DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Sinan Temel
Sinan Temel
Giriş Tarihi : 17-05-2019 01:43

Önce Mahalleyi kaybettik!

Yıllar var ki şehrimizde bir kültürün göçüp gittiğinden şikâyet ederiz.
Bu işin sancısını çekenler iyi bilir.
Sancısını çekenler diyorum, çünkü bunun ne olduğunu bilmeyenler ne sancısını çeker ne de eksikliğini hisseder.
Çok görmüyorum elbette, zira bunun sorumlusu onlar değil.
Bir şehirde yaşayan insanların birlik, beraberlik ve dayanışma içerisinde olması için belli bir kültürün içinde yoğrulmaları gerekir.
İyi ve kötü günde bir araya gelmek, birbirlerine sahip çıkmak, sıkıntılarında destek vermek, çeşitli vesilelerle halleşmek… Bunların hepsi oluşması gereken bir kültürün sonucu ortaya çıkar.
Birbirini tanımayan, birbirlerini yabancı gibi gören, ilişkileri mecburi karşılaşmalarda “lütfen” selamlaşmadan öteye gitmeyen insanların bir araya geldiği toplumdan ne beklenir ki…
Oysa “eskiden” böyle değildi.
Eskimiş, pörsümüş hatta yok olup gitmiş “dün” böyle değildi ilişkiler.
Bir mahallede oturanlar birbirlerinden haberdardı her zaman. Bir hastalık, bir cenaze, bir problem olduğunda o mahallede bulunanlar “davet” gerekmeden bir araya gelirlerdi. Tıpkı iyi günde bir araya geldikleri gibi.
Her mahallenin büyükleri vardı, sevilip sayılan. Her sıkıntıda ve çözülemeyen konularda onlara başvurulur, onların sözü dinlenirdi.
Mahalleden geçerken bir komşusunun kapısını açık gören hemen kapatırdı bir zarar görmesin diye. Ya da usulüne göre kapı tıklatarak sorardı “bir sıkıntınız mı var?” diye.
Hangi evde kimlerin oturduğunu herkes bilirdi. Hatta onların akrabalarını da bilirlerdi. Dolayısıyla da o mahalleye bir yabancı girdiğinde hemen belli olurdu.
Benim çocuğum, başkasının çocuğu” demeden, nerede görse mahallelisinin veya komşusunun çocuğunu gözetir ona sahip çıkardı.
Bir yerlere (genelde gezmeye) gideceği zaman evinin anahtarını komşusuna ya da mahalle esnafına emanet ederdi, öylesine bir güven vardı.
Komşusunun bir problemi olup olmadığını, evden gelen sesten, yanan ışıktan, tüten bacadan anlamaya çalışır, gidermek için diğer komşularla işbirliğine giderdi.
Evinden bir şey eksildiğinde çekinmeden komşusundan isterdi.
Tam burada basit bir soru sorayım.
Akşamın bir vaktinde ekmeğe ihtiyaç duyup da açık fırın da bulamayan kaç kişi gidip komşusundan ister şimdi?
Hiç!” değil mi?
İşte o zamanlar öyle değildi işte.
Eskiyi fazla anlatarak bu işin sancısını çekenlerin yarasını deşmek istemiyorum.
Söyleyeceğim o ki, biz bunların hepsini mahallede kaybettik. Ama önce mahalleyi kaybettik…
Ne zaman ki mahalle kültürümüz kayboldu, işte o zaman şehir kültürümüz de oluşmadı, oluşamadı.
Bizim Mahallede” diye başlayan ve devamında “komşuluk ilişkileri çok iyiydi, iyi ve kötü günde de birlikteydik, çocuklarımıza sahip çıkardık…” cümlelerini kuracak kaç kişi kaldı acaba?
Şimdilerde kurulan köy ve mahalle dernekleri bu sancının sonucu olmalı. Ama o tadı veriyor mu bilinmez.
İşte tam burada diyorum ki;
Gelin, bu kültürü, bu yaşam biçimini yeniden hayata geçirelim. Bir yerlerden başlayalım yani.
Herkes kendi mahallesinde bu konuda neler yapılabileceğinin sorusunu sorsun birbirine.
Sonra da hem kendisi hem de kendinden sonrakiler için bir başlangıç yapsın.
Mübarek Ramazan ayını fırsat bilelim.
Tek tük de olsa bu konuda çaba gösterenler var.
Haydi, gelin, bu “tek tük”leri “topyekün” yapalım, var mısınız?
Nasıl mı?
Eğer kaldıysa, eğer yaşıyorsa büyüklerinize sorun.
Önce bu kültürün neden kaybolduğunu öğrenin sonra da bu konuda eskiden neler yapıldığını, nelerin etkili olduğunu, bu harcı oluşturmak için hangi malzemelerin gerektiğini sorun.
Gerisi gelir
Sinan Temel

Sinan Temel

DİĞER YAZILARI #Adıyaman66yaşında Bu şehir hak ediyor… Dünyanın Ahvalini Soracak Olursanız… Ya odunum? Bölerek çözmek çare mi? Bir olay üç farklı algı Hayalimiz yeşil alan, gerçeğimiz beton bina Eskiler mi güzeldi, eskiden mi güzeldik? Bu bir halk sağlığı savaşıdır Tahta Bavul Cümle âlem? Bana anlattığın hikâyeyi sakın Padişaha anlatma! Gözün Aydın Adıyaman! Diyelim ki, Hizmetiçi Eğitim Enstitüsü… Tanıtım Günlerine dair… Kârda mıyız yoksa zararda mı? Gidişat hiç de iyi değil... Eskisaray Cami Çınarı bir simge aslında… Dünya Adıyamanlılar Günü Fili tarif edenler… İki dinle bir söyle Tereyağının hesabı Men Dakka Dukka! Keşke Hiç Olmasaydınız! Hz. Safvân b. Mu’attal (ra) Şehre karşı işlenen suçlar… Ulumoğlu Türküsü Elim bir olayın düşündürdükleri… Tecrübe ve hayâl… Kumdan kaleler… Havanda Su Dövmenin Adıyamancası… Her koyun kendi bacağından asılır Çocuklarımızın ayaklarına batan dikenler… Ne yapılırsa yapılsın olmuyor, tutmuyor işte... İlimizdeki Mermer Ocakları ve Bölgenin Ekosistemi 15 Temmuz üzerine… Bu da geçecek, tıpkı öncekiler gibi Çok çalışmamız gerek çook… Edebi dairesi Bize Benzeyip Bizden Olmayanlar Şehre duyarlı nesiller yetiştirmeliyiz Hımbıl gibi bir şey… Eşek anırdı abdest bozuldu Ölçü bozulmaya görsün… Memleket meselesi Yazık oluyor bu şehir’e Hiç oğlu hiçler… Çoğaldık sanıyoruz azaldıkça… Esas sorun, kurtarıcılardan kurtulamaması mı? Köpeğini İdam Eden Çoban Sahabe Hz. Safvan Kur’an ile Buluşturulmalı Adıyaman’da Nevruz Depremin Düşündürdükleri… Kan Emiciler Arayacaksan, şehrini gönlünde ara Yeter ki Efendilerin Canı Sıkılmasın(!) Hangi Balık? Ölçümüzü Yeniden Sorgulamaya Var mısınız? Bizi Doğrultacak İnsanlar Var mı? Hainlerin Değirmenine Su Taşıyanlardan Olmayalım Önce İnsan Olmayı Öğre(t/n)meliyiz Şehir Kültürü Üzerine Asıl Marifet Milli İradeye Sahip Çıkmak Halk Dans Edip Oynamaya Başladıysa! Didişmeden Didinmek Gerek Bu Utanç Bitmeli veya Yaşlı Evleri Sitesi Beraber Çalışabilmek Başarıdır İki Fotoğraf Karesinin Verdiği Mesaj Yaşananlardan Biz de mi Sorumluyuz? Çocuklarımız İnsan Olmayı İnsanlardan Öğrensin Çoğunluğun Yalnızlığı Yakası Dar Gömlek Gibiler Ne Kadar Adaletliyiz? Ah Şimdiki Aklım Olsa… Papa ve Moiz Kendi Memleketine Yabancı Olmak… Aborjinlik Yapalım Süreç Yönetimi ve Aptallık Kimin İşine Yarar? Muhalif Duruş Soba Borusu Şekere Boy Abdesti Aldıranlar Bir Fotoğrafın Hüznü Buyur Buradan Yak Ne Yapmak Lazım? IŞİD’li Adıyaman Kimin İşine Yarar? Körler Ülkesinde Şaşılar Kral Olur Kırılan İlk Cam İhmale Gelmez Memleket Meselesi Adıyaman’ı Tanı(t)mak II Zokayı Yut(tur)mak Saray Soytarısı Uyanık Terzi ya da Çıplak Kral Kulak Misafiri Muhabbeti Yön Verecekler Yönünü Şaşırırsa Eşeğin Gölgesi Adıyaman’ın Üzümle İmtihanı Tottik Meselesi İhtiyaca Binaen Bir Yazı Beş Maymun Hikayesi “Ben İyiyim, Kötü Olan Sensin” Önce Kendi Çizgini Uzat İlk Taşı Günahsız Olanınız Atsın! Ya Benim Odunum? “Ayağını Denk Al” Cahilliğin Çeşitleri Hemşehrilik Dayanışmadır Pis Kokular Geliyor Daha Kötüsü Kokuya Alışmaktır Şişeye Konup Denize Atılacak Yazı Postlara Bürünmüşler… Derviş Hırkası Giymiş Avcılar İnsan Kendine Yakışanı Yapar Çiftçinin Verdiği Ders Haram Olsun! Antika Tipler Dürüstlük Çiçeği Kimin Kimi Yiyeceğine Suyun Akışı Karar Verir Bacağından Asılan Koyunun Verdiği Ders Her Ağzı Olan Konuşmalı mı? Kral, Müneccim ve Eşek Ne Ekersen Onu Biçersin İğneyi Ahırda Aramak Gerekir Önemli Olan Güçlüyken Adil Olmak Maksat Sohbet Çay Bahane İtibar ve Karakter Say ki Sayılasın... Hızır’ı Beklerken Bakışımızın Açısını Belirleyen Unsurlar Adıyaman Görücüye Çıkıyor “Çakal” Sadece Bir Köprü Adı Değilmiş Adıyaman’da Sultan Kim? Adıyaman’ı Tanı/t/mak Zor Olanı Yapmak Öğrencileri Bekleyen Tehlike Sen Yılma Öğretmenim Boğa Bırakın İyiler İyi Kalsın Deve İle Fare Baki Kalan Eşeklik(!)… Risk Nedir? Körlerin Hikayesi Hesap Vermenin Dayanılmaz Hafifliği Memleketim ve Tepkisizlik Üzerine Projeler Kenti Adıyaman Yaşlanmak Bir Dağa Çıkmak Gibidir… Birlikte Ayrılık Seyret, Sus ve Dinle Beynimizdeki Zehir “Hardal Yedirme” Taktiği Dursun Çavuş Filmine Dair Düzeltilmesi Gereken İnsanlar Memleketimin Adını Silin Bu Kulüpten Padişaha Verilen Ders Makam Hırsı Doğum Günü Hediyesi Balıklar Ve Kuşlar Çizgiyi Aşmak Susturucu Takılmış Toplum Denetime Takılmayanlar “Mıh Çık” Sürprizlerle Dolu Şehir; Tokat Size Zahmet Olacak… Başka Şehirler Görmenin Zararları Ubuntu Cahil Cesareti… Bir Teşekkür, Bir Selam “Adıyaman Günleri” Başlıyor… Değerleri Yitirmeye Değer mi? Anmaktan Anlamaya… Harika Bir Memleketim Var Boyda Değil İcraatta Cüce Olanlar Esas Sorunumuz Zihniyet Bakın Bakalım Kimleri Göreceksiniz? Değer Vermek Üzerine Maymun İştahı Bir Öğretmenin Sitemi Haydi, Yeni Köprüler Kuralım Bir Vesile Daha… AKSEB Buluşmaları Farkı Fark Etmek Gönül Vermek Durduğumuz Yer “İyi Olmak” ama Kime Göre? Yine Bir Aralık, Yine Gönlüm Bulanık ''bizim mahalle'' Allah Islah Etsin “Marifet İltifata Tabidir” “Ağzı Olan Konuşuyor” “Büyüyünce Senin Gibi Olacağım” Hayırlı Yolculuklar Öküzlüğüne Bağışlayın! Basit Bir Tercih Arpa ve Saman Bana da mı Lolo? Her Şeyi En İyi Ben Bilirim! Her Deli Üstünü Başını Yırtmaz ki… Freni Nerede? Haddini Bilmek Toplumsal Güven… Toplumda Güven… Topluma Güven… İnsana Dair Notlar Övgü ve Yergi Ayağımı Sıkıyor! Adıyaman ve YGS Sonuçları Eşeklikten Kurtulma
NAMAZ VAKİTLERİ
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
Sitemizi nasıl buldunuz?
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA