Sen de mi brütüs?

Aynur Sel

01-02-2013 19:13

Son zamanlarda  gündemde olan  ‘’ırkçı’’ söylemlerin ne kadar tehlikeli olduğunu  belirtmeye gerek yok. Aklı başında olan herkes  bu tip söylemlerin insanı ötekileştirmekten  başka bir işe  yaramadığını bilir. Kavramlar üzerinden tartışma  yaratmak cehaletin görünen yüzüdür  ve  bunun toplumu bir yere  götürmeyeceği  aşikardır.   Yaşamın temel gücü, dayanağı  bir insanın  bir başka insanın hayatını  kendi  hayatıyla  eşdeğer  görmesidir. Bu pencereden bakmadığınız zaman ,dillendirin ya da dillendirmeyin, gerçekte  zavallısınız acınacak haldesiniz.

       Tarihe  göz atın, ırkçı yönüyle  ön  planda olan insanların geçmişine bakın. Gerçek anlamda başarısız olduklarını,  toplumda  değer  görmediklerini, hayat karşısındaki yenilgilerini  farklı alanlarda    kendilerini göstererek  kapattıklarını  görürsünüz.  Onlar da  bir şekilde tarihe  mal olmuş insanlar ama  adları  vahşetle anılmış, insanlık tarihi de onları lanetle anmaktadır, anacaktır da.

      Yahudi soykırımını anlatan  filmleri izlediğimizde korkarız, şaşırırız,  utanırız, sıkılırız, ağlarız. Bunu yapan insanlarla aynı  gezegende yaşadığımız için  utanırız. Bir insanın varlığının, hayatının  başka insanların egolarını  tatmin edici kelimelerle  sınırlandırılması  ya da yok edilmesi  düşüncesi   vahşettir, ilkelliktir.

     ‘’Eichmann ‘’ adlı filmi izlemiştim.  Eichmann bir Nazi  subayıdır ve Hitler’in sağ koludur.  Bir Nazi subayının  insanları yok etme  üzerine  kurulan felsefesini, yaptıklarını ve sonunda yargılanmasını anlatıyordu. Düşünen   ve hareket eden bir  canlının  başkalarını  ortadan  kaldırmadaki  hevesi  karşısında anlamlı tek bir  kelime bulamıyorsunuz.  Filmin  sonunda,  yaralanmış,  yıkılmış bir vaziyette  kafanızı  bacaklarınızın arasına sıkıştırıp  isyan ediyorsunuz.: ‘’ Hayır, hayır…  Bunları yapan insan  olmaz.’’ , deyip sonsuz kedere  dalıyorsunuz..  En çarpıcı  sahne ise filmin son sahnesidir. O sahnedeki diyalog şu şekilde gerçekleşmektedir:

        Mektubun aileme ulaşmasını sağlar mısınız yüzbaşı? Mektubu aileme gönderin, size yalvarıyorum. Sadece Giter değil. Ben en küçüğüne ne olacak diye endişeleniyorum. Altı yaş, babanı kaybetmek için çok küçük.
- Altı yaşında mı?
- Yakında yedi olacak,  harika bir mizacı var.
- En çok onu mu seviyorsunuz?
- Hepsini seviyorum.
- Daha çok olsun ister miydiniz?
- Elbette. Baba olmayı seviyorum. Çocuklarımı seviyorum.
- Ama çocukları öldürüyordunuz.
- Onları özleyeceğim.
- En küçük olanla aynı yaşta, bazıları daha da küçük.
- Biliyorum yüzbaşı. Bunu itiraf ediyorum ama…
- Dört yıl içinde beş yüz bin çocuk öldürdünüz…
- Biliyorum ama…
- Ama ne? Ama ne?
- Onlar Yahudi’ydi.

      İşte son  cümle insan olanla olmayan arasındaki farkın en çarpıcı örneğidir. Sırf başka ırktan  oldukları için  binlerce çocuğun yaşamını , anne- babalarını düşünmeden, gözlerini  kırpmadan öldüren ve sonrasında da hiç pişmanlık duymayan Eichmann  söz konusu kendi çocuğu olunca duygusallaşıp ağlayabiliyor. Bu timsah  gözyaşları sadece ona olan öfkemizi kabartıyor.

      Diplomalı, diplomasız , bir yere yapışıp orada  kalkmaya hiç niyeti olmayan veya  bulunduğu konum itibarıyla  kendini farklı  gören  insanlar  kelimelerine,  cümlelerine dikkat etmek durumundadırlar. Ülkemizin toplumsal  yapısını iyice gözden geçirmeleri gerekmektedir.

    Dönem dönem bazı kişi ya da  grupların   bu tip söylemlerine  hiç şaşırmadığımızdan                ‘’ Sen de mi Brütüs? ‘’  diyemiyoruz.

DİĞER YAZILARI Namuslu Bir Ömür Üstüne 01-01-1970 03:00 Mart’ın Kadınları 01-01-1970 03:00 Bir Kadın, Bir Kadın Daha… 01-01-1970 03:00 Göç yollarında kadınlar…. 01-01-1970 03:00 Tencere Dibin Kara… 01-01-1970 03:00 Acıları Ortaklaştıramamak 01-01-1970 03:00 Adalet Hiç Uğramadı Buraya 01-01-1970 03:00 Babalar Ve Oğullar 01-01-1970 03:00 Camdandı Zeytin Dalı, Kırıldı… 01-01-1970 03:00 Çarpışan Kelimeleden Çıkan Çocukluk 01-01-1970 03:00 Kuyruklu Yalan ( Lar) Altında 01-01-1970 03:00 Bir Dağ Çiçeğidir Ömrün 01-01-1970 03:00 Akbabalar Gülümserken… 01-01-1970 03:00 Tarım İşçilerinden Geriye Kalan … 01-01-1970 03:00 Güle güle içki, sıradaki gelsin ! 01-01-1970 03:00 Boşanmaların nedeni kadın mı? 01-01-1970 03:00 Ceylan’ın Makarnası 01-01-1970 03:00 Ses’leri Yitirmek 01-01-1970 03:00 Gençliği Yutma Vaktidir Şimdi 01-01-1970 03:00 14 Şubat Ve Kadın Cinayetleri 01-01-1970 03:00 Yaşam mı? Üstü kalsın! 01-01-1970 03:00 Zaman neyi unutturur? 01-01-1970 03:00 ‘’ Acıtan gerçek’’ 01-01-1970 03:00 Kurgu Ve Gerçek 01-01-1970 03:00 Baykuş 01-01-1970 03:00 Despot Bir Adamla Kimliksizleştirilen Bir Kadının Demokrasisi 01-01-1970 03:00 Seslerle Vicdanlara Dokunmak 01-01-1970 03:00 Yaşasın ! Herkes kadın doğum uzmanı ( !) 01-01-1970 03:00 Uslu Olmak Ya Da Olmamak 01-01-1970 03:00 Her Şehrin Hikayesi Bir Diğerine Benzer 01-01-1970 03:00 ‘’ Şimdi yeni şeyler söylemek lazım ’’ 01-01-1970 03:00 Görünen Köyün Meçhul Olmayan Hali 01-01-1970 03:00 Hangi sokağın, nerenin çocukları? 01-01-1970 03:00 ‘’ Ne Vakit Bir Yaşamak Düşünsem ’’* 01-01-1970 03:00 Rüyası Unutturulan Adam 01-01-1970 03:00 Tarih Ve Fil 01-01-1970 03:00 Akbabalar Ve Kelebekler 01-01-1970 03:00 Çıplak Kral 01-01-1970 03:00 ESKİ YILın YENİsi 01-01-1970 03:00 Aperatif Yazı 01-01-1970 03:00 Efsane Hüso 01-01-1970 03:00 Soraya’yı Taşlamak 01-01-1970 03:00 20 Kasım’ın Düşündürdükleri 01-01-1970 03:00 N. Ç. 01-01-1970 03:00 Vicdanın milliyeti olur mu? 01-01-1970 03:00 Nazım Hikmet Ve Hasret 01-01-1970 03:00 Sanatçının Sosyal Sorumluluğu 01-01-1970 03:00 Yazmak insanı mutsuz eder mi? 01-01-1970 03:00 Mevsimlik Çocuk İşçilerin Dramı 01-01-1970 03:00 Matrak bir film! 01-01-1970 03:00 Ayardan Düşen Polemikler 01-01-1970 03:00 Liste(Siz)Ler 01-01-1970 03:00 İnsan Yaşadığı Yere Benzermiş 01-01-1970 03:00 Basında Deprem 01-01-1970 03:00 Normal doğum mu, o da ne? 01-01-1970 03:00 Enstantaneler 01-01-1970 03:00 Garip Bir Kayıp İlanı 01-01-1970 03:00 Gülelim mi, ağlayalım mı? 01-01-1970 03:00 Kayıt Altına Alınamayan Kayıplar 01-01-1970 03:00 Gidenlerin Ardından 01-01-1970 03:00 Arife tarif gerekmez ya arif yoksa? 01-01-1970 03:00 Mecnunun Leylası 01-01-1970 03:00 Kadınlar Yürüyor 01-01-1970 03:00 ‘’ Ben sizin babanızım, ben ne dersem o olur.’’ 01-01-1970 03:00 Duyarsızların Duyarlılığı 01-01-1970 03:00 İnce Dokunuşlar 01-01-1970 03:00 Ultra Özgürlük 01-01-1970 03:00 Kirli Yüzlere Maske 01-01-1970 03:00 Kaymaklı Şiddet Satılıyor 01-01-1970 03:00 Çelişkiler Yumağı 01-01-1970 03:00 Maden İşçileri 01-01-1970 03:00 Demokrasi kaç lira? 01-01-1970 03:00 Kadın Ve Nehir 01-01-1970 03:00 Arayış 01-01-1970 03:00 Düello 01-01-1970 03:00