https://www.celikhanhaber.com/files/uploads/user/599b1a16-8d13-45b0-9e1b-7fb86a5a1caa.jpg
Sabri Altun

Bireyin gücü mü cemiyetin gücü mü?

09-06-2011 17:02

Dünya kurulduğundan beri her zaman birileri tarafından yönetilmiştir… Zaman zaman liderler. Zaman zaman ve yer yer idareciler ve bazen de diktatörler…

 İnsanlığın var oluşundan günümüze kadar ki hat-ı zaman dediğimiz çizgiden baktığımızda, hep tek kişiler var olmuş ve dünya bu kişilerin peşinde yuvarlanıp gitmiştir

Zira insanlık adeta bir yabani otlar manzumesi gibi boz kırlarda hayatiyetini sürdürmüş  arada bir o otlar arasında odunsu kabiliyete sahip bazı kökler etrafını gölgelendirmiş, lider veya idareci olmuşlardır.

Fakat insanlık her zaman bir meyli terakki (ilerlemeye müsait yapıda) gösterdiği için ve külli aklın da büyümesiyle "akıl için yol birdir" kaidesince de zamana ayak uydurma istidadını gösterip, tek tük   ot yerine "çim kökleri" istidadını elde etmeye başlamıştır.

  Ve bunu gönümüzde en anlaşılır şekliyle, beddiüzzaman hazretleri şu şekilde vecizeleştirmiştir:"Zaman cemaat zamanıdır"

  Bu öyle bir durumdur ki her kim  bir şeyler yapmak istese ya da büyümek istese   bu gerçeği göz ardı etmemesi gerekmektedir.

 Hatta dikkat ederseniz Amerika ki dünyanın istisnasız karşı konulmaz bir gücüne sahip olduğu halde hunharca ve zalimce yapmak istediği her saldırıda dünyayı peşine takmak zorunluluğunu his ediyor. Nitekim ırak ve Afganistan’a girerken tüm dünyayı arkasına alıp girmişti.

Aynı şeyi İran için yapmak istiyor ama tam bir sinerji oluşturamadığı için saldıramıyor.

Her neyse konuyu daha fazla dağıtmadan biraz daha  öze inelim:

  Bir memleketi  LİDERLER   ve İDARECİLER yönetir.

Liderler: değişim meydana getirir   ve doğru iş yaparlar

Yöneticiler; işlerini doğru yaparlar

Günümüzün en önemli paradigmasıysa,  “liderlerden” çok “liderliğin” ön plana çıkmasıdır. Bu nedenle   her lider ömür boyu bazen lider kalmaz. Yerini başkasına devretmek zorunda kalabilir.

Durum böyle olunca, memleket idaresindeki "liderlik" yapan "liderler" bu ince noktayı büyüteç altına alıp: tek göz, tek akıl, tek fikir, tek bakış, tek açı   yerine çoklu sistemleri ön plana geçirmeleri  bir zaruret olarak önem kazanmaktadır.

Yoksa çok şeylerin kaybedileceği gibi (geçmişte olduğu şekliyle)  çok zamanda kaybedilecektir…

*                 *                  *

Bu düşünceler geçen gün Memur Sen ilçe temsilcisi Sayın Abdurrahman Üzümcü'yü ekibiyle gezdiğini görünce aklıma takıldı.

(Anti parantez şu noktayı belirteyim ki; belki birçok kişi sendika temsilciliklerini bir liderlik makamı olarak görmeyebilir.

Ve sanırım en azında Çelikhan için bu düşünce geçerlidir.

Fakat eğer ortada bir örgüt varsa, bir topluluğu temsiliyet varsa ve her şeyden önemlisi demokratik sistemlerde STK lar vazgeçilmez bir güç ise hiç olmazsa bir “liderlikten” söz edilebilir.

Zira liderlik insanları güçlendirmektir.

İnsanları güçlendirmek için, ister sendikalar olsun, ister dernekler olsun, isterse her hangi sinerji meydana getiren toplumsal faaliyetler olsun hepsi kayda değerdir.

Dolayısıyla ben hiç kimseyi göz önünde bulundurmadan örneklendirmemi devam etmek istiyorum)

Sayın Üzümcü bildiğim kadarıyla yıllardır Çelikhan'da başkanlık görevini sürdürüyordu.

Fakat  “çim kökleri” ni oluşturmadığı için pek sesi çıkmıyordu.

Bu gün varlığını hissettirmeye başlamasını hayra alamet olarak görüyorum.

En azında bir "liderliğin" daha harekete geçmesi demektir.

Bu noktada bir tespiti yapmak istiyorum;

Çelikhan halkı farklı ve ilginç bir halktır.

Kendi bünyesinde yetiştirdiği lider karakterindeki insanlarını kolay kolay hazmetmez.

Hatta hiç hazmetmez.

Her hangi bir yabancıyı çok daha kolay hazmeder ve ona hem idarecilik hem de liderlik misyonunu yükler.

Eh hele birde sert birisine denk geldi mi de suskunluğun bini bir para...

Dalkavukların yanlış yönlendirmeleri de cabası...

Eminim ki şu anda dahi bu yazıyı okuduğunuzda birçoğunuz “liderlik büyük bir şeydir. Bu büyüklüğü bunların seviyesine indirmeyin” diyerek dudak bükecektir.

 

Binaenaleyh hal böyle olunca birçok hayati konularda hiç kimse taşın altına elini koymak istemez.

Zaten koyacak kimsede yoktur.

Hep bir başkasının gelip işleri düzeltmesini beklerler.

Öyle ise ne yapılmalı?

Madem "liderler" kabul görmüyor, madem yerel insanlarımıza itibar edilmiyorsa, yapılacak en mantıklı şey "liderlikleri" harekete geçirmektir.

İşte bu bağlamda Sayın Üzümcü'ye dikkat çekmek istiyorum.

Sayın Üzümcü arkasına aldığı ve bir sinerji meydana getirdiği konfederasyon temsilcileriyle birlikte bir güç meydana getirmiş ve bir liderliği harekete geçirmiştir.

Bunları söylerken Sevgili Mehmet Kaya'yı unuttuğumu sanmayın.

Zira son bir senedir gözlemlediğim kadarıyla Sayın Kaya bu manadaki duruşu sergiliyordu.

Her ne kadar eğitimcileri temsilen hareket ediyordu ise de "bireysel" bir görüntü verdiği için yukarda vurgulamaya çalıştığım gibi "hazmedilmeme" handikabıyla karşı karşıya idi.

Yani "liderlik" mekanizmasından çok "lider" görüntüsü veriyordu.

Dolayısıyla bana göre sesini çok daha gür çıkartmak istiyorsa bir bütünden ayrılan bir parça yerine bir bütünün içindeki gücü elde etmeli.

Bununda yolu samimi ve halisane birlikte hareket etmekten geçer.

Evet, sevgili dostlar!

Sendikacılık sadece bir örnektir.

Günümüzde buna benzer birçok liderlikler vardır.

Madem tek kişilerimize inanmıyorsak toplu kişilikleri ayaklandıralım.

 

 

DİĞER YAZILARI Bebeklerin Gücü.... Devletin inisiyatif gücü “Vurun kahpeye” Ormanda 15 Temmuz Orantısız Kavgalar Orman'da Yeni Düzen! Pralamenter sistem aslında ne demek Bir eseri hiddet… Küffara giden dualarımız. 15 Temmuz Ve Bir Öneri! Bediüzzaman ve parlamenterler sistem Panama Leaks ve Bediüzzaman Görüyorum ama diyemiyorum. Bir Devrin Anatomisi İnsanları idare edenlerin gözünü kan bürümüş. Ayrık otları ve yaşlı kadınlar Müslümanlar savaşıyor. Sınırı olmayacak… Alın o sapıkları başınıza çalın SÖZ Allah rızasını düşünen üçüncü şahıslara duyurulur Dilimizi yüreğimizle güçlendirmek… Milenyum nesli ve tenha siyaset Neden Mustafa Bulut… Batının gücü nerden geliyor Sineklerin kartallalra savaşı… Ucb’un böylesi… Kavgayla gelen bir mecburiyet İsrail'in muvaffakiyeti, Müslümanların muvaffakiyetsizliği Kutsal mekânlar hapishane gibi Her karışı Peygamber kokuyor Kudüs Gezisi Hiç büyümeseydim Olimpiyatları alsak ne yazar? Dağ tepeye, tepe kuma dönmesin… Mağlubiyetin sırrı SBS'deki başarının çarpıcı öyküsü. Ey menhus ruh artık titre İftar çadırı ve nesli ati Bediüzzaman ve gezi hareketi Belki Garip, Ama Bir Öz Eleştiri Son Osmanlıya son saldırı… Kadınlık onuru Dehlizlerdeki sahte kahramanlar Çelikhan Türkiye’ye sığmıyor. Hangisi daha tehlikeli? Biz Ne Olacağız? Takdir ve İhanet Ne idik, ne olacağız? Mustafa Şahin Bir Liderin Doğuşu Yaşayan Efsane,Reis Yaylagül Mahmut Şahin Toplumsal refleksler Sükût Ediyorum Gelemeyen Bahar Herkes işine Baksın... Suçlu Benim Ormanın Tarihi Yeniden Yazılıyor Baykuş’un Gözleri Bir Masalım Var Deccal operasyonu mu Kürt sorunu mu? Eğitim, Toplum Ve İntihar Çelikhan Ve Kızların Hakkı Bir Çağın İz Düşümleri 2 Bir Çağın İz Düşümleri 1 Kelimeler canlanır mı? Kavimler neden helak oldular? Ene ve nefsin serüveni Amerika’yı sömürmek… "mahşeri gördüm" Küre-i Arz Konuşunca... Kim ayvayı yiyecek? Baba mı dediniz? Hangi rejim? Bir Çıkmazın Anatomisi Hayal hakikat arası bir şey Zindandaki delik Yumurta idaresi Hain Köpek Acıdan söz et bana Bu film burda bitmez Demokratik yağmurlar Çelikhan Net ve TOKİ sürecinde almamız gereken ders Ahde Vefa Veya Mü’min’in Yitik Malları Kaymakamların rolü ve Anadolu Mayası Kaymakamlar Geçidi Düşman içimizde… Kördüğüm Bir Dünya… Yansın Tahrir Meydanı Görüyorum ama diyemiyorum Mahkum adam nasıl hür adam olur? “Hür Adam”la açılan ufuklar… "Yarab hayretimi arttır" Her şey 'kün' de saklı Eyvah Amerika'yı kızdırdık Asrın en büyük eğitim yanlışı Tehlike kapımızda 2 Tehlike kapımızda Haritaya dikkat! Devlet ve Ramazan Bayramı Onlar rahmete uçtu ya bize ne olacak? Perde gerisine bakalım bence… En büyük buluşma Yıkılmayan duvarlar (Mutluluğa yolculuk-2) Heni en lekum (Mutluluğa yolculuk) Asya'nın bahtına saplandım 2 Şahin Bakışlı adam Hesaplanmayan Hesap Dağdan iniş… Cennette futbol var mı Gerçeğin çizgileri ve bir Ceylan Bayramlar Ve Bazı Adetlerimiz Irmak Ummanda Boğulur Tahrik,yara ve kontr hareketler. Cüruf’a Dikkat Ham Çarık Ve Kıl Çorap Uygun Adım Şimdi Jari Zamanı Ve yeni valimiz...