DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Aynur Sel
Aynur Sel
Giriş Tarihi : 02-03-2011 11:03

Normal doğum mu, o da ne?

   Güzel, aynı zamanda merakımızı arttıran   doğum hikayeleriyle  büyüdük, fısıltı gazetesi ve bunca bilgi kirliliği yokken. Diplomasız  Ayşe  ve Fatma kadınların  ebelikleri döneminde ilkel yöntemlerle ya da deneyimlere dayanılarak  yaptırılan doğumları anlatanların dilinde  bile masalımsı bir tat vardı.

     Normal  doğum  olayı korku filmlerine benzetilerek anlatılmıyordu en azından.  Her kadının doğal olarak yapacağı sıradan bir iş olarak görülmüş olmalı ki  ‘’ normal doğum’’ kavramını  duyduğunda  kimse cin çarpmışa dönmüyordu.  Sezaryenle doğumun ise adı doyulmuştu  köylerde, kasabalarda;  dudaklar o ismi bile küçümser tarzda  aktarıyordu karşısındakine.

     Günümüzde ise  normal doğum neredeyse unutuldu; artık normal doğum yapanlar parmakla gösterilir oldu.  Kimsenin doğumunu karışacak halimiz yok elbette.  Her doğumun bir risk taşıdığını  biliyorum ve doğum şekli konusunda ayrıca   karar verecek durumda olmadığımı da belirtmek istiyorum.

     Anne baba adaylarının en tedirgin olduğu konuların başında doğum şekli gelmektedir. Hamileliğin ilk günlerinden itibaren kafa karıştıran bu konu kadının psikolojisini önemli ölçüde etkilemektedir.  ‘’Normal doğum mu,  sezaryen mi?’’ soruları hem gecenin hem de gündüzün tadını kaçırır oldu.  Hele bir de eş dostun ve akrabaların ya da arkadaşların  kabus olarak anlattıkları normal doğum hikayeleri  hamile bir kadının çıkmazları  arasına erkenden yerini alıyor.

        Kadın zaten ruhsal anlamda kendisiyle barışık olmayan bir dönemden geçmektedir . Bütün bunlara doğum kaygıları ve çevrenin çok bilmiş halleri  da eklendi mi, vay hamile kadının  başına gelenler!

      Doğum fizyolojik bir olaydır , bunu hepimiz biliyoruz; doğadaki  canlıların doğum mekanizmaları mükemmel bir şekilde gelişmiştir. Tüm ayrıntılar neden sonuç ilişkisi içinde kendiliğinden gelişim göstermektedir.  Bir aksilik durumunda elbette fısıltı gazetesine kulak vermekten çok  sağlık kurumuna başvurulmalı, gerekli tedbirler alınmalıdır.    

      Bilinçli anne adayları genellikle   normal doğumu tercih etmeliler diye düşünüyorum. Ülkemizde ise daha çok sezaryen tercih edilmektedir. İstatistiklere baktığımızda bunun her geçen yıl arttığını görmekteyiz.  Her durumda anne bebek sağlığı gözetilmelidir; ancak bir anormallik de yok değil. Ne oldu da kadınlar bu kadar çok sezaryene eğilim gösteriyor, değişen ne oldu,  bunu tam da  bilemiyorum.

     Burada sorun şu kanımca : Çoğu anne adayı  hamilelik durumunu  öğrenir öğrenmez doğum şekline de karar verebiliyor. Daha doğrusu hangi tür doğumu tercih edeceği konusunda ısrarcı davranabiliyor.  Bunda etkili olan nedenlerin başında belirttiğim gibi  normal doğumu kabusa çeviren hikayelerin anlatılması, diğer bir  neden ise  bazı  sağlık  görevlilerinin bu konuda   yeterince bilgi vermeyişleri ve anne adayını  yönlendiremeyişleridir.   Çevremde gördüğüm kadınların çoğu sezaryeni bunun için  tercih etmektedirler. Sezaryeni, normal doğuma göre daha kolay ve zahmetsiz, bir an önce doğumdan kurtulma, daha az ağrı çekme  olarak  düşünmeleri de başka bir nedendir.. Halbuki doğum bir süreçtir ve bu sürecin  özellikle sağlık personeli tarafından iyi anlatılması gerekmektedir. Bence  sağlık ocaklarında ve doğum hastanelerinde eğitim amaçlı psikolojik destek birimleri  kurulmalı  ve gerektiğinde doğuma yönelik kurslar verilmelidir. Anne adayları  doğum öncesinde ve sonrasında  çevresinde anlatılanlara itibar etmemeleri gerektiği konusunda bilinçlendirilmeliler.

       Bebekle ilk duygusal temasın normal doğumda daha erken olduğu ve sadece bu nedenin bile önemli bir etken olduğu unutulmamalıdır.

Aynur Sel

Aynur Sel

DİĞER YAZILARI Namuslu Bir Ömür Üstüne Mart’ın Kadınları Bir Kadın, Bir Kadın Daha… Göç yollarında kadınlar…. Tencere Dibin Kara… Acıları Ortaklaştıramamak Adalet Hiç Uğramadı Buraya Babalar Ve Oğullar Camdandı Zeytin Dalı, Kırıldı… Çarpışan Kelimeleden Çıkan Çocukluk Kuyruklu Yalan ( Lar) Altında Bir Dağ Çiçeğidir Ömrün Akbabalar Gülümserken… Tarım İşçilerinden Geriye Kalan … Güle güle içki, sıradaki gelsin ! Boşanmaların nedeni kadın mı? Ceylan’ın Makarnası Ses’leri Yitirmek Gençliği Yutma Vaktidir Şimdi 14 Şubat Ve Kadın Cinayetleri Sen de mi brütüs? Yaşam mı? Üstü kalsın! Zaman neyi unutturur? ‘’ Acıtan gerçek’’ Kurgu Ve Gerçek Baykuş Despot Bir Adamla Kimliksizleştirilen Bir Kadının Demokrasisi Seslerle Vicdanlara Dokunmak Yaşasın ! Herkes kadın doğum uzmanı ( !) Uslu Olmak Ya Da Olmamak Her Şehrin Hikayesi Bir Diğerine Benzer ‘’ Şimdi yeni şeyler söylemek lazım ’’ Görünen Köyün Meçhul Olmayan Hali Hangi sokağın, nerenin çocukları? ‘’ Ne Vakit Bir Yaşamak Düşünsem ’’* Rüyası Unutturulan Adam Tarih Ve Fil Akbabalar Ve Kelebekler Çıplak Kral ESKİ YILın YENİsi Aperatif Yazı Efsane Hüso Soraya’yı Taşlamak 20 Kasım’ın Düşündürdükleri N. Ç. Vicdanın milliyeti olur mu? Nazım Hikmet Ve Hasret Sanatçının Sosyal Sorumluluğu Yazmak insanı mutsuz eder mi? Mevsimlik Çocuk İşçilerin Dramı Matrak bir film! Ayardan Düşen Polemikler Liste(Siz)Ler İnsan Yaşadığı Yere Benzermiş Basında Deprem Enstantaneler Garip Bir Kayıp İlanı Gülelim mi, ağlayalım mı? Kayıt Altına Alınamayan Kayıplar Gidenlerin Ardından Arife tarif gerekmez ya arif yoksa? Mecnunun Leylası Kadınlar Yürüyor ‘’ Ben sizin babanızım, ben ne dersem o olur.’’ Duyarsızların Duyarlılığı İnce Dokunuşlar Ultra Özgürlük Kirli Yüzlere Maske Kaymaklı Şiddet Satılıyor Çelişkiler Yumağı Maden İşçileri Demokrasi kaç lira? Kadın Ve Nehir Arayış Düello
NAMAZ VAKİTLERİ
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
Sitemizi nasıl buldunuz?
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA