https://www.celikhanhaber.com/files/uploads/user/599b1a16-8d13-45b0-9e1b-7fb86a5a1caa.jpg
Sabri Altun

Bir Masalım Var

13-05-2012 13:19

1.Kargaların, büyük oynama istekleri

 

Çok eski zamanlarda çok uzak bir dünyada küçücük bir orman varmış.

Aslan kral Ormanı, gökyüzünü Kartal idare ediyormuş.

Bu ormanda her şey çok güzelmiş.

Karada aslan adaleti havada Kartal azameti hüküm sürdüğü için her şey mükemmel bir şekilde idare ediliyormuş.

Günü birlik şenlikler yapılır yarışmalar düzenlenirmiş.

Ta ki büyük ormanda yangın çıkana kadar bu durum devam etmiş.

Büyük ormanda yangın çıkınca Aslan kral ve Kartal birer heyetle yardıma gitmişler.

Gidiş o gidiş bir daha dönmemişler.

Ormanda aslan havada kartal olmayınca kargalar etrafı sarmaya başlar.

Hüküm sürme vaktidir.

Ve toprak nemlidir.

Kartalı olmayan gökyüzünün, Aslan Kral’ı olmayan ormanın sakinleri de azadedir.

Hiçbir şey hiç kimsenin umurunda olmaz.

Aslında orman, sincap karakterine bürünürken, tavşanın ürkekliği tüm ormanın genlerine sirayet etmiştir.

Bu durumu Boğa fark etmişti.

Bir sabah kalkmış otlanmaya giderken kuyruğunu bir dalın arasına sıkışıp can havliyle böğürmeye başlayınca etrafındaki tüm canlıların bir anda yok olduğunu görmüş. Bir süre sonra ormanın başka bir noktasında deneme mahiyetinde aynı böğürmeyi yapınca aynı şekilde tüm canlıların saklandığını görmüştü.

Sonra çeşitli zamanlarda birkaç yerde daha aynı şeyleri yapıp aynı sonucu varınca kararını vermişti.

-“ Kral benim”

Eh, böyle bir ormanda en iyi kral tabi ki Boğa olacaktı.

Kral Boğa olunca hemen yardımcılarını Yaban Domuzundan ve Hain Köpekten seçti.

Her nereye otlanmaya giderse sağında Yaban Domuzu solunda Hain Köpek vardı.

Arkasında da bir kaç tane eşek her zaman emre amade olarak beklerlerdi.

Artık ormanda Boğa adaleti işlemeye başlar. Tüm otlaklar herkese serbest olacaktır.

Gözde mekânlar otlaklar olunca koyun sürüleri çoğalmaya başlamış.

Eh, koyunları idare etmenin kolaylığını da herkes biliyor.

Kral Boğa, koyunların çoğaldığı bu ormanda, arada bir toplantılar yapmaya başlar.

Her toplantıda krallığını tescil etmek için toplantıdan önce ya da sonra her taifeden, her seferinde birilerine şiddetli boynuz darbesi vurup ormanın diğer tarafına uçurur.

Böylece otoritesini tamamen sağlar. Artık karşısına çıkacak hiç kimse yoktur.

Hatta eskiden beri otlaklardan sorumlu Öküz'e bile boynuzlarını gösterir.

Öküzün vücut ağırlığı fazla olduğu için onu fırlatmayacağını bildiğinden dolayı vurmaktan çekinir.

Öyle ya, vurmaya kalkıştığında eğer yerinden oynatmasa otoritesi bozulur. Bunun için sadece dişlerini ve boynuzunu göstermekle kalır.

Böylece günler birbirini kovalar.

Orman Krala, Kral ormana alışır.

Kral boğa, günlük gezilerine devam eder. Anlık boynuz darbelerine birileri maruz kalır.

Yine bir gün boğa otlanırken gökyüzünde kargaların dolaştığını görür.

Hemen solundaki hain köpeğe dönerek:

Git şu kargaların idarecisi kimse bana getir”

Hain köpek yalakalık olsun diye emri alır almaz fırlarken yerden takla atarak huzurdan çıkar.

Biraz sonra iki tane karga ile gelir.

Boğa:

“Neden o bet sesinizle o kadar fazla ses çıkartıyorsunuz”

Baş karga yılışır:

-“Efendim biz sizi görünce en büyük kral diye bağırdığımız için o kadar fazla ses çıktı. Yani ben ve kargalarım sizi çok sevdiğimizden o kadar sesi çıkartıyoruz”

Boğa palazlanır burnundan duman çıkartıp yerdeki su birikintisinden kendi siluetini görüp nasıl ihtişamlı bir kral olduğunu gözleriyle gördükten sonra:

-“Lafın hoşuma gitti Karga! Bundan sonra sen de benim gökyüzündeki gözlerimsin. Nerde bir anormallik görürsen bana haber vereceksin.”

Karga zevkinden havaya fırladı o kadar ki kanatlarının olduğunu unutup kanatlarını oynatmadan yere çakıldı. Başı çamura saplanınca hain köpek hemen koşup karganın ayaklarından tutup çamurdan çıkarttı.

Boğa ;

-”Tamam tamam o kadar da yılışma şimdi git.”

Karga öylesine bir sevinçle uçtu ki hemen tüm kargaları topladı.

Tüm kargalar, yaşlı büyük ağacın üstünde biriktiler.

Yaşlı büyük ağacın tüm dallarını kargalar istila etmişti.

Baş karga konuşuyordu.

-“Sevgili kargalarım! Kral Boğa artık bizden yanadır. Ben onun gözü oldum. Zaten biz kargalar olarak bu ormanın tabii gözleriyiz. Bizden hiçbir şey kaçmaz. Bu orman artık bizden sorulur. Ben istediğim zaman Kral Boğa ile konuşabiliyorum. Bundan sonra hedeflerimizi büyüteceğiz.”

Bu konuşma tüm kargaların o kadar hoşuna gider ki hep bir ağızdan “gaak” diye bağırırlar.

Sonra tombul karga tünediği dalından havalanarak her kesin görebileceği bir noktaya geldikten sonra şöyle der:

-“Ey kargalar size büyük bir misyondan bahsedeceğim. Bizler bu ormanın mademki gözleriyiz. Sadece göz olmakla kalmayalım derim. Bakın hepiniz şu baş kargamızın asaletini görüyor musunuz? Bu asalet sadece göz olmakla kalmamalı. Biz bu ormanın başı olmaya layığız. Ben sizlere bu ormanın kralı olmayı öneriyorum.”

Bu teklif bir anda bomba gibi kargaların beyninde etki yaptı.

Herkes bir birinin yüzüne bakıp gagalarını oynattılar.

Baş karga da başını aşağı oynatıp tasdik etti.

Baş karga, hemen olaya müdahale etme gereği duydu. Bu orijinal fikre sahip çıkmalıydı.

“Sevgili tombul sen beni henüz tanımamışsın demek. Ben zaten Kral boğa'nın teklifini kabul ederken hedefim buydu. Şimdilik ayıya dayı diyeceğiz."

Tam o arada ağaç kakanın yuvasının önünde kanatlarını açıp güneşlenme pozisyonundaki Danaburunlu karga öksürerek yerinde doğruldu. Dikkatleri üzerine çekmişti.

-"Benim" dedi "Benim bir fikrim var."

Baş Karga;

"Fikrini söyle"

-"Madem idareye talip olacağız önce Bilge Leyleği bertaraf etmemiz lazım. Yoksa her zaman karşımıza çıkacaktır."

Baş Karga ve Tombul Karga bir ağızdan:

-"Nasıl yapacağız."

Dana burun havaya girmişti. Yerinden fırlayıp herkesin göreceği bir noktaya kanat çırpıp tüm kargaları gözden geçirdi. Büyük bir kuruntuyla gagasını yukarı doğru uzatıp:

-"Bilge Leyleğin yuvasını bozalım."

Yine Baş Karga ve Tombul sordular:

-"Nasıl yapacağız?"

Dana burun daha da keyiflenmişti. Önemli bir şeyler yapmanın verdiği bir zevkle konuştu.

-"Ağaç Kakan dostumla birlikte gidip, Bilge Leyleğin olmadığı bir zamanda yuvanın altındaki dalı keseceğiz. Dal kesilince yuva düşer ve Bilge Leylek yeni yuva yapana kadar biz ormana sahip çıkarız.

Baş karga biraz tereddüt geçirdi:

-"Bizim yaptığımız bilinse ormanda kovuluruz. Bu iş biraz riskli bence"

Tombul hemen atıldı.

-"Hiç kimse bilmeyecek. Bunlar işi yapmaya gidince bizlerde ekip olarak gökyüzünde daireler çizip bağıracağız. Tüm dikkatler üzerimizde olur. O zamanda kimse ne olduğunu anlamaz."

Böylece bu fikir herkesçe kabul gördü.

Ver ertesi gün tatbik etmek üzere ayrıldılar.

 

 

Devam edecek…

 

DİĞER YAZILARI Bebeklerin Gücü.... Devletin inisiyatif gücü “Vurun kahpeye” Ormanda 15 Temmuz Orantısız Kavgalar Orman'da Yeni Düzen! Pralamenter sistem aslında ne demek Bir eseri hiddet… Küffara giden dualarımız. 15 Temmuz Ve Bir Öneri! Bediüzzaman ve parlamenterler sistem Panama Leaks ve Bediüzzaman Görüyorum ama diyemiyorum. Bir Devrin Anatomisi İnsanları idare edenlerin gözünü kan bürümüş. Ayrık otları ve yaşlı kadınlar Müslümanlar savaşıyor. Sınırı olmayacak… Alın o sapıkları başınıza çalın SÖZ Allah rızasını düşünen üçüncü şahıslara duyurulur Dilimizi yüreğimizle güçlendirmek… Milenyum nesli ve tenha siyaset Neden Mustafa Bulut… Batının gücü nerden geliyor Sineklerin kartallalra savaşı… Ucb’un böylesi… Kavgayla gelen bir mecburiyet İsrail'in muvaffakiyeti, Müslümanların muvaffakiyetsizliği Kutsal mekânlar hapishane gibi Her karışı Peygamber kokuyor Kudüs Gezisi Hiç büyümeseydim Olimpiyatları alsak ne yazar? Dağ tepeye, tepe kuma dönmesin… Mağlubiyetin sırrı SBS'deki başarının çarpıcı öyküsü. Ey menhus ruh artık titre İftar çadırı ve nesli ati Bediüzzaman ve gezi hareketi Belki Garip, Ama Bir Öz Eleştiri Son Osmanlıya son saldırı… Kadınlık onuru Dehlizlerdeki sahte kahramanlar Çelikhan Türkiye’ye sığmıyor. Hangisi daha tehlikeli? Biz Ne Olacağız? Takdir ve İhanet Ne idik, ne olacağız? Mustafa Şahin Bir Liderin Doğuşu Yaşayan Efsane,Reis Yaylagül Mahmut Şahin Toplumsal refleksler Sükût Ediyorum Gelemeyen Bahar Herkes işine Baksın... Suçlu Benim Ormanın Tarihi Yeniden Yazılıyor Baykuş’un Gözleri Deccal operasyonu mu Kürt sorunu mu? Eğitim, Toplum Ve İntihar Çelikhan Ve Kızların Hakkı Bir Çağın İz Düşümleri 2 Bir Çağın İz Düşümleri 1 Kelimeler canlanır mı? Kavimler neden helak oldular? Ene ve nefsin serüveni Amerika’yı sömürmek… "mahşeri gördüm" Küre-i Arz Konuşunca... Kim ayvayı yiyecek? Baba mı dediniz? Hangi rejim? Bir Çıkmazın Anatomisi Hayal hakikat arası bir şey Zindandaki delik Yumurta idaresi Hain Köpek Bireyin gücü mü cemiyetin gücü mü? Acıdan söz et bana Bu film burda bitmez Demokratik yağmurlar Çelikhan Net ve TOKİ sürecinde almamız gereken ders Ahde Vefa Veya Mü’min’in Yitik Malları Kaymakamların rolü ve Anadolu Mayası Kaymakamlar Geçidi Düşman içimizde… Kördüğüm Bir Dünya… Yansın Tahrir Meydanı Görüyorum ama diyemiyorum Mahkum adam nasıl hür adam olur? “Hür Adam”la açılan ufuklar… "Yarab hayretimi arttır" Her şey 'kün' de saklı Eyvah Amerika'yı kızdırdık Asrın en büyük eğitim yanlışı Tehlike kapımızda 2 Tehlike kapımızda Haritaya dikkat! Devlet ve Ramazan Bayramı Onlar rahmete uçtu ya bize ne olacak? Perde gerisine bakalım bence… En büyük buluşma Yıkılmayan duvarlar (Mutluluğa yolculuk-2) Heni en lekum (Mutluluğa yolculuk) Asya'nın bahtına saplandım 2 Şahin Bakışlı adam Hesaplanmayan Hesap Dağdan iniş… Cennette futbol var mı Gerçeğin çizgileri ve bir Ceylan Bayramlar Ve Bazı Adetlerimiz Irmak Ummanda Boğulur Tahrik,yara ve kontr hareketler. Cüruf’a Dikkat Ham Çarık Ve Kıl Çorap Uygun Adım Şimdi Jari Zamanı Ve yeni valimiz...