Bu şehir hak ediyor…

Sinan Temel

28-10-2020 20:36


Şehri bilmeyen, hissetmeyen, şehri yaşamayan birisine “şehri” anlatmak zordur.
Şehrin kültürünü, kimliğini, hafızasını, ruhunu bilmek; o şehri bilmek demektir. Şehirle ilgili kendisine, geçmişine ve çocukluğuna dair anıları olmayanlar şehri bilmezler, hissetmezler hatta ihanet bile ederler.
Bu yüzden şehirde yaşamak ile şehri yaşamanın farklı olduğunu söylerler. Sokaklarından, yollarından, ağaçlarından, evlerinden ve insanlarından habersizce, farkında olmadan yaşayanların o şehre dair bir aidiyetleri ve tasavvurları da olmaz, olamaz.
Bu bilinçte olanlar şehre dair; şehri şehir yapan ne varsa korumaya, kollamaya ve geliştirmeye çalışırlar. Yeni şeyler yaparken de, mevcutları değiştirmeye ve geliştirmeye çalışırken de hep bu gerçeği göz önünde bulundururlar.
Bir yapı şehrin hafızasında yer etmiş, nesillere mal olmuş ise, o binayı yıkmak ve yerine bambaşka bir bina yapmak şehrin hafızasına da, o şehre de, gelecek nesillere de zarar verir.
Elbette, binaların da, yapıların da bir ömrü vardır, bir kullanma süresi vardır. Kullanma süresi bittiğinde tehlike arz ediyorsa gereği yapılmalı. Ancak o yapı şehre mal olmuş bir kimlikte ise ya güçlendirilmeli ya da aynı özellikte yeniden inşa edilmeli. Tabi dokuyu da bozmadan ve örselemeden…
Aksi durum imha etmektir ki, bu da ihanettir.
***
Şehrimizde son günlerde gündeme gelen bir yapı var. Vali Konağı.
Cumhuriyet sonrası mimari özellikleri yansıtan, iki katlı, bahçe içerisinde ve ağaçlar arasında şirin, seyretmesi bile huzur veren bir bina.
Vali Konağı olarak yapıldığı ve bu amaçla kullanılmasından dolayı Adıyaman’da görev yapan bütün valilerin ikamet ettiği bir yapıdır.
Vali Konağı aynı zamanda bir adres tespit yeri, adeta bir nirengi noktası olmuştur. O bölgede bir yerler tarif edilirken buraya göre tarif edilir. Adıyaman’ın il olma geçmişi olan 66 yılın yaklaşık 60 yılına şahit olmuş bir yapıdır.
Basında yer alan haberlere göre buranın yıkımına karar verilmiş ve yeri ticari alan olarak belirlenmiş. Bulunduğu alana 9 katlı bina yapılacakmış, Karar belediye meclisince de kabul edilmiş. Sonradan duyuldu.
Duyulur duyulmaz kamuoyunda bir infial oluştu. Kabul edilebilir bir durum değildi.
Vali Mahmut Demirtaş zamanında bu binanın iyi bir masrafla ciddi bir şekilde elden geçirildiği, güçlendirildiği ve onarıldığı biliniyor.
Dolayısıyla yıkım kararının binanın kendisinden kaynaklandığı düşünülmüyor.
Şehrin en kavşak yerlerinden biri olan bulunduğu alan, karşı tarafa yeni Hükümet binasının yapılması ile değerini çok ama çok katladı. Bu alanın ekonomik anlamda daha verimli kullanılması düşünülmüş olsa dahi, kamuoyunca az önceki gerekçelerden dolayı kabullenilmesi mümkün değil.
Zira öyle değerler, öyle varlıklar vardır ki, karşılıkları maddi olarak ölçülemeyecek kadar önemlidir.
Tıpkı, bir insanın yanında manevi değeri olan bir eşyanın, maddi değerinin parayla ölçülemeyeceği gibidir.
Yapılan işlem yasaya uygun olabilir, uygun hale getirilmiş de olabilir.
Bu gibi durumlarda Alev Alatlı’nın Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bulunduğu bir törende yaptığı konuşmada kullandığı şu cümle akla gelir:
Her yasal olan hak, helal değildir ve olamaz.
Hatırlanırsa, Alev Alatlı cümleye şöyle devam etmişti: “İmar ruhsatı olan bir müteahhit şehrin hukukuna tecavüz ederken yasal olarak suçsuzdur ama yaptığı iş helal değildir…
Ne olursa olsun, her şehir gibi bu şehrin de bir hakkı, bir hukuku vardır. Bu böyle bilinmeli.
Belki bu şehir gerektiği gibi hizmet alamıyor olabilir. Hak ettiği sahiplenmeyi, aidiyeti de göremiyor olabilir. İhmal edilmiş hatta unutulmuş da olabilir. Ama bu, şehre mal olmuş, şehrin hafızasında yer etmiş alanların, yapıların hoyratça yok edilmesi anlamına asla gelmez, gelmemeli.
Bugüne değin o kadar çok yapı yok edildi ki… Şimdiki nesil adlarını bile bilmiyor. Şehrin hafızası, geçmişi adeta yok edildi. Şehir bile demek zor artık.
Bu yüzden tarihi çok çok eski değilse bile elde avuçta kalmış birkaç tane yapı var. Kıymayın bu şehre. Emin olun vebaldir.
Bizi geçmişimize bağlayan bağlar o kadar zayıfladı ki, bu durumun yeni neslin şehre karşı duyarsız ve ilgisiz kalmasının en önemli nedenlerinden diyebiliriz.
Konu gündeme geldiğinde bu binanın çok güzel bir Kültür Müzesi olabileceği akla gelmişti. Şehrin de ihtiyacı var. Bir sosyal alan da olabilir. Hatta bu konu daha önceki valiler döneminde gündeme gelmiş ve yetkililerin görüşü, burasının yöresel zenginliklerin sergileneceği mekân olması yönündeymiş. Sonra ne oldu da değişti acaba?
Belediye meclisi aldığı kararı yeniden gözden geçirmeli.
Sayın Valimiz, sayın vekillerimiz, sayın belediye başkanımız, sizlerin de bu konuyu önemsediğinizi düşünüyoruz. Şehrimizin hafızasını ve hatırasını koruyalım. Emin olun çok güzel ve faydalı bir iş yapılmış olacak.
Şehri geçmişine bağlayan bağlar daha fazla zayıflamasın. Bu şehre dair bir kimlik, bir kişilik, bir kültür oluşmasına müsaade edilsin. Bu manada şehrin önü kesilmesin.
Değerli basınımız, STK’larımız, şehrin asıl sahibi olan şehirlilerimiz çağrım sizlere de, gelin birlikte bizden sonraki nesillere hak ettikleri bir şehir bırakmanın güzel gayretini gösterelim.
Emin olun bu şehir sevilmeyi, saygı ve değer görmeyi o kadar çok hak ediyor ki…
Yaşarken gönüllerde, öldükten sonra da gök kubbede hoş sadâ bırakalım…
 
 
DİĞER YAZILARI #Adıyaman66yaşında 01-01-1970 03:00 Dünyanın Ahvalini Soracak Olursanız… 01-01-1970 03:00 Ya odunum? 01-01-1970 03:00 Bölerek çözmek çare mi? 01-01-1970 03:00 Bir olay üç farklı algı 01-01-1970 03:00 Hayalimiz yeşil alan, gerçeğimiz beton bina 01-01-1970 03:00 Eskiler mi güzeldi, eskiden mi güzeldik? 01-01-1970 03:00 Bu bir halk sağlığı savaşıdır 01-01-1970 03:00 Tahta Bavul 01-01-1970 03:00 Cümle âlem? 01-01-1970 03:00 Bana anlattığın hikâyeyi sakın Padişaha anlatma! 01-01-1970 03:00 Gözün Aydın Adıyaman! 01-01-1970 03:00 Diyelim ki, Hizmetiçi Eğitim Enstitüsü… 01-01-1970 03:00 Tanıtım Günlerine dair… 01-01-1970 03:00 Kârda mıyız yoksa zararda mı? 01-01-1970 03:00 Gidişat hiç de iyi değil... 01-01-1970 03:00 Eskisaray Cami Çınarı bir simge aslında… 01-01-1970 03:00 Dünya Adıyamanlılar Günü 01-01-1970 03:00 Fili tarif edenler… 01-01-1970 03:00 İki dinle bir söyle 01-01-1970 03:00 Tereyağının hesabı 01-01-1970 03:00 Önce Mahalleyi kaybettik! 01-01-1970 03:00 Men Dakka Dukka! 01-01-1970 03:00 Keşke Hiç Olmasaydınız! 01-01-1970 03:00 Hz. Safvân b. Mu’attal (ra) 01-01-1970 03:00 Şehre karşı işlenen suçlar… 01-01-1970 03:00 Ulumoğlu Türküsü 01-01-1970 03:00 Elim bir olayın düşündürdükleri… 01-01-1970 03:00 Tecrübe ve hayâl… 01-01-1970 03:00 Kumdan kaleler… 01-01-1970 03:00 Havanda Su Dövmenin Adıyamancası… 01-01-1970 03:00 Her koyun kendi bacağından asılır 01-01-1970 03:00 Çocuklarımızın ayaklarına batan dikenler… 01-01-1970 03:00 Ne yapılırsa yapılsın olmuyor, tutmuyor işte... 01-01-1970 03:00 İlimizdeki Mermer Ocakları ve Bölgenin Ekosistemi 01-01-1970 03:00 15 Temmuz üzerine… 01-01-1970 03:00 Bu da geçecek, tıpkı öncekiler gibi 01-01-1970 03:00 Çok çalışmamız gerek çook… 01-01-1970 03:00 Edebi dairesi 01-01-1970 03:00 Bize Benzeyip Bizden Olmayanlar 01-01-1970 03:00 Şehre duyarlı nesiller yetiştirmeliyiz 01-01-1970 03:00 Hımbıl gibi bir şey… 01-01-1970 03:00 Eşek anırdı abdest bozuldu 01-01-1970 03:00 Ölçü bozulmaya görsün… 01-01-1970 03:00 Memleket meselesi 01-01-1970 03:00 Yazık oluyor bu şehir’e 01-01-1970 03:00 Hiç oğlu hiçler… 01-01-1970 03:00 Çoğaldık sanıyoruz azaldıkça… 01-01-1970 03:00 Esas sorun, kurtarıcılardan kurtulamaması mı? 01-01-1970 03:00 Köpeğini İdam Eden Çoban 01-01-1970 03:00 Sahabe Hz. Safvan Kur’an ile Buluşturulmalı 01-01-1970 03:00 Adıyaman’da Nevruz 01-01-1970 03:00 Depremin Düşündürdükleri… 01-01-1970 03:00 Kan Emiciler 01-01-1970 03:00 Arayacaksan, şehrini gönlünde ara 01-01-1970 03:00 Yeter ki Efendilerin Canı Sıkılmasın(!) 01-01-1970 03:00 Hangi Balık? 01-01-1970 03:00 Ölçümüzü Yeniden Sorgulamaya Var mısınız? 01-01-1970 03:00 Bizi Doğrultacak İnsanlar Var mı? 01-01-1970 03:00 Hainlerin Değirmenine Su Taşıyanlardan Olmayalım 01-01-1970 03:00 Önce İnsan Olmayı Öğre(t/n)meliyiz 01-01-1970 03:00 Şehir Kültürü Üzerine 01-01-1970 03:00 Asıl Marifet 01-01-1970 03:00 Milli İradeye Sahip Çıkmak 01-01-1970 03:00 Halk Dans Edip Oynamaya Başladıysa! 01-01-1970 03:00 Didişmeden Didinmek Gerek 01-01-1970 03:00 Bu Utanç Bitmeli veya Yaşlı Evleri Sitesi 01-01-1970 03:00 Beraber Çalışabilmek Başarıdır 01-01-1970 03:00 İki Fotoğraf Karesinin Verdiği Mesaj 01-01-1970 03:00 Yaşananlardan Biz de mi Sorumluyuz? 01-01-1970 03:00 Çocuklarımız İnsan Olmayı İnsanlardan Öğrensin 01-01-1970 03:00 Çoğunluğun Yalnızlığı 01-01-1970 03:00 Yakası Dar Gömlek Gibiler 01-01-1970 03:00 Ne Kadar Adaletliyiz? 01-01-1970 03:00 Ah Şimdiki Aklım Olsa… 01-01-1970 03:00 Papa ve Moiz 01-01-1970 03:00 Kendi Memleketine Yabancı Olmak… 01-01-1970 03:00 Aborjinlik Yapalım 01-01-1970 03:00 Süreç Yönetimi ve Aptallık 01-01-1970 03:00 Kimin İşine Yarar? 01-01-1970 03:00 Muhalif Duruş 01-01-1970 03:00 Soba Borusu 01-01-1970 03:00 Şekere Boy Abdesti Aldıranlar 01-01-1970 03:00 Bir Fotoğrafın Hüznü 01-01-1970 03:00 Buyur Buradan Yak 01-01-1970 03:00 Ne Yapmak Lazım? 01-01-1970 03:00 IŞİD’li Adıyaman Kimin İşine Yarar? 01-01-1970 03:00 Körler Ülkesinde Şaşılar Kral Olur 01-01-1970 03:00 Kırılan İlk Cam İhmale Gelmez 01-01-1970 03:00 Memleket Meselesi 01-01-1970 03:00 Adıyaman’ı Tanı(t)mak II 01-01-1970 03:00 Zokayı Yut(tur)mak 01-01-1970 03:00 Saray Soytarısı 01-01-1970 03:00 Uyanık Terzi ya da Çıplak Kral 01-01-1970 03:00 Kulak Misafiri Muhabbeti 01-01-1970 03:00 Yön Verecekler Yönünü Şaşırırsa 01-01-1970 03:00 Eşeğin Gölgesi 01-01-1970 03:00 Adıyaman’ın Üzümle İmtihanı 01-01-1970 03:00 Tottik Meselesi 01-01-1970 03:00 İhtiyaca Binaen Bir Yazı 01-01-1970 03:00 Beş Maymun Hikayesi 01-01-1970 03:00 “Ben İyiyim, Kötü Olan Sensin” 01-01-1970 03:00 Önce Kendi Çizgini Uzat 01-01-1970 03:00 İlk Taşı Günahsız Olanınız Atsın! 01-01-1970 03:00 Ya Benim Odunum? 01-01-1970 03:00 “Ayağını Denk Al” 01-01-1970 03:00 Cahilliğin Çeşitleri 01-01-1970 03:00 Hemşehrilik Dayanışmadır 01-01-1970 03:00 Pis Kokular Geliyor 01-01-1970 03:00 Daha Kötüsü Kokuya Alışmaktır 01-01-1970 03:00 Şişeye Konup Denize Atılacak Yazı 01-01-1970 03:00 Postlara Bürünmüşler… 01-01-1970 03:00 Derviş Hırkası Giymiş Avcılar 01-01-1970 03:00 İnsan Kendine Yakışanı Yapar 01-01-1970 03:00 Çiftçinin Verdiği Ders 01-01-1970 03:00 Haram Olsun! 01-01-1970 03:00 Antika Tipler 01-01-1970 03:00 Dürüstlük Çiçeği 01-01-1970 03:00 Kimin Kimi Yiyeceğine Suyun Akışı Karar Verir 01-01-1970 03:00 Bacağından Asılan Koyunun Verdiği Ders 01-01-1970 03:00 Her Ağzı Olan Konuşmalı mı? 01-01-1970 03:00 Kral, Müneccim ve Eşek 01-01-1970 03:00 Ne Ekersen Onu Biçersin 01-01-1970 03:00 İğneyi Ahırda Aramak Gerekir 01-01-1970 03:00 Önemli Olan Güçlüyken Adil Olmak 01-01-1970 03:00 Maksat Sohbet Çay Bahane 01-01-1970 03:00 İtibar ve Karakter 01-01-1970 03:00 Say ki Sayılasın... 01-01-1970 03:00 Hızır’ı Beklerken 01-01-1970 03:00 Bakışımızın Açısını Belirleyen Unsurlar 01-01-1970 03:00 Adıyaman Görücüye Çıkıyor 01-01-1970 03:00 “Çakal” Sadece Bir Köprü Adı Değilmiş Adıyaman’da 01-01-1970 03:00 Sultan Kim? 01-01-1970 03:00 Adıyaman’ı Tanı/t/mak 01-01-1970 03:00 Zor Olanı Yapmak 01-01-1970 03:00 Öğrencileri Bekleyen Tehlike 01-01-1970 03:00 Sen Yılma Öğretmenim 01-01-1970 03:00 Boğa 01-01-1970 03:00 Bırakın İyiler İyi Kalsın 01-01-1970 03:00 Deve İle Fare 01-01-1970 03:00 Baki Kalan Eşeklik(!)… 01-01-1970 03:00 Risk Nedir? 01-01-1970 03:00 Körlerin Hikayesi 01-01-1970 03:00 Hesap Vermenin Dayanılmaz Hafifliği 01-01-1970 03:00 Memleketim ve Tepkisizlik Üzerine 01-01-1970 03:00 Projeler Kenti Adıyaman 01-01-1970 03:00 Yaşlanmak Bir Dağa Çıkmak Gibidir… 01-01-1970 03:00 Birlikte Ayrılık 01-01-1970 03:00 Seyret, Sus ve Dinle 01-01-1970 03:00 Beynimizdeki Zehir 01-01-1970 03:00 “Hardal Yedirme” Taktiği 01-01-1970 03:00 Dursun Çavuş Filmine Dair 01-01-1970 03:00 Düzeltilmesi Gereken İnsanlar 01-01-1970 03:00 Memleketimin Adını Silin Bu Kulüpten 01-01-1970 03:00 Padişaha Verilen Ders 01-01-1970 03:00 Makam Hırsı 01-01-1970 03:00 Doğum Günü Hediyesi 01-01-1970 03:00 Balıklar Ve Kuşlar 01-01-1970 03:00 Çizgiyi Aşmak 01-01-1970 03:00 Susturucu Takılmış Toplum 01-01-1970 03:00 Denetime Takılmayanlar 01-01-1970 03:00 “Mıh Çık” 01-01-1970 03:00 Sürprizlerle Dolu Şehir; Tokat 01-01-1970 03:00 Size Zahmet Olacak… 01-01-1970 03:00 Başka Şehirler Görmenin Zararları 01-01-1970 03:00 Ubuntu 01-01-1970 03:00 Cahil Cesareti… 01-01-1970 03:00 Bir Teşekkür, Bir Selam 01-01-1970 03:00 “Adıyaman Günleri” Başlıyor… 01-01-1970 03:00 Değerleri Yitirmeye Değer mi? 01-01-1970 03:00 Anmaktan Anlamaya… 01-01-1970 03:00 Harika Bir Memleketim Var 01-01-1970 03:00 Boyda Değil İcraatta Cüce Olanlar 01-01-1970 03:00 Esas Sorunumuz Zihniyet 01-01-1970 03:00 Bakın Bakalım Kimleri Göreceksiniz? 01-01-1970 03:00 Değer Vermek Üzerine 01-01-1970 03:00 Maymun İştahı 01-01-1970 03:00 Bir Öğretmenin Sitemi 01-01-1970 03:00 Haydi, Yeni Köprüler Kuralım 01-01-1970 03:00 Bir Vesile Daha… 01-01-1970 03:00 AKSEB Buluşmaları 01-01-1970 03:00 Farkı Fark Etmek 01-01-1970 03:00 Gönül Vermek 01-01-1970 03:00 Durduğumuz Yer 01-01-1970 03:00 “İyi Olmak” ama Kime Göre? 01-01-1970 03:00 Yine Bir Aralık, Yine Gönlüm Bulanık 01-01-1970 03:00 ''bizim mahalle'' 01-01-1970 03:00 Allah Islah Etsin 01-01-1970 03:00 “Marifet İltifata Tabidir” 01-01-1970 03:00 “Ağzı Olan Konuşuyor” 01-01-1970 03:00 “Büyüyünce Senin Gibi Olacağım” 01-01-1970 03:00 Hayırlı Yolculuklar 01-01-1970 03:00 Öküzlüğüne Bağışlayın! 01-01-1970 03:00 Basit Bir Tercih 01-01-1970 03:00 Arpa ve Saman 01-01-1970 03:00 Bana da mı Lolo? 01-01-1970 03:00 Her Şeyi En İyi Ben Bilirim! 01-01-1970 03:00 Her Deli Üstünü Başını Yırtmaz ki… 01-01-1970 03:00 Freni Nerede? 01-01-1970 03:00 Haddini Bilmek 01-01-1970 03:00 Toplumsal Güven… Toplumda Güven… Topluma Güven… 01-01-1970 03:00 İnsana Dair Notlar 01-01-1970 03:00 Övgü ve Yergi 01-01-1970 03:00 Ayağımı Sıkıyor! 01-01-1970 03:00 Adıyaman ve YGS Sonuçları 01-01-1970 03:00 Eşeklikten Kurtulma 01-01-1970 03:00