DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Sinan Temel
Sinan Temel
Giriş Tarihi : 01-11-2013 20:20

Kral, Müneccim ve Eşek

Eski çağlarda bir kral hava durumunu öğrenmek için bir müneccim tutmuştu.

Kral bir gün balığa çıkmaya karar verdi. Balık tutmak için gideceği yer de sevdiği kızın evinin önündeki göl kenarıydı. Kral sevdiği kıza güzel görünmek için en yeni elbiselerinden birini giymişti. Ama yağmur yağıp da güzelim elbisesi bozulur diye kaygılanıp müneccime gitti. Müneccime havanın nasıl olacağını sordu. Müneccim:

“Kralım hiç kaygılanmayın, bir damla bile yağmur yağmayacak” dedi.

Kral da gönül rahatlığıyla balığa çıktı. Bir süre sonra bir köylüyle karşılaştı. Köylü kralı selamladıktan sonra konuştu:

“Saygıdeğer kralım. Güzel elbisenizin bozulmasını istemiyorsanız bir an önce saraya dönseniz iyi olur. Çünkü müthiş bir sağanak geliyor.”

Kral şaşkındı:

“Nasıl olur? Az önce müneccime sordum. Bir damla bile yağmur yağmayacak dedi. Ona mı inanayım, sana mı?” diye cevap verdi.

Kral yoluna devam etti. Ama az sonra müthiş bir yağmur başladı ve kral sırılsıklam oldu. Saraya döndüğünde de ilk iş olarak müneccimi kovdu ve adamlarına emir verip o köylüyü bulup getirmelerini istedi. Bir süre sonra köylü saraya geldi. Kral köylüye kendisini müneccimbaşı tayin ettiğini söyleyince köylü boynunu bükerek konuştu:

“Ben müneccim değilim efendimiz. Yağmur yağacağı zaman eşeğim kulaklarını indirir. Sizinle karşılaştığımız vakit eşeğim kulaklarını o kadar indirmişti ki sağanak olacağını anlamıştım.”

***

Çevremizde zaman zaman her şeyi bildiğini sanan ve bunu da kabul ettirmeye çalışan insanlara rastlarız.

Kendi aklı ile iktifa edemeyen veya istişare anlayışından uzak insanları en çok etkiler bu tipler.

Müneccimlik taslarlar adeta. Söyledikleri isabet ederse kerameti kendilerinden menkulmüş gibi tafra yapar, isabet etmezse de bunu gizleyecek laf kalabalığı ile mazeretler üretip olayın aslında başka! olduğunu söylerler.

Böyleleri genellikle etkili, yetkili, nüfuzlu, cukkası sağlam... vb gibi insanları etkilemeye çalışırlar.

Bunların dışındaki insanlar sadece kendi reklamları için gereklidir. Yani kendilerini övdürerek diğerlerini etkilemek içindir. Bir nevi ayaklı gazete veya mektup görevi gördürürler.

Müneccimliklerinin yanında cilalayıp boyamayı, cambazlık ve dansözlük yapmayı da becerirler tabi.

Bunların etki alanı içerisinde bulunanlar kolay kolay başkalarına inanmazlar. Hülyada olduklarını ve gözlerinin önüne perde çekildiğini fark etmezler, ettirmezler.

İlk başlarda birileri uyandırmaya, ikaz ve nasihat etmeye çalışsa da fayda etmez ve onlar sadece kendilerini kötü ederler o kadar.

Dolayısıyla da bir müddet sonra müneccimleri ve müneccimlerinin çizdiği çemberin dışına çıkamaz olurlar.

Bir müddet sonra da felaket kaçınılmaz olur. Zira bu müneccimlerin derdi sadece kendilerini kabul ettirmek ve bu sayede nimetlenmektir. Gerisi önemli değildir. Etrafına çöreklendiği adam/lar zarar görmüş görmemiş umurlarında değildir. Zaman zaman yerleri sarsılmasın diye göstermelik şeyler yaparlar o kadar.

Oysa sade bir köylü vatandaşın basit bir şeyden veya kendine göre bir olgudan yaptığı çıkarımla bildiği basit şeyleri bile bilmekten uzaktır bunlar. O saflıktan uzaktırlar çünkü.

Bilseler de söylemezler. Çünkü doğru olanı ve bildiklerini söylemek için değil, işlerine geleni söylemek için çırpınırlar.

Tabi bir müddet sonra hüsran ve zarar kaçınılmaz olur.

Nasihatlerin fayda vermediği kişiye musibetler musallat olmaya başlar.

Çoğu zaman geç uyanır bu müneccim meraklıları. Geçici zafer ve keyif ortamından uyandıklarında ise iş işten geçmiştir ne yazık ki.

Nasihat değil övgü almak/övülmek merakı ve zaafları yüzünden çok hata yapmışlardır. Böylesi müneccimler de bunu çok iyi becerirler ve hep duymak istediklerini söylerler. Dolayısıyla gözde olurlar.

Zaman zaman etrafımıza bakalım. Bizi bu şekilde kullanmaya çalışanlar olup olmadığına dikkat edelim.

Sakın “ben mevki, makam ve para sahibi değilim ki...” demeyin.

Bakarsınız sizi ayaklı gazete veya mektup olarak da görebilirler.

Yani açıkçası, kendi reklamlarını bedava yaptırmak isteyebilirler.

Benden söylemesi.

Son olarak, konu ile alakasını sizin kurmanızı isteyeceğim usturuplu bir söz: “Konuşacak zamanı bil: krallara öğüt vermek tehlikelerin en büyüğüdür.”

 

 

Sinan Temel

Sinan Temel

DİĞER YAZILARI #Adıyaman66yaşında Bu şehir hak ediyor… Dünyanın Ahvalini Soracak Olursanız… Ya odunum? Bölerek çözmek çare mi? Bir olay üç farklı algı Hayalimiz yeşil alan, gerçeğimiz beton bina Eskiler mi güzeldi, eskiden mi güzeldik? Bu bir halk sağlığı savaşıdır Tahta Bavul Cümle âlem? Bana anlattığın hikâyeyi sakın Padişaha anlatma! Gözün Aydın Adıyaman! Diyelim ki, Hizmetiçi Eğitim Enstitüsü… Tanıtım Günlerine dair… Kârda mıyız yoksa zararda mı? Gidişat hiç de iyi değil... Eskisaray Cami Çınarı bir simge aslında… Dünya Adıyamanlılar Günü Fili tarif edenler… İki dinle bir söyle Tereyağının hesabı Önce Mahalleyi kaybettik! Men Dakka Dukka! Keşke Hiç Olmasaydınız! Hz. Safvân b. Mu’attal (ra) Şehre karşı işlenen suçlar… Ulumoğlu Türküsü Elim bir olayın düşündürdükleri… Tecrübe ve hayâl… Kumdan kaleler… Havanda Su Dövmenin Adıyamancası… Her koyun kendi bacağından asılır Çocuklarımızın ayaklarına batan dikenler… Ne yapılırsa yapılsın olmuyor, tutmuyor işte... İlimizdeki Mermer Ocakları ve Bölgenin Ekosistemi 15 Temmuz üzerine… Bu da geçecek, tıpkı öncekiler gibi Çok çalışmamız gerek çook… Edebi dairesi Bize Benzeyip Bizden Olmayanlar Şehre duyarlı nesiller yetiştirmeliyiz Hımbıl gibi bir şey… Eşek anırdı abdest bozuldu Ölçü bozulmaya görsün… Memleket meselesi Yazık oluyor bu şehir’e Hiç oğlu hiçler… Çoğaldık sanıyoruz azaldıkça… Esas sorun, kurtarıcılardan kurtulamaması mı? Köpeğini İdam Eden Çoban Sahabe Hz. Safvan Kur’an ile Buluşturulmalı Adıyaman’da Nevruz Depremin Düşündürdükleri… Kan Emiciler Arayacaksan, şehrini gönlünde ara Yeter ki Efendilerin Canı Sıkılmasın(!) Hangi Balık? Ölçümüzü Yeniden Sorgulamaya Var mısınız? Bizi Doğrultacak İnsanlar Var mı? Hainlerin Değirmenine Su Taşıyanlardan Olmayalım Önce İnsan Olmayı Öğre(t/n)meliyiz Şehir Kültürü Üzerine Asıl Marifet Milli İradeye Sahip Çıkmak Halk Dans Edip Oynamaya Başladıysa! Didişmeden Didinmek Gerek Bu Utanç Bitmeli veya Yaşlı Evleri Sitesi Beraber Çalışabilmek Başarıdır İki Fotoğraf Karesinin Verdiği Mesaj Yaşananlardan Biz de mi Sorumluyuz? Çocuklarımız İnsan Olmayı İnsanlardan Öğrensin Çoğunluğun Yalnızlığı Yakası Dar Gömlek Gibiler Ne Kadar Adaletliyiz? Ah Şimdiki Aklım Olsa… Papa ve Moiz Kendi Memleketine Yabancı Olmak… Aborjinlik Yapalım Süreç Yönetimi ve Aptallık Kimin İşine Yarar? Muhalif Duruş Soba Borusu Şekere Boy Abdesti Aldıranlar Bir Fotoğrafın Hüznü Buyur Buradan Yak Ne Yapmak Lazım? IŞİD’li Adıyaman Kimin İşine Yarar? Körler Ülkesinde Şaşılar Kral Olur Kırılan İlk Cam İhmale Gelmez Memleket Meselesi Adıyaman’ı Tanı(t)mak II Zokayı Yut(tur)mak Saray Soytarısı Uyanık Terzi ya da Çıplak Kral Kulak Misafiri Muhabbeti Yön Verecekler Yönünü Şaşırırsa Eşeğin Gölgesi Adıyaman’ın Üzümle İmtihanı Tottik Meselesi İhtiyaca Binaen Bir Yazı Beş Maymun Hikayesi “Ben İyiyim, Kötü Olan Sensin” Önce Kendi Çizgini Uzat İlk Taşı Günahsız Olanınız Atsın! Ya Benim Odunum? “Ayağını Denk Al” Cahilliğin Çeşitleri Hemşehrilik Dayanışmadır Pis Kokular Geliyor Daha Kötüsü Kokuya Alışmaktır Şişeye Konup Denize Atılacak Yazı Postlara Bürünmüşler… Derviş Hırkası Giymiş Avcılar İnsan Kendine Yakışanı Yapar Çiftçinin Verdiği Ders Haram Olsun! Antika Tipler Dürüstlük Çiçeği Kimin Kimi Yiyeceğine Suyun Akışı Karar Verir Bacağından Asılan Koyunun Verdiği Ders Her Ağzı Olan Konuşmalı mı? Ne Ekersen Onu Biçersin İğneyi Ahırda Aramak Gerekir Önemli Olan Güçlüyken Adil Olmak Maksat Sohbet Çay Bahane İtibar ve Karakter Say ki Sayılasın... Hızır’ı Beklerken Bakışımızın Açısını Belirleyen Unsurlar Adıyaman Görücüye Çıkıyor “Çakal” Sadece Bir Köprü Adı Değilmiş Adıyaman’da Sultan Kim? Adıyaman’ı Tanı/t/mak Zor Olanı Yapmak Öğrencileri Bekleyen Tehlike Sen Yılma Öğretmenim Boğa Bırakın İyiler İyi Kalsın Deve İle Fare Baki Kalan Eşeklik(!)… Risk Nedir? Körlerin Hikayesi Hesap Vermenin Dayanılmaz Hafifliği Memleketim ve Tepkisizlik Üzerine Projeler Kenti Adıyaman Yaşlanmak Bir Dağa Çıkmak Gibidir… Birlikte Ayrılık Seyret, Sus ve Dinle Beynimizdeki Zehir “Hardal Yedirme” Taktiği Dursun Çavuş Filmine Dair Düzeltilmesi Gereken İnsanlar Memleketimin Adını Silin Bu Kulüpten Padişaha Verilen Ders Makam Hırsı Doğum Günü Hediyesi Balıklar Ve Kuşlar Çizgiyi Aşmak Susturucu Takılmış Toplum Denetime Takılmayanlar “Mıh Çık” Sürprizlerle Dolu Şehir; Tokat Size Zahmet Olacak… Başka Şehirler Görmenin Zararları Ubuntu Cahil Cesareti… Bir Teşekkür, Bir Selam “Adıyaman Günleri” Başlıyor… Değerleri Yitirmeye Değer mi? Anmaktan Anlamaya… Harika Bir Memleketim Var Boyda Değil İcraatta Cüce Olanlar Esas Sorunumuz Zihniyet Bakın Bakalım Kimleri Göreceksiniz? Değer Vermek Üzerine Maymun İştahı Bir Öğretmenin Sitemi Haydi, Yeni Köprüler Kuralım Bir Vesile Daha… AKSEB Buluşmaları Farkı Fark Etmek Gönül Vermek Durduğumuz Yer “İyi Olmak” ama Kime Göre? Yine Bir Aralık, Yine Gönlüm Bulanık ''bizim mahalle'' Allah Islah Etsin “Marifet İltifata Tabidir” “Ağzı Olan Konuşuyor” “Büyüyünce Senin Gibi Olacağım” Hayırlı Yolculuklar Öküzlüğüne Bağışlayın! Basit Bir Tercih Arpa ve Saman Bana da mı Lolo? Her Şeyi En İyi Ben Bilirim! Her Deli Üstünü Başını Yırtmaz ki… Freni Nerede? Haddini Bilmek Toplumsal Güven… Toplumda Güven… Topluma Güven… İnsana Dair Notlar Övgü ve Yergi Ayağımı Sıkıyor! Adıyaman ve YGS Sonuçları Eşeklikten Kurtulma
NAMAZ VAKİTLERİ
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
Sitemizi nasıl buldunuz?
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA