DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Sinan Temel
Sinan Temel
Giriş Tarihi : 14-07-2015 12:02

Körler Ülkesinde Şaşılar Kral Olur


“Körler ülkesinde şaşılar kral olur” diye bir söz vardır, bilirsiniz. Mesel haline gelmiş ve nesilden nesile aktarıla gelen bu tür sözlerin taşıdığı anlam, verdiği mesaj saatlerce yapılan konuşmadan daha etkili olur.

Şimdi size aktaracağım HG. Wells’inhikâyesinde bahsedilen de böylesi bir şey.

Bakalım sizlerde neleri çağrıştıracak?

Dere tepe, dağ ova dolaşmasını seven tek gözlü bir adam varmış. Yürür yürür gidermiş, gider gider yürürmüş.

Bir gün uzaklarda renkleri karmakarışık bir köy görmüş; alacalı bulacalı garip bir köy. Yaklaşmış köye doğru. Yolları bir tuhaf, evleri bir tuhaf, insanları bir tuhafmış köyün...

Girince köyün içine anlamış meseleyi. Körler köyüymüş burası. Kadınların, erkeklerin, çocukların, velhasıl herkesin sımsıkı kapalıymış gözleri...

Gezginci adam karar vermiş burada yaşamaya:

Hiç değilse benim bir gözüm var, diyormuş.

Körler ülkesinde şaşılar kral olur, derler. Ben de bunların başına geçer yaşarım.

Körlerin gözleri yokmuş ama elleri, kulakları, burunları çok hassasmış. Kendilerine göre kurdukları bir düzen içinde yuvarlanıp gidiyorlarmış.

Adam şaşkın hallerine bakıyormuş onların. Yürümeleri, konuşmaları doğrusu başka türlüymüş.

Bir gün körlerden biri öteki körün malını aşırmış. Sadece tek gözlü adam görmüş bunu. Bağırarak ilan etmiş:

“Filanca malını çaldı falancanın.”

Körler:

“Nereden biliyorsun o kadar uzaktan duyulmaz ki” demişler.

“Ben duymadım, gördüm. Gözüm var benim. Görüyorum.”

Körler göz diye, görmek diye bir şey bilmiyorlarmış. Uzun yıllar içinde çoktan unutmuşlar bu hissi.

“Ne demek görmek?” demişler, “nasıl görüyorsun yani, duyulmayacak mesafeden anlıyor musun ne olup bittiğini?”

“Anlıyorum tabii...”

“İnanmayız, imtihan edeceğiz seni...”

Adamı almışlar, uzakça bir yere dikmişler. Tecrübeleriyle biliyorlarmış o uzaklıktan hiçbir şeyin işitilmeyeceğini.

“Anlat bakalım, şimdi biz ne yapıyoruz” demişler.

Adam anlatmış:

“Oturuyorsunuz, konuşuyorsunuz, Şu ayağa kalktı, bu elini oynattı, beriki bacağını sallıyor vs...”

Derken körler bir evin içine girmişler, bağırmışlar:

“Anlatsana...”

“İçeri girdiniz göremiyorum ki...”

Körler bilmedikleri için içeri girmenin ne olduğunu:

“Ne olmuş yani içeri girmişsek. Elli santim fark etti, anlat anlat” demişler.

“Arada duvar var görmüyorum.”

Körler:

“Sen atıyorsun” demişler. “Demincek tesadüf etti. Bak, şimdi bilemiyorsun.”

“Çıkın dışarı, söyleyeyim.”

“Bu kadar uzaktan duyunca ha içersi, ha dışarısı, ne çıkar yani...”

“Ben duymuyorum, ben görüyorum” diyormuş adam.

“Öyle şey olmaz” demişler. “Sende bir bozukluk var. Saçmalıyorsun, acayip şeyler söylüyorsun. Hekime muayene ettireceğiz seni...”

Adamı yaka paça köyün hekimine götürmüşler. Hekim de kör tabii... Elleriyle yoklamaya başlamış adamı. Yoklamış ve parmaklarını adamın yüzünde gezdirirken:

“Buldum” demiş. “Bozukluk burada...”

Adamın açık olan gözünü kastediyormuş hekim ve:

“Saçmalaması bundan dolayı” diyormuş. “Ben şimdi hallederim, düzeltirim onu...”

Körler ülkesine kral olmaya kalkan gezginci zor bela kurtarmış kendini oradan.

Körler görenleri anlayamazlar. Saçmalıyor sanırlar ve onu da düzeltip kendilerine benzetmek için gözlerini çıkarmaya uğraşırlar.

***

Hikâyenin verdiği mesaj gayet açık. Bunun için yapmamız gereken tek şey iyi bir gözlemdir. Çevremizde yaşananlara ve yaşayanlara bu gözle baktığımızda hikâyenin ne anlatmak istediğini daha iyi anlarız.

Gözleri çıkarılmak istenenler ile göz çıkarmak isteyenlerin kimler olduğunu, bunların neden yapılmak istendiğini..ve görenlerin neden kör gibi davrandığını… gayet iyi anlayacağız.

Anlamasına anlayacağız ama keşke iş anlamakla da olsa… Zira harekete geçirmeyen anlamalar, anlamını bulmaktan uzak olurlar.

 

 

Sinan Temel

Sinan Temel

DİĞER YAZILARI #Adıyaman66yaşında Bu şehir hak ediyor… Dünyanın Ahvalini Soracak Olursanız… Ya odunum? Bölerek çözmek çare mi? Bir olay üç farklı algı Hayalimiz yeşil alan, gerçeğimiz beton bina Eskiler mi güzeldi, eskiden mi güzeldik? Bu bir halk sağlığı savaşıdır Tahta Bavul Cümle âlem? Bana anlattığın hikâyeyi sakın Padişaha anlatma! Gözün Aydın Adıyaman! Diyelim ki, Hizmetiçi Eğitim Enstitüsü… Tanıtım Günlerine dair… Kârda mıyız yoksa zararda mı? Gidişat hiç de iyi değil... Eskisaray Cami Çınarı bir simge aslında… Dünya Adıyamanlılar Günü Fili tarif edenler… İki dinle bir söyle Tereyağının hesabı Önce Mahalleyi kaybettik! Men Dakka Dukka! Keşke Hiç Olmasaydınız! Hz. Safvân b. Mu’attal (ra) Şehre karşı işlenen suçlar… Ulumoğlu Türküsü Elim bir olayın düşündürdükleri… Tecrübe ve hayâl… Kumdan kaleler… Havanda Su Dövmenin Adıyamancası… Her koyun kendi bacağından asılır Çocuklarımızın ayaklarına batan dikenler… Ne yapılırsa yapılsın olmuyor, tutmuyor işte... İlimizdeki Mermer Ocakları ve Bölgenin Ekosistemi 15 Temmuz üzerine… Bu da geçecek, tıpkı öncekiler gibi Çok çalışmamız gerek çook… Edebi dairesi Bize Benzeyip Bizden Olmayanlar Şehre duyarlı nesiller yetiştirmeliyiz Hımbıl gibi bir şey… Eşek anırdı abdest bozuldu Ölçü bozulmaya görsün… Memleket meselesi Yazık oluyor bu şehir’e Hiç oğlu hiçler… Çoğaldık sanıyoruz azaldıkça… Esas sorun, kurtarıcılardan kurtulamaması mı? Köpeğini İdam Eden Çoban Sahabe Hz. Safvan Kur’an ile Buluşturulmalı Adıyaman’da Nevruz Depremin Düşündürdükleri… Kan Emiciler Arayacaksan, şehrini gönlünde ara Yeter ki Efendilerin Canı Sıkılmasın(!) Hangi Balık? Ölçümüzü Yeniden Sorgulamaya Var mısınız? Bizi Doğrultacak İnsanlar Var mı? Hainlerin Değirmenine Su Taşıyanlardan Olmayalım Önce İnsan Olmayı Öğre(t/n)meliyiz Şehir Kültürü Üzerine Asıl Marifet Milli İradeye Sahip Çıkmak Halk Dans Edip Oynamaya Başladıysa! Didişmeden Didinmek Gerek Bu Utanç Bitmeli veya Yaşlı Evleri Sitesi Beraber Çalışabilmek Başarıdır İki Fotoğraf Karesinin Verdiği Mesaj Yaşananlardan Biz de mi Sorumluyuz? Çocuklarımız İnsan Olmayı İnsanlardan Öğrensin Çoğunluğun Yalnızlığı Yakası Dar Gömlek Gibiler Ne Kadar Adaletliyiz? Ah Şimdiki Aklım Olsa… Papa ve Moiz Kendi Memleketine Yabancı Olmak… Aborjinlik Yapalım Süreç Yönetimi ve Aptallık Kimin İşine Yarar? Muhalif Duruş Soba Borusu Şekere Boy Abdesti Aldıranlar Bir Fotoğrafın Hüznü Buyur Buradan Yak Ne Yapmak Lazım? IŞİD’li Adıyaman Kimin İşine Yarar? Kırılan İlk Cam İhmale Gelmez Memleket Meselesi Adıyaman’ı Tanı(t)mak II Zokayı Yut(tur)mak Saray Soytarısı Uyanık Terzi ya da Çıplak Kral Kulak Misafiri Muhabbeti Yön Verecekler Yönünü Şaşırırsa Eşeğin Gölgesi Adıyaman’ın Üzümle İmtihanı Tottik Meselesi İhtiyaca Binaen Bir Yazı Beş Maymun Hikayesi “Ben İyiyim, Kötü Olan Sensin” Önce Kendi Çizgini Uzat İlk Taşı Günahsız Olanınız Atsın! Ya Benim Odunum? “Ayağını Denk Al” Cahilliğin Çeşitleri Hemşehrilik Dayanışmadır Pis Kokular Geliyor Daha Kötüsü Kokuya Alışmaktır Şişeye Konup Denize Atılacak Yazı Postlara Bürünmüşler… Derviş Hırkası Giymiş Avcılar İnsan Kendine Yakışanı Yapar Çiftçinin Verdiği Ders Haram Olsun! Antika Tipler Dürüstlük Çiçeği Kimin Kimi Yiyeceğine Suyun Akışı Karar Verir Bacağından Asılan Koyunun Verdiği Ders Her Ağzı Olan Konuşmalı mı? Kral, Müneccim ve Eşek Ne Ekersen Onu Biçersin İğneyi Ahırda Aramak Gerekir Önemli Olan Güçlüyken Adil Olmak Maksat Sohbet Çay Bahane İtibar ve Karakter Say ki Sayılasın... Hızır’ı Beklerken Bakışımızın Açısını Belirleyen Unsurlar Adıyaman Görücüye Çıkıyor “Çakal” Sadece Bir Köprü Adı Değilmiş Adıyaman’da Sultan Kim? Adıyaman’ı Tanı/t/mak Zor Olanı Yapmak Öğrencileri Bekleyen Tehlike Sen Yılma Öğretmenim Boğa Bırakın İyiler İyi Kalsın Deve İle Fare Baki Kalan Eşeklik(!)… Risk Nedir? Körlerin Hikayesi Hesap Vermenin Dayanılmaz Hafifliği Memleketim ve Tepkisizlik Üzerine Projeler Kenti Adıyaman Yaşlanmak Bir Dağa Çıkmak Gibidir… Birlikte Ayrılık Seyret, Sus ve Dinle Beynimizdeki Zehir “Hardal Yedirme” Taktiği Dursun Çavuş Filmine Dair Düzeltilmesi Gereken İnsanlar Memleketimin Adını Silin Bu Kulüpten Padişaha Verilen Ders Makam Hırsı Doğum Günü Hediyesi Balıklar Ve Kuşlar Çizgiyi Aşmak Susturucu Takılmış Toplum Denetime Takılmayanlar “Mıh Çık” Sürprizlerle Dolu Şehir; Tokat Size Zahmet Olacak… Başka Şehirler Görmenin Zararları Ubuntu Cahil Cesareti… Bir Teşekkür, Bir Selam “Adıyaman Günleri” Başlıyor… Değerleri Yitirmeye Değer mi? Anmaktan Anlamaya… Harika Bir Memleketim Var Boyda Değil İcraatta Cüce Olanlar Esas Sorunumuz Zihniyet Bakın Bakalım Kimleri Göreceksiniz? Değer Vermek Üzerine Maymun İştahı Bir Öğretmenin Sitemi Haydi, Yeni Köprüler Kuralım Bir Vesile Daha… AKSEB Buluşmaları Farkı Fark Etmek Gönül Vermek Durduğumuz Yer “İyi Olmak” ama Kime Göre? Yine Bir Aralık, Yine Gönlüm Bulanık ''bizim mahalle'' Allah Islah Etsin “Marifet İltifata Tabidir” “Ağzı Olan Konuşuyor” “Büyüyünce Senin Gibi Olacağım” Hayırlı Yolculuklar Öküzlüğüne Bağışlayın! Basit Bir Tercih Arpa ve Saman Bana da mı Lolo? Her Şeyi En İyi Ben Bilirim! Her Deli Üstünü Başını Yırtmaz ki… Freni Nerede? Haddini Bilmek Toplumsal Güven… Toplumda Güven… Topluma Güven… İnsana Dair Notlar Övgü ve Yergi Ayağımı Sıkıyor! Adıyaman ve YGS Sonuçları Eşeklikten Kurtulma
NAMAZ VAKİTLERİ
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
Sitemizi nasıl buldunuz?
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA