Uslu Olmak Ya Da Olmamak

Aynur Sel

26-05-2012 10:43

     İnsan ya da  toplumla ilgili  her şey  yazılabilir, gerektiğinde kara mizaha  da başvurulabilir.        

 Neyi, nasıl yazacağı  ise kişinin kendisinin  karar vermesi gereken bir durumdur.  Yazar yalnız güldürme amaçlı yazdığında,  ‘ içi boş ‘ diye eleştiriliyor.  Güldürmeyle  birlikte   düşündürmeyi  ön plana çıkarttığında ‘ kara mizah’  diye eleştiriliyor.  Gerçekleri dile getirdiğinde  ise  topyekun  eleştiri bombardımanına tutuluyor.                                                                                                                                          Gerçek yazar ya da gazeteci..hangi kılığa girsin, hangi kılıfa  sarsın sözcüklerini? Sözcükler   de  şaştı sahibinin elinde,  kime   bilenip kime kaş göz işareti yapacağını bilemez duruma düştü.  Olup bitenleri görmezden gelip her dakika ekmeğinize yağ mı sürsün mesela?

Siz kendinize  yeni gazeteciler ya da yazarlar tayin edin ki içiniz rahat olsun, uykularınız kaçmasın. Diğer yazarların durumuna gelince,   iyisi mi siz oturup  onların neler yazacağını düşünün, onlar adına karar verin, hatta mümkünse düşüncelerinizi yazıp postalayın  veya e mail atın, ondan sonra  onlar  gerekeni yapar. Aksi takdirde  ‘Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar.’  söylemi  kendiliğinden hayat bulur.

     Eskilere bir uzanın keyiflice, arkanıza yaslanıp gözlerinizi kapatın. Kocaman bir  odaya  girip aşıkların meclisine ayak bastığınızı hayal edin. ( Mümkünse elektrikler kesik,her şey masal tadında  olsun istiyorum.)    Her ne kadar bu gelenek teknolojiye yenildiyse de  hayal dünyamızın sınırlarında ona yeniden var olma imkanı sağlayabilirsiniz..  Aşıkların meclisinde usta ve çırakların konumu farklıydı., halk  edebiyatında usta- çırak geleneği önemliydi çünkü. Usta, sözünü tartıp biçerdi, dillendirilen  dizenin bir ağırlığı, toplumda bir karşılığı vardı. Öyle her önüne gelene el vermez, gerçekten  saz çalabilme ve şiir  söyleme, üretme yeteneğine sahip olana yeşil ışık yakardı. Usta şair saza ve söze yeteneği  olan bir genci kendine çırak edinir, saz ve söz meclislerine  götürürdü. Zamanı gelince ustasından izin alan çırak  saz çalıp şiirlerini söylemeye başlardı.  Bu gelenek bana yaşadığımız dünyada  ‘usta – çırak’ ilişkisini  değil de   ‘ usta- uslu’  olmayı  hatırlatıyor.  Usta,  patronundur ya da yaşadığın her yerde karşına çıkandır, emeğine göz koyup seni açlıkla terbiye edendir, her bakışta niyet okuyandır.     

Yoksa her gün  işçi ölümleri olur muydu? 

   Haber bültenlerinde  ve alt yazılarda  ‘ 4 işçi daha öldü.’ denilir miydi?

    Sen  bütün bunlara karşı çıkmayacaksın  ve uslu olmayı öğreneceksin, aksi takdirde köteği yersin ya da şiddetin nefesini ensende hissedersin. Çırak olup bir gün patronuna  ‘ Ben de senin yerine geçebilirim.’ düşüncesinin filizlenmemesi için ‘ uslu’ olman gerektiği düşüncesi aşılanır önce.  Sonra  Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olma korkusunu iliklerinde hissedersin. Donsuzun gönlünde dokuz top bez geçse de  kaderine razı gelmekten başka bir şansın  kalmadığını geç de olsa  öğreneceksin..

    Bize de çok şey öğretildi:

    Günü gelir sana da,  çocuksan ‘uslu olmayı’,   kadınsan ‘uslu durmayı ‘,

   erkeksen hükmetmeyi ve tüm güçlerini kullanmayı, yazarsan ve farklı düşünüyorsan  ‘uslu  kelimeler seçmeyi’  öğretecekler.  Öyle sağa sola yalpalamak, kara kışla inatlaşmak yok.                                        

  Ve bütün bunları yaşayarak öğreneceksin.

  Karar senin.

 Ya  topalla gezip aksamayı öğreneceksin.

 Ya da  toprağını işleyip ekmeğini dişleyeceksin.

DİĞER YAZILARI Namuslu Bir Ömür Üstüne 01-01-1970 03:00 Mart’ın Kadınları 01-01-1970 03:00 Bir Kadın, Bir Kadın Daha… 01-01-1970 03:00 Göç yollarında kadınlar…. 01-01-1970 03:00 Tencere Dibin Kara… 01-01-1970 03:00 Acıları Ortaklaştıramamak 01-01-1970 03:00 Adalet Hiç Uğramadı Buraya 01-01-1970 03:00 Babalar Ve Oğullar 01-01-1970 03:00 Camdandı Zeytin Dalı, Kırıldı… 01-01-1970 03:00 Çarpışan Kelimeleden Çıkan Çocukluk 01-01-1970 03:00 Kuyruklu Yalan ( Lar) Altında 01-01-1970 03:00 Bir Dağ Çiçeğidir Ömrün 01-01-1970 03:00 Akbabalar Gülümserken… 01-01-1970 03:00 Tarım İşçilerinden Geriye Kalan … 01-01-1970 03:00 Güle güle içki, sıradaki gelsin ! 01-01-1970 03:00 Boşanmaların nedeni kadın mı? 01-01-1970 03:00 Ceylan’ın Makarnası 01-01-1970 03:00 Ses’leri Yitirmek 01-01-1970 03:00 Gençliği Yutma Vaktidir Şimdi 01-01-1970 03:00 14 Şubat Ve Kadın Cinayetleri 01-01-1970 03:00 Sen de mi brütüs? 01-01-1970 03:00 Yaşam mı? Üstü kalsın! 01-01-1970 03:00 Zaman neyi unutturur? 01-01-1970 03:00 ‘’ Acıtan gerçek’’ 01-01-1970 03:00 Kurgu Ve Gerçek 01-01-1970 03:00 Baykuş 01-01-1970 03:00 Despot Bir Adamla Kimliksizleştirilen Bir Kadının Demokrasisi 01-01-1970 03:00 Seslerle Vicdanlara Dokunmak 01-01-1970 03:00 Yaşasın ! Herkes kadın doğum uzmanı ( !) 01-01-1970 03:00 Her Şehrin Hikayesi Bir Diğerine Benzer 01-01-1970 03:00 ‘’ Şimdi yeni şeyler söylemek lazım ’’ 01-01-1970 03:00 Görünen Köyün Meçhul Olmayan Hali 01-01-1970 03:00 Hangi sokağın, nerenin çocukları? 01-01-1970 03:00 ‘’ Ne Vakit Bir Yaşamak Düşünsem ’’* 01-01-1970 03:00 Rüyası Unutturulan Adam 01-01-1970 03:00 Tarih Ve Fil 01-01-1970 03:00 Akbabalar Ve Kelebekler 01-01-1970 03:00 Çıplak Kral 01-01-1970 03:00 ESKİ YILın YENİsi 01-01-1970 03:00 Aperatif Yazı 01-01-1970 03:00 Efsane Hüso 01-01-1970 03:00 Soraya’yı Taşlamak 01-01-1970 03:00 20 Kasım’ın Düşündürdükleri 01-01-1970 03:00 N. Ç. 01-01-1970 03:00 Vicdanın milliyeti olur mu? 01-01-1970 03:00 Nazım Hikmet Ve Hasret 01-01-1970 03:00 Sanatçının Sosyal Sorumluluğu 01-01-1970 03:00 Yazmak insanı mutsuz eder mi? 01-01-1970 03:00 Mevsimlik Çocuk İşçilerin Dramı 01-01-1970 03:00 Matrak bir film! 01-01-1970 03:00 Ayardan Düşen Polemikler 01-01-1970 03:00 Liste(Siz)Ler 01-01-1970 03:00 İnsan Yaşadığı Yere Benzermiş 01-01-1970 03:00 Basında Deprem 01-01-1970 03:00 Normal doğum mu, o da ne? 01-01-1970 03:00 Enstantaneler 01-01-1970 03:00 Garip Bir Kayıp İlanı 01-01-1970 03:00 Gülelim mi, ağlayalım mı? 01-01-1970 03:00 Kayıt Altına Alınamayan Kayıplar 01-01-1970 03:00 Gidenlerin Ardından 01-01-1970 03:00 Arife tarif gerekmez ya arif yoksa? 01-01-1970 03:00 Mecnunun Leylası 01-01-1970 03:00 Kadınlar Yürüyor 01-01-1970 03:00 ‘’ Ben sizin babanızım, ben ne dersem o olur.’’ 01-01-1970 03:00 Duyarsızların Duyarlılığı 01-01-1970 03:00 İnce Dokunuşlar 01-01-1970 03:00 Ultra Özgürlük 01-01-1970 03:00 Kirli Yüzlere Maske 01-01-1970 03:00 Kaymaklı Şiddet Satılıyor 01-01-1970 03:00 Çelişkiler Yumağı 01-01-1970 03:00 Maden İşçileri 01-01-1970 03:00 Demokrasi kaç lira? 01-01-1970 03:00 Kadın Ve Nehir 01-01-1970 03:00 Arayış 01-01-1970 03:00 Düello 01-01-1970 03:00