İnsan Kendine Yakışanı Yapar

Sinan Temel

04-05-2014 20:41

Duymayı pek sevmesek de aslında sürekli ihtiyacımız olan şey nasihattir. Fıtratımız gereği yanlış ve hataya müsait olduğumuz için, uyarıcılara ve yol göstericilere olan ihtiyacımız hayatımız boyunca devam eder.

Her ne kadar yaşayarak öğrendiğimiz şeylerin kalıcılığı ve öğreticiliği daha etkili olsa da, bu tür nasihat (öğrenme) genellikle pahalıya mal olur ve çoğu zaman telafisi mümkün olmayan kayıplara neden olur.

Bu yüzdendir ki hayat yolunda “nasihat”, “yol gösterme” ve “uyarma” gibi yardımcılar vardır.

Yine fıtratımızdan olmalı, nasihatlerden pek haz etmeyiz. Kendi aklımızın, bilgi ve görgümüzün bize fazlasıyla yettiğini düşünür, sık sık da başkalarına aklı vermeye çalışırız.

Cehaletin en bariz göstergelerinden olan bu durum ne yazık ki, daha çok “diplomalı”, “aydın” veya “makam sahibi” olan kişilerde ortaya çıkıyor.

Halbuki ilim ve makam arttıkça tevazu ve hoşgörü de artmalı.

Sadece kendi aklını beğenenlerin başkalarını “akledemeyen ve bilmeyen” olarak görmeleri elbette önyargıdan başka bir şey değildir.

Oysa önyargı, bizi, sadece düşmanlığa götürür. İyilikleri, güzellikleri yoksaydırır. İnsan olmanın basit ve ince özelliklerini unutturur.

Kendi ayıplarımızın hamalı olmuşken, başkalarının kusurlarını aramanın; kendi yolumuzu bulamamışken, başkalarına rota çizmeye kalkışmanın ahmaklık ile eşdeğer tutulması bu yüzdendir.

“Akıl verici”, “yol gösterici” ve “en iyi bilen” havalarına girmiş kişilerin kulakları o kadar kendi sesleri ile doludur ki, nasıl algılandıklarını görmezler bile.

Herkesin kendilerine itaat etmelerini; düşünme, sorma ve sorgulamadan sadece kulak vermelerini beklerler.

Oysa sadece kendi aklını beğenenler, en çok akla ihtiyacı olanlardır; ama onlar gözlerini bürümüş enaniyet ve kibir yüzünden bunu akledemezler.

Diğer yandan nefreti ve sevgisi aklının, vicdanının ve sağduyusunun önüne geçmiş kişilerden de kısaca bahsetmek gerekir.

Toplumun her katmanında görebileceğimiz böylesi insanlar, nefret veya sevgilerinin taassubu ile gerçekleri saklamaya, olan bir şeyi yok saymaya, olmayan bir şeyi de varmış gibi göstermeye çalışırlar.

Taassuptan gözleri kör vicdanları kararmış olduğu için aklı selim bir değerlendirme ve tespit yapamazlar. Sevmedikleri bir bürokratın yaptığı güzel şeyleri çok kolayca görmezden gelebildikleri gibi, sevdikleri bir siyasetçiyi de güzel şeyler yapıyormuş gibi boyamaya çalışırlar.

Böylelerinin beslendiği kaynak bulanıktır. Bu yüzden zihni ve akli netliğe ulaşamazlar. Dolayısıyla tespit ve değerlendirmeleri de bulanıktır.

Bu tür insanlar bürokrat olur, yazar olur, siyasetçi olur, bilim adamı olur, gazeteci olur, iş adamı olur, doktor, öğretmen veya mühendis olur  ama bir türlü “adam” olamazlar. Üstelik benzer bir ayıp kendilerinde varken başkasını ayıplamanın en büyük ayıp olduğunu bilemeyecek kadar da sarhoşturlar.

Gözleri başkalarının/birilerinin açığını aramaktan yorulduğu için, doğru ve güzel işleri göremezler. Tenkit etmek ile haddini bilmek arasındaki hassas dengede, dengesizce davrandıkları için başkalarını dengesiz görürler.

Bunlar için söylenebilecek tek söz vardır: İnsan kendine yakışanı yapar.

Görmek isteyenler için yeterince ışık, istemeyenler için yeterince karanlık vardır.

Bunlar elbette bir “kalite” göstergesidir ve bir toplumda böylesi insanların çokluğu ve etkisi, o toplumun gelişmişliği ile doğrudan orantılıdır.

Son söz Douglas’tan: “Cahillik üç türlüdür: Hiç bir şey bilmemek, gerekeni bilmemek ve bir sürü gereksiz şey bilmek.”

 

 

DİĞER YAZILARI #Adıyaman66yaşında 01-01-1970 03:00 Bu şehir hak ediyor… 01-01-1970 03:00 Dünyanın Ahvalini Soracak Olursanız… 01-01-1970 03:00 Ya odunum? 01-01-1970 03:00 Bölerek çözmek çare mi? 01-01-1970 03:00 Bir olay üç farklı algı 01-01-1970 03:00 Hayalimiz yeşil alan, gerçeğimiz beton bina 01-01-1970 03:00 Eskiler mi güzeldi, eskiden mi güzeldik? 01-01-1970 03:00 Bu bir halk sağlığı savaşıdır 01-01-1970 03:00 Tahta Bavul 01-01-1970 03:00 Cümle âlem? 01-01-1970 03:00 Bana anlattığın hikâyeyi sakın Padişaha anlatma! 01-01-1970 03:00 Gözün Aydın Adıyaman! 01-01-1970 03:00 Diyelim ki, Hizmetiçi Eğitim Enstitüsü… 01-01-1970 03:00 Tanıtım Günlerine dair… 01-01-1970 03:00 Kârda mıyız yoksa zararda mı? 01-01-1970 03:00 Gidişat hiç de iyi değil... 01-01-1970 03:00 Eskisaray Cami Çınarı bir simge aslında… 01-01-1970 03:00 Dünya Adıyamanlılar Günü 01-01-1970 03:00 Fili tarif edenler… 01-01-1970 03:00 İki dinle bir söyle 01-01-1970 03:00 Tereyağının hesabı 01-01-1970 03:00 Önce Mahalleyi kaybettik! 01-01-1970 03:00 Men Dakka Dukka! 01-01-1970 03:00 Keşke Hiç Olmasaydınız! 01-01-1970 03:00 Hz. Safvân b. Mu’attal (ra) 01-01-1970 03:00 Şehre karşı işlenen suçlar… 01-01-1970 03:00 Ulumoğlu Türküsü 01-01-1970 03:00 Elim bir olayın düşündürdükleri… 01-01-1970 03:00 Tecrübe ve hayâl… 01-01-1970 03:00 Kumdan kaleler… 01-01-1970 03:00 Havanda Su Dövmenin Adıyamancası… 01-01-1970 03:00 Her koyun kendi bacağından asılır 01-01-1970 03:00 Çocuklarımızın ayaklarına batan dikenler… 01-01-1970 03:00 Ne yapılırsa yapılsın olmuyor, tutmuyor işte... 01-01-1970 03:00 İlimizdeki Mermer Ocakları ve Bölgenin Ekosistemi 01-01-1970 03:00 15 Temmuz üzerine… 01-01-1970 03:00 Bu da geçecek, tıpkı öncekiler gibi 01-01-1970 03:00 Çok çalışmamız gerek çook… 01-01-1970 03:00 Edebi dairesi 01-01-1970 03:00 Bize Benzeyip Bizden Olmayanlar 01-01-1970 03:00 Şehre duyarlı nesiller yetiştirmeliyiz 01-01-1970 03:00 Hımbıl gibi bir şey… 01-01-1970 03:00 Eşek anırdı abdest bozuldu 01-01-1970 03:00 Ölçü bozulmaya görsün… 01-01-1970 03:00 Memleket meselesi 01-01-1970 03:00 Yazık oluyor bu şehir’e 01-01-1970 03:00 Hiç oğlu hiçler… 01-01-1970 03:00 Çoğaldık sanıyoruz azaldıkça… 01-01-1970 03:00 Esas sorun, kurtarıcılardan kurtulamaması mı? 01-01-1970 03:00 Köpeğini İdam Eden Çoban 01-01-1970 03:00 Sahabe Hz. Safvan Kur’an ile Buluşturulmalı 01-01-1970 03:00 Adıyaman’da Nevruz 01-01-1970 03:00 Depremin Düşündürdükleri… 01-01-1970 03:00 Kan Emiciler 01-01-1970 03:00 Arayacaksan, şehrini gönlünde ara 01-01-1970 03:00 Yeter ki Efendilerin Canı Sıkılmasın(!) 01-01-1970 03:00 Hangi Balık? 01-01-1970 03:00 Ölçümüzü Yeniden Sorgulamaya Var mısınız? 01-01-1970 03:00 Bizi Doğrultacak İnsanlar Var mı? 01-01-1970 03:00 Hainlerin Değirmenine Su Taşıyanlardan Olmayalım 01-01-1970 03:00 Önce İnsan Olmayı Öğre(t/n)meliyiz 01-01-1970 03:00 Şehir Kültürü Üzerine 01-01-1970 03:00 Asıl Marifet 01-01-1970 03:00 Milli İradeye Sahip Çıkmak 01-01-1970 03:00 Halk Dans Edip Oynamaya Başladıysa! 01-01-1970 03:00 Didişmeden Didinmek Gerek 01-01-1970 03:00 Bu Utanç Bitmeli veya Yaşlı Evleri Sitesi 01-01-1970 03:00 Beraber Çalışabilmek Başarıdır 01-01-1970 03:00 İki Fotoğraf Karesinin Verdiği Mesaj 01-01-1970 03:00 Yaşananlardan Biz de mi Sorumluyuz? 01-01-1970 03:00 Çocuklarımız İnsan Olmayı İnsanlardan Öğrensin 01-01-1970 03:00 Çoğunluğun Yalnızlığı 01-01-1970 03:00 Yakası Dar Gömlek Gibiler 01-01-1970 03:00 Ne Kadar Adaletliyiz? 01-01-1970 03:00 Ah Şimdiki Aklım Olsa… 01-01-1970 03:00 Papa ve Moiz 01-01-1970 03:00 Kendi Memleketine Yabancı Olmak… 01-01-1970 03:00 Aborjinlik Yapalım 01-01-1970 03:00 Süreç Yönetimi ve Aptallık 01-01-1970 03:00 Kimin İşine Yarar? 01-01-1970 03:00 Muhalif Duruş 01-01-1970 03:00 Soba Borusu 01-01-1970 03:00 Şekere Boy Abdesti Aldıranlar 01-01-1970 03:00 Bir Fotoğrafın Hüznü 01-01-1970 03:00 Buyur Buradan Yak 01-01-1970 03:00 Ne Yapmak Lazım? 01-01-1970 03:00 IŞİD’li Adıyaman Kimin İşine Yarar? 01-01-1970 03:00 Körler Ülkesinde Şaşılar Kral Olur 01-01-1970 03:00 Kırılan İlk Cam İhmale Gelmez 01-01-1970 03:00 Memleket Meselesi 01-01-1970 03:00 Adıyaman’ı Tanı(t)mak II 01-01-1970 03:00 Zokayı Yut(tur)mak 01-01-1970 03:00 Saray Soytarısı 01-01-1970 03:00 Uyanık Terzi ya da Çıplak Kral 01-01-1970 03:00 Kulak Misafiri Muhabbeti 01-01-1970 03:00 Yön Verecekler Yönünü Şaşırırsa 01-01-1970 03:00 Eşeğin Gölgesi 01-01-1970 03:00 Adıyaman’ın Üzümle İmtihanı 01-01-1970 03:00 Tottik Meselesi 01-01-1970 03:00 İhtiyaca Binaen Bir Yazı 01-01-1970 03:00 Beş Maymun Hikayesi 01-01-1970 03:00 “Ben İyiyim, Kötü Olan Sensin” 01-01-1970 03:00 Önce Kendi Çizgini Uzat 01-01-1970 03:00 İlk Taşı Günahsız Olanınız Atsın! 01-01-1970 03:00 Ya Benim Odunum? 01-01-1970 03:00 “Ayağını Denk Al” 01-01-1970 03:00 Cahilliğin Çeşitleri 01-01-1970 03:00 Hemşehrilik Dayanışmadır 01-01-1970 03:00 Pis Kokular Geliyor 01-01-1970 03:00 Daha Kötüsü Kokuya Alışmaktır 01-01-1970 03:00 Şişeye Konup Denize Atılacak Yazı 01-01-1970 03:00 Postlara Bürünmüşler… 01-01-1970 03:00 Derviş Hırkası Giymiş Avcılar 01-01-1970 03:00 Çiftçinin Verdiği Ders 01-01-1970 03:00 Haram Olsun! 01-01-1970 03:00 Antika Tipler 01-01-1970 03:00 Dürüstlük Çiçeği 01-01-1970 03:00 Kimin Kimi Yiyeceğine Suyun Akışı Karar Verir 01-01-1970 03:00 Bacağından Asılan Koyunun Verdiği Ders 01-01-1970 03:00 Her Ağzı Olan Konuşmalı mı? 01-01-1970 03:00 Kral, Müneccim ve Eşek 01-01-1970 03:00 Ne Ekersen Onu Biçersin 01-01-1970 03:00 İğneyi Ahırda Aramak Gerekir 01-01-1970 03:00 Önemli Olan Güçlüyken Adil Olmak 01-01-1970 03:00 Maksat Sohbet Çay Bahane 01-01-1970 03:00 İtibar ve Karakter 01-01-1970 03:00 Say ki Sayılasın... 01-01-1970 03:00 Hızır’ı Beklerken 01-01-1970 03:00 Bakışımızın Açısını Belirleyen Unsurlar 01-01-1970 03:00 Adıyaman Görücüye Çıkıyor 01-01-1970 03:00 “Çakal” Sadece Bir Köprü Adı Değilmiş Adıyaman’da 01-01-1970 03:00 Sultan Kim? 01-01-1970 03:00 Adıyaman’ı Tanı/t/mak 01-01-1970 03:00 Zor Olanı Yapmak 01-01-1970 03:00 Öğrencileri Bekleyen Tehlike 01-01-1970 03:00 Sen Yılma Öğretmenim 01-01-1970 03:00 Boğa 01-01-1970 03:00 Bırakın İyiler İyi Kalsın 01-01-1970 03:00 Deve İle Fare 01-01-1970 03:00 Baki Kalan Eşeklik(!)… 01-01-1970 03:00 Risk Nedir? 01-01-1970 03:00 Körlerin Hikayesi 01-01-1970 03:00 Hesap Vermenin Dayanılmaz Hafifliği 01-01-1970 03:00 Memleketim ve Tepkisizlik Üzerine 01-01-1970 03:00 Projeler Kenti Adıyaman 01-01-1970 03:00 Yaşlanmak Bir Dağa Çıkmak Gibidir… 01-01-1970 03:00 Birlikte Ayrılık 01-01-1970 03:00 Seyret, Sus ve Dinle 01-01-1970 03:00 Beynimizdeki Zehir 01-01-1970 03:00 “Hardal Yedirme” Taktiği 01-01-1970 03:00 Dursun Çavuş Filmine Dair 01-01-1970 03:00 Düzeltilmesi Gereken İnsanlar 01-01-1970 03:00 Memleketimin Adını Silin Bu Kulüpten 01-01-1970 03:00 Padişaha Verilen Ders 01-01-1970 03:00 Makam Hırsı 01-01-1970 03:00 Doğum Günü Hediyesi 01-01-1970 03:00 Balıklar Ve Kuşlar 01-01-1970 03:00 Çizgiyi Aşmak 01-01-1970 03:00 Susturucu Takılmış Toplum 01-01-1970 03:00 Denetime Takılmayanlar 01-01-1970 03:00 “Mıh Çık” 01-01-1970 03:00 Sürprizlerle Dolu Şehir; Tokat 01-01-1970 03:00 Size Zahmet Olacak… 01-01-1970 03:00 Başka Şehirler Görmenin Zararları 01-01-1970 03:00 Ubuntu 01-01-1970 03:00 Cahil Cesareti… 01-01-1970 03:00 Bir Teşekkür, Bir Selam 01-01-1970 03:00 “Adıyaman Günleri” Başlıyor… 01-01-1970 03:00 Değerleri Yitirmeye Değer mi? 01-01-1970 03:00 Anmaktan Anlamaya… 01-01-1970 03:00 Harika Bir Memleketim Var 01-01-1970 03:00 Boyda Değil İcraatta Cüce Olanlar 01-01-1970 03:00 Esas Sorunumuz Zihniyet 01-01-1970 03:00 Bakın Bakalım Kimleri Göreceksiniz? 01-01-1970 03:00 Değer Vermek Üzerine 01-01-1970 03:00 Maymun İştahı 01-01-1970 03:00 Bir Öğretmenin Sitemi 01-01-1970 03:00 Haydi, Yeni Köprüler Kuralım 01-01-1970 03:00 Bir Vesile Daha… 01-01-1970 03:00 AKSEB Buluşmaları 01-01-1970 03:00 Farkı Fark Etmek 01-01-1970 03:00 Gönül Vermek 01-01-1970 03:00 Durduğumuz Yer 01-01-1970 03:00 “İyi Olmak” ama Kime Göre? 01-01-1970 03:00 Yine Bir Aralık, Yine Gönlüm Bulanık 01-01-1970 03:00 ''bizim mahalle'' 01-01-1970 03:00 Allah Islah Etsin 01-01-1970 03:00 “Marifet İltifata Tabidir” 01-01-1970 03:00 “Ağzı Olan Konuşuyor” 01-01-1970 03:00 “Büyüyünce Senin Gibi Olacağım” 01-01-1970 03:00 Hayırlı Yolculuklar 01-01-1970 03:00 Öküzlüğüne Bağışlayın! 01-01-1970 03:00 Basit Bir Tercih 01-01-1970 03:00 Arpa ve Saman 01-01-1970 03:00 Bana da mı Lolo? 01-01-1970 03:00 Her Şeyi En İyi Ben Bilirim! 01-01-1970 03:00 Her Deli Üstünü Başını Yırtmaz ki… 01-01-1970 03:00 Freni Nerede? 01-01-1970 03:00 Haddini Bilmek 01-01-1970 03:00 Toplumsal Güven… Toplumda Güven… Topluma Güven… 01-01-1970 03:00 İnsana Dair Notlar 01-01-1970 03:00 Övgü ve Yergi 01-01-1970 03:00 Ayağımı Sıkıyor! 01-01-1970 03:00 Adıyaman ve YGS Sonuçları 01-01-1970 03:00 Eşeklikten Kurtulma 01-01-1970 03:00