DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Sinan Temel
Sinan Temel
Giriş Tarihi : 21-03-2017 14:20

Adıyaman’da Nevruz

Bugün 21 Mart, gece ile gündüzün eşit olduğu gün.Bir başka deyişle baharın müjdecisi, tabiatın yeniden canlanışının habercisi olarak kabul edilen olan gün.Bu özelliği ile birçok kültürde bayram olarak kutlanır etkinlikler düzenlenir.
Nevruz (yeni gün) adı ile çok eski bir geçmişe sahip ve birçok medeniyete ait olsa da, bilinen ya da bildirilen şekli ile Adıyaman’da halk tarafından hiç kutlanmadı. Son yıllarda bir şekilde ortaya çıkarılan, 1995 yılından itibaren de resmen bayram olarak kabul edilen kutlama şekli tabii mecrasında halk tarafından benimsenmedi.Hem “Adıyaman’da Nevruz nasıl kutlanırdı?” sorusuna cevap bulmak hem de hatıraları canlandırmak adına gelin Ahmet Akil Yağınlı’ya müracaat edelim. Araştırmacı, yazar ve eğitimci Ahmet Akil Yağınlı, uzun yıllar süren araştırmasının ürünü olan“Adıyaman Ağzı ve Kültürü”adlı eserinde bu konuyu şöyle anlatmış:
Adıyaman merkezinde kutlanılan bahar bayramının adı “SULTAN NAVRIZI” yada “SEḤRE”dir. Kutlama tarihi de Rumi takvime göre “6 MART”, Miladi takvime göre ise “21 MART” günüdür.
“Sultan Navrızı” kutlamaları için şehrin iki ayrı mekânı kullanılmaktaydı. Bunlardan birincisi ve en kalabalık olanı; Devlet hastanesinin kuzey tarafında Karadağ’a yakın “NAḲIBIN HAVIZI” denilen yeşillik, su ve küçük bir havuzun bulunduğu açık bir alandı.
İkinci mekân ise: Bu gün ki Atatürk şehir stadının güney tarafında bulunan “YEDİ ḲARDAŞ” adındaki ziyaretin bulunduğu mekândı.
Ayrıca Şehrin güneyinde Vartana köyü yolunun doğu tarafında bulunan “Şeher içmesi (şehir içmesi) de sultan navrızı kutlamalarının yapıldığı bir başka mekândı.
Söz konusu gün gelmezden bir hafta – on gün öncesinden hazırlıklara başlanır, kasap’a bir hafta-on gün öncesinden çiğ köfte (etli küfte) için et siparişleri verilirdi.
Çünkü o günün öğle yemeğinde hemen herkes çiğ köfte yapacağından köftelik ete talep çok olmaktaydı.
SEḤRE’YE gitmezden bir akşam önce anneler daha önceden suda ıslattığı nohutları ekmek sacının (Tandırın) iç kısmında ateşte kavurur. Bu kavrulmuş nohutlar çerez olarak yemek için hazırlanırdı.
SEḤRE’DE sabah kahvaltısında yenilmesi için bir hamur işi olan “BEKMEZLİ TAPLAMA”  hazırlanırdı.  
Hazırlanan nevâleler sepetlerle, torbalarla ve bez sofralarla çıkınlar yapılarak eğlence yerine taşınırdı.
Eğer bu günü kutlayanlar içinde nişanlı bir kız varsa kızın ailesi o günün ağır yemeklerinden olan pirinç pilavı ve Bekmezlitaplama muhakkak yapar, damat tarafı da gelin olacak kızın boynuna bir elbiselik kumaş atarlar. Halk arasında buna “Gelinin boynuna top atma” denirdi.
Ayrıca bekâr gençler için de bu gün çok önemliydi. Çünkü gençler buraya gelir gizliden gizliye ideallerine göre bir kız bakıp beğenmeye çalışırlar, nişanlı olan gençler de uzaktan nişanlılarını görmeye çalışırlardı.
O gün insanlar yemek olarak: Sabah kahvaltısına pekmezli taplama, öğle yemeğine günün vazgeçilmezi olan çiğ köfte (etli küfte) başta olmak üzere: Etlı kıyma, Kavırmalıküfde, ‘ör küfde, sovıḫküfde, ḳuzısümıdıküfdesi, mercimeklıküfde, ḳarışdırmalı aş… Gibi yemeklerin yanı sıra; Ne’neçük, Yarpız, Çıldırım, Ḳaz ayağı, Ebe kömecıgibi otlarla yapılan yahut daha çok Yarpız ve Yumurta karışımı yapılan “MANCA”lar: Yani “SALATA” çeşitleri yapar, ayranla birlikte yer - içerlerdi.
Herkes yapmış olduğu yemeklerden biri birlerine ikram eder bu şekilde tatlı bir karnaval havası yaşanırdı.
Baharın habercisi olan “NAVRUZ ÇİÇEĞİ”ni toplamak için gençler dağlara tırmanır, topladıkları navruzlarıda önceden ikiye yarmış oldukları bir çubuğun arasına özenle dizer öylece getirirlerdi, bunları kimi satar, kimisi yer ve ikram ederdi. Kimileri yine aynı şekilde ellerinde bıçaklar veya ucu sivri çubuklarla kenger toplarlardı.
Karnını doyuran “Ya yiyip yatmalı, ya da “Yedi adım atmalı” atasözü gereğince, ya da: “Ekmek ḫıdır, yiḳudır” özlü sözünde belirtildiği gibi… Kimi yan gelir yatar, kimileri de : “Hümbek, Pabıç çarpmaca, Çırçımba, Elım, Üç adım, Ḳırcik, Top yandı, birligim birlik, (Kıtına) gülle, ip hoplama, çızğı, çelik çomaḫ… Gibi oyunlara dalar giderlerdi.
İnanışa göre sultan navrızında dışarı çıkmazsan Bö’(Bir tür hastalık) olursun. Yine Navrız Hanım bugün gezmeye çıkarmış ve gezdiği o vakitte de gökyüzünde bir dirhem bile bulut görülmezmiş.
İşte böyle bir seḥre akşamında güneş batımına doğru fazla karanlık olmadan ve daha çok yaya olarak herkes günün tatlı yorgunluğu içinde bir bir evlerine dönerlerdi.
 
 
Sinan Temel

Sinan Temel

DİĞER YAZILARI #Adıyaman66yaşında Bu şehir hak ediyor… Dünyanın Ahvalini Soracak Olursanız… Ya odunum? Bölerek çözmek çare mi? Bir olay üç farklı algı Hayalimiz yeşil alan, gerçeğimiz beton bina Eskiler mi güzeldi, eskiden mi güzeldik? Bu bir halk sağlığı savaşıdır Tahta Bavul Cümle âlem? Bana anlattığın hikâyeyi sakın Padişaha anlatma! Gözün Aydın Adıyaman! Diyelim ki, Hizmetiçi Eğitim Enstitüsü… Tanıtım Günlerine dair… Kârda mıyız yoksa zararda mı? Gidişat hiç de iyi değil... Eskisaray Cami Çınarı bir simge aslında… Dünya Adıyamanlılar Günü Fili tarif edenler… İki dinle bir söyle Tereyağının hesabı Önce Mahalleyi kaybettik! Men Dakka Dukka! Keşke Hiç Olmasaydınız! Hz. Safvân b. Mu’attal (ra) Şehre karşı işlenen suçlar… Ulumoğlu Türküsü Elim bir olayın düşündürdükleri… Tecrübe ve hayâl… Kumdan kaleler… Havanda Su Dövmenin Adıyamancası… Her koyun kendi bacağından asılır Çocuklarımızın ayaklarına batan dikenler… Ne yapılırsa yapılsın olmuyor, tutmuyor işte... İlimizdeki Mermer Ocakları ve Bölgenin Ekosistemi 15 Temmuz üzerine… Bu da geçecek, tıpkı öncekiler gibi Çok çalışmamız gerek çook… Edebi dairesi Bize Benzeyip Bizden Olmayanlar Şehre duyarlı nesiller yetiştirmeliyiz Hımbıl gibi bir şey… Eşek anırdı abdest bozuldu Ölçü bozulmaya görsün… Memleket meselesi Yazık oluyor bu şehir’e Hiç oğlu hiçler… Çoğaldık sanıyoruz azaldıkça… Esas sorun, kurtarıcılardan kurtulamaması mı? Köpeğini İdam Eden Çoban Sahabe Hz. Safvan Kur’an ile Buluşturulmalı Depremin Düşündürdükleri… Kan Emiciler Arayacaksan, şehrini gönlünde ara Yeter ki Efendilerin Canı Sıkılmasın(!) Hangi Balık? Ölçümüzü Yeniden Sorgulamaya Var mısınız? Bizi Doğrultacak İnsanlar Var mı? Hainlerin Değirmenine Su Taşıyanlardan Olmayalım Önce İnsan Olmayı Öğre(t/n)meliyiz Şehir Kültürü Üzerine Asıl Marifet Milli İradeye Sahip Çıkmak Halk Dans Edip Oynamaya Başladıysa! Didişmeden Didinmek Gerek Bu Utanç Bitmeli veya Yaşlı Evleri Sitesi Beraber Çalışabilmek Başarıdır İki Fotoğraf Karesinin Verdiği Mesaj Yaşananlardan Biz de mi Sorumluyuz? Çocuklarımız İnsan Olmayı İnsanlardan Öğrensin Çoğunluğun Yalnızlığı Yakası Dar Gömlek Gibiler Ne Kadar Adaletliyiz? Ah Şimdiki Aklım Olsa… Papa ve Moiz Kendi Memleketine Yabancı Olmak… Aborjinlik Yapalım Süreç Yönetimi ve Aptallık Kimin İşine Yarar? Muhalif Duruş Soba Borusu Şekere Boy Abdesti Aldıranlar Bir Fotoğrafın Hüznü Buyur Buradan Yak Ne Yapmak Lazım? IŞİD’li Adıyaman Kimin İşine Yarar? Körler Ülkesinde Şaşılar Kral Olur Kırılan İlk Cam İhmale Gelmez Memleket Meselesi Adıyaman’ı Tanı(t)mak II Zokayı Yut(tur)mak Saray Soytarısı Uyanık Terzi ya da Çıplak Kral Kulak Misafiri Muhabbeti Yön Verecekler Yönünü Şaşırırsa Eşeğin Gölgesi Adıyaman’ın Üzümle İmtihanı Tottik Meselesi İhtiyaca Binaen Bir Yazı Beş Maymun Hikayesi “Ben İyiyim, Kötü Olan Sensin” Önce Kendi Çizgini Uzat İlk Taşı Günahsız Olanınız Atsın! Ya Benim Odunum? “Ayağını Denk Al” Cahilliğin Çeşitleri Hemşehrilik Dayanışmadır Pis Kokular Geliyor Daha Kötüsü Kokuya Alışmaktır Şişeye Konup Denize Atılacak Yazı Postlara Bürünmüşler… Derviş Hırkası Giymiş Avcılar İnsan Kendine Yakışanı Yapar Çiftçinin Verdiği Ders Haram Olsun! Antika Tipler Dürüstlük Çiçeği Kimin Kimi Yiyeceğine Suyun Akışı Karar Verir Bacağından Asılan Koyunun Verdiği Ders Her Ağzı Olan Konuşmalı mı? Kral, Müneccim ve Eşek Ne Ekersen Onu Biçersin İğneyi Ahırda Aramak Gerekir Önemli Olan Güçlüyken Adil Olmak Maksat Sohbet Çay Bahane İtibar ve Karakter Say ki Sayılasın... Hızır’ı Beklerken Bakışımızın Açısını Belirleyen Unsurlar Adıyaman Görücüye Çıkıyor “Çakal” Sadece Bir Köprü Adı Değilmiş Adıyaman’da Sultan Kim? Adıyaman’ı Tanı/t/mak Zor Olanı Yapmak Öğrencileri Bekleyen Tehlike Sen Yılma Öğretmenim Boğa Bırakın İyiler İyi Kalsın Deve İle Fare Baki Kalan Eşeklik(!)… Risk Nedir? Körlerin Hikayesi Hesap Vermenin Dayanılmaz Hafifliği Memleketim ve Tepkisizlik Üzerine Projeler Kenti Adıyaman Yaşlanmak Bir Dağa Çıkmak Gibidir… Birlikte Ayrılık Seyret, Sus ve Dinle Beynimizdeki Zehir “Hardal Yedirme” Taktiği Dursun Çavuş Filmine Dair Düzeltilmesi Gereken İnsanlar Memleketimin Adını Silin Bu Kulüpten Padişaha Verilen Ders Makam Hırsı Doğum Günü Hediyesi Balıklar Ve Kuşlar Çizgiyi Aşmak Susturucu Takılmış Toplum Denetime Takılmayanlar “Mıh Çık” Sürprizlerle Dolu Şehir; Tokat Size Zahmet Olacak… Başka Şehirler Görmenin Zararları Ubuntu Cahil Cesareti… Bir Teşekkür, Bir Selam “Adıyaman Günleri” Başlıyor… Değerleri Yitirmeye Değer mi? Anmaktan Anlamaya… Harika Bir Memleketim Var Boyda Değil İcraatta Cüce Olanlar Esas Sorunumuz Zihniyet Bakın Bakalım Kimleri Göreceksiniz? Değer Vermek Üzerine Maymun İştahı Bir Öğretmenin Sitemi Haydi, Yeni Köprüler Kuralım Bir Vesile Daha… AKSEB Buluşmaları Farkı Fark Etmek Gönül Vermek Durduğumuz Yer “İyi Olmak” ama Kime Göre? Yine Bir Aralık, Yine Gönlüm Bulanık ''bizim mahalle'' Allah Islah Etsin “Marifet İltifata Tabidir” “Ağzı Olan Konuşuyor” “Büyüyünce Senin Gibi Olacağım” Hayırlı Yolculuklar Öküzlüğüne Bağışlayın! Basit Bir Tercih Arpa ve Saman Bana da mı Lolo? Her Şeyi En İyi Ben Bilirim! Her Deli Üstünü Başını Yırtmaz ki… Freni Nerede? Haddini Bilmek Toplumsal Güven… Toplumda Güven… Topluma Güven… İnsana Dair Notlar Övgü ve Yergi Ayağımı Sıkıyor! Adıyaman ve YGS Sonuçları Eşeklikten Kurtulma
NAMAZ VAKİTLERİ
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
Sitemizi nasıl buldunuz?
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA