İnce Dokunuşlar

Aynur Sel

24-05-2010 14:38

Ortada bir pespayelik mi var, boş ver, üstünü ört gitsin; ver gazı  yasak meyveyi yemeden duramayanlar için, boşa gitmesin, heba olmasın küfürler, savur gitsin. Laf cambazları  hayatta ancak böyle  mesut olurlar, bilmiyor musun?

        Hey  birader!

        Hey  ön saflarda koşup sonra birdenbire  çullanan kadın!  Unutma ki her başarılı erkeğin arkasında başarılı bir kadın varmış! Onun için sen hep gerilerde kal, bir daha da yarışa katılayım deme e mi ?  Yoksa bozuşuruz vallahi, benden söylemesi.  

         Öyle hal hatır sormakla yürümüyor işler. Az bi dinleyin, bakın ne inciler dökülüyormuş  kalemimden. Kim demiş az’larla  uz’larla işimiz  yok diye. Az da gittik uz da gittik, dereleri tepeleri teptik de gittik yine de yaranamadık  Acem kumaşından  gömlek giyenlere.   Açlıkla, korkuyla  gittiğimiz terbiye şehrinde şerlerle döndük,  hem de  ne şer, ne şer…    Fena mı yaptık yani?

       Terbiyeye uyduruk bir maske taktık, açlığı da halata bağladık, merdane köprüsünde kullar geçsin diye  az buçuk  paracıklarla işi hallettik. İş paradan açılmışken bir rivayetin kapısını da ben açayım sizler için.  İyisi  de kötüsü de olsa söz sahibinindir derler, bana kalan  ise sözü biraz dolandırarak anlatmak, hatta biraz abartmak, ama yine de  sözün dokusuna ihanet etmemek.   Hem   bunda  kızacak ne var canım, devleti dolandırmadım ya!  Oda söylencelerinde, dost meclislerinde zamanında  kıssadan hisse çıkartmak için  dillendirilmiş küçücük bir hikaye. Er kişi  başkasının  işine burnunu sokmamalı, her şeyi  merak etmemeli, başkasına karışmamalıydı bu rivayetin özü.  Bana göre de niyet okumanın yanlışlığına dolaylı yoldan yapılan bir vurguydu  o kadar. Bu meselin doğruluğuna da  Mehmet Efendiler karar versin.

              Varlıklı bir adam yaşarmış  köyün birinde,  aslında ne yol yordam ne de dil bilirmiş. Bir gün büyük  bir şehre işi düşmüş,   haliyle adamdan çok meraklı konu komşu olayı dert edinmiş, gece gündüz düşünür olmuşlar. (Merak bu ya,  yokluğu da azlığı da zarar  verirmiş nice  bedenlere.)   Kapı komşusu daha fazla dayanamamış, soluğu adamın yanında alıp  meraklıların ortak meramını dile getirmiş.  Adamın yol yordam bilmediğini , nasıl gideceğini, şehirde  neler yapacağını, kime danışacağını gece gündüz kendi aralarında konuştuklarını  söylemiş. Adamın dudağında  alaycı bir gülümseme, biraz şaşırmış merak etmemeleri gerektiğini, cüzdanının her dile vakıf olduğunu, her işi çözümleyeceğini  söyleyince   meraklı komşu yine de tatmin olamaz, inadında diretir. Adam sinirlenir,  çileden çıkar:

     ‘’ Yahu yol benim, sorun benim, cüzdan benim sana ne oluyor?

           Meraklı komşu  da  ileri giderek:

       ‘’  Varlığınla bize o kadar meşgul ediyorsun, yokluğunda  yol yorgunluğunun kahrı, yolculuk esnasında neler yaptığını düşünmenin   yanında rüyalarının da yükünü taşıyacağız, bize yazık değil mi?

        Ya gördünüz mü ne kadar düşünceli olduğumuzu hem kim demiş ince fikirli olmadığımızı canım.

        Kim demiş düşünemediğimizi, ileriyi göremediğimizi, inek(ler) tarlaya gitti diye kıyametleri koparmadığımızı(!) daha da ileri gidip inekler yüzünden adam öldürmediğimizi(!)

        Hepsi bu kadarla bitmiyor, kııış kııış demekle başınızdan defedemiyorsunuz  hayatınıza yön veren deforme anlayışları.

     Bedava umut dağıtılmıyor artık, bedava iyilik de yapılmıyor.  Adınızı  iyilik adı altında insanların  onurunu kırma  felaketine yazdırmak  istiyorsanız, yaz günü mont dağıtırsınız, basını da davet edip ne kadar iyiliksever olduğunuzu yazdırmalarını istirham edersiniz.   Sonra da haber olarak karşımıza çıkarsınız, biz de günün birinde elimize düşeceğiniz anın gelmesini dileriz ve bunun için dua ederiz.

      Bu da kısasa kısas olur, kötü mü yani?

DİĞER YAZILARI Namuslu Bir Ömür Üstüne 01-01-1970 03:00 Mart’ın Kadınları 01-01-1970 03:00 Bir Kadın, Bir Kadın Daha… 01-01-1970 03:00 Göç yollarında kadınlar…. 01-01-1970 03:00 Tencere Dibin Kara… 01-01-1970 03:00 Acıları Ortaklaştıramamak 01-01-1970 03:00 Adalet Hiç Uğramadı Buraya 01-01-1970 03:00 Babalar Ve Oğullar 01-01-1970 03:00 Camdandı Zeytin Dalı, Kırıldı… 01-01-1970 03:00 Çarpışan Kelimeleden Çıkan Çocukluk 01-01-1970 03:00 Kuyruklu Yalan ( Lar) Altında 01-01-1970 03:00 Bir Dağ Çiçeğidir Ömrün 01-01-1970 03:00 Akbabalar Gülümserken… 01-01-1970 03:00 Tarım İşçilerinden Geriye Kalan … 01-01-1970 03:00 Güle güle içki, sıradaki gelsin ! 01-01-1970 03:00 Boşanmaların nedeni kadın mı? 01-01-1970 03:00 Ceylan’ın Makarnası 01-01-1970 03:00 Ses’leri Yitirmek 01-01-1970 03:00 Gençliği Yutma Vaktidir Şimdi 01-01-1970 03:00 14 Şubat Ve Kadın Cinayetleri 01-01-1970 03:00 Sen de mi brütüs? 01-01-1970 03:00 Yaşam mı? Üstü kalsın! 01-01-1970 03:00 Zaman neyi unutturur? 01-01-1970 03:00 ‘’ Acıtan gerçek’’ 01-01-1970 03:00 Kurgu Ve Gerçek 01-01-1970 03:00 Baykuş 01-01-1970 03:00 Despot Bir Adamla Kimliksizleştirilen Bir Kadının Demokrasisi 01-01-1970 03:00 Seslerle Vicdanlara Dokunmak 01-01-1970 03:00 Yaşasın ! Herkes kadın doğum uzmanı ( !) 01-01-1970 03:00 Uslu Olmak Ya Da Olmamak 01-01-1970 03:00 Her Şehrin Hikayesi Bir Diğerine Benzer 01-01-1970 03:00 ‘’ Şimdi yeni şeyler söylemek lazım ’’ 01-01-1970 03:00 Görünen Köyün Meçhul Olmayan Hali 01-01-1970 03:00 Hangi sokağın, nerenin çocukları? 01-01-1970 03:00 ‘’ Ne Vakit Bir Yaşamak Düşünsem ’’* 01-01-1970 03:00 Rüyası Unutturulan Adam 01-01-1970 03:00 Tarih Ve Fil 01-01-1970 03:00 Akbabalar Ve Kelebekler 01-01-1970 03:00 Çıplak Kral 01-01-1970 03:00 ESKİ YILın YENİsi 01-01-1970 03:00 Aperatif Yazı 01-01-1970 03:00 Efsane Hüso 01-01-1970 03:00 Soraya’yı Taşlamak 01-01-1970 03:00 20 Kasım’ın Düşündürdükleri 01-01-1970 03:00 N. Ç. 01-01-1970 03:00 Vicdanın milliyeti olur mu? 01-01-1970 03:00 Nazım Hikmet Ve Hasret 01-01-1970 03:00 Sanatçının Sosyal Sorumluluğu 01-01-1970 03:00 Yazmak insanı mutsuz eder mi? 01-01-1970 03:00 Mevsimlik Çocuk İşçilerin Dramı 01-01-1970 03:00 Matrak bir film! 01-01-1970 03:00 Ayardan Düşen Polemikler 01-01-1970 03:00 Liste(Siz)Ler 01-01-1970 03:00 İnsan Yaşadığı Yere Benzermiş 01-01-1970 03:00 Basında Deprem 01-01-1970 03:00 Normal doğum mu, o da ne? 01-01-1970 03:00 Enstantaneler 01-01-1970 03:00 Garip Bir Kayıp İlanı 01-01-1970 03:00 Gülelim mi, ağlayalım mı? 01-01-1970 03:00 Kayıt Altına Alınamayan Kayıplar 01-01-1970 03:00 Gidenlerin Ardından 01-01-1970 03:00 Arife tarif gerekmez ya arif yoksa? 01-01-1970 03:00 Mecnunun Leylası 01-01-1970 03:00 Kadınlar Yürüyor 01-01-1970 03:00 ‘’ Ben sizin babanızım, ben ne dersem o olur.’’ 01-01-1970 03:00 Duyarsızların Duyarlılığı 01-01-1970 03:00 Ultra Özgürlük 01-01-1970 03:00 Kirli Yüzlere Maske 01-01-1970 03:00 Kaymaklı Şiddet Satılıyor 01-01-1970 03:00 Çelişkiler Yumağı 01-01-1970 03:00 Maden İşçileri 01-01-1970 03:00 Demokrasi kaç lira? 01-01-1970 03:00 Kadın Ve Nehir 01-01-1970 03:00 Arayış 01-01-1970 03:00 Düello 01-01-1970 03:00