Geçtiğimiz günlerde milyonlarca insanın merakla beklediği YGS sınav sonuçları açıklandı.
Herkes gibi biz de merakla beklemiştik.
Kimimizin çocuğu, kimimizin yakını, kimimizin de öğrencisi sınava girdiği için merak etmiştik.
Öyle ya, yüz binlerce gencimizin geleceğini belirleyecek olan sınavdı bu.
Ayrıca ilimizin başarı durumunu da ortaya koyacak sınavdı.
Bu yüzdendi meraklı, heyecanlı, bir o kadar da endişeli bekleyişler.
Sınavdan hemen sonra ortaya atılan şifre iddiaları da başka bir boyut kazandırmış, ciddi güvensizlik ve endişe ortamı yayılmaya başlamıştı. Dolayısıyla da gergindi herkes.
Derken üç günlük gecikmeyle de olsa sonuçlar açıklandı. Kimi üzüldü bekleyenlerin kimi de sevindi.
Buraya kadar her şey normaldi.
Ama bu arada da normal olmayan bazı gelişmeler oldu.
Bildiğim kadarı ile bir haber sitesinin yaptığı bir yanlışlık, hemen akabinde düzeltilip özür dilense de Adıyaman’da şimşeklerin çakmasına sebep oldu.
Sitenin haberine göre sınav başarı sıralamasında yer alan son üç ilden biri Adıyaman’dı.
Eğer haber doğru olsaydı kabul edilebilir, hazmedilebilir ve yutulabilir bir sonuç değildi elbette.
Ama haberde sehven yanlışlık yapılmış, fark edilince de hemen özür dilenip düzeltilmişti.
Buna rağmen bazı arkadaşlarımız haberin ilk şekline yani yanlış şekline takılıp kaldılar ve düzeltilmiş halini görmediler, belki de görmek istemediler.
Dolayısıyla da mal bulmuş mağribi gibi birilerini suçlamaya ve hedef göstermeye başladılar.
Belki de aceleci davrandılar. Ama bana göre yanlış yaptılar.
Oysa biraz sabırlı olunsa haberin aslı ortaya çıkmış olacaktı. Dolayısıyla da yanlış anlaşılma olmayıp kırgınlıklar da yaşanmayacaktı.
Yanlış anlaşılmasın. Kimseyi savunmak değil amacım.
Sadece hakkı teslim etmek adına bir şeyler söylemeye çalışıyorum.
Yazımı yazdığımı şu ana kadar illerin genel sıralaması ÖSYM tarafından açıklanmamıştı. Dolayısıyla da Adıyaman’ın başarı sıralaması belli değildi.
Hal böyle olunca sağlıklı bir değerlendirme yapmak da imkânsızlaşıyor.
Bütün illerin başarı sıralaması yayınlandıktan sonra Adıyaman’ın sıralaması başarısız sayılabilecek yerde olursa o zaman ne gerekiyorsa yapılsın.
Ama çözüme yönelik yapılsın. Ama maksat üzüm yemek olsun. Ama yıkmak değil yapmak adına yapılsın.
Yoksa birilerini hırpalamak adına malzeme yapılmasın. Zira bu konu öyle konulara malzeme yapılacak kadar basit değil.
Konu masaya yatırılsın ve sorumlular tespit edilirse onlar için de gereği yapılsın.
Bir eğitimci olarak şu notu düşmekte yarar görüyorum.
Bu konu değerlendirilirken olaya bütüncül yaklaşmak gerekir.
Yani sadece liseler, sadece ilköğretimler, sadece öğretmenler, sadece yöneticiler veya sadece veliler değerlendirilmesin.
Bunların hepsi, oranları değişebilse de başarı ve başarısızlığın bileşenidir.