https://www.celikhanhaber.com/files/uploads/user/599b1a16-8d13-45b0-9e1b-7fb86a5a1caa.jpg
Sabri Altun

Kavgayla gelen bir mecburiyet

28-11-2013 12:02

Yarını kurmak için bu günü feda etmek ayrıdır.

Yarını inşa etmek için bu günü yaşamamak daha ayrıdır.

İlk bakışta ikisi aynı gibi gözükse de aslında arasında dağlar kadar mesafe vardır.

Birisinde temelsiz bir gelecek vardır,birisinde geleceğe temel atmak vardır.

Zaten sadece günü kurtarmaya çalışmak ise başlı başına bir handikaptır.

Peki, pireye kızıp yorganı yakmaya ne demeli?

*             *            *

Evet, bu gün garip bir kavgaya şahit oluyoruz.

Hükümet mi desem hükümet artı devlet mi desem bilmiyorum ama üstlerin temsilcileri son on yıldan fazladır inşa ettikleri binanın bir duvarıyla oynamaya başladılar.

Bu gün en ami vatandaş bile biliyor ki hükümetin dershaneler özerindeki ısrarı cemaate olan bir kavgadan kaynaklanır.

Hiç kimse bunun aksini söylemesin.

Hükümet kendi eliyle büyüttüğü yahut da zaten büyüktü daha da büyümesi için önünü açtığı ve bütün imkânları seferber ettiği cemaati şimdide durdurmaya çalışıyor.

Tamam, kavganız sizin olsun.

Mutlaka bu kavganın altında kaderin garip hükmü ve ilahi adaletin tecellisi vardır.

Orası beni ve belki büyük halk ekseriyetini ilgilendirmez.

Bunun değerlendirmesini bence cemaat yapsa daha güzel bir sonuç elde edebilir.

Zira cemaat şunu herkesten çok iyi bilir ki:”insanlar zulmeder kader ise adalet eder”

Eminim ki cemaat, kadere bu fetvayı verdiren fiilini çok iyi biliyordur.

Her neyse işin bu yönünü fazla deşmeden şunu demek istiyorum:

Gerek cemaat gerekse hükümet bu kavganın büyük halk kitlelerini etkilediğini bilmiyorlar mı?

Fillerin kavgasında otların harap olması misali bu kavgada orta direğin ne kadar zarar gördüğünün farkındalar mı?

Şu gerçeğin altını bütün benliğimle çizmek istiyorum ki:

Dersaneler bizim gibi sıradan vatandaşların halı hazır sistemde can simitleridir.

Dersaneler Orta direk topluluğunun(toplumun kahır ekseriyetini teşkil eder) bazen gaflet bazen imkânsızlık, bazen sonradan akıllanma gibi çeşitli faktörlerden dolayı ve en önemlisi bu eğitim sisteminin ilkel oluşu sebebiyle 12 yıl boyunca göremediği eğitimi bir veyahut da iki yılda kazandırdığı bir sıçrama tahtasıdır.

Biz zaten toplum olarak sonradan akıllandığımız için tam iş işten geçeceği bir zamanda dershanelerin varlığı nice genç insanları tekrar topluma güçlü bir şekilde kazandırmıştır.

Cümleyi açmam gerekirse; şahsen bende dâhil okul hayatı boyunca yani ilk orta ve lise dönemince ebeveynlerin zorlamasına rağmen hiç okuma isteği olmayan on binlerce genç liseyi bitirdikten sonra aklı başına geliyor.

İşte o zaman ikinci ve hayati bir şans olarak Dersaneler çok önemli bir misyonu üstlüyorlardı.

Bu arada bunları söylerken dershanelerin tamamen masum olduğunu savunduğumu sanmayın.

Her liseyi bitiren gencin akıllandığını da savunmuyorum.

Belki az bir orandır sonradan akıllananlar…

Lakin azda olsa Dersaneler ikinci bir şans oldukları için ve bir insan bir kainattır düsturu doğrultusunda düşünülünce ne demek istediğim anlaşılır sanırım.

Eğer şu an Dersaneler kapatılırsa asla önemsenemeyecek bir gençlikten vazgeçilmiş olacağız.

Öyle ise formül ne olmalı?

Eğer gerçekten Dersaneler kapatılacaksa; baştan sona bütün eğitim sisteminin değişmesi gerekecektir.

Ki bunun gerekliliğine de tamamen inanıyorum.

Geleceğin büyük Türkiye’si hakikaten bu köhnemiş sistemle inşa edilemez.

Dolayısıyla bu değişim yapılacaksa yinede basit bir hesapla şu an dershanelerin önünde yığılmış lise mezunu gençleri (ki sayısını istatistikçiler bilirler) ve en az 5 yıl boyunca mezun olacak çocuklarımızın hesabını iyi yapmamız gerektiğine inanıyorum.

Öyle ise bu gerçeği hesaba katıp yumuşak bir geçiş yapılmalıdır.

Bir diğer husus: eğer sistemi değiştirmeden sadece bir kavga sonucu bu Dersaneler kapatılacaksa bu bir zülüm olacaktır.

Bu zulmün vebalıda çok ağır olacağını her aklıselim bilir.

Başka bir hesap yapacak olursak:

Eğer gerçekten Dersaneler kapatılacaksa vatandaşın cebinde fuzuli paralar çıkması istenmiyorsa;

Milli eğitim gitsin dershanelerin çalışma sistemini incelesin ve her okulunu dershanelerin ciddiyetinde bir eğitim yuvası haline getirsin.

Yani dershanelerle rekabet etsin.

Eğer Dersaneler stajyer öğretmenlerle bunu başarıyorsa yüzyıllık bir tecrübeye sahip milli eğitim pekâlâ dershaneleri durdurabilir.

Elhasıl top hükümette, zoraki bir faul aldılar şimdi kaleye bir serbest vuruş yapacaklar.

İster öyle ister böyle bu vuruşu mutlaka gol yapmaları gerekir.

Yoksa stat başlarına çöker ve hepimiz zarar göreceğiz…

 

DİĞER YAZILARI Bebeklerin Gücü.... Devletin inisiyatif gücü “Vurun kahpeye” Ormanda 15 Temmuz Orantısız Kavgalar Orman'da Yeni Düzen! Pralamenter sistem aslında ne demek Bir eseri hiddet… Küffara giden dualarımız. 15 Temmuz Ve Bir Öneri! Bediüzzaman ve parlamenterler sistem Panama Leaks ve Bediüzzaman Görüyorum ama diyemiyorum. Bir Devrin Anatomisi İnsanları idare edenlerin gözünü kan bürümüş. Ayrık otları ve yaşlı kadınlar Müslümanlar savaşıyor. Sınırı olmayacak… Alın o sapıkları başınıza çalın SÖZ Allah rızasını düşünen üçüncü şahıslara duyurulur Dilimizi yüreğimizle güçlendirmek… Milenyum nesli ve tenha siyaset Neden Mustafa Bulut… Batının gücü nerden geliyor Sineklerin kartallalra savaşı… Ucb’un böylesi… İsrail'in muvaffakiyeti, Müslümanların muvaffakiyetsizliği Kutsal mekânlar hapishane gibi Her karışı Peygamber kokuyor Kudüs Gezisi Hiç büyümeseydim Olimpiyatları alsak ne yazar? Dağ tepeye, tepe kuma dönmesin… Mağlubiyetin sırrı SBS'deki başarının çarpıcı öyküsü. Ey menhus ruh artık titre İftar çadırı ve nesli ati Bediüzzaman ve gezi hareketi Belki Garip, Ama Bir Öz Eleştiri Son Osmanlıya son saldırı… Kadınlık onuru Dehlizlerdeki sahte kahramanlar Çelikhan Türkiye’ye sığmıyor. Hangisi daha tehlikeli? Biz Ne Olacağız? Takdir ve İhanet Ne idik, ne olacağız? Mustafa Şahin Bir Liderin Doğuşu Yaşayan Efsane,Reis Yaylagül Mahmut Şahin Toplumsal refleksler Sükût Ediyorum Gelemeyen Bahar Herkes işine Baksın... Suçlu Benim Ormanın Tarihi Yeniden Yazılıyor Baykuş’un Gözleri Bir Masalım Var Deccal operasyonu mu Kürt sorunu mu? Eğitim, Toplum Ve İntihar Çelikhan Ve Kızların Hakkı Bir Çağın İz Düşümleri 2 Bir Çağın İz Düşümleri 1 Kelimeler canlanır mı? Kavimler neden helak oldular? Ene ve nefsin serüveni Amerika’yı sömürmek… "mahşeri gördüm" Küre-i Arz Konuşunca... Kim ayvayı yiyecek? Baba mı dediniz? Hangi rejim? Bir Çıkmazın Anatomisi Hayal hakikat arası bir şey Zindandaki delik Yumurta idaresi Hain Köpek Bireyin gücü mü cemiyetin gücü mü? Acıdan söz et bana Bu film burda bitmez Demokratik yağmurlar Çelikhan Net ve TOKİ sürecinde almamız gereken ders Ahde Vefa Veya Mü’min’in Yitik Malları Kaymakamların rolü ve Anadolu Mayası Kaymakamlar Geçidi Düşman içimizde… Kördüğüm Bir Dünya… Yansın Tahrir Meydanı Görüyorum ama diyemiyorum Mahkum adam nasıl hür adam olur? “Hür Adam”la açılan ufuklar… "Yarab hayretimi arttır" Her şey 'kün' de saklı Eyvah Amerika'yı kızdırdık Asrın en büyük eğitim yanlışı Tehlike kapımızda 2 Tehlike kapımızda Haritaya dikkat! Devlet ve Ramazan Bayramı Onlar rahmete uçtu ya bize ne olacak? Perde gerisine bakalım bence… En büyük buluşma Yıkılmayan duvarlar (Mutluluğa yolculuk-2) Heni en lekum (Mutluluğa yolculuk) Asya'nın bahtına saplandım 2 Şahin Bakışlı adam Hesaplanmayan Hesap Dağdan iniş… Cennette futbol var mı Gerçeğin çizgileri ve bir Ceylan Bayramlar Ve Bazı Adetlerimiz Irmak Ummanda Boğulur Tahrik,yara ve kontr hareketler. Cüruf’a Dikkat Ham Çarık Ve Kıl Çorap Uygun Adım Şimdi Jari Zamanı Ve yeni valimiz...