https://www.celikhanhaber.com/files/uploads/user/599b1a16-8d13-45b0-9e1b-7fb86a5a1caa.jpg
Sabri Altun

Devletin inisiyatif gücü

16-02-2021 13:41

Babam 2018 de 90 küsür yaşında vefat etti.
Belki tarihimizin, özellikle de Cumhuriyet tarihimizin en kötü, en ızdıraplı çağını yaşadı.
En büyük inkılapların yaşandığı, bu milletin adeta iğnenin deliğinden geçtiği bir çağdı.
% 10’un elit %90’ın sefalet içinde bırakıldığı bir çağdı. En büyük kıtlıkların yaşandığı, İnsanların dağdaki otlarla beslendiği, askerliğin dört yıl olduğu, kendi ülkesinde köle muamelesi gördüğü, devletin bütün ceberrutluğuyla halkını ezdiği, sıradan bir askerin istediği an bir köyü bir alana toplayıp her türlü hakareti yapabildiği, dinini diyanetini ve en önemlisi Kur’an’ını gizli öğrendiği bir çağdı...
Ekonomik olarakta ekmeğe muhtaç bir çağdı.
Vefat etmeden bir hafta öncesine kadar her fırsatta bana:
“Bu zamanın kıymetini bilin. Sakın kimse sizi kandırmasın” derdi...
Evet, o “Ekmeğe muhtaç” bir çağı yaşamıştı, ben ise “ yetmiş sente muhtaç” bir çağdan geliyorum. Bir zeytini beş lokmaya böldüğüm, yamalı gömlek, yamalı pantolonlarla kuyruklarda büyüdüğüm bir çağdan geliyorum. 71 muhtırasının çığ’ından 12 Eylülün silindirine, anarşinin kucağından devlet terörüne, ASALA belasından PKK çıkmazına, devlet çetelerinden FETÖ kumpasına, 28 Şubat cehenneminden 15 Temmuz  Şehitler gecesine kadar süren, iktidarların muktedir olmadığı, devletin bize ait olmadığı korkunç psikolojik tesiri yüksek bir sömürü çağından geliyorum.
Enflasyonun %500 leri geçtiği, bankaların hortumlandığı, devalüasyon üstüne devalüasyonların yaşandığı, devletin kapı kapı batıya dilendiği, devlet adamlarımızın başka devlet adamları karşısında silik muamelelere maruz kaldığı, sıfır ağırlığımızın olduğu devirleri daha dün yaşadık.
(Yahu o günleri unutursak kanımız kurusun be...)
Ben de bu gün evlatlarıma ve emsallerine bütün benliğimle bağırarak diyorum:
-“Sakın ha sakın! Kimse sizi kandırmasın. Babamın ve benim yaşadığım cehennemi yaşamak istemiyorsanız, bu zamanın kıymetini bilin. Dipsiz bir kuyudan, ölümcül bir narkozdan çıktık. Koskoca bir yüzyılı kaybettik. Gelecek yüzyılları kurtarmak istiyorsak bu günün kıskacından kurtulmamız lazım. Bu günün saldırılarına dayanmak zorundayız.”
Şunu bilin ki düşman çok kavidir. Her güce sahip ve her türlü hileyi biliyor. Bizi en az bizim kadar tanıyor. Son on senedir girmedikleri şekil yok. Şimdiye kadar her türlü saldırılarını savuşturduk. Şimdi ise can havli ile saldıracaklar. Bütün oyunlarını birden devreye soktular.
Yine ekonomi ile yine PKK ile yine kripto FETÖ ile, yine içerdeki kalan ajanlarıyla, yine satın aldıkları alçak hainlerle ve yine bunlara kanan aptal ve ahmaklarımızla saldıracaklar. Bu yetmeyecek, devletlerinin resmi yaptırımlarıyla alenen saldıracaklar. Yani anlayacağınız canımızı çok ciddi yakmaya çalışacaklar.
Ama bağlaşıklık sistemimizi devreye sokarsak (yani bize o kadar oyun oynadılar ki artık alıştık, bağışıklık kazandık), tarihimizden aldığımız genlerin iç güdüsüyle cesaretimizi toplarsak, yeryüzü mazlumların ümidi olduğumuz gerçeğinin idrakine varırsak, İlayı kelimetullah mefkûresini lokomotif yapıp o enerjiyle Allah’ın nusretine sığınırsak, asla bileğimizi bükemeyecekler.
Zaten tarihimiz buna defalarca şahitlik yapmıştır.
Tekrar neden olmasın…
Bu yazdıklarımı siyaset üstü düşünün…
Şu adam bu adam muhabbetini bir kenara koyun.
Kişiye olan kızgınlığımız bizi yanıltmasın.
Adamlar bas bas bağırıp diyorlar:
-“Türkiye’nin tek başına hareket etme kabiliyetini elinden mutlaka almamız lazım.”
Her zaman terkesinde taşladıkları; ”solunca sulayıp, büyüyünce budayıp” gönüllü köle olarak alıştıkları Türkiye’yi özlüyorlar.
Eminim ki şu an bu yazımı okuyan; ”Yine duygusala bağladı” diyecektir.
Bu duygusallık değil, hamaset hiç değil.
Düpedüz yaşadığımız gerçeklerdir.
Evet, Anadolu’dan Ankara’ya gidenler devlet idaresinin halkın düşündüğü ve tasavvur ettiği gibi olmadığını müşahede etmiş olabilirler.
Ve büyük bir üzüntü ile ümitsizliğe kapılıp;-“ Anadolu nere bunlar nere” diye bilirler.
Ama hiç kimse şu gerçeği göremiyor:
“İnisiyatif kullanma” gerçeği…
Evet inisiyatif gerçeğinin gücünü her kes bilemez.
Bu güç büyük bir sihir taşıyor.
Aslında bu güç basit bir meyildir.
Tıpkı insanın cüz-i iradesi gibi…
Bir meyil var cennete götürür, bir meyil var cehenneme…
Devlet idaresinin meylide böyledir.
İnisiyatif vardır devleti ve milleti köle yapar (Geçen yüzyıl olduğu gibi), inisiyatif vardır devleti ve milleti cihana efendi yapar.
Bilmem anlatabildim mi?

DİĞER YAZILARI Bebeklerin Gücü.... “Vurun kahpeye” Ormanda 15 Temmuz Orantısız Kavgalar Orman'da Yeni Düzen! Pralamenter sistem aslında ne demek Bir eseri hiddet… Küffara giden dualarımız. 15 Temmuz Ve Bir Öneri! Bediüzzaman ve parlamenterler sistem Panama Leaks ve Bediüzzaman Görüyorum ama diyemiyorum. Bir Devrin Anatomisi İnsanları idare edenlerin gözünü kan bürümüş. Ayrık otları ve yaşlı kadınlar Müslümanlar savaşıyor. Sınırı olmayacak… Alın o sapıkları başınıza çalın SÖZ Allah rızasını düşünen üçüncü şahıslara duyurulur Dilimizi yüreğimizle güçlendirmek… Milenyum nesli ve tenha siyaset Neden Mustafa Bulut… Batının gücü nerden geliyor Sineklerin kartallalra savaşı… Ucb’un böylesi… Kavgayla gelen bir mecburiyet İsrail'in muvaffakiyeti, Müslümanların muvaffakiyetsizliği Kutsal mekânlar hapishane gibi Her karışı Peygamber kokuyor Kudüs Gezisi Hiç büyümeseydim Olimpiyatları alsak ne yazar? Dağ tepeye, tepe kuma dönmesin… Mağlubiyetin sırrı SBS'deki başarının çarpıcı öyküsü. Ey menhus ruh artık titre İftar çadırı ve nesli ati Bediüzzaman ve gezi hareketi Belki Garip, Ama Bir Öz Eleştiri Son Osmanlıya son saldırı… Kadınlık onuru Dehlizlerdeki sahte kahramanlar Çelikhan Türkiye’ye sığmıyor. Hangisi daha tehlikeli? Biz Ne Olacağız? Takdir ve İhanet Ne idik, ne olacağız? Mustafa Şahin Bir Liderin Doğuşu Yaşayan Efsane,Reis Yaylagül Mahmut Şahin Toplumsal refleksler Sükût Ediyorum Gelemeyen Bahar Herkes işine Baksın... Suçlu Benim Ormanın Tarihi Yeniden Yazılıyor Baykuş’un Gözleri Bir Masalım Var Deccal operasyonu mu Kürt sorunu mu? Eğitim, Toplum Ve İntihar Çelikhan Ve Kızların Hakkı Bir Çağın İz Düşümleri 2 Bir Çağın İz Düşümleri 1 Kelimeler canlanır mı? Kavimler neden helak oldular? Ene ve nefsin serüveni Amerika’yı sömürmek… "mahşeri gördüm" Küre-i Arz Konuşunca... Kim ayvayı yiyecek? Baba mı dediniz? Hangi rejim? Bir Çıkmazın Anatomisi Hayal hakikat arası bir şey Zindandaki delik Yumurta idaresi Hain Köpek Bireyin gücü mü cemiyetin gücü mü? Acıdan söz et bana Bu film burda bitmez Demokratik yağmurlar Çelikhan Net ve TOKİ sürecinde almamız gereken ders Ahde Vefa Veya Mü’min’in Yitik Malları Kaymakamların rolü ve Anadolu Mayası Kaymakamlar Geçidi Düşman içimizde… Kördüğüm Bir Dünya… Yansın Tahrir Meydanı Görüyorum ama diyemiyorum Mahkum adam nasıl hür adam olur? “Hür Adam”la açılan ufuklar… "Yarab hayretimi arttır" Her şey 'kün' de saklı Eyvah Amerika'yı kızdırdık Asrın en büyük eğitim yanlışı Tehlike kapımızda 2 Tehlike kapımızda Haritaya dikkat! Devlet ve Ramazan Bayramı Onlar rahmete uçtu ya bize ne olacak? Perde gerisine bakalım bence… En büyük buluşma Yıkılmayan duvarlar (Mutluluğa yolculuk-2) Heni en lekum (Mutluluğa yolculuk) Asya'nın bahtına saplandım 2 Şahin Bakışlı adam Hesaplanmayan Hesap Dağdan iniş… Cennette futbol var mı Gerçeğin çizgileri ve bir Ceylan Bayramlar Ve Bazı Adetlerimiz Irmak Ummanda Boğulur Tahrik,yara ve kontr hareketler. Cüruf’a Dikkat Ham Çarık Ve Kıl Çorap Uygun Adım Şimdi Jari Zamanı Ve yeni valimiz...