DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Sinan Temel
Sinan Temel
Giriş Tarihi : 23-03-2012 11:11

Boyda Değil İcraatta Cüce Olanlar

12 yaşında ama 60 santim boyundaki çocuk ilgi çeken biri olmuştu çevresinde. Devletin yetkilisi, incelemesi sırasında bunu fark edince, çocuğu makamına çağırdı.

Çocuğu koltuklarından kavradılar; hoooop devlet yetkilisinin makamına getirip karşısına oturttular.

Tanışma faslından ve ilgi oluşturan meseleden sonra Devlet Yetkilisi sordu:

Büyüyünce ne olacaksın?

Çocuk cevap verdi:

İnşallah büyük adam olacağım, Efendim!

Devlet Yetkilisi latife yaptı:

Seni görenler, ‘cüce büyük adam’ demezler mi?

Çocuk, başını iki yana sallarken;

Demezleeer!..” diyerek cevap verdi. “Cüce kalmış büyük adamlardan millete gına geldi Efendim. Bana, deseler ‘büyük adam olmuş cüce’ derler!

*

Bir memleketin ufkunu genişleten, önünü açanlar bu konuda etkin ve ergin insanlardır. Bu insanların yapacağı güzel ve faydalı çalışmaların da teminatı o memleketin ahalisidir.

Eğer o memlekette ufuk sahibi etkili ve yetkili kişiler varsa; o memleket için büyük bir kazanımdır.

O memleketin ahalisine düşen de böylesi adamları muhafaza ve müdafaa etmenin yollarını bulmaktır.

Zira çalışan ve hizmet edenlerin karşısında sürekli birileri çıkar. Birileri köstek olmaya ve yıpratmaya çalışır. Çalışan ve üreten birileri bir başkalarının çalışmadıklarını ve üretmediklerini ortaya çıkarır.

Bu da onları rahatsız eder. Rahatsızlıklarını da karşı tarafı karalayarak ve küçümseyerek dile getirirler.

Bir adam düşünün. Yıllarca herhangi bir makamı işgal ediyor ve ortaya farklı şeyler koyamıyorsa onu sorgulamak gerekir.

Dünü ile bugününden farkı olmuyorsa ve sadece rutin işleri yaparak “bir şeyler yaptım” havasına giriyorsa, o memlekette bir şeylerin yanlış gittiğinin göstergesidir.

Üstelik böylesi kişilere de taviz verilip ikbali konusunda prim yaptırılıyorsa, yanlış üzerine yanlışlar ekleniyor anlamına gelir.

Fıkra örneğinde olduğu gibi “cücelik” boyda değil icraatlarda ise o memlekette güneş batıyor demektir.

Çünkü “Bir ülkede küçük insanların gölgesi büyüyorsa orada güneş batıyor demektir.

“Ne yaptığına” değil de “kim olduğuna” bakarak ölçümüzü ayarlarsak, bu iş ayar tutmaz.

Çoğu zaman çalışan ve üretenlerin sesi pek çıkmaz. Veya sesini duyurma noktasında yalnız kalırlar.

Eh biz de sesini gür çıkarana itibar ettiğimiz ve onun tesirinde kaldığımız için adam harcama makinemiz çalışmaya başlar.

İnanmazsanız çevrenize ve geçmişinize azıcık bir bakın. Bugüne kadar kaç kişi harcandı, kaç kişi küsüp kaçtı?

Bir etkili veya yetkili kimse hemşerimiz olmayabilir. Partilimiz, derneklimiz, mahallelimiz de olmayabilir.

Adam gibi adamsa, hakkı ve hukuku gözetip bir şeyler üretmenin çabasında ise o toplum bunlara sahip çıkmalı ve sudan bahanelerle harcama yoluna gitmemeli.

Sevmediğimiz birisinin arkadaşı olabilirler. Tuttuğumuz takımı da tutmayabilirler. Hatta bize yüz vermeyebilir ve taleplerimizi de karşılamayabilirler.

Böyle olsalar bile “gölgesi kendisinden büyük olanlardan” daha evla değiller midir?

Cüceliği boyunda değil de icraatlarında olan kişilere göre daha makbul değiller midir?

Evet” demeden önce biraz düşünelim.

Bugüne kadar eleştirdiğimiz, hatta yıpratıp küstürdüğümüz insanlar oldu mu veya buna katkı sunduk mu, onun cevabını bulalım.

Aslında böylesi yazıları defalarca yazdım. Başka arkadaşların da defalarca yazdığına eminim.

Memleket anlamında ve kendi çapında da olsa bir iç sorgulama, hesaplaşma ve farkındalık olabilecek bu satırlar kimse tarafından dikkate alınıyor mu bilmiyorum.

Belki alınıyordur. Belki biz yanılıyoruzdur. Belki bizim baktığımız pencereden böyle görünüyordur.

Eğer öyle ise ne âlâ, sorun yok demektir.

Eğer öyle değilse bunu da hemen anlamak çok zor olsa gerek.

Eğer az yıllar sonra da böyle şeyler yazılıyorsa bilin ki o memlekette bir arpa boyu yol kat edilmiyor demektir.

Dolayısıyla da “yaşasın cüceliği icraatlarında olanlar!” ve “yaşasın gölgeleri büyüyen küçük insanlar!” demek kalıyor bizlere…

 

 

Sinan Temel

Sinan Temel

DİĞER YAZILARI #Adıyaman66yaşında Bu şehir hak ediyor… Dünyanın Ahvalini Soracak Olursanız… Ya odunum? Bölerek çözmek çare mi? Bir olay üç farklı algı Hayalimiz yeşil alan, gerçeğimiz beton bina Eskiler mi güzeldi, eskiden mi güzeldik? Bu bir halk sağlığı savaşıdır Tahta Bavul Cümle âlem? Bana anlattığın hikâyeyi sakın Padişaha anlatma! Gözün Aydın Adıyaman! Diyelim ki, Hizmetiçi Eğitim Enstitüsü… Tanıtım Günlerine dair… Kârda mıyız yoksa zararda mı? Gidişat hiç de iyi değil... Eskisaray Cami Çınarı bir simge aslında… Dünya Adıyamanlılar Günü Fili tarif edenler… İki dinle bir söyle Tereyağının hesabı Önce Mahalleyi kaybettik! Men Dakka Dukka! Keşke Hiç Olmasaydınız! Hz. Safvân b. Mu’attal (ra) Şehre karşı işlenen suçlar… Ulumoğlu Türküsü Elim bir olayın düşündürdükleri… Tecrübe ve hayâl… Kumdan kaleler… Havanda Su Dövmenin Adıyamancası… Her koyun kendi bacağından asılır Çocuklarımızın ayaklarına batan dikenler… Ne yapılırsa yapılsın olmuyor, tutmuyor işte... İlimizdeki Mermer Ocakları ve Bölgenin Ekosistemi 15 Temmuz üzerine… Bu da geçecek, tıpkı öncekiler gibi Çok çalışmamız gerek çook… Edebi dairesi Bize Benzeyip Bizden Olmayanlar Şehre duyarlı nesiller yetiştirmeliyiz Hımbıl gibi bir şey… Eşek anırdı abdest bozuldu Ölçü bozulmaya görsün… Memleket meselesi Yazık oluyor bu şehir’e Hiç oğlu hiçler… Çoğaldık sanıyoruz azaldıkça… Esas sorun, kurtarıcılardan kurtulamaması mı? Köpeğini İdam Eden Çoban Sahabe Hz. Safvan Kur’an ile Buluşturulmalı Adıyaman’da Nevruz Depremin Düşündürdükleri… Kan Emiciler Arayacaksan, şehrini gönlünde ara Yeter ki Efendilerin Canı Sıkılmasın(!) Hangi Balık? Ölçümüzü Yeniden Sorgulamaya Var mısınız? Bizi Doğrultacak İnsanlar Var mı? Hainlerin Değirmenine Su Taşıyanlardan Olmayalım Önce İnsan Olmayı Öğre(t/n)meliyiz Şehir Kültürü Üzerine Asıl Marifet Milli İradeye Sahip Çıkmak Halk Dans Edip Oynamaya Başladıysa! Didişmeden Didinmek Gerek Bu Utanç Bitmeli veya Yaşlı Evleri Sitesi Beraber Çalışabilmek Başarıdır İki Fotoğraf Karesinin Verdiği Mesaj Yaşananlardan Biz de mi Sorumluyuz? Çocuklarımız İnsan Olmayı İnsanlardan Öğrensin Çoğunluğun Yalnızlığı Yakası Dar Gömlek Gibiler Ne Kadar Adaletliyiz? Ah Şimdiki Aklım Olsa… Papa ve Moiz Kendi Memleketine Yabancı Olmak… Aborjinlik Yapalım Süreç Yönetimi ve Aptallık Kimin İşine Yarar? Muhalif Duruş Soba Borusu Şekere Boy Abdesti Aldıranlar Bir Fotoğrafın Hüznü Buyur Buradan Yak Ne Yapmak Lazım? IŞİD’li Adıyaman Kimin İşine Yarar? Körler Ülkesinde Şaşılar Kral Olur Kırılan İlk Cam İhmale Gelmez Memleket Meselesi Adıyaman’ı Tanı(t)mak II Zokayı Yut(tur)mak Saray Soytarısı Uyanık Terzi ya da Çıplak Kral Kulak Misafiri Muhabbeti Yön Verecekler Yönünü Şaşırırsa Eşeğin Gölgesi Adıyaman’ın Üzümle İmtihanı Tottik Meselesi İhtiyaca Binaen Bir Yazı Beş Maymun Hikayesi “Ben İyiyim, Kötü Olan Sensin” Önce Kendi Çizgini Uzat İlk Taşı Günahsız Olanınız Atsın! Ya Benim Odunum? “Ayağını Denk Al” Cahilliğin Çeşitleri Hemşehrilik Dayanışmadır Pis Kokular Geliyor Daha Kötüsü Kokuya Alışmaktır Şişeye Konup Denize Atılacak Yazı Postlara Bürünmüşler… Derviş Hırkası Giymiş Avcılar İnsan Kendine Yakışanı Yapar Çiftçinin Verdiği Ders Haram Olsun! Antika Tipler Dürüstlük Çiçeği Kimin Kimi Yiyeceğine Suyun Akışı Karar Verir Bacağından Asılan Koyunun Verdiği Ders Her Ağzı Olan Konuşmalı mı? Kral, Müneccim ve Eşek Ne Ekersen Onu Biçersin İğneyi Ahırda Aramak Gerekir Önemli Olan Güçlüyken Adil Olmak Maksat Sohbet Çay Bahane İtibar ve Karakter Say ki Sayılasın... Hızır’ı Beklerken Bakışımızın Açısını Belirleyen Unsurlar Adıyaman Görücüye Çıkıyor “Çakal” Sadece Bir Köprü Adı Değilmiş Adıyaman’da Sultan Kim? Adıyaman’ı Tanı/t/mak Zor Olanı Yapmak Öğrencileri Bekleyen Tehlike Sen Yılma Öğretmenim Boğa Bırakın İyiler İyi Kalsın Deve İle Fare Baki Kalan Eşeklik(!)… Risk Nedir? Körlerin Hikayesi Hesap Vermenin Dayanılmaz Hafifliği Memleketim ve Tepkisizlik Üzerine Projeler Kenti Adıyaman Yaşlanmak Bir Dağa Çıkmak Gibidir… Birlikte Ayrılık Seyret, Sus ve Dinle Beynimizdeki Zehir “Hardal Yedirme” Taktiği Dursun Çavuş Filmine Dair Düzeltilmesi Gereken İnsanlar Memleketimin Adını Silin Bu Kulüpten Padişaha Verilen Ders Makam Hırsı Doğum Günü Hediyesi Balıklar Ve Kuşlar Çizgiyi Aşmak Susturucu Takılmış Toplum Denetime Takılmayanlar “Mıh Çık” Sürprizlerle Dolu Şehir; Tokat Size Zahmet Olacak… Başka Şehirler Görmenin Zararları Ubuntu Cahil Cesareti… Bir Teşekkür, Bir Selam “Adıyaman Günleri” Başlıyor… Değerleri Yitirmeye Değer mi? Anmaktan Anlamaya… Harika Bir Memleketim Var Esas Sorunumuz Zihniyet Bakın Bakalım Kimleri Göreceksiniz? Değer Vermek Üzerine Maymun İştahı Bir Öğretmenin Sitemi Haydi, Yeni Köprüler Kuralım Bir Vesile Daha… AKSEB Buluşmaları Farkı Fark Etmek Gönül Vermek Durduğumuz Yer “İyi Olmak” ama Kime Göre? Yine Bir Aralık, Yine Gönlüm Bulanık ''bizim mahalle'' Allah Islah Etsin “Marifet İltifata Tabidir” “Ağzı Olan Konuşuyor” “Büyüyünce Senin Gibi Olacağım” Hayırlı Yolculuklar Öküzlüğüne Bağışlayın! Basit Bir Tercih Arpa ve Saman Bana da mı Lolo? Her Şeyi En İyi Ben Bilirim! Her Deli Üstünü Başını Yırtmaz ki… Freni Nerede? Haddini Bilmek Toplumsal Güven… Toplumda Güven… Topluma Güven… İnsana Dair Notlar Övgü ve Yergi Ayağımı Sıkıyor! Adıyaman ve YGS Sonuçları Eşeklikten Kurtulma
NAMAZ VAKİTLERİ
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
Sitemizi nasıl buldunuz?
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA