DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Sinan Temel
Sinan Temel
Giriş Tarihi : 04-10-2015 21:40

Muhalif Duruş

Her ne kadar Konfüçyüs’e atfedilen bir sözde “Kendisini eleştirebilen insanlar, doğruyu ve güzeli bulma konusunda daha şanslıdırlar” dense de, çoğumuz o fırsatı kullanma konusunda bir hayli ihmal ve cimri davranmaktayız.

Başkalarını eleştirmek daha kolay ve kendi hatalarımızı unutturucu olduğu için kendimizden ziyade başkalarını eleştirmeyi tercih ederiz.

Her ne kadar söze “eleştiri” ile başlasam da burada kastedeceğim şey eleştiriden ziyade muhalif bir duruş, muhalif bir ruh olacaktır.

Zira eleştiri, yapılmış bir iş veya eyleme yöneliktir. Ama muhalif bir duruş -ki bunun ayar ve sınırını iyi belirlemek gerekir- iş ve eylemin gerçekleşme öncesini (en azından ben böyle düşünüyorum) kapsadığı için eleştiriden daha önemli diye kabul ediyorum.

Tehlike öncesi alarm veya ikaz diye de anlamlandırabileceğimiz bu duruş, hayatımızın her anını kapsarsa hata yapma ihtimalimiz çok aza inecektir.

Kişisel hayatımızdan tutun da kurumsal işlere kadar her yerde bu anlayış veya mekanizmayı yerleştirmek ve sağlıklı bir şekilde işleyişini sağlamak. hem bireysel, hem kurumsal, hem de toplumsal hayatımız için vazgeçilmez olarak görülmeli.

İş ve işlemlerin daha doğru, daha güzel ve daha iyi olmasını istiyorsak, muhalif duruşu sergileyecek veya muhalif ruhu yaşatacak kişi veya kişilerin etrafımızda, yakınımızda olmalarını sağlamanın bir yolunu bulmak gerekir.

Biliyorum, kendi aklımızı beğenip başkalarının aklından üstün gördüğümüz, başkalarının işimize burnunu sokmalarını istemediğimiz, kendimizden başkasını beğenmediğimiz için bu çok zor olacak.

Nefsimizi yenmek, egomuzu alt etmek, gurur ve kibrimizi devre dışı bırakmak elbette çok zordur. İçimizden bir ses en yüksek perdeden sürekli bize aksini telkin ettiği ve biz de başka sesi duyma ihtiyaç ve gereği duymak istemediğimiz için bu zorluk devam edecektir.

Öyle ya, madem belirli bir makama gelmişiz (veya getirilmişiz) ve madem belli bir güç elimize geçmiş, o zaman bizde bir keramet var demektir. O zaman başkasının aklına da, ilmine de, fikrine de ihtiyacımız olmaz demektir.

Böyle düşünen olabilir elbette. Ama ilmin, tahsilin veya tecrüben ne kadar olursa olsun, çoğu zaman mutlaka başka bir fikir veya değerlendirmeye ya da farklı bakış açısına ihtiyaç hisseder insan, kabul etse de etmese de.

Özellikle de yöneticiler için geçerli olan bu duruş, onları hata yapmaktan uzak tutacaktır.

Bir şehirde yaşayanların genelini ilgilendiren konularda yapılacak bir çalışma olduğunda önceden işin uzmanlarının, ilgili STK’ların ve muhatap kitlenin görüş ve önerilerinin alınmasını buna örnek olarak gösterebiliriz.

Rahmetli babamın bir sözünü hiç unutmam: “Yapacağın bir saatlik bir işin ilk 15 dakikasını o iş hakkında düşünmelisin.”

Şimdilerde buna “Planlama” denmektedir. Mesele planlama yapmakla bitmiyor tabi ki. Planlamanın mihengini iyi belirlemek gerekiyor. Konuyu daha fazla açarak yazıyı uzatmak istemiyorum. Ama Karaali ile Altınşehir arasında yapılan, yapılmaya çalışılan köprüden tutun da Abuzer Gaffari Köprüsüne, Otogardan şehre yeni yapılacak kurumsal idari binaların durumuna kadar bu örnek içerisinde değerlendirilebilir.

Mesela Abuzer Gaffari Köprüsü yapılırken zahmetli ve sanırım daha masraflı olan mevcut halinin yerine bir viyadük (Malatya Beylerderesi gibi) olsa daha kullanışlı olmaz mıydı? Yeni Otogarın yeri ve pozisyonu belirlenirken daha fazla uzman katılımlı ve daha ciddi bir ön değerlendirme yapılsaydı bugünkü sorunlar yaşanır mıydı?

Yeni Adliye binasının yeri kamuoyunun malumu. Yeni yapılması düşünülen diğer kamu binalarının durumu da bunlardan farklı değil. DSİ’nin bulunduğu yer geniş ve sosyal tesislerin de olacağı bir yeşil alan olarak planlanıp uygulansaydı nasıl olurdu? Belediye Su İşlerinin bulunduğu yer de hakeza.

Elbette bunların çoğunda art niyet yok. Elbette çoğu iyi olsun diye girişilen işlerdir. Ama keşke “daha iyisi olabilir mi, olursa nasıl olur?” sorusu ile birlikte daha geniş bir “ön askı” dönemi diyebileceğimiz şeyler yapılsaydı.

Maksat hâsıl oldu mu bilmiyorum ama yazı uzun oldu. Bu yüzden şimdilik burada konuyu sonlandırmak istiyorum.

Son olarak belki özet olur diye bir cümle daha ekleyeyim, benim kastettiğim muhalif duruş veya muhalif ruha sahip insanlar, kralı çıplak gezdirmeyecek insanlardır.

 

Sinan Temel

Sinan Temel

DİĞER YAZILARI #Adıyaman66yaşında Bu şehir hak ediyor… Dünyanın Ahvalini Soracak Olursanız… Ya odunum? Bölerek çözmek çare mi? Bir olay üç farklı algı Hayalimiz yeşil alan, gerçeğimiz beton bina Eskiler mi güzeldi, eskiden mi güzeldik? Bu bir halk sağlığı savaşıdır Tahta Bavul Cümle âlem? Bana anlattığın hikâyeyi sakın Padişaha anlatma! Gözün Aydın Adıyaman! Diyelim ki, Hizmetiçi Eğitim Enstitüsü… Tanıtım Günlerine dair… Kârda mıyız yoksa zararda mı? Gidişat hiç de iyi değil... Eskisaray Cami Çınarı bir simge aslında… Dünya Adıyamanlılar Günü Fili tarif edenler… İki dinle bir söyle Tereyağının hesabı Önce Mahalleyi kaybettik! Men Dakka Dukka! Keşke Hiç Olmasaydınız! Hz. Safvân b. Mu’attal (ra) Şehre karşı işlenen suçlar… Ulumoğlu Türküsü Elim bir olayın düşündürdükleri… Tecrübe ve hayâl… Kumdan kaleler… Havanda Su Dövmenin Adıyamancası… Her koyun kendi bacağından asılır Çocuklarımızın ayaklarına batan dikenler… Ne yapılırsa yapılsın olmuyor, tutmuyor işte... İlimizdeki Mermer Ocakları ve Bölgenin Ekosistemi 15 Temmuz üzerine… Bu da geçecek, tıpkı öncekiler gibi Çok çalışmamız gerek çook… Edebi dairesi Bize Benzeyip Bizden Olmayanlar Şehre duyarlı nesiller yetiştirmeliyiz Hımbıl gibi bir şey… Eşek anırdı abdest bozuldu Ölçü bozulmaya görsün… Memleket meselesi Yazık oluyor bu şehir’e Hiç oğlu hiçler… Çoğaldık sanıyoruz azaldıkça… Esas sorun, kurtarıcılardan kurtulamaması mı? Köpeğini İdam Eden Çoban Sahabe Hz. Safvan Kur’an ile Buluşturulmalı Adıyaman’da Nevruz Depremin Düşündürdükleri… Kan Emiciler Arayacaksan, şehrini gönlünde ara Yeter ki Efendilerin Canı Sıkılmasın(!) Hangi Balık? Ölçümüzü Yeniden Sorgulamaya Var mısınız? Bizi Doğrultacak İnsanlar Var mı? Hainlerin Değirmenine Su Taşıyanlardan Olmayalım Önce İnsan Olmayı Öğre(t/n)meliyiz Şehir Kültürü Üzerine Asıl Marifet Milli İradeye Sahip Çıkmak Halk Dans Edip Oynamaya Başladıysa! Didişmeden Didinmek Gerek Bu Utanç Bitmeli veya Yaşlı Evleri Sitesi Beraber Çalışabilmek Başarıdır İki Fotoğraf Karesinin Verdiği Mesaj Yaşananlardan Biz de mi Sorumluyuz? Çocuklarımız İnsan Olmayı İnsanlardan Öğrensin Çoğunluğun Yalnızlığı Yakası Dar Gömlek Gibiler Ne Kadar Adaletliyiz? Ah Şimdiki Aklım Olsa… Papa ve Moiz Kendi Memleketine Yabancı Olmak… Aborjinlik Yapalım Süreç Yönetimi ve Aptallık Kimin İşine Yarar? Soba Borusu Şekere Boy Abdesti Aldıranlar Bir Fotoğrafın Hüznü Buyur Buradan Yak Ne Yapmak Lazım? IŞİD’li Adıyaman Kimin İşine Yarar? Körler Ülkesinde Şaşılar Kral Olur Kırılan İlk Cam İhmale Gelmez Memleket Meselesi Adıyaman’ı Tanı(t)mak II Zokayı Yut(tur)mak Saray Soytarısı Uyanık Terzi ya da Çıplak Kral Kulak Misafiri Muhabbeti Yön Verecekler Yönünü Şaşırırsa Eşeğin Gölgesi Adıyaman’ın Üzümle İmtihanı Tottik Meselesi İhtiyaca Binaen Bir Yazı Beş Maymun Hikayesi “Ben İyiyim, Kötü Olan Sensin” Önce Kendi Çizgini Uzat İlk Taşı Günahsız Olanınız Atsın! Ya Benim Odunum? “Ayağını Denk Al” Cahilliğin Çeşitleri Hemşehrilik Dayanışmadır Pis Kokular Geliyor Daha Kötüsü Kokuya Alışmaktır Şişeye Konup Denize Atılacak Yazı Postlara Bürünmüşler… Derviş Hırkası Giymiş Avcılar İnsan Kendine Yakışanı Yapar Çiftçinin Verdiği Ders Haram Olsun! Antika Tipler Dürüstlük Çiçeği Kimin Kimi Yiyeceğine Suyun Akışı Karar Verir Bacağından Asılan Koyunun Verdiği Ders Her Ağzı Olan Konuşmalı mı? Kral, Müneccim ve Eşek Ne Ekersen Onu Biçersin İğneyi Ahırda Aramak Gerekir Önemli Olan Güçlüyken Adil Olmak Maksat Sohbet Çay Bahane İtibar ve Karakter Say ki Sayılasın... Hızır’ı Beklerken Bakışımızın Açısını Belirleyen Unsurlar Adıyaman Görücüye Çıkıyor “Çakal” Sadece Bir Köprü Adı Değilmiş Adıyaman’da Sultan Kim? Adıyaman’ı Tanı/t/mak Zor Olanı Yapmak Öğrencileri Bekleyen Tehlike Sen Yılma Öğretmenim Boğa Bırakın İyiler İyi Kalsın Deve İle Fare Baki Kalan Eşeklik(!)… Risk Nedir? Körlerin Hikayesi Hesap Vermenin Dayanılmaz Hafifliği Memleketim ve Tepkisizlik Üzerine Projeler Kenti Adıyaman Yaşlanmak Bir Dağa Çıkmak Gibidir… Birlikte Ayrılık Seyret, Sus ve Dinle Beynimizdeki Zehir “Hardal Yedirme” Taktiği Dursun Çavuş Filmine Dair Düzeltilmesi Gereken İnsanlar Memleketimin Adını Silin Bu Kulüpten Padişaha Verilen Ders Makam Hırsı Doğum Günü Hediyesi Balıklar Ve Kuşlar Çizgiyi Aşmak Susturucu Takılmış Toplum Denetime Takılmayanlar “Mıh Çık” Sürprizlerle Dolu Şehir; Tokat Size Zahmet Olacak… Başka Şehirler Görmenin Zararları Ubuntu Cahil Cesareti… Bir Teşekkür, Bir Selam “Adıyaman Günleri” Başlıyor… Değerleri Yitirmeye Değer mi? Anmaktan Anlamaya… Harika Bir Memleketim Var Boyda Değil İcraatta Cüce Olanlar Esas Sorunumuz Zihniyet Bakın Bakalım Kimleri Göreceksiniz? Değer Vermek Üzerine Maymun İştahı Bir Öğretmenin Sitemi Haydi, Yeni Köprüler Kuralım Bir Vesile Daha… AKSEB Buluşmaları Farkı Fark Etmek Gönül Vermek Durduğumuz Yer “İyi Olmak” ama Kime Göre? Yine Bir Aralık, Yine Gönlüm Bulanık ''bizim mahalle'' Allah Islah Etsin “Marifet İltifata Tabidir” “Ağzı Olan Konuşuyor” “Büyüyünce Senin Gibi Olacağım” Hayırlı Yolculuklar Öküzlüğüne Bağışlayın! Basit Bir Tercih Arpa ve Saman Bana da mı Lolo? Her Şeyi En İyi Ben Bilirim! Her Deli Üstünü Başını Yırtmaz ki… Freni Nerede? Haddini Bilmek Toplumsal Güven… Toplumda Güven… Topluma Güven… İnsana Dair Notlar Övgü ve Yergi Ayağımı Sıkıyor! Adıyaman ve YGS Sonuçları Eşeklikten Kurtulma
NAMAZ VAKİTLERİ
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
Sitemizi nasıl buldunuz?
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA