https://www.celikhanhaber.com/files/uploads/user/599b1a16-8d13-45b0-9e1b-7fb86a5a1caa.jpg
Sabri Altun

Bir eseri hiddet…

18-01-2017 09:54

“Ben kasemle temin ederim ki, Risale-i Nur'u senadan maksadım, Kur'ân'ın hakikatlerini ve imanınrükünlerini teyit ve ispat ve neşirdir.”(Bediüzzaman)
"Beni bu gurbette, yalnızlıkta kitaplarımın mütalaasından mahrum etmeyiniz. Yoksa hem bana, hem bu vatana yazık olur.”(Bediüzzaman.)
İnsanlar hayata iki pencereyle bakar;
1-Determinizm penceresi.
2-Hikmet ve maneviyat penceresi.
Şahsen itikat ettiğim pencere, maneviyat penceresidir.
Tek taraflı inananlar (determinizm) bu yazıyı okumasın.
Taktığım gözlük Risale-i nur gözlüğüdür.
Bütün gayem Bediüzzaman’ın baktığı gibi bakabilmek.
Ve bu gün Bediüzzaman hazretlerinin baktığı gibi bir meseleye bakmak istiyorum.
*    *   *
Büyük bir fırtına insanlık âlemini bekliyor.
Bir avuç gözünü kan bürümüş, hırsının kurbanı olmuş gözü duymaz insan dünyayı büyük bir uçuruma doğru sürüklüyor.
Veyahut Titanik misali kurulan batı medeniyeti,”Tanrı bile bunu batırmaz”diye böbürlendikleri Amerikan önderliğindeki uygarlıkları büyük bir anafor meydana getirerek batıyor.
Bu batış Osmanlının batışından daha korkunç sonuçlar doğurmaya gebedir.
Atlantik ve Pasifik bloklarını içine çekecek büyüklükte beşeri bir kıyamet kopuyor.
(Zira bu medeniyet dünyanın merkezkaç kuvvetini oluşturmuş dört bir taraftan akıttıkları kan o merkeze doğru akarak dengeyi bozdu.
O masumların kanı bunları boğacak.)
Bu kıyametten kurtulmanın tek yolu;bir inayati ilahiyedir.
Ve bu inayeti celbedecek tek saik;Kurandır,Risale-i Nurdur.
*    *     *
 
 
Risale-i Nur, bu Anadolu memleketine, belâların def'ine ehemmiyetli bir vesiledir. Sadaka nasıl belâyı def ediyor; onun intişarı ve okunması küllî bir sadaka nev'inde semâvî ve arzî belâların def'ine çok emâreler ve çok hadiselerle tebeyyün etmiş. Hattâ Kur'ân'ın işaretiyle tahakkuk etmiş.
İnşaallah, yakında benim de risalelerim iade edilecek, tam serbest ve intişarı küllîleşecek ve rahmet dahi tam olacak.
 
Bu ülkede daha önce defalarca ihtilal yapıldı.
Başbakan ve bakanlarımız idam edildi.
Fidan gibi yüzlerce delikanlılarımız katledildi.
Siyasilerimiz yasaklandı.
Millet olarak cop yedik, dayak yedik, hakarete uğradık.
Hükümetlerimiz devrildi, devaüasyonlar yaşadık,5 sente muhtaç hallere geldik.
Ama hiçbir zaman içimizdeki isyanı dışarıya aksettirmedik.
Hiçbir zaman karşı çıkacak cesareti bulamadık.
Peki, 15 Temmuz’da neden karşı çıktık.
Tarihimizin en kapsamlı en tehlikeli, en güçlü ihtilalına karşı cesedimizi koyduk.
Sebep neydi?
Bu millet aynı millet ama bu cesaret nerden gelmişti?
Tek sebep imanımızdı.
Fakat ortada bir gariplik var.
Bu milletin imansız kalması için devlet bizzat, bütün birimleriyle, okullarıyla, müfredatıyla, ilim adamlarıyla, sanatıyla(!),görsel ve yazılı basınıyla 90 sene boyunca uğraştı.
Ama ne gariptir ki,dinsiz imansız yetiştirilmeye çalışılan bu milletten 15 Temmuz imanını taşıyan ruh doğdu.
Peki, bu iman nerden gelmişti?
Ben söyleyeyim: Cemaatlerden...
Peki, şu an en suçlu kim?
Onu da söyleyeyim: Cemaatler...
Bir diğer çarpık düşünce de şudur:
Bu gün her kes FETÖ yapılanmasının küresel güçler tarafında oluşturulan bir proje olarak kabul ediliyor.
15 Temmuz’dan sonra bu durum birçok delillerle ispatlanmıştır.
Buna rağmen sanki Gülen içerden yetişmiş, güç toplamış sonrada bu gücü kendi emmelerine kullanan sapkın bir hoca olarak görülüyor.
Öyle ise her hoca bu manada bir potansiyeldir.
“Her cemaati yapı devleti ele geçirebilir bir düşünceye sahiptir” mantığı güdülüyor...
Dolayısıyla eğer bu mantıkla hareket edersek bütün değerlerimizle savaşmak zorunda kalacağız.
O zaman FETÖ’nun projeliği nerde kaldı.
Eğer FETÖ bir proje değilse bütün cemaatler tehlikelidir.
Eğer bütün cemaatler tehlikeliyse hepsinin bu manada bir emeli varsa bu millette ortaya çıkan güçlü imani akımnerden geliyor?
Bu milleti kim besledi?
Eğer FETÖ bir proje ise ve biz bu şekilde bütün cemaatlere savaş açmışsak bu projeyi uygulayanların tuzağına düşmüş olmuyor muyuz?
İsterseniz FETÖ’nün yargılandığı suçlara bakalım: komite oluşturmak, dış güçlere hizmet etmek, devleti ele geçirmek, rejimi değiştirmek, dini kullanmak.
Bütün bunlar ispatlanmış suçlardır.
Diğer taraftan Bediüzzaman hazretlerine yıllarca bütün mahkemelerde isnat edipte ispatlayamadıkları suçlar nelerdir;
Cemiyet oluşturmak, komitecilik yapmak, rejimi değiştirmek, devleti ele geçirmek.
FETÖ’nün suçlarıyla aynı.
Bediüzzaman hazretlerine yıllarca bu suçlar isnat edildi lakin hepsinden beraat etti.
Öyle ise şu hakikat ortaya çıkıyor:
Madem Bediüzzaman bu suçları işlemiyor /işlemedi, öyle ise öyle bir cemaat oluşsun ki bütün bu suçları işlemiş olsun.
İşlemiş olsun ki hepsini mahkûm edelim.
Maazallah bu öyle bir tuzaktır ki: İslami inkişafın Risale-i Nurla ivme kazanan önlenemez yükselişini başta Türkiye’de ardından tüm dünyada durdurmanın yolu budur.
Eğer FETÖ ile Risale-i Nur ayrı ayrı tanımlanıp birbirinden ayrılmazsa büyük bir zülüm işlenmiş olacak ve büyük felaketler bizi bulacaktır.
Şu anda toplumu yönlendiren birçok yazar ve düşünürler genelleme yaparak, fırsatçı hainler ve ajan provokatörlerle aynı dili kullanıp halkı yanlış yönlendiriyorlar.
Bu da Bediüzzaman’ın ruhunu ve Risale-i Nur’un şahsı manevisini incitiyor.
Devlet her şeyin farkındadır.
Eğer devlet hain değilse bu duruma el koymalıdır.


Son sözü Bediüzzaman'a bırakayım:


Bu defa pusulada yazıldığı gibi, hiçbir şeytanın da kimseyi kandıramadığı acip ve maskaraca bir iftira etmekle teveccüh-ü âmmeyi hakkımızda kırmaya çalışan resmî polisler, aynı zamanda tokatlarını yemesiyle gösteriyor ki, bize hücum edenler, iftiradan başka hiç çare bulamıyorlar, başka çareleri kalmamış.(Emirdağ Lahikası)
 

DİĞER YAZILARI Bebeklerin Gücü.... Devletin inisiyatif gücü “Vurun kahpeye” Ormanda 15 Temmuz Orantısız Kavgalar Orman'da Yeni Düzen! Pralamenter sistem aslında ne demek Küffara giden dualarımız. 15 Temmuz Ve Bir Öneri! Bediüzzaman ve parlamenterler sistem Panama Leaks ve Bediüzzaman Görüyorum ama diyemiyorum. Bir Devrin Anatomisi İnsanları idare edenlerin gözünü kan bürümüş. Ayrık otları ve yaşlı kadınlar Müslümanlar savaşıyor. Sınırı olmayacak… Alın o sapıkları başınıza çalın SÖZ Allah rızasını düşünen üçüncü şahıslara duyurulur Dilimizi yüreğimizle güçlendirmek… Milenyum nesli ve tenha siyaset Neden Mustafa Bulut… Batının gücü nerden geliyor Sineklerin kartallalra savaşı… Ucb’un böylesi… Kavgayla gelen bir mecburiyet İsrail'in muvaffakiyeti, Müslümanların muvaffakiyetsizliği Kutsal mekânlar hapishane gibi Her karışı Peygamber kokuyor Kudüs Gezisi Hiç büyümeseydim Olimpiyatları alsak ne yazar? Dağ tepeye, tepe kuma dönmesin… Mağlubiyetin sırrı SBS'deki başarının çarpıcı öyküsü. Ey menhus ruh artık titre İftar çadırı ve nesli ati Bediüzzaman ve gezi hareketi Belki Garip, Ama Bir Öz Eleştiri Son Osmanlıya son saldırı… Kadınlık onuru Dehlizlerdeki sahte kahramanlar Çelikhan Türkiye’ye sığmıyor. Hangisi daha tehlikeli? Biz Ne Olacağız? Takdir ve İhanet Ne idik, ne olacağız? Mustafa Şahin Bir Liderin Doğuşu Yaşayan Efsane,Reis Yaylagül Mahmut Şahin Toplumsal refleksler Sükût Ediyorum Gelemeyen Bahar Herkes işine Baksın... Suçlu Benim Ormanın Tarihi Yeniden Yazılıyor Baykuş’un Gözleri Bir Masalım Var Deccal operasyonu mu Kürt sorunu mu? Eğitim, Toplum Ve İntihar Çelikhan Ve Kızların Hakkı Bir Çağın İz Düşümleri 2 Bir Çağın İz Düşümleri 1 Kelimeler canlanır mı? Kavimler neden helak oldular? Ene ve nefsin serüveni Amerika’yı sömürmek… "mahşeri gördüm" Küre-i Arz Konuşunca... Kim ayvayı yiyecek? Baba mı dediniz? Hangi rejim? Bir Çıkmazın Anatomisi Hayal hakikat arası bir şey Zindandaki delik Yumurta idaresi Hain Köpek Bireyin gücü mü cemiyetin gücü mü? Acıdan söz et bana Bu film burda bitmez Demokratik yağmurlar Çelikhan Net ve TOKİ sürecinde almamız gereken ders Ahde Vefa Veya Mü’min’in Yitik Malları Kaymakamların rolü ve Anadolu Mayası Kaymakamlar Geçidi Düşman içimizde… Kördüğüm Bir Dünya… Yansın Tahrir Meydanı Görüyorum ama diyemiyorum Mahkum adam nasıl hür adam olur? “Hür Adam”la açılan ufuklar… "Yarab hayretimi arttır" Her şey 'kün' de saklı Eyvah Amerika'yı kızdırdık Asrın en büyük eğitim yanlışı Tehlike kapımızda 2 Tehlike kapımızda Haritaya dikkat! Devlet ve Ramazan Bayramı Onlar rahmete uçtu ya bize ne olacak? Perde gerisine bakalım bence… En büyük buluşma Yıkılmayan duvarlar (Mutluluğa yolculuk-2) Heni en lekum (Mutluluğa yolculuk) Asya'nın bahtına saplandım 2 Şahin Bakışlı adam Hesaplanmayan Hesap Dağdan iniş… Cennette futbol var mı Gerçeğin çizgileri ve bir Ceylan Bayramlar Ve Bazı Adetlerimiz Irmak Ummanda Boğulur Tahrik,yara ve kontr hareketler. Cüruf’a Dikkat Ham Çarık Ve Kıl Çorap Uygun Adım Şimdi Jari Zamanı Ve yeni valimiz...