DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Sinan Temel
Sinan Temel
Giriş Tarihi : 01-01-1970 03:00

Pis Kokular Geliyor

Bir şehrin gelişmişlik düzeyi nasıl/ne ile belli olur diye sorsam, eminim herkesin söyleyecek bir sözü, ortaya koyacağı bir ölçüsü olur.

İçinde yaşadığı şehre karşı duyarlı olan, kendisini sorumlu hisseden veya “farkında” olan kişilerin şehirlerine karşı sözler söylemesi kadar normal bir şey yoktur.

Ekonomik göstergelerden tutun da istihdama, tarihten, çevre ve alt yapıya kadar birçok madde sıralanır. Sorunlar dile getirilirken çözüm önerileri de sunulur.

Bu bir zenginliktir o şehir için, bir şans, bir kazanımdır.

Olması gereken de budur aslında. Büyüyen, gelişen, en azından bunları yürekten isteyen şehirler için ciddi bir kazanımdır.

Ancak gelin görün ki bunların normal olması kadar normal olmayan şeyler de vardır.

Bunların karşılık bulamaması gibi mesela; bu duyarlılıkların bir muhatap, bir destek, işitecek bir kulak, hissedecek bir yürek bulamaması gibi.

O şehir ve o şehrin insanları için ciddi bir kayıptır bunlar.

Dolayısıyla da büyüme, gelişme, şehirleşme, yapılaşma… konularında herhangi bir tarzı veya öngörüsü olmayan, her yönden kara düzen bir büyüme sergileyen bir şehrin kaçınılmaz sonucu olur bunlar.

Şehir olma veya şehirleşmede son derece gelişmiş, modern ve yaşamı kolaylaştırıp insana huzur veren örnekler varken, herhangi bir ilerleme ve gelişme gösteremeyen, gösterse de büyümesi hormonlu olan şehirlerde yaşamak zorunda kalmak, inanın günümüz insanına zor gelmektedir.

Özellikle de bu konuda üzerine vazife olanların vazifeleri konusunda zaafiyet göstermeleri daha da zor gelir.

Adıyaman gibi henüz ciddi bir gelişme ve ilerleme kaydetmemiş bir şehrin, ufku açık, memleketini seven, insanı merkeze alan ve aynı zamanda şehrini geliştirmeye azmetmiş yöneticilerinin olması bir kazanımdır.

Bu kazanımı kazanç haline dönüştürmek elbette önemlidir ama bu ortak bir bilinç ve eylem haline getirilirse esas amaçlanan yararı sağlar.

Aksi halde her kafadan bir ses çıkar ki, bu da düzensizlik ve boşluğa neden olur ve şehrin değişik yerlerinden pis kokular çıkmasına sebep olur.

Mesela, azıcık bir farkındalık ve vazife anlayışı ile Eğir Çayı’ndan gelen ve etrafı rahatsız eden pis kokuları fark edebiliriz.

Şehrin batı ile tek bağı olan ve tek ulaşım yolunun üzerinden geçtiği Eğir Çayı’ndan araçla değil de, yürüyerek geçenler veya Eğir Çayı’nın bir yakasına yapılan parkta gezinenler ya da oradaki bostan ve ağaçlardan istifade etmek isteyenlerin her gün fark ettikleri bu pis kokuları esas fark etmesi gerekenlerin fark etmesi için, illa da oralarda gezinmeleri gerekmiyor. Yanlış hatırlamıyorsam bu konu birkaç kez de basında yer aldı.

Bu kokuların kaynağı hakkında halk arasında Organize Sanayi adres olarak gösterilse de doğrusu ben tam olarak bilmiyorum. Ama kokuyu birkaç kez iyice hissettim. Tabi koyulaşmış rengini de gözlerimle gördüm.

Kim bilir belki şehir dışında olduğu için pek fark edilmedi.

Veya Mimar Sinan Parkı önünden başlatılan birçok kortej ve yürüyüşler buradan başlatılmadığı için pek bilinmiyor.

Bu konuda şu meşhur cümleyi kullanmak istemiyorum: “Günümüzün hastalıklarından biri de bilip bilmeme değil, yapıp yapmama hastalığıdır.”

Sebebi ne olursa olsun ama inşallah burunlar alışmamıştır bu kokuya. (Bu cümle daha önceki bir yazıma atıftır.)

Üstüne üstlük yaz mevsimi nedeni le şehirdeki mazgallardan da keskin pis kokular geliyormuş. Bu kokuların gitmesi için yağmurların yağmasını beklemeden çareler üretmek gerekir. Çünkü bu tatil aylarında il dışından şehrimize gelen ziyaretçi ve misafirlerin zihinlerde kokulu bir Adıyaman imajı kalsın istemeyiz.

Hiçbir kimse veya kurumu hedefe almadığım bu yazımı girişte de yer alan “İçinde yaşadığı şehre karşı duyarlı olan, kendisini sorumlu hisseden veya “farkında” olan kişilerin şehirlerine karşı sözler söylemesi kadar da normal bir şey yoktur.

Sinan Temel

Sinan Temel

DİĞER YAZILARI #Adıyaman66yaşında Bu şehir hak ediyor… Dünyanın Ahvalini Soracak Olursanız… Ya odunum? Bölerek çözmek çare mi? Bir olay üç farklı algı Hayalimiz yeşil alan, gerçeğimiz beton bina Eskiler mi güzeldi, eskiden mi güzeldik? Bu bir halk sağlığı savaşıdır Tahta Bavul Cümle âlem? Bana anlattığın hikâyeyi sakın Padişaha anlatma! Gözün Aydın Adıyaman! Diyelim ki, Hizmetiçi Eğitim Enstitüsü… Tanıtım Günlerine dair… Kârda mıyız yoksa zararda mı? Gidişat hiç de iyi değil... Eskisaray Cami Çınarı bir simge aslında… Dünya Adıyamanlılar Günü Fili tarif edenler… İki dinle bir söyle Tereyağının hesabı Önce Mahalleyi kaybettik! Men Dakka Dukka! Keşke Hiç Olmasaydınız! Hz. Safvân b. Mu’attal (ra) Şehre karşı işlenen suçlar… Ulumoğlu Türküsü Elim bir olayın düşündürdükleri… Tecrübe ve hayâl… Kumdan kaleler… Havanda Su Dövmenin Adıyamancası… Her koyun kendi bacağından asılır Çocuklarımızın ayaklarına batan dikenler… Ne yapılırsa yapılsın olmuyor, tutmuyor işte... İlimizdeki Mermer Ocakları ve Bölgenin Ekosistemi 15 Temmuz üzerine… Bu da geçecek, tıpkı öncekiler gibi Çok çalışmamız gerek çook… Edebi dairesi Bize Benzeyip Bizden Olmayanlar Şehre duyarlı nesiller yetiştirmeliyiz Hımbıl gibi bir şey… Eşek anırdı abdest bozuldu Ölçü bozulmaya görsün… Memleket meselesi Yazık oluyor bu şehir’e Hiç oğlu hiçler… Çoğaldık sanıyoruz azaldıkça… Esas sorun, kurtarıcılardan kurtulamaması mı? Köpeğini İdam Eden Çoban Sahabe Hz. Safvan Kur’an ile Buluşturulmalı Adıyaman’da Nevruz Depremin Düşündürdükleri… Kan Emiciler Arayacaksan, şehrini gönlünde ara Yeter ki Efendilerin Canı Sıkılmasın(!) Hangi Balık? Ölçümüzü Yeniden Sorgulamaya Var mısınız? Bizi Doğrultacak İnsanlar Var mı? Hainlerin Değirmenine Su Taşıyanlardan Olmayalım Önce İnsan Olmayı Öğre(t/n)meliyiz Şehir Kültürü Üzerine Asıl Marifet Milli İradeye Sahip Çıkmak Halk Dans Edip Oynamaya Başladıysa! Didişmeden Didinmek Gerek Bu Utanç Bitmeli veya Yaşlı Evleri Sitesi Beraber Çalışabilmek Başarıdır İki Fotoğraf Karesinin Verdiği Mesaj Yaşananlardan Biz de mi Sorumluyuz? Çocuklarımız İnsan Olmayı İnsanlardan Öğrensin Çoğunluğun Yalnızlığı Yakası Dar Gömlek Gibiler Ne Kadar Adaletliyiz? Ah Şimdiki Aklım Olsa… Papa ve Moiz Kendi Memleketine Yabancı Olmak… Aborjinlik Yapalım Süreç Yönetimi ve Aptallık Kimin İşine Yarar? Muhalif Duruş Soba Borusu Şekere Boy Abdesti Aldıranlar Bir Fotoğrafın Hüznü Buyur Buradan Yak Ne Yapmak Lazım? IŞİD’li Adıyaman Kimin İşine Yarar? Körler Ülkesinde Şaşılar Kral Olur Kırılan İlk Cam İhmale Gelmez Memleket Meselesi Adıyaman’ı Tanı(t)mak II Zokayı Yut(tur)mak Saray Soytarısı Uyanık Terzi ya da Çıplak Kral Kulak Misafiri Muhabbeti Yön Verecekler Yönünü Şaşırırsa Eşeğin Gölgesi Adıyaman’ın Üzümle İmtihanı Tottik Meselesi İhtiyaca Binaen Bir Yazı Beş Maymun Hikayesi “Ben İyiyim, Kötü Olan Sensin” Önce Kendi Çizgini Uzat İlk Taşı Günahsız Olanınız Atsın! Ya Benim Odunum? “Ayağını Denk Al” Cahilliğin Çeşitleri Hemşehrilik Dayanışmadır Daha Kötüsü Kokuya Alışmaktır Şişeye Konup Denize Atılacak Yazı Postlara Bürünmüşler… Derviş Hırkası Giymiş Avcılar İnsan Kendine Yakışanı Yapar Çiftçinin Verdiği Ders Haram Olsun! Antika Tipler Dürüstlük Çiçeği Kimin Kimi Yiyeceğine Suyun Akışı Karar Verir Bacağından Asılan Koyunun Verdiği Ders Her Ağzı Olan Konuşmalı mı? Kral, Müneccim ve Eşek Ne Ekersen Onu Biçersin İğneyi Ahırda Aramak Gerekir Önemli Olan Güçlüyken Adil Olmak Maksat Sohbet Çay Bahane İtibar ve Karakter Say ki Sayılasın... Hızır’ı Beklerken Bakışımızın Açısını Belirleyen Unsurlar Adıyaman Görücüye Çıkıyor “Çakal” Sadece Bir Köprü Adı Değilmiş Adıyaman’da Sultan Kim? Adıyaman’ı Tanı/t/mak Zor Olanı Yapmak Öğrencileri Bekleyen Tehlike Sen Yılma Öğretmenim Boğa Bırakın İyiler İyi Kalsın Deve İle Fare Baki Kalan Eşeklik(!)… Risk Nedir? Körlerin Hikayesi Hesap Vermenin Dayanılmaz Hafifliği Memleketim ve Tepkisizlik Üzerine Projeler Kenti Adıyaman Yaşlanmak Bir Dağa Çıkmak Gibidir… Birlikte Ayrılık Seyret, Sus ve Dinle Beynimizdeki Zehir “Hardal Yedirme” Taktiği Dursun Çavuş Filmine Dair Düzeltilmesi Gereken İnsanlar Memleketimin Adını Silin Bu Kulüpten Padişaha Verilen Ders Makam Hırsı Doğum Günü Hediyesi Balıklar Ve Kuşlar Çizgiyi Aşmak Susturucu Takılmış Toplum Denetime Takılmayanlar “Mıh Çık” Sürprizlerle Dolu Şehir; Tokat Size Zahmet Olacak… Başka Şehirler Görmenin Zararları Ubuntu Cahil Cesareti… Bir Teşekkür, Bir Selam “Adıyaman Günleri” Başlıyor… Değerleri Yitirmeye Değer mi? Anmaktan Anlamaya… Harika Bir Memleketim Var Boyda Değil İcraatta Cüce Olanlar Esas Sorunumuz Zihniyet Bakın Bakalım Kimleri Göreceksiniz? Değer Vermek Üzerine Maymun İştahı Bir Öğretmenin Sitemi Haydi, Yeni Köprüler Kuralım Bir Vesile Daha… AKSEB Buluşmaları Farkı Fark Etmek Gönül Vermek Durduğumuz Yer “İyi Olmak” ama Kime Göre? Yine Bir Aralık, Yine Gönlüm Bulanık ''bizim mahalle'' Allah Islah Etsin “Marifet İltifata Tabidir” “Ağzı Olan Konuşuyor” “Büyüyünce Senin Gibi Olacağım” Hayırlı Yolculuklar Öküzlüğüne Bağışlayın! Basit Bir Tercih Arpa ve Saman Bana da mı Lolo? Her Şeyi En İyi Ben Bilirim! Her Deli Üstünü Başını Yırtmaz ki… Freni Nerede? Haddini Bilmek Toplumsal Güven… Toplumda Güven… Topluma Güven… İnsana Dair Notlar Övgü ve Yergi Ayağımı Sıkıyor! Adıyaman ve YGS Sonuçları Eşeklikten Kurtulma
NAMAZ VAKİTLERİ
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
Sitemizi nasıl buldunuz?
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA