‘’ Şimdi yeni şeyler söylemek lazım ’’

Aynur Sel

11-04-2012 09:25

   Savaş ve yıkımlardan  usanan ulusların  geleceği kurarlarken sağlam adımlar atacaklarını zannederiz.  Bu konudaki  tecrübeleri bize her zaman söyleyecek sözü olduğunu düşündürür. Maalesef  düşündüğümüzün hep tersini yaşarız.

   Yaşamı şekillendirmek adına  en  küçük adımların bile hesabı yapılıyor.  Bir işin tanımını yapıp gerisini palavralarla doldurmak  kısa süreliğine inandırıcı  hatta  başarılı olabilir.                                      Kısa süreliğine de olsa insanları düşüncelerinin doğruluğuna inandırabilirsin.  Ama   zaman er ya da geç  tüm oyunları çıkarmada bir ustadır, bunu unutmaman gerekir.

      George Wells bir sözünde  ‘’ Gerçeği her zaman savun, anlayan olmasa bile  vicdanına karşı hesap vermekten kurtulursun..’’ der.  Cüzdanınızı vicdanınızdan çok düşünüyorsanız ya da ilerde  geleceğiniz mevkide,  yolun yalaklıktan geçtiğini düşüyorsanız elbette gerçekleri savunmak gibi bir kaygınız olamaz.  Bazı mürekkep yalamışların  bu yöndeki  çabalarının neden olduğu trajikomik hallerini düşündükçe  hem zoraki gülümsemeden  hem de  üzülmeden alamıyorum kendimi.   

   Hangi dönem bu kadar çok soru ve sorunlarla muhatap oldunuz, hiç düşündünüz mü?

   Sorular,  sorular…   Eskiden kimsenin kafasında bu kadar çok soru yoktu veya  sorunlar bu kadar çok değildi. Yahut sorunlar vardı da bu kadar  dallanıp budaklandırılmıyordu. Zayıf hafızamızı biraz yoklarsak nedenlerini sorgulayabiliriz belki.  

      Toplumu ilgilendiren konularda ciddi ve uzun süreli politikalar  üretmek gerekir. Bunu bir elbise olarak düşünemezsiniz; yani her kalıba uygun elbise uydururum, çok pahalıya  satamazsam da   sürümden kazanırım, diyemezsiniz. Her insanın durumunu gözetmeden alınan kararlar geçici olarak birilerini mutlu edebilir; fakat bizim böyle bir lüksümüz olamaz, çünkü hak ihlaline uğramış  ya da uğrayan bir kişi bile olsa  onu gözden çıkaramayız. Bunu sağlamadığınız zaman,   gün gelir birileri de sizin bedeninize  uymayan elbiseler diker, o zaman ne yaparsınız? Bir iş intikam alma duygusuyla yapıldığında bunun sonu gelmez. İnsanları fırsat kollama yarışına sokmuş olursunuz ki bu da kimseye bir fayda sağlamaz.

     Eski- yeni tartışmalarından çokça çekmiş ve bu uğurda yazılan sayısız kitapları tozlu raflara kaldırmış insanlarız. Bundandır ki ötekileştirme kodlarının topluma ne tür  hissiyatlar  yeşerttiğini bilmemiz gerekir. 

     Yeni ya da reform  diye nitelendirilip yapılan işlerle ilgili  süregelen tartışmalar gösteriyor ki yapılmak istenilenler  medeniyeti inşa etme değil, bir alanda  görülen eksiklikleri giderme değil tamamen  rövanş alma, intikam duygusuyla hareket etmedir. Bir zamanlar kendilerine yapılanı hazmedemeyenler bugün başka  eğilimleri olan insanlara aynı şeyi yapmaktadırlar. Hatta bunu açık açık ifade ediyorlar. Gönül isterdi ki ötekileştirmeden, herkesi kucaklayan bir yaklaşım sergilenseydi. Ve yine gönül isterdi ki ötekileştirilen insanların gösterdiği çabayı  da bazı vicdanlar görseydi.

  Bu bir  roman ya da hikaye değil ki  kurgusu hakkında yorum yapalım ya da konuyu tartışalım; bu bir mısra değil ki duygulanma anında  ya da bir dost meclisinde  gönlün sultanlarına sunalım..

       Birini dinlerken onun üslubu, olayları sunma tarzı  karşıdaki insana ya da insanlara hangi gözle baktığını çıkarabiliriz. Bunun için medyum olmaya gerek yok.

 Kimseyi dinlememe, kendisi gibi düşünenler dışında, herkese ,  her kesime meydan okumak;         sembolik uygulamaları büyük başarılar gibi sunmak gerçeklerle hiçbir şekilde bağdaşmaz.       

 

"Her gün bir yerden bir yere göçmek ne iyi / Her gün bir yere konmak ne güzel/  Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş/  Dünle beraber gitti cancağızım, ne kadar söz varsa düne ait /  Şimdi yeni şeyler söylemek lazım"  der Mevlana.

DİĞER YAZILARI Namuslu Bir Ömür Üstüne 01-01-1970 03:00 Mart’ın Kadınları 01-01-1970 03:00 Bir Kadın, Bir Kadın Daha… 01-01-1970 03:00 Göç yollarında kadınlar…. 01-01-1970 03:00 Tencere Dibin Kara… 01-01-1970 03:00 Acıları Ortaklaştıramamak 01-01-1970 03:00 Adalet Hiç Uğramadı Buraya 01-01-1970 03:00 Babalar Ve Oğullar 01-01-1970 03:00 Camdandı Zeytin Dalı, Kırıldı… 01-01-1970 03:00 Çarpışan Kelimeleden Çıkan Çocukluk 01-01-1970 03:00 Kuyruklu Yalan ( Lar) Altında 01-01-1970 03:00 Bir Dağ Çiçeğidir Ömrün 01-01-1970 03:00 Akbabalar Gülümserken… 01-01-1970 03:00 Tarım İşçilerinden Geriye Kalan … 01-01-1970 03:00 Güle güle içki, sıradaki gelsin ! 01-01-1970 03:00 Boşanmaların nedeni kadın mı? 01-01-1970 03:00 Ceylan’ın Makarnası 01-01-1970 03:00 Ses’leri Yitirmek 01-01-1970 03:00 Gençliği Yutma Vaktidir Şimdi 01-01-1970 03:00 14 Şubat Ve Kadın Cinayetleri 01-01-1970 03:00 Sen de mi brütüs? 01-01-1970 03:00 Yaşam mı? Üstü kalsın! 01-01-1970 03:00 Zaman neyi unutturur? 01-01-1970 03:00 ‘’ Acıtan gerçek’’ 01-01-1970 03:00 Kurgu Ve Gerçek 01-01-1970 03:00 Baykuş 01-01-1970 03:00 Despot Bir Adamla Kimliksizleştirilen Bir Kadının Demokrasisi 01-01-1970 03:00 Seslerle Vicdanlara Dokunmak 01-01-1970 03:00 Yaşasın ! Herkes kadın doğum uzmanı ( !) 01-01-1970 03:00 Uslu Olmak Ya Da Olmamak 01-01-1970 03:00 Her Şehrin Hikayesi Bir Diğerine Benzer 01-01-1970 03:00 Görünen Köyün Meçhul Olmayan Hali 01-01-1970 03:00 Hangi sokağın, nerenin çocukları? 01-01-1970 03:00 ‘’ Ne Vakit Bir Yaşamak Düşünsem ’’* 01-01-1970 03:00 Rüyası Unutturulan Adam 01-01-1970 03:00 Tarih Ve Fil 01-01-1970 03:00 Akbabalar Ve Kelebekler 01-01-1970 03:00 Çıplak Kral 01-01-1970 03:00 ESKİ YILın YENİsi 01-01-1970 03:00 Aperatif Yazı 01-01-1970 03:00 Efsane Hüso 01-01-1970 03:00 Soraya’yı Taşlamak 01-01-1970 03:00 20 Kasım’ın Düşündürdükleri 01-01-1970 03:00 N. Ç. 01-01-1970 03:00 Vicdanın milliyeti olur mu? 01-01-1970 03:00 Nazım Hikmet Ve Hasret 01-01-1970 03:00 Sanatçının Sosyal Sorumluluğu 01-01-1970 03:00 Yazmak insanı mutsuz eder mi? 01-01-1970 03:00 Mevsimlik Çocuk İşçilerin Dramı 01-01-1970 03:00 Matrak bir film! 01-01-1970 03:00 Ayardan Düşen Polemikler 01-01-1970 03:00 Liste(Siz)Ler 01-01-1970 03:00 İnsan Yaşadığı Yere Benzermiş 01-01-1970 03:00 Basında Deprem 01-01-1970 03:00 Normal doğum mu, o da ne? 01-01-1970 03:00 Enstantaneler 01-01-1970 03:00 Garip Bir Kayıp İlanı 01-01-1970 03:00 Gülelim mi, ağlayalım mı? 01-01-1970 03:00 Kayıt Altına Alınamayan Kayıplar 01-01-1970 03:00 Gidenlerin Ardından 01-01-1970 03:00 Arife tarif gerekmez ya arif yoksa? 01-01-1970 03:00 Mecnunun Leylası 01-01-1970 03:00 Kadınlar Yürüyor 01-01-1970 03:00 ‘’ Ben sizin babanızım, ben ne dersem o olur.’’ 01-01-1970 03:00 Duyarsızların Duyarlılığı 01-01-1970 03:00 İnce Dokunuşlar 01-01-1970 03:00 Ultra Özgürlük 01-01-1970 03:00 Kirli Yüzlere Maske 01-01-1970 03:00 Kaymaklı Şiddet Satılıyor 01-01-1970 03:00 Çelişkiler Yumağı 01-01-1970 03:00 Maden İşçileri 01-01-1970 03:00 Demokrasi kaç lira? 01-01-1970 03:00 Kadın Ve Nehir 01-01-1970 03:00 Arayış 01-01-1970 03:00 Düello 01-01-1970 03:00