DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Sinan Temel
Sinan Temel
Giriş Tarihi : 27-06-2011 11:54

Toplumsal Güven… Toplumda Güven… Topluma Güven…

Başlığa bakarak sosyolojik bir yazı okuyacağınızı düşünüyorsanız yanılırsınız.

Bu yazı ne sosyolojik, ne biyolojik ne de antropolojik bir yazı.

Ama hem sosyolojik, hem biyolojik hem de antropolojik bir yazı.

Nasıl mı?

Anlatayım.

Konumuz insan. Kabul ederseniz ben de bir insanım.

Tabi sizler de öylesiniz.

Ama bazıları var ki, onları henüz bir kategoriye sığdıramadım.

Sığmadılar işte.

Aşağı yukarı her yaratıktan bir özellik taşısalar da insana dair bir bulguya rastlayamadım.

Belki de vardır.

Ama bu duyguları bastırılmış olmalı ki, olmayan beyinlerinin ta derinliklerinde bir yerde kalakalmış ve ortaya çıkabilecek bir yol bulamamış olmalı.

Belki de nasip meselesi.

Aslında bunlara suç bulmamak gerekir.

Acımak, onlar adına ve onlar içinde olduğu için toplum adına üzülmek lazım.

Sonra da kime bela bulaştıracaklar diye beklemek lazım.

Beklemek lazım diyorum.

Çünkü bunları ne ıslah ne de itlaf edecek bir yasamız, bir kanunumuz, bir müeyyidemiz var.

Ta ki bir yerlere şerlerini sürene kadar.

O zaman bazı yasalar devreye girer. Ama sadece devreye girer.

Ne ıslah eder, ne de itlaf eder.

Zira sonuç alınması için devrenin tamamlanması gerekir.

Ama bir şeyler araya girer ve devrenin tamamlanmasını engeller.

Neler mi araya girer?

Onu da anlatayım.

Kimi zaman para girer, mal mülk girer. Çünkü bunlar güçtür.

Ahlaklı, efendi, terbiyeli, dürüst, saygın ve insan olduğu için değil. Sırf paralı olduğu için birileri güçlüdür. Çünkü paranın açmayacağı kapı hemen hemen yok gibidir.

Paranın yasası çoğu zaman bütün yasalara baskın çıkar. Hak, hukuk, adalet hak getire…

Kimi zaman da başka güçler girer araya.

Sopa girer, silah girer, şer ve kavga, dövüş girer araya ve devrenin tamamlanmasını engeller.

İnsan olduğu için değil, terbiyeli, vicdanlı, efendi, anlayışlı ve izanlı olduğu için de değil; eli sopalı, beli silahlı olduğu için başka yasalara baskın çıkar.

Can acıtanın canı acıtılmadıkça, zarar veren zarara uğratılmadıkça bu böyle sürer gider.

Sözümün herkese olmadığını anlamışsınızdır. Bilmeden yapanlara ya da bilerek yapsa dahi pişman olup vazgeçenlere olmadığını da anlamışsınızdır.

Sözüm bu işi meslek edinenlere.

Sözüm bu yollarla etrafına hükmetmeye, kendisini saydırtmaya ve kendi borusunu öttürmek isteyenlere elbette.

İşin acı tarafı, işin acınacak ve üzülecek tarafı ne biliyor musunuz?

Bunları ne ıslah ne de itlaf edecek hiçbir şeyimiz yok. Varsa kullanacak gücümüz yok.

Yaptığımız tek şey homurdanmak. Hem de sadece kendimiz duyabilecek şekilde homurdanmak.

Biz homurdanmaya, onlar da hükmetmeye ve borularını öttürmeye devam edecekler.

Kimlerden mi bahsediyorum?

Hadi canım, şaka yapmayın. Gayet iyi biliyorsunuz kimlerden bahsettiğimi.

İnsanlıktan nasibini almadığı halde insanım diye gezinen, etrafa caka satan, herkesi eyvallah dedirten, ellerindeki güçle ya da başka yaratıklara mahsus özellikleri ile saygın olduğunu, var olduğunu sananlardan bahsediyorum.

Anlamadınız mı?

O zaman gözünüzü iyi açarak şöyle etrafınıza bakın bakalım.

Ya bir tanıdığınız, ya mahalleliniz, ya köylünüz ya da komşunuzdur.

Değilse bile bir şekilde “gücünü” hissetmişsinizdir.

Tabi “güç” derken sadece yukarıda saydıklarımdan ibaret sanmayın. Sizin de bildiğiniz daha başka güçler de var tabi. Ama ben en belirgin olanlarından örnekler verdim. Gerisini siz tamamlarsınız artık.

İşte bunlar ıslah veya itlaf edilmediği müddetçe;

Ne toplumsal güven tamamlanır, ne toplumda güven oluşur, ne de topluma güven sağlanır.

Çünkü bunlar devrenin tamamlanmasını engelleyen en önemli faktörlerden biridir.

Yoksa yanılıyor muyum?

Olabilir. Bu yazdıklarım bir hayal ürünü de olabilir.

Eğer öyle ise bunlar neden hala varlıklarını sürdürüyorlar?

Eğer öyle ise bunlar cesaretlerini nereden alıyorlar?

 

 

Sinan Temel

Sinan Temel

DİĞER YAZILARI #Adıyaman66yaşında Bu şehir hak ediyor… Dünyanın Ahvalini Soracak Olursanız… Ya odunum? Bölerek çözmek çare mi? Bir olay üç farklı algı Hayalimiz yeşil alan, gerçeğimiz beton bina Eskiler mi güzeldi, eskiden mi güzeldik? Bu bir halk sağlığı savaşıdır Tahta Bavul Cümle âlem? Bana anlattığın hikâyeyi sakın Padişaha anlatma! Gözün Aydın Adıyaman! Diyelim ki, Hizmetiçi Eğitim Enstitüsü… Tanıtım Günlerine dair… Kârda mıyız yoksa zararda mı? Gidişat hiç de iyi değil... Eskisaray Cami Çınarı bir simge aslında… Dünya Adıyamanlılar Günü Fili tarif edenler… İki dinle bir söyle Tereyağının hesabı Önce Mahalleyi kaybettik! Men Dakka Dukka! Keşke Hiç Olmasaydınız! Hz. Safvân b. Mu’attal (ra) Şehre karşı işlenen suçlar… Ulumoğlu Türküsü Elim bir olayın düşündürdükleri… Tecrübe ve hayâl… Kumdan kaleler… Havanda Su Dövmenin Adıyamancası… Her koyun kendi bacağından asılır Çocuklarımızın ayaklarına batan dikenler… Ne yapılırsa yapılsın olmuyor, tutmuyor işte... İlimizdeki Mermer Ocakları ve Bölgenin Ekosistemi 15 Temmuz üzerine… Bu da geçecek, tıpkı öncekiler gibi Çok çalışmamız gerek çook… Edebi dairesi Bize Benzeyip Bizden Olmayanlar Şehre duyarlı nesiller yetiştirmeliyiz Hımbıl gibi bir şey… Eşek anırdı abdest bozuldu Ölçü bozulmaya görsün… Memleket meselesi Yazık oluyor bu şehir’e Hiç oğlu hiçler… Çoğaldık sanıyoruz azaldıkça… Esas sorun, kurtarıcılardan kurtulamaması mı? Köpeğini İdam Eden Çoban Sahabe Hz. Safvan Kur’an ile Buluşturulmalı Adıyaman’da Nevruz Depremin Düşündürdükleri… Kan Emiciler Arayacaksan, şehrini gönlünde ara Yeter ki Efendilerin Canı Sıkılmasın(!) Hangi Balık? Ölçümüzü Yeniden Sorgulamaya Var mısınız? Bizi Doğrultacak İnsanlar Var mı? Hainlerin Değirmenine Su Taşıyanlardan Olmayalım Önce İnsan Olmayı Öğre(t/n)meliyiz Şehir Kültürü Üzerine Asıl Marifet Milli İradeye Sahip Çıkmak Halk Dans Edip Oynamaya Başladıysa! Didişmeden Didinmek Gerek Bu Utanç Bitmeli veya Yaşlı Evleri Sitesi Beraber Çalışabilmek Başarıdır İki Fotoğraf Karesinin Verdiği Mesaj Yaşananlardan Biz de mi Sorumluyuz? Çocuklarımız İnsan Olmayı İnsanlardan Öğrensin Çoğunluğun Yalnızlığı Yakası Dar Gömlek Gibiler Ne Kadar Adaletliyiz? Ah Şimdiki Aklım Olsa… Papa ve Moiz Kendi Memleketine Yabancı Olmak… Aborjinlik Yapalım Süreç Yönetimi ve Aptallık Kimin İşine Yarar? Muhalif Duruş Soba Borusu Şekere Boy Abdesti Aldıranlar Bir Fotoğrafın Hüznü Buyur Buradan Yak Ne Yapmak Lazım? IŞİD’li Adıyaman Kimin İşine Yarar? Körler Ülkesinde Şaşılar Kral Olur Kırılan İlk Cam İhmale Gelmez Memleket Meselesi Adıyaman’ı Tanı(t)mak II Zokayı Yut(tur)mak Saray Soytarısı Uyanık Terzi ya da Çıplak Kral Kulak Misafiri Muhabbeti Yön Verecekler Yönünü Şaşırırsa Eşeğin Gölgesi Adıyaman’ın Üzümle İmtihanı Tottik Meselesi İhtiyaca Binaen Bir Yazı Beş Maymun Hikayesi “Ben İyiyim, Kötü Olan Sensin” Önce Kendi Çizgini Uzat İlk Taşı Günahsız Olanınız Atsın! Ya Benim Odunum? “Ayağını Denk Al” Cahilliğin Çeşitleri Hemşehrilik Dayanışmadır Pis Kokular Geliyor Daha Kötüsü Kokuya Alışmaktır Şişeye Konup Denize Atılacak Yazı Postlara Bürünmüşler… Derviş Hırkası Giymiş Avcılar İnsan Kendine Yakışanı Yapar Çiftçinin Verdiği Ders Haram Olsun! Antika Tipler Dürüstlük Çiçeği Kimin Kimi Yiyeceğine Suyun Akışı Karar Verir Bacağından Asılan Koyunun Verdiği Ders Her Ağzı Olan Konuşmalı mı? Kral, Müneccim ve Eşek Ne Ekersen Onu Biçersin İğneyi Ahırda Aramak Gerekir Önemli Olan Güçlüyken Adil Olmak Maksat Sohbet Çay Bahane İtibar ve Karakter Say ki Sayılasın... Hızır’ı Beklerken Bakışımızın Açısını Belirleyen Unsurlar Adıyaman Görücüye Çıkıyor “Çakal” Sadece Bir Köprü Adı Değilmiş Adıyaman’da Sultan Kim? Adıyaman’ı Tanı/t/mak Zor Olanı Yapmak Öğrencileri Bekleyen Tehlike Sen Yılma Öğretmenim Boğa Bırakın İyiler İyi Kalsın Deve İle Fare Baki Kalan Eşeklik(!)… Risk Nedir? Körlerin Hikayesi Hesap Vermenin Dayanılmaz Hafifliği Memleketim ve Tepkisizlik Üzerine Projeler Kenti Adıyaman Yaşlanmak Bir Dağa Çıkmak Gibidir… Birlikte Ayrılık Seyret, Sus ve Dinle Beynimizdeki Zehir “Hardal Yedirme” Taktiği Dursun Çavuş Filmine Dair Düzeltilmesi Gereken İnsanlar Memleketimin Adını Silin Bu Kulüpten Padişaha Verilen Ders Makam Hırsı Doğum Günü Hediyesi Balıklar Ve Kuşlar Çizgiyi Aşmak Susturucu Takılmış Toplum Denetime Takılmayanlar “Mıh Çık” Sürprizlerle Dolu Şehir; Tokat Size Zahmet Olacak… Başka Şehirler Görmenin Zararları Ubuntu Cahil Cesareti… Bir Teşekkür, Bir Selam “Adıyaman Günleri” Başlıyor… Değerleri Yitirmeye Değer mi? Anmaktan Anlamaya… Harika Bir Memleketim Var Boyda Değil İcraatta Cüce Olanlar Esas Sorunumuz Zihniyet Bakın Bakalım Kimleri Göreceksiniz? Değer Vermek Üzerine Maymun İştahı Bir Öğretmenin Sitemi Haydi, Yeni Köprüler Kuralım Bir Vesile Daha… AKSEB Buluşmaları Farkı Fark Etmek Gönül Vermek Durduğumuz Yer “İyi Olmak” ama Kime Göre? Yine Bir Aralık, Yine Gönlüm Bulanık ''bizim mahalle'' Allah Islah Etsin “Marifet İltifata Tabidir” “Ağzı Olan Konuşuyor” “Büyüyünce Senin Gibi Olacağım” Hayırlı Yolculuklar Öküzlüğüne Bağışlayın! Basit Bir Tercih Arpa ve Saman Bana da mı Lolo? Her Şeyi En İyi Ben Bilirim! Her Deli Üstünü Başını Yırtmaz ki… Freni Nerede? Haddini Bilmek İnsana Dair Notlar Övgü ve Yergi Ayağımı Sıkıyor! Adıyaman ve YGS Sonuçları Eşeklikten Kurtulma
NAMAZ VAKİTLERİ
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
Sitemizi nasıl buldunuz?
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA