Gülelim mi, ağlayalım mı?

Aynur Sel

16-01-2011 16:16

         Ezmek, çizmek , hırpalamak, hakaret etmek, yasaklamak giderek hayat felsefesi haline getirilmeye başlandı.  Bu ilkel anlayışları benimsemeyenlere  neredeyse suç işlemiş gözüyle bakılıyor, bu anlayış ya da zihniyet ciddi anlamda insanı tedirgin ediyor.

   Senaristlerin işi zor.

   Bundan sonra bir senaryo yazmak gibi bir niyetleri varsa önce RTÜK’e başvursunlar. Bu iş için ‘’OLUR’’ aldıktan sonra oturup kuzu kuzu düşünsünler, yazacakları senaryonun genel ahlaka uygun  olup olmadığını  irdeledikten sonra karar versinler. Zor durumda kalmalarına gerek yok yani , nasılsa zorda kaldıklarında kendilerine her açıdan yardımcı olacak kurul ya da kurullar var, yani onlara ahlak dersi verecek olanlar  çok.

          Tam bir kara mizah örneği… Hoş kara mizahın da üstü çiziliyor ya?  Bu gidişle pek yakın bir zamanda ülkemizde artık mizah diye bir tür de kalmayacak, yavaş yavaş tedavülden kalkıyor.

         ‘’Muhteşem Yüzyıl’’ adlı diziyi izlemedim,  bu yüzden diziyi eleştirme hakkını kendimde bulamıyorum.  Doğrusu böyle bir hakkımızın olduğunu da düşünmüyorum. Duygularımı ifade edebilirim, yani o diziyi beğenip beğenmeme hakkına sahip olabilirim. Ama eleştiri farklıdır, o, sanat eleştirmenlerinin işidir.    Herkes kendi işine bakmalı, hiç kimse  sorumluluk alanına girmeyen bir konuyu sorunlu bir dille ele alamaz, almamalı da .

         İnsanların özel hayatına müdahaleye, onu ön planı çıkarıp malzeme yapılmasına  her zaman karşı oldum, bu durum ayrıca kimsenin merak duygularını da beslememeli. Ancak gerçekten şaşırdığım ve hayretle izlediğim bir durumu ifade etmeden geçemeyeceğim.

    Bir defa  HAREM  bana göre özel hayatın ifadesi değil, sosyal bir olgudur. Osmanlı devletinde hem padişahlar açısından  hem de devlet yönetimi açısından bir önem arz ediyor.  Bu konuyu gerçekten merak edenler varsa harem konusunda yazılmış eserleri okuyabilirler;  bu bir kişiyi ilgilendiren bir durum, bir kişinin özel hayatı da değildir.

        Senaryolar ise  kurmacadırlar, bir senaryo yazarı gerçek hayattan, tarihten beslenebilir. Bir olay, olgu hatta bazen bir kavram bile  bir edip ya da  senaristler için  ilham kaynağı olabilir.

    Gerçekten şaşırıyorum.

    Koca  adamlar koca unvanlarıyla  ekranlarda karşımıza çıkıp yasakçı zihniyeti destekler tarzda konuşuyorlar,  bu konuşmaları duydukça üzülüyorum. Sözüm ona  bu, özel hayatı ihlal eden bir durummuş, insanların özel hayatına girmemek gerekiyormuş.  Kişiler  dinlenilirken, kişilerin yaptığı her şey kayıt altına alınırken, insanlar telefon görüşmelerini yapamaz duruma gelmişken özel hayat ilkesi ihlal edilmiyor da burada mı bu ilke devreye giriyor, anlayamıyorum. Hatta bazıları daha da ileri gidip bunun dış mihrakların etkisiyle yazılan bir senaryo olabileceği, çünkü harem ile ilgili bilgilerin Batılılar tarafından yazıldığını ve bunu ülkemize karşı koz olarak  kullanma amacına hizmet edebileceğini bile belirttiler.

        Siz söyleyin, hayal gücü  zenginliği bakımından  bizi geçecek olan var mı?    

        Yapmayın, insanların duygularıyla bu kadar oynamayın; onları sürü yerine koymayın.

         Bütün bunların sonucu ne oldu biliyor musunuz?

        Dizi daha ikinci bölümüyle izlenme rekorları kırmış.

         Kitapçılarda Kanuni ve Hürrem Sultan’ı  anlatan  kitapların satışında ciddi bir artış görülmüş.

       Topkapı Sarayı’nı gezen ziyaretçilerin sayısında artış yaşanmış.

        İnsanlarda  kısa sürede   tarihi konulara  merak  hissi uyandırmış.

  Unutulmasın ki  yasağın olduğu  alana insanları kanalize etmek daha kolaydır ve yasaklar insana daha cazip gelmiştir.          

DİĞER YAZILARI Namuslu Bir Ömür Üstüne 01-01-1970 03:00 Mart’ın Kadınları 01-01-1970 03:00 Bir Kadın, Bir Kadın Daha… 01-01-1970 03:00 Göç yollarında kadınlar…. 01-01-1970 03:00 Tencere Dibin Kara… 01-01-1970 03:00 Acıları Ortaklaştıramamak 01-01-1970 03:00 Adalet Hiç Uğramadı Buraya 01-01-1970 03:00 Babalar Ve Oğullar 01-01-1970 03:00 Camdandı Zeytin Dalı, Kırıldı… 01-01-1970 03:00 Çarpışan Kelimeleden Çıkan Çocukluk 01-01-1970 03:00 Kuyruklu Yalan ( Lar) Altında 01-01-1970 03:00 Bir Dağ Çiçeğidir Ömrün 01-01-1970 03:00 Akbabalar Gülümserken… 01-01-1970 03:00 Tarım İşçilerinden Geriye Kalan … 01-01-1970 03:00 Güle güle içki, sıradaki gelsin ! 01-01-1970 03:00 Boşanmaların nedeni kadın mı? 01-01-1970 03:00 Ceylan’ın Makarnası 01-01-1970 03:00 Ses’leri Yitirmek 01-01-1970 03:00 Gençliği Yutma Vaktidir Şimdi 01-01-1970 03:00 14 Şubat Ve Kadın Cinayetleri 01-01-1970 03:00 Sen de mi brütüs? 01-01-1970 03:00 Yaşam mı? Üstü kalsın! 01-01-1970 03:00 Zaman neyi unutturur? 01-01-1970 03:00 ‘’ Acıtan gerçek’’ 01-01-1970 03:00 Kurgu Ve Gerçek 01-01-1970 03:00 Baykuş 01-01-1970 03:00 Despot Bir Adamla Kimliksizleştirilen Bir Kadının Demokrasisi 01-01-1970 03:00 Seslerle Vicdanlara Dokunmak 01-01-1970 03:00 Yaşasın ! Herkes kadın doğum uzmanı ( !) 01-01-1970 03:00 Uslu Olmak Ya Da Olmamak 01-01-1970 03:00 Her Şehrin Hikayesi Bir Diğerine Benzer 01-01-1970 03:00 ‘’ Şimdi yeni şeyler söylemek lazım ’’ 01-01-1970 03:00 Görünen Köyün Meçhul Olmayan Hali 01-01-1970 03:00 Hangi sokağın, nerenin çocukları? 01-01-1970 03:00 ‘’ Ne Vakit Bir Yaşamak Düşünsem ’’* 01-01-1970 03:00 Rüyası Unutturulan Adam 01-01-1970 03:00 Tarih Ve Fil 01-01-1970 03:00 Akbabalar Ve Kelebekler 01-01-1970 03:00 Çıplak Kral 01-01-1970 03:00 ESKİ YILın YENİsi 01-01-1970 03:00 Aperatif Yazı 01-01-1970 03:00 Efsane Hüso 01-01-1970 03:00 Soraya’yı Taşlamak 01-01-1970 03:00 20 Kasım’ın Düşündürdükleri 01-01-1970 03:00 N. Ç. 01-01-1970 03:00 Vicdanın milliyeti olur mu? 01-01-1970 03:00 Nazım Hikmet Ve Hasret 01-01-1970 03:00 Sanatçının Sosyal Sorumluluğu 01-01-1970 03:00 Yazmak insanı mutsuz eder mi? 01-01-1970 03:00 Mevsimlik Çocuk İşçilerin Dramı 01-01-1970 03:00 Matrak bir film! 01-01-1970 03:00 Ayardan Düşen Polemikler 01-01-1970 03:00 Liste(Siz)Ler 01-01-1970 03:00 İnsan Yaşadığı Yere Benzermiş 01-01-1970 03:00 Basında Deprem 01-01-1970 03:00 Normal doğum mu, o da ne? 01-01-1970 03:00 Enstantaneler 01-01-1970 03:00 Garip Bir Kayıp İlanı 01-01-1970 03:00 Kayıt Altına Alınamayan Kayıplar 01-01-1970 03:00 Gidenlerin Ardından 01-01-1970 03:00 Arife tarif gerekmez ya arif yoksa? 01-01-1970 03:00 Mecnunun Leylası 01-01-1970 03:00 Kadınlar Yürüyor 01-01-1970 03:00 ‘’ Ben sizin babanızım, ben ne dersem o olur.’’ 01-01-1970 03:00 Duyarsızların Duyarlılığı 01-01-1970 03:00 İnce Dokunuşlar 01-01-1970 03:00 Ultra Özgürlük 01-01-1970 03:00 Kirli Yüzlere Maske 01-01-1970 03:00 Kaymaklı Şiddet Satılıyor 01-01-1970 03:00 Çelişkiler Yumağı 01-01-1970 03:00 Maden İşçileri 01-01-1970 03:00 Demokrasi kaç lira? 01-01-1970 03:00 Kadın Ve Nehir 01-01-1970 03:00 Arayış 01-01-1970 03:00 Düello 01-01-1970 03:00