Güle güle içki, sıradaki gelsin !

Aynur Sel

26-05-2013 18:39

   Herkesin dünya görüşünü yansıttığı ayrı bir  penceresi var, bir  tasavvuf   ehlinin  penceresinden  baktığınızda içki, şarap ya da mey,  adını ne  koyarsanız  koyun bir yürek yangınını ifade eder. Çünkü Allah sevgisiyle sürekli yanan ve yanmaktan  şikayetçi olmayan bir kalp var onlarda.  Herkes kendi  penceresinden cennetini arar, yaşamını  daha renkli kılmak için. Ama birileri de var ki  başkalarının penceresine de el koyup   herkesin onun gözüyle  özellikle  kendi   pencerelerinden bakmasını istiyor.

    Heykeldi, kitaptı, kürtajdı, sezaryendi…   Şimdi de içki, sıradakini  ben de merak ediyorum..

   Sakın 22.00’da içki satın almayın,  içki almak  gibi bir  niyetiniz varsa 21. 40’ta marketinize uğrayın, içkinizi alıp 21.59’da marketten çıkabilirsiniz.  Biralarınız ya da  rakınız  gazete kağıdına sarılı olsun ve mümkünse siyah poşete koyun, ne olduğu bilinmesin. Tabi yakınınızda, yörenizde yakında  içki satacak bir yer  bulursanız.  Böyle bir komediden  ötürü yazı yazacağımı hiç düşünmemiştim, demek ki oluyor.   

   Kaç zamandır tartışılan durumdan hareketle milli içkinizin ayran mı,  rakı mı, bira mı  olduğunu ve neye karar  verdiğinizi bilmiyorum ama bu tuhaflıkların  gündemi değiştirmek, bireylerin hareket alanını  daraltmak   amacıyla  yapıldığını düşünüyorum.  Ve her defasında bu gündeme takılıp gerçek sorunlarımızı unuttuğumuzu da biliyorum.  Bazı sözcüklerin büyüsüne kapılmayın, kızıl alevler altında yaşamı kızıllaştıran, tek tipleştiren  bu kelimeler                   ‘ düzenleme ‘ adı altında  yavaş yavaş her alanda hortlamaya başladı. Kimileri  çok masum bulacaktır bu sözcükleri,  ben aynı kanıda değilim. Söz konusu içki değil ne olursa olsun dayatma şeklinde  hayatımıza giriyorsa bilin ki o ters teper.

       Şimdiye  kadar hangi yasak kendini  ölümsüz kıldı, hangi yasakta  başarı sağlandı?

       Hayat bir  başkasının varlığına, düşüncesine, yaptıklarına  katlanabilmektir. Onların düşüncesini içselleştirebilmektir.  Yaşamı yasaklarla zengin kılamazsınız, olsa  olsa kendinizi tatmin edip  sade tuğlalarla ördüğünüz küçük dünyanızın temeline dinamit  koyarsınız farkında olmadan.  Yıllarca   yasaklardan   rahatsız olduklarını   ve  mağduriyetlerini her zaman her durumda  ifade eden  zihniyetler başkalarının  yaşam alanını daraltmakta ve yaşamlarına müdahale  etmekte   sakınca görmüyorlar.

    Toplumsal düzeni sağlamak adına yapılan  düzenlemelerde aklı başında olan birinin karşı çıkmayacağı herkesçe bilinmekte. Örneğin trafikte içki  kullanmak ya da içkili trafiğe çıkmak,  sigara  kullanmak  ( Kısacası trafikte araç kullanan  kişinin dikkatinin dağılmasına sebep olan unsurlar ), belli yaşın altındaki çocuklara ya da  gençlere içki satmak vb.  konularda gerekli yaptırımların uygulanmasından  kimse  rahatsızlık duymaz. İçki satışı için belirli saatlerin olması, alkollü içeceklerin reklamının yapılmaması, tatil merkezlerinde ve tesislerde  satılmaması, her türlü tanıtımın, promosyonun yasak olması ülkemizde içki satışlarını azaltmayacak aksine içkiyi daha da cazip hale getirecektir. Bu yasaklardan diziler, filmler ve  müzik klipleri de  nasibini aldı.   Dizilerde , film ve müzik  kliplerinde  alkolü özendirecek görüntülere yer  verilmeyecek. Bunun yanında dizilerde ya da  filmlerde kadının değersizleştirilmesi, çalışma  hayatından yoksun olması, tecavüzcüsüne  aşık olması, işi gücü ortalığı karıştırıp  aşk oyunlarına başvuran  bir  tip olarak görülmesi kimseyi  rahatsız etmiyor. Artan kadın cinayetlerine bakıldığında bunlar da  cinayet işlemede özendirici bir neden olarak görülmektedir. Böylelikle kadının  toplumsal  konumu belirlenmiş oluyor. Asıl tepkinin bu yönde olması gerekir.

     Kim  iyi şeyler olmadığını  söylemiş. Kadın hostesler  eskisi  gibi   kırmızı  ruj kullanabilecek, tepkiler sonuç verdi, geri adım atıldı,  büyük başarı (  !  )  

DİĞER YAZILARI Namuslu Bir Ömür Üstüne 01-01-1970 03:00 Mart’ın Kadınları 01-01-1970 03:00 Bir Kadın, Bir Kadın Daha… 01-01-1970 03:00 Göç yollarında kadınlar…. 01-01-1970 03:00 Tencere Dibin Kara… 01-01-1970 03:00 Acıları Ortaklaştıramamak 01-01-1970 03:00 Adalet Hiç Uğramadı Buraya 01-01-1970 03:00 Babalar Ve Oğullar 01-01-1970 03:00 Camdandı Zeytin Dalı, Kırıldı… 01-01-1970 03:00 Çarpışan Kelimeleden Çıkan Çocukluk 01-01-1970 03:00 Kuyruklu Yalan ( Lar) Altında 01-01-1970 03:00 Bir Dağ Çiçeğidir Ömrün 01-01-1970 03:00 Akbabalar Gülümserken… 01-01-1970 03:00 Tarım İşçilerinden Geriye Kalan … 01-01-1970 03:00 Boşanmaların nedeni kadın mı? 01-01-1970 03:00 Ceylan’ın Makarnası 01-01-1970 03:00 Ses’leri Yitirmek 01-01-1970 03:00 Gençliği Yutma Vaktidir Şimdi 01-01-1970 03:00 14 Şubat Ve Kadın Cinayetleri 01-01-1970 03:00 Sen de mi brütüs? 01-01-1970 03:00 Yaşam mı? Üstü kalsın! 01-01-1970 03:00 Zaman neyi unutturur? 01-01-1970 03:00 ‘’ Acıtan gerçek’’ 01-01-1970 03:00 Kurgu Ve Gerçek 01-01-1970 03:00 Baykuş 01-01-1970 03:00 Despot Bir Adamla Kimliksizleştirilen Bir Kadının Demokrasisi 01-01-1970 03:00 Seslerle Vicdanlara Dokunmak 01-01-1970 03:00 Yaşasın ! Herkes kadın doğum uzmanı ( !) 01-01-1970 03:00 Uslu Olmak Ya Da Olmamak 01-01-1970 03:00 Her Şehrin Hikayesi Bir Diğerine Benzer 01-01-1970 03:00 ‘’ Şimdi yeni şeyler söylemek lazım ’’ 01-01-1970 03:00 Görünen Köyün Meçhul Olmayan Hali 01-01-1970 03:00 Hangi sokağın, nerenin çocukları? 01-01-1970 03:00 ‘’ Ne Vakit Bir Yaşamak Düşünsem ’’* 01-01-1970 03:00 Rüyası Unutturulan Adam 01-01-1970 03:00 Tarih Ve Fil 01-01-1970 03:00 Akbabalar Ve Kelebekler 01-01-1970 03:00 Çıplak Kral 01-01-1970 03:00 ESKİ YILın YENİsi 01-01-1970 03:00 Aperatif Yazı 01-01-1970 03:00 Efsane Hüso 01-01-1970 03:00 Soraya’yı Taşlamak 01-01-1970 03:00 20 Kasım’ın Düşündürdükleri 01-01-1970 03:00 N. Ç. 01-01-1970 03:00 Vicdanın milliyeti olur mu? 01-01-1970 03:00 Nazım Hikmet Ve Hasret 01-01-1970 03:00 Sanatçının Sosyal Sorumluluğu 01-01-1970 03:00 Yazmak insanı mutsuz eder mi? 01-01-1970 03:00 Mevsimlik Çocuk İşçilerin Dramı 01-01-1970 03:00 Matrak bir film! 01-01-1970 03:00 Ayardan Düşen Polemikler 01-01-1970 03:00 Liste(Siz)Ler 01-01-1970 03:00 İnsan Yaşadığı Yere Benzermiş 01-01-1970 03:00 Basında Deprem 01-01-1970 03:00 Normal doğum mu, o da ne? 01-01-1970 03:00 Enstantaneler 01-01-1970 03:00 Garip Bir Kayıp İlanı 01-01-1970 03:00 Gülelim mi, ağlayalım mı? 01-01-1970 03:00 Kayıt Altına Alınamayan Kayıplar 01-01-1970 03:00 Gidenlerin Ardından 01-01-1970 03:00 Arife tarif gerekmez ya arif yoksa? 01-01-1970 03:00 Mecnunun Leylası 01-01-1970 03:00 Kadınlar Yürüyor 01-01-1970 03:00 ‘’ Ben sizin babanızım, ben ne dersem o olur.’’ 01-01-1970 03:00 Duyarsızların Duyarlılığı 01-01-1970 03:00 İnce Dokunuşlar 01-01-1970 03:00 Ultra Özgürlük 01-01-1970 03:00 Kirli Yüzlere Maske 01-01-1970 03:00 Kaymaklı Şiddet Satılıyor 01-01-1970 03:00 Çelişkiler Yumağı 01-01-1970 03:00 Maden İşçileri 01-01-1970 03:00 Demokrasi kaç lira? 01-01-1970 03:00 Kadın Ve Nehir 01-01-1970 03:00 Arayış 01-01-1970 03:00 Düello 01-01-1970 03:00