Öğretmenim Boğa Bırakın İyiler İyi Kalsın Deve İle Fare Baki Kalan Eşeklik(!)… Risk Nedir? Körlerin Hikayesi Hesap Vermenin Dayanılmaz Hafifliği Memleketim ve Tepkisizlik Üzerine Projeler Kenti Adıyaman Yaşlanmak Bir Dağa Çıkmak Gibidir… Birlikte Ayrılık Seyret, Sus ve Dinle Beynimizdeki Zehir “Hardal Yedirme” Taktiği Dursun Çavuş Filmine Dair Düzeltilmesi Gereken İnsanlar Memleketimin Adını Silin Bu Kulüpten Padişaha Verilen Ders Makam Hırsı Doğum Günü Hediyesi Balıklar Ve Kuşlar Çizgiyi Aşmak Susturucu Takılmış Toplum Denetime Takılmayanlar “Mıh Çık” Sürprizlerle Dolu Şehir; Tokat Size Zahmet Olacak… Başka Şehirler Görmenin Zararları Ubuntu Cahil Cesareti… Bir Teşekkür, Bir Selam “Adıyaman Günleri” Başlıyor… Değerleri Yitirmeye Değer mi? Anmaktan Anlamaya… Harika Bir Memleketim Var Boyda Değil İcraatta Cüce Olanlar Esas Sorunumuz Zihniyet Bakın Bakalım Kimleri Göreceksiniz? Değer Vermek Üzerine Maymun İştahı Bir Öğretmenin Sitemi Haydi, Yeni Köprüler Kuralım Bir Vesile Daha… AKSEB Buluşmaları Farkı Fark Etmek Gönül Vermek Durduğumuz Yer “İyi Olmak” ama Kime Göre? Yine Bir Aralık, Yine Gönlüm Bulanık ''bizim mahalle'' Allah Islah Etsin “Marifet İltifata Tabidir” “Ağzı Olan Konuşuyor” “Büyüyünce Senin Gibi Olacağım” Hayırlı Yolculuklar Öküzlüğüne Bağışlayın! Basit Bir Tercih Arpa ve Saman Bana da mı Lolo? Her Şeyi En İyi Ben Bilirim! Her Deli Üstünü Başını Yırtmaz ki… Freni Nerede? Haddini Bilmek Toplumsal Güven… Toplumda Güven… Topluma Güven… İnsana Dair Notlar Övgü ve Yergi Ayağımı Sıkıyor! Adıyaman ve YGS Sonuçları Eşeklikten Kurtulma
NAMAZ VAKİTLERİ
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
Sitemizi nasıl buldunuz?
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA