https://www.celikhanhaber.com/files/uploads/user/599b1a16-8d13-45b0-9e1b-7fb86a5a1caa.jpg
Sabri Altun

Sineklerin kartallalra savaşı…

24-02-2014 16:51

Mülk boyutu ile melekût boyutunda olanları zülcenaheyn bir bakışla seyretmek benim gibi mülk boyutuna kesif bağlarla bağlananların haddi değildir.

Oturup mana âlemini temaşa etmek/etmeye çalışmak benim gibi günahkârların harcı hiç değildir.

Bu âlemlerin hikmet kalemiyle çizildiğini bilip (hikmet verilmediği halde) hikmet derinliklerinde kulaç atmak da benim gibi nadanların işi hiç değildir.

Lakin görmemek olmamasına delalet etmediği gibi, bir şeyi his etmek de olmamasına delalet etmeyecektir.

Bu gün oturup havsalamı kurcalayıp aklımı kullanmaya çalışıp eksik parçaları da hayal macunuyla yapıştırmaya çalışacağım.

Her kes benim gibi düşünmek zorunda da değildir.

Ayrıca bir iki yıllık Kur’an’ı öğrenip okuduktan sonra “hüküm çıkartabilirim” diyenlere ise lafım hiç olmaz…

*                    *               *

Nedir bu halı alem?

Kim haklı kim haksız?

Peki kaderin hükmü nedir?

Yahutta cehaletimizin samimiyet ve sadakatimizi kullanıp girdiği yolda sonu uçurum olan toplumsal yönlenmelerin mesuliyetini hangi ölçücüklerle taksim edeceğiz?

Aklımda şu an bir benzetme dolaşıyor. Belki uyar belki uymaz bilmiyorum ama havsalam menüye bunu yazdığı için bende ondan başlayacağım;

Bir kartal ile bir sineğin kıyaslamasını yaparsak,(hangi cesaretle demeyin ikisinin ortak özelliğini kıyaslayacağız.) nasıl bir sonuç çıkacak?

Zira ikisi de uçuyor.

Hatta isterseniz kıyaslayacağımız sinek bir kelebek olsun belki biraz daha özellikli olur.

Yerde sürünen bir tırtıl iken bir gün sonra müthiş bir mucize sonucu dünya güzeli kanatlara sahip bir kelebek oluyor.

Artık bir merhale kat etmiş, kartalların uçtuğu yepyeni bir dünya boyutuyla hayatını sürdürmektedir.

Şimdi siz söyleyin bu kelebek kalkıp kartallara meydan okuyabilir mi?

Daha da önemlisi kendisini Kartallardan üstün tutabilir mi?

Yani o diyebilir mi ki;” kartalların kanatları varsa benimkide vardır. Üstelik benim kanatların envai çeşit renklerle doludur. Çok daha estetiktir. Öyle ise ben bu âlemin kralıyım.”

Kartallara meydan okuyan sineklerin kulakları çınlasın.

*                              *                        *

Bir derviş ve bir çöl düşünün.

Derviş hacca gitmek için yollara revan olmuştur.

Yolda bir kervana denk gelir kervancı başı dervişi “ buyur!” eder.

Dervişin zikrinden ve maneviyatında istifade etmek istiyor.

Derken yola devam ederler.

Derviş baş tacı edilmekte, en güzel şekilde ağırlanmaktadır.

Birkaç gün geçmemiştir ki çölün en derin kucağında eşkıya saldırısına maruz kalırlar.

Herkes aranmakta her şey talan edilmektedir.

Sıra dervişe gelir.

Eşkıyaların reisi ;”Dervişi bana bırakın der.” Dervişi baştan sona tarar zırnık bile yoktur.

Reis küstah ve alaycı bir tavırla;”Aklım olsa böyle sünepelerle uğraşmazdım. Bu adamda ne hayır çıkacak ki?”

Derviş reise bakar.

Adeta reisin gözlerinin derinliğinde bir şeyler arar gibi birkaç saniye durur.

Sonra reise şöyle der:

Siz her kesi soydunuz ama şu bizim kervancı başını soymadınız. Onu unuttunuz.”

Kervancının ve bütün eşkıyaların gözleri fal taşı gibi açılır.

Kervancıbaşını ararlar hakikatten bütün kervana eş değer cevherler çıkar.

Reis zevkle dervişi selamlar.

“bravo derviş!” deyip çeker giderler.

Eşkıyalar gidince, kervancıbaşı ve bütün kervan ehli dervişin özerine doğru yürürler.

Kervancıbaşı:”Yazıklar olsun sana derviş. Biz seni çölde yalnız telef olmayasın diye yanımıza aldık. Krallar gibi ağırladık, saygıda ve sevgide hiçbir kusur işlemedik. Karşılığı bu ihanet mi olmalıydı. Bendeki malları almasalardı önemli bir zararımız olmayacaktı. Oysa şimdi soğana çevrildik.”

Derviş manalı bir tebessüm fırlatır. Cemaati tek tek süzer sonra;

“Azıcık bekleyin” der.

Zaten yapacak bir şey yoktur çar naçar beklemeye koyulurlar.

Akşamüstüdür.

 Durdukları yerde konaklamaya başlarlar.

Henüz birkaç saat geçmemiştir ki bir bölük halifenin askerleri gözükmeye başlar.

Ve bütün eşkıyalar kıskıvrak yakalanmıştır.

Kervana bütün malları iade edilir.

Askerler ayrıldıktan sonra bütün kervan ahalisi dervişin etrafında merak dolu bakışlarla toplanırlar.

Derviş açıklamaya başlar:

-“Eşkıyalar hepinizi soyduktan sonra beni de arayınca baktım mana âleminde bu eşkıyaların zulmü öyle bir noktaya gelmiş ki gazabı ilahi ile onların arasında kervancı başının parası kalmış. Eğer onu da alsalar gazabı ilahi celb olacak. Onun için kervancı başını gösterdim.”

Şundan emin olun ki Allah’ın rahmeti gazabını çok geçtiği için her hangi bir topluluk basit günahlar sonucu gazaba uğramaz.

Dolaysıyla eğer ki bir topluluk gazaba uğruyor, hor ve hakir görülüyor, elindeki tüm yetkiler alınıyorsa gerçekten oturup düşünmeleri lazım.

“Zaman zaman ufuklarda ki sahte ışıkların gözleri yanılttığını hesaba katarsak, hakikat nurlarının önünü tıkamayacaklarını bütün akli selimlerin bilmesi gerekir…”

Vesselam…

 

DİĞER YAZILARI Bebeklerin Gücü.... Devletin inisiyatif gücü “Vurun kahpeye” Ormanda 15 Temmuz Orantısız Kavgalar Orman'da Yeni Düzen! Pralamenter sistem aslında ne demek Bir eseri hiddet… Küffara giden dualarımız. 15 Temmuz Ve Bir Öneri! Bediüzzaman ve parlamenterler sistem Panama Leaks ve Bediüzzaman Görüyorum ama diyemiyorum. Bir Devrin Anatomisi İnsanları idare edenlerin gözünü kan bürümüş. Ayrık otları ve yaşlı kadınlar Müslümanlar savaşıyor. Sınırı olmayacak… Alın o sapıkları başınıza çalın SÖZ Allah rızasını düşünen üçüncü şahıslara duyurulur Dilimizi yüreğimizle güçlendirmek… Milenyum nesli ve tenha siyaset Neden Mustafa Bulut… Batının gücü nerden geliyor Ucb’un böylesi… Kavgayla gelen bir mecburiyet İsrail'in muvaffakiyeti, Müslümanların muvaffakiyetsizliği Kutsal mekânlar hapishane gibi Her karışı Peygamber kokuyor Kudüs Gezisi Hiç büyümeseydim Olimpiyatları alsak ne yazar? Dağ tepeye, tepe kuma dönmesin… Mağlubiyetin sırrı SBS'deki başarının çarpıcı öyküsü. Ey menhus ruh artık titre İftar çadırı ve nesli ati Bediüzzaman ve gezi hareketi Belki Garip, Ama Bir Öz Eleştiri Son Osmanlıya son saldırı… Kadınlık onuru Dehlizlerdeki sahte kahramanlar Çelikhan Türkiye’ye sığmıyor. Hangisi daha tehlikeli? Biz Ne Olacağız? Takdir ve İhanet Ne idik, ne olacağız? Mustafa Şahin Bir Liderin Doğuşu Yaşayan Efsane,Reis Yaylagül Mahmut Şahin Toplumsal refleksler Sükût Ediyorum Gelemeyen Bahar Herkes işine Baksın... Suçlu Benim Ormanın Tarihi Yeniden Yazılıyor Baykuş’un Gözleri Bir Masalım Var Deccal operasyonu mu Kürt sorunu mu? Eğitim, Toplum Ve İntihar Çelikhan Ve Kızların Hakkı Bir Çağın İz Düşümleri 2 Bir Çağın İz Düşümleri 1 Kelimeler canlanır mı? Kavimler neden helak oldular? Ene ve nefsin serüveni Amerika’yı sömürmek… "mahşeri gördüm" Küre-i Arz Konuşunca... Kim ayvayı yiyecek? Baba mı dediniz? Hangi rejim? Bir Çıkmazın Anatomisi Hayal hakikat arası bir şey Zindandaki delik Yumurta idaresi Hain Köpek Bireyin gücü mü cemiyetin gücü mü? Acıdan söz et bana Bu film burda bitmez Demokratik yağmurlar Çelikhan Net ve TOKİ sürecinde almamız gereken ders Ahde Vefa Veya Mü’min’in Yitik Malları Kaymakamların rolü ve Anadolu Mayası Kaymakamlar Geçidi Düşman içimizde… Kördüğüm Bir Dünya… Yansın Tahrir Meydanı Görüyorum ama diyemiyorum Mahkum adam nasıl hür adam olur? “Hür Adam”la açılan ufuklar… "Yarab hayretimi arttır" Her şey 'kün' de saklı Eyvah Amerika'yı kızdırdık Asrın en büyük eğitim yanlışı Tehlike kapımızda 2 Tehlike kapımızda Haritaya dikkat! Devlet ve Ramazan Bayramı Onlar rahmete uçtu ya bize ne olacak? Perde gerisine bakalım bence… En büyük buluşma Yıkılmayan duvarlar (Mutluluğa yolculuk-2) Heni en lekum (Mutluluğa yolculuk) Asya'nın bahtına saplandım 2 Şahin Bakışlı adam Hesaplanmayan Hesap Dağdan iniş… Cennette futbol var mı Gerçeğin çizgileri ve bir Ceylan Bayramlar Ve Bazı Adetlerimiz Irmak Ummanda Boğulur Tahrik,yara ve kontr hareketler. Cüruf’a Dikkat Ham Çarık Ve Kıl Çorap Uygun Adım Şimdi Jari Zamanı Ve yeni valimiz...