Demokrasi kaç lira?

Aynur Sel

12-12-2009 00:00

             Yakında  pazar yerlerinde birileri avazı çıktığı kadar bağırarak:   -- Bedava  satıyoruz  bedava. Ablalar, ağabeyler bu fırsatı kaçırmayın, başka yerde bir benzerini bulamazsınız. Demokrasi, insan hakları ucuzladı, her kesime, her keseye uygun, bedava veriyoruz bedava, alan yok mu ? diyecek.              Hep beraber çullanacağız demokrasinin üstüne, neyi kopartabilirsek artık. Ucuz bulduk mu bol alırız, yiyebileceğimizi yer,  yiyemediklerimizi  ve  bozulanı  da çöpe atarız, attıklarımızdan  da başka canlılar faydalanır.  Dikkat edin, ihtiyacımız olanı değil, başkalarının da ihtiyacını karşılayacak kadar alıyoruz; ama aldıklarımızı bölüştürmüyoruz bile yani  başkalarının  ihtiyacını karşılamıyoruz. Neticede hepsi bizim olmuş oluyor, bu durum bir iyi niyet göstergesi değil, sadece bencilliktir.              Demokrasiyi dilimizden düşürmediğimiz gün yok gibidir. Sadece şaşıyorum, bu kadar demokrat olduğumuzu bilmediğim için şaşırıyorum. Niteliğinin ölçüsünü bilen de bilmeyen de  kendini ‘demokrat’’ olarak görüyor.  Gidin, Kahta’da işlenen vahşi cinayetin sorumlularına sorun, onlar da muhtemelen kendilerini ‘ demokrat’’ olarak göreceklerdir.  Veya  daha da ileri gidip  _ _ çok  da komik  bir durum  aslında __   belki de insan haklarından bahsedeceklerdir.               Biri baba, biri dede…                      Medine’ye olan yakınlık derecesini düşünün . Bir gence, bir cana, bir çiçeğe nasıl kıyabildiklerine şaşırıyor insan.   Farz edin ki  onun doğruları sizin doğrularınız olmadı.Farz edin ki sizin hayata bakış açınızı beğenmedi, sizin  kirli ellerinizden su içmek istemedi. Farz edin ki biraz hovardaydı, size göre uygun olmayan davranışlarda bulunuyordu.Bunların hangisi onu katletmeniz için  bir neden olabilir ki? Şartlar ne olursa olsun hiçbir neden  bir  insanın hayatını kastetme  hakkını  bize vermez, vermemelidir de.             Bunların hangisi onu boğmanıza ya da canlı canlı  kümese  hem de iki metre derinliğe gömmenize bir nedendir?  Yoksa sizde mi ucuzlayan demokrasiden  payınıza düşeninden çok daha fazlasını  aldınız?  Durum onu gösteriyor sanırım. Hoş  çoğu zaman hukukun çerçevesini gerektiğinde daraltıp gerektiğinde genişletiyoruz ya!  Her duruma, her olaya ince bir ayar vermeyi başarıyoruz, ne mutlu bize!               Demokrasi ve insan hakları  ihlalleri ile ilgili öyle olaylar yaşanıyor ki  bu  kelimelerin hangi ucundan tutacağımızı şaşırır olduk.             İnsan neye emek harcarsa o değerli olur.  İçselleştiremediğimiz bir kavramı  başımızın tacı etsek de o kavram  mevsiminden önce açılmış çiçek gibidir,   hiçbir uğraşı onu normale döndüremez, er geç solmaya mahkumdur. Kokusu önce   başınızı sonra  da yüreğimizi ağrıtır.   Hangi kavramın içi boşaltılırsa onu  bir şeye araç etmek kolaylaşıyor. Sözcükler de kullandığımız  nesneler gibi, onu  çok kullanırsan  yıpranır, değeri düşer, ikinci el muamelesi görür.           Emek ve düşünce ucuzladı, ucuz  pazar mallarının vazgeçilmezi oldu. Kayda değer bir ehemmiyetleri kalmadı. Basit  hamasi söylemler hayatımıza yön vermeye başladı yine . Bazen sular durulmaya başlayınca seviniyoruz, ümitleniyoruz güzel şeyler adına. Aradan fazla zaman geçmiyor bir de   bakıyorsunuz ki baykuşlar tünemeye  başladı.  Nedenler üzerinde hep aynı düşünceler devreye giriyor. Artık gazetelerde , televizyonlarda kimlerin neleri söyleyeceklerini   biliyoruz; çünkü bunlar bize ezberletiliyor. Kafa yormak yerine, söyleneni kabul etmek daha kolay yani zahmetsiz oluyor.  Bizi temsil edenlere de her konuda vekaletimizi verdiğimizden  ‘’ düşünmek’’ gibi bir eylemi gerçekleştirme zafiyeti(!) yaşamıyoruz.           Yaşasın(!) demokrasi ve insan hakları ucuzladı.  
DİĞER YAZILARI Namuslu Bir Ömür Üstüne 01-01-1970 03:00 Mart’ın Kadınları 01-01-1970 03:00 Bir Kadın, Bir Kadın Daha… 01-01-1970 03:00 Göç yollarında kadınlar…. 01-01-1970 03:00 Tencere Dibin Kara… 01-01-1970 03:00 Acıları Ortaklaştıramamak 01-01-1970 03:00 Adalet Hiç Uğramadı Buraya 01-01-1970 03:00 Babalar Ve Oğullar 01-01-1970 03:00 Camdandı Zeytin Dalı, Kırıldı… 01-01-1970 03:00 Çarpışan Kelimeleden Çıkan Çocukluk 01-01-1970 03:00 Kuyruklu Yalan ( Lar) Altında 01-01-1970 03:00 Bir Dağ Çiçeğidir Ömrün 01-01-1970 03:00 Akbabalar Gülümserken… 01-01-1970 03:00 Tarım İşçilerinden Geriye Kalan … 01-01-1970 03:00 Güle güle içki, sıradaki gelsin ! 01-01-1970 03:00 Boşanmaların nedeni kadın mı? 01-01-1970 03:00 Ceylan’ın Makarnası 01-01-1970 03:00 Ses’leri Yitirmek 01-01-1970 03:00 Gençliği Yutma Vaktidir Şimdi 01-01-1970 03:00 14 Şubat Ve Kadın Cinayetleri 01-01-1970 03:00 Sen de mi brütüs? 01-01-1970 03:00 Yaşam mı? Üstü kalsın! 01-01-1970 03:00 Zaman neyi unutturur? 01-01-1970 03:00 ‘’ Acıtan gerçek’’ 01-01-1970 03:00 Kurgu Ve Gerçek 01-01-1970 03:00 Baykuş 01-01-1970 03:00 Despot Bir Adamla Kimliksizleştirilen Bir Kadının Demokrasisi 01-01-1970 03:00 Seslerle Vicdanlara Dokunmak 01-01-1970 03:00 Yaşasın ! Herkes kadın doğum uzmanı ( !) 01-01-1970 03:00 Uslu Olmak Ya Da Olmamak 01-01-1970 03:00 Her Şehrin Hikayesi Bir Diğerine Benzer 01-01-1970 03:00 ‘’ Şimdi yeni şeyler söylemek lazım ’’ 01-01-1970 03:00 Görünen Köyün Meçhul Olmayan Hali 01-01-1970 03:00 Hangi sokağın, nerenin çocukları? 01-01-1970 03:00 ‘’ Ne Vakit Bir Yaşamak Düşünsem ’’* 01-01-1970 03:00 Rüyası Unutturulan Adam 01-01-1970 03:00 Tarih Ve Fil 01-01-1970 03:00 Akbabalar Ve Kelebekler 01-01-1970 03:00 Çıplak Kral 01-01-1970 03:00 ESKİ YILın YENİsi 01-01-1970 03:00 Aperatif Yazı 01-01-1970 03:00 Efsane Hüso 01-01-1970 03:00 Soraya’yı Taşlamak 01-01-1970 03:00 20 Kasım’ın Düşündürdükleri 01-01-1970 03:00 N. Ç. 01-01-1970 03:00 Vicdanın milliyeti olur mu? 01-01-1970 03:00 Nazım Hikmet Ve Hasret 01-01-1970 03:00 Sanatçının Sosyal Sorumluluğu 01-01-1970 03:00 Yazmak insanı mutsuz eder mi? 01-01-1970 03:00 Mevsimlik Çocuk İşçilerin Dramı 01-01-1970 03:00 Matrak bir film! 01-01-1970 03:00 Ayardan Düşen Polemikler 01-01-1970 03:00 Liste(Siz)Ler 01-01-1970 03:00 İnsan Yaşadığı Yere Benzermiş 01-01-1970 03:00 Basında Deprem 01-01-1970 03:00 Normal doğum mu, o da ne? 01-01-1970 03:00 Enstantaneler 01-01-1970 03:00 Garip Bir Kayıp İlanı 01-01-1970 03:00 Gülelim mi, ağlayalım mı? 01-01-1970 03:00 Kayıt Altına Alınamayan Kayıplar 01-01-1970 03:00 Gidenlerin Ardından 01-01-1970 03:00 Arife tarif gerekmez ya arif yoksa? 01-01-1970 03:00 Mecnunun Leylası 01-01-1970 03:00 Kadınlar Yürüyor 01-01-1970 03:00 ‘’ Ben sizin babanızım, ben ne dersem o olur.’’ 01-01-1970 03:00 Duyarsızların Duyarlılığı 01-01-1970 03:00 İnce Dokunuşlar 01-01-1970 03:00 Ultra Özgürlük 01-01-1970 03:00 Kirli Yüzlere Maske 01-01-1970 03:00 Kaymaklı Şiddet Satılıyor 01-01-1970 03:00 Çelişkiler Yumağı 01-01-1970 03:00 Maden İşçileri 01-01-1970 03:00 Kadın Ve Nehir 01-01-1970 03:00 Arayış 01-01-1970 03:00 Düello 01-01-1970 03:00