DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Aynur Sel
Aynur Sel
Giriş Tarihi : 05-06-2011 19:09

Mevsimlik Çocuk İşçilerin Dramı

         Geçenlerde Ankara Polatlı’da  mevsimlik işçilerin dramını anlatan bir  olay yansıdı ekranlara.  Çılgınca akan  çayda asma köprünün  yıkılması sonucu dört işçi sele kapılmış ve sele kapılanlardan biri de çocuk işçiymiş. Bu hikayelere yabancı değiliz, biliyorsunuz.

       Biri diğerinin felaketini hazırlamış  adeta. Günlerce yağan yağmur, yağmurun hışmına uğrayan çaylar, dereler...   Ve bunların da hışmına uğrayan derme  çatma bir köprü…  O da hızını alamamış  tüm hırsını işçilerden çıkartmış.  Onların zor da olsa hayata tutundukları dalını da kopartmış  acımasızca.     

      Mevsim başladı yine…

      Hayat kimilerine öyle acımasız davranıyor ki yıkım, ölüm, kaza , afetler gibi ne var ne yok hepsi onların kaderine işliyor. Bizim de payımıza düşen  onların kaza haberlerini, talihsizliklerini yazmak oluyor.

     Yazanlar çizenler,  onların haberini yapanlar hep değişiyor değişecek de,  bir tek onların çilesi  değişmiyor, değişmeyecek gibi görünüyor da.

      Sonra…

       Sonra kış gelecek ve yaşananlar unutulacak,  unutmak her zaman işimize yarıyor, sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi davranılacak. Ta ki yeni bir felaket haberi kapıyı çalıncaya, yeni hayatlar sayfalardan, nüfus kütüklerinden  silinceye  dek.

    Bir Ayşe   ya da Fatma,  hadi Mehmet olsun adları , kim olduklarının ne önemi var;   bir ‘’vardı’’ ile başlayan  cümlemiz,’’ Daha küçücüktü, yazık oldu.’’ ile biter. Ya sizin komşunuzdu  ya da benim komşumdu onlar.  Bilirsiniz herkesin, her kesimin çocukları değil, hani şu çabuk büyüyen çocuklardan, hayatın kara yüzünü çabuk tanıyanlardan, yükünü erken taşıyanlardan.

      Tanımadınız mı daha?  Aşk olsun size, darıldım vallahi!

    Adları farklı olsa da hepsinin dramı aynıdır:  Gün doğumu gün batımı fark etmez  onlar için, bir ekmek parası kazanabilmenin  telaşıdır bu kavramlar.  Erkenden koyulurlar yola, büyükleriyle el ele,  kol kola  büyük adımlar atmaya çalışsalar da  henüz yürekleri küçücüktür, henüz büyümemişlerdir. Her şeyden biraz mahrum bırakılmış yani kötü olan her durumdan nasibini almış çocuklar.

    Sağlık, soysal, eğitim hakkı gibi  haklar  pek uğramamış  onların semtine. Bu kavramlara bir anlam yüklenilmiyor günlük hayatlarında.  Yarısında bırakılır her şey, oyun çağlarını bıraktıkları gibi.  Hatta bazen ekmekleri de yarım bırakılır; kimi devrilen bir kamyonun kasasında, kimi asma köprülerde, kimi  bir minibüste  üst üste oturulmuş vaziyette takılır kameralara .

  Sonrası malum ekmekleri gibi yaşamları da yarım bırakılır, hepsi bir hikayenin kurmaca kahramanları gibi dolanır dilimize.

     Bir çocuk anlatmıştı  bana mevsimlik göç hikayesini. Bir çadırda  on iki kişilik bir ailenin çektiği sıkıntıları gülümseyerek, kırık  ve çürük dişlerini göstererek bir çırpıda anlatıvermişti. Kelimeler jet hızıyla  dalıyordu diğer çocukların yaşamına,   şikayet ederek değil; yüreğini ortaya koyarak anlatmıştı hikayesini. Çadırın ortasında serilen  bir döşeğe herkes ancak başını koyarak vücutları yere gelecek şekilde yatıyorlarmış. Öyle  on iki kişiye on iki yatak götürecek halleri yoktu ya!   Hatta biri diğerine  kimin kafasının  büyük olduğunu , daha fazla yer tuttuğunu anlatıp şakalaşıyorlarmış.

    Ya kızlar?   Onların yükü daha da ağırlaşıyormuş  bu anlamsız hayat koşullarında. Tarladan arta kalan zamanlarını çadırdaki işlere ayırtıp tarla sabinin vicdanı ile çadır arasında  bir koşuşturma yaşıyorlarmış.

     Neden çalıştıklarını biliyorlar şüphesiz;  ama  niçin yaşadıklarının şifresi verilmemişti onlara.

Aynur Sel

Aynur Sel

DİĞER YAZILARI Namuslu Bir Ömür Üstüne Mart’ın Kadınları Bir Kadın, Bir Kadın Daha… Göç yollarında kadınlar…. Tencere Dibin Kara… Acıları Ortaklaştıramamak Adalet Hiç Uğramadı Buraya Babalar Ve Oğullar Camdandı Zeytin Dalı, Kırıldı… Çarpışan Kelimeleden Çıkan Çocukluk Kuyruklu Yalan ( Lar) Altında Bir Dağ Çiçeğidir Ömrün Akbabalar Gülümserken… Tarım İşçilerinden Geriye Kalan … Güle güle içki, sıradaki gelsin ! Boşanmaların nedeni kadın mı? Ceylan’ın Makarnası Ses’leri Yitirmek Gençliği Yutma Vaktidir Şimdi 14 Şubat Ve Kadın Cinayetleri Sen de mi brütüs? Yaşam mı? Üstü kalsın! Zaman neyi unutturur? ‘’ Acıtan gerçek’’ Kurgu Ve Gerçek Baykuş Despot Bir Adamla Kimliksizleştirilen Bir Kadının Demokrasisi Seslerle Vicdanlara Dokunmak Yaşasın ! Herkes kadın doğum uzmanı ( !) Uslu Olmak Ya Da Olmamak Her Şehrin Hikayesi Bir Diğerine Benzer ‘’ Şimdi yeni şeyler söylemek lazım ’’ Görünen Köyün Meçhul Olmayan Hali Hangi sokağın, nerenin çocukları? ‘’ Ne Vakit Bir Yaşamak Düşünsem ’’* Rüyası Unutturulan Adam Tarih Ve Fil Akbabalar Ve Kelebekler Çıplak Kral ESKİ YILın YENİsi Aperatif Yazı Efsane Hüso Soraya’yı Taşlamak 20 Kasım’ın Düşündürdükleri N. Ç. Vicdanın milliyeti olur mu? Nazım Hikmet Ve Hasret Sanatçının Sosyal Sorumluluğu Yazmak insanı mutsuz eder mi? Matrak bir film! Ayardan Düşen Polemikler Liste(Siz)Ler İnsan Yaşadığı Yere Benzermiş Basında Deprem Normal doğum mu, o da ne? Enstantaneler Garip Bir Kayıp İlanı Gülelim mi, ağlayalım mı? Kayıt Altına Alınamayan Kayıplar Gidenlerin Ardından Arife tarif gerekmez ya arif yoksa? Mecnunun Leylası Kadınlar Yürüyor ‘’ Ben sizin babanızım, ben ne dersem o olur.’’ Duyarsızların Duyarlılığı İnce Dokunuşlar Ultra Özgürlük Kirli Yüzlere Maske Kaymaklı Şiddet Satılıyor Çelişkiler Yumağı Maden İşçileri Demokrasi kaç lira? Kadın Ve Nehir Arayış Düello
NAMAZ VAKİTLERİ
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
Sitemizi nasıl buldunuz?
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA