DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Sinan Temel
Sinan Temel
Giriş Tarihi : 09-05-2020 12:46

Eskiler mi güzeldi, eskiden mi güzeldik?

Daha üç ay öncesine kadar günümüz yaşam şeklini beğenmez, gelişmelerden şikâyetçi olur “ah nerede o eski günler!” diye hayıflanırdık.
Hele şu Mübarek Ramazan ayını yaşadığımız günlerde bu özlemimiz daha da artar her fırsatta dile getirirdik.
Koronavirüs salgını nedeniyle son 2-3 aydır yaşadığımız zorluklar ve sıkıntılı günler bize “beterin beteri var” gerçeğini bir kez daha hatırlatmış oldu.
Evet, “eski hal muhal, ya yeni hal ya izmihlal” sözünün sıkça dile getirildiği bugünlerde ben yine de şöyle geçmişe doğru kısa bir gezinti yapmak istiyorum. Özellikle de içinde bulunduğumuz ve salgın nedeniyle maneviyatını tam olarak yaşayamadığımız Ramazan ayına atfen eski ramazanlardan hafızamda kalanları paylaşayım.
Eskiye dair bilgilerin ve tecrübelerin bir sonraki nesle aktarılmasını önemsiyorum. Bu kültürümüzün devamlılığı açısından da önemlidir.
Ah o eski ramazanlar” dedirten özlem, geçmişinde yaşadığı güzellikleri günümüzde bulamayanların duygularıdır. Bunu belirterek devam edeyim.
Ramazan aynın heyecanı aslında üç aylar girince başlardı eskiden. Ramazan ayı yaklaştıkça da artar ve hazırlıklar hızlanırdı. Evlerde Ramazan temizliği yapılır, eksik ve ihtiyaçlar tedarik edilirdi.
Bir gün öncesi (arafe) kaleden toplar atılmaya başlardı. Şimdiki gibi sembolik değil yoğun bir şekilde olur ve özellikle de çocuklarda heyecan uyandırırdı.
Ramazan ayı dendiği zaman bende hep sıcak günler aklıma gelir. Ramazan aylarımız hep sıcak yaz aylarına denk düşerdi. Bu yüzden yüreğimizi soğutmak için soğuk içeceklere daha fazla ihtiyaç duyardık. Tabi şimdiki gibi evlerde buzdolapları yoktu. O yıllarda gazlı ve boyalı içecekler de yoktu. Suyun yanında başlıca içeceklerimiz ayran, limonata, gül suyu ve boyam şerbetiydi.
Ulu Cami’nin önünde buz kalıpları satılırdı. Eskisaray Mahallesindeki buz fabrikasından çıkarılan buzlar çarşıya getirilirdi. Hatırladığım kadarıyla Ulu Cami ve Eskisaray Cami önünde satılırdı.
İçeceklerimizi soğutmak için ikindi sonrası, kararımızca buz alır, özellikle de iftara yakın olmasına dikkat ederdik, çünkü buz bu, hemen erimeye başlıyordu.
Sofralar ayrı bir şenlenir, annelerimiz mümkün olduğunca normalden farklı güzellikler katmaya çalışırlardı. İftardan önce mutlaka komşular pişirdiği yemekten birbirlerine ikram ederlerdi.
Çocuklar da aynı heyecanı büyüklerle birlikte yaşardı. Ramazan ayının manevi havasına çocukları da katmak, onlara bu sevgi ve bilinci vermek adına teşvik edilirlerdi. Ramazan ayının ilk günü, ortadaki gün ve son gün olmak üzere üç gün tutturulmaya çalışılırdı.
Mesela yarım gün tuttururlardı. Tutukları saat kadar hediyeler verirlerdi. Tutabilenler için iftarlıklar alınır, çocuk gönüllerini mutlu ederlerdi.
Ramazan ayında akrabalar ve tanıdıklar arasında karşılıklı davetler artar, yoksullar ve garibanlar daha fazla gözetilmeye çalışırdı.
Fırınlarımız Ramazan ayı geldiği zaman ekmeklerin üzerin küncü serperlerdi. Bu aya mahsus olduğu için yılın diğer aylarında da yense hep bu küncülü ekmek koku Ramazan ayını hatırlatırdı. Tabaklarda pişirilen somunların ayrı bir tadı vardı.
Dışarıda hiç kimse bir şey yemez, içmezdi. Lokanta, kahvehane ve çay ocakları Ramazan ayı boyunca mutlaka kapanırdı. Yolcuların ya da tutamayanların ihtiyacını karşılamak için açık olan tek tük yerler de mutlaka vitrini ve kapısı bir örtü ile kapatılırdı. Ramazan ayına ve oruç tutanlara böylesi bir hürmet vardı.
Ramazan ayının gelişine sevincin gidişine ise üzüntünün ifadesi anlamında Yatsı namazı ezanından önce okunan salalar ile birlikte ilk 15 gün “Merhaba” son 15 gün ise “Elveda” kasideleri okunurdu.
Teravih namazları ayrı bir coşku ile kılınırdı. Neredeyse her akşam kandil gecesi gibi olurdu. Herkes Teravih Namazına gittiği için Teravih saatlerinde çarşıda genelde kimse kalmadığından sessizlik olurdu. Teravih namazında genelde 4 rekâtta bir ilahiler okunurdu. Birkaç yıl biz de arkadaşlar ile birlikte bir grup oluşturmuş, her gece sıra ile bir camiye gider teravih aralarında ilahiler okurduk. Her gece ayrı bir camide teravih kılmanın da ayrı bir güzelliği, coşkusu ve manevi hazzı vardı, bunu yaşamaya dikkat ederdik.
Ramazan ayının son gecesi mutlaka teravih yollama yapılırdı. Merkezi Cami olduğu için Ulu Cami’de bu yoğunlaşırdı. İlahiler, kasideler, aşırlarla yapılan teravih yollamaya katılım çok kalabalık olurdu.
Camilerde mukabeleler okunurdu, bu şimdi de var şükür. Bunun yanında her evde mutlaka hatimler okunurdu. Hali vakti yerinde olanlar evlerine hoca çağırır mukabeleyi evlerinde okuturlardı.
O günlere dair söylenecek daha çok var ama yazı uzadı. Sizi fazla sıkmak istemem.
Cenab-ı Allah bu mübarek günler vesilesi ile yaşadığımız salgın musibetten bizleri en kısa zamanda kurtarsın.
Son olarak şu bilinen sözle yazıyı noktalıyayım,
Eskiler mi güzeldi, eskiden mi güzeldik?
 
Sinan Temel

Sinan Temel

DİĞER YAZILARI #Adıyaman66yaşında Bu şehir hak ediyor… Dünyanın Ahvalini Soracak Olursanız… Ya odunum? Bölerek çözmek çare mi? Bir olay üç farklı algı Hayalimiz yeşil alan, gerçeğimiz beton bina Bu bir halk sağlığı savaşıdır Tahta Bavul Cümle âlem? Bana anlattığın hikâyeyi sakın Padişaha anlatma! Gözün Aydın Adıyaman! Diyelim ki, Hizmetiçi Eğitim Enstitüsü… Tanıtım Günlerine dair… Kârda mıyız yoksa zararda mı? Gidişat hiç de iyi değil... Eskisaray Cami Çınarı bir simge aslında… Dünya Adıyamanlılar Günü Fili tarif edenler… İki dinle bir söyle Tereyağının hesabı Önce Mahalleyi kaybettik! Men Dakka Dukka! Keşke Hiç Olmasaydınız! Hz. Safvân b. Mu’attal (ra) Şehre karşı işlenen suçlar… Ulumoğlu Türküsü Elim bir olayın düşündürdükleri… Tecrübe ve hayâl… Kumdan kaleler… Havanda Su Dövmenin Adıyamancası… Her koyun kendi bacağından asılır Çocuklarımızın ayaklarına batan dikenler… Ne yapılırsa yapılsın olmuyor, tutmuyor işte... İlimizdeki Mermer Ocakları ve Bölgenin Ekosistemi 15 Temmuz üzerine… Bu da geçecek, tıpkı öncekiler gibi Çok çalışmamız gerek çook… Edebi dairesi Bize Benzeyip Bizden Olmayanlar Şehre duyarlı nesiller yetiştirmeliyiz Hımbıl gibi bir şey… Eşek anırdı abdest bozuldu Ölçü bozulmaya görsün… Memleket meselesi Yazık oluyor bu şehir’e Hiç oğlu hiçler… Çoğaldık sanıyoruz azaldıkça… Esas sorun, kurtarıcılardan kurtulamaması mı? Köpeğini İdam Eden Çoban Sahabe Hz. Safvan Kur’an ile Buluşturulmalı Adıyaman’da Nevruz Depremin Düşündürdükleri… Kan Emiciler Arayacaksan, şehrini gönlünde ara Yeter ki Efendilerin Canı Sıkılmasın(!) Hangi Balık? Ölçümüzü Yeniden Sorgulamaya Var mısınız? Bizi Doğrultacak İnsanlar Var mı? Hainlerin Değirmenine Su Taşıyanlardan Olmayalım Önce İnsan Olmayı Öğre(t/n)meliyiz Şehir Kültürü Üzerine Asıl Marifet Milli İradeye Sahip Çıkmak Halk Dans Edip Oynamaya Başladıysa! Didişmeden Didinmek Gerek Bu Utanç Bitmeli veya Yaşlı Evleri Sitesi Beraber Çalışabilmek Başarıdır İki Fotoğraf Karesinin Verdiği Mesaj Yaşananlardan Biz de mi Sorumluyuz? Çocuklarımız İnsan Olmayı İnsanlardan Öğrensin Çoğunluğun Yalnızlığı Yakası Dar Gömlek Gibiler Ne Kadar Adaletliyiz? Ah Şimdiki Aklım Olsa… Papa ve Moiz Kendi Memleketine Yabancı Olmak… Aborjinlik Yapalım Süreç Yönetimi ve Aptallık Kimin İşine Yarar? Muhalif Duruş Soba Borusu Şekere Boy Abdesti Aldıranlar Bir Fotoğrafın Hüznü Buyur Buradan Yak Ne Yapmak Lazım? IŞİD’li Adıyaman Kimin İşine Yarar? Körler Ülkesinde Şaşılar Kral Olur Kırılan İlk Cam İhmale Gelmez Memleket Meselesi Adıyaman’ı Tanı(t)mak II Zokayı Yut(tur)mak Saray Soytarısı Uyanık Terzi ya da Çıplak Kral Kulak Misafiri Muhabbeti Yön Verecekler Yönünü Şaşırırsa Eşeğin Gölgesi Adıyaman’ın Üzümle İmtihanı Tottik Meselesi İhtiyaca Binaen Bir Yazı Beş Maymun Hikayesi “Ben İyiyim, Kötü Olan Sensin” Önce Kendi Çizgini Uzat İlk Taşı Günahsız Olanınız Atsın! Ya Benim Odunum? “Ayağını Denk Al” Cahilliğin Çeşitleri Hemşehrilik Dayanışmadır Pis Kokular Geliyor Daha Kötüsü Kokuya Alışmaktır Şişeye Konup Denize Atılacak Yazı Postlara Bürünmüşler… Derviş Hırkası Giymiş Avcılar İnsan Kendine Yakışanı Yapar Çiftçinin Verdiği Ders Haram Olsun! Antika Tipler Dürüstlük Çiçeği Kimin Kimi Yiyeceğine Suyun Akışı Karar Verir Bacağından Asılan Koyunun Verdiği Ders Her Ağzı Olan Konuşmalı mı? Kral, Müneccim ve Eşek Ne Ekersen Onu Biçersin İğneyi Ahırda Aramak Gerekir Önemli Olan Güçlüyken Adil Olmak Maksat Sohbet Çay Bahane İtibar ve Karakter Say ki Sayılasın... Hızır’ı Beklerken Bakışımızın Açısını Belirleyen Unsurlar Adıyaman Görücüye Çıkıyor “Çakal” Sadece Bir Köprü Adı Değilmiş Adıyaman’da Sultan Kim? Adıyaman’ı Tanı/t/mak Zor Olanı Yapmak Öğrencileri Bekleyen Tehlike Sen Yılma Öğretmenim Boğa Bırakın İyiler İyi Kalsın Deve İle Fare Baki Kalan Eşeklik(!)… Risk Nedir? Körlerin Hikayesi Hesap Vermenin Dayanılmaz Hafifliği Memleketim ve Tepkisizlik Üzerine Projeler Kenti Adıyaman Yaşlanmak Bir Dağa Çıkmak Gibidir… Birlikte Ayrılık Seyret, Sus ve Dinle Beynimizdeki Zehir “Hardal Yedirme” Taktiği Dursun Çavuş Filmine Dair Düzeltilmesi Gereken İnsanlar Memleketimin Adını Silin Bu Kulüpten Padişaha Verilen Ders Makam Hırsı Doğum Günü Hediyesi Balıklar Ve Kuşlar Çizgiyi Aşmak Susturucu Takılmış Toplum Denetime Takılmayanlar “Mıh Çık” Sürprizlerle Dolu Şehir; Tokat Size Zahmet Olacak… Başka Şehirler Görmenin Zararları Ubuntu Cahil Cesareti… Bir Teşekkür, Bir Selam “Adıyaman Günleri” Başlıyor… Değerleri Yitirmeye Değer mi? Anmaktan Anlamaya… Harika Bir Memleketim Var Boyda Değil İcraatta Cüce Olanlar Esas Sorunumuz Zihniyet Bakın Bakalım Kimleri Göreceksiniz? Değer Vermek Üzerine Maymun İştahı Bir Öğretmenin Sitemi Haydi, Yeni Köprüler Kuralım Bir Vesile Daha… AKSEB Buluşmaları Farkı Fark Etmek Gönül Vermek Durduğumuz Yer “İyi Olmak” ama Kime Göre? Yine Bir Aralık, Yine Gönlüm Bulanık ''bizim mahalle'' Allah Islah Etsin “Marifet İltifata Tabidir” “Ağzı Olan Konuşuyor” “Büyüyünce Senin Gibi Olacağım” Hayırlı Yolculuklar Öküzlüğüne Bağışlayın! Basit Bir Tercih Arpa ve Saman Bana da mı Lolo? Her Şeyi En İyi Ben Bilirim! Her Deli Üstünü Başını Yırtmaz ki… Freni Nerede? Haddini Bilmek Toplumsal Güven… Toplumda Güven… Topluma Güven… İnsana Dair Notlar Övgü ve Yergi Ayağımı Sıkıyor! Adıyaman ve YGS Sonuçları Eşeklikten Kurtulma
NAMAZ VAKİTLERİ
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
Sitemizi nasıl buldunuz?
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA