Çelikhan acı çekiyor.
Çelikhan ağlıyor.
Çelikhan rahmet ayında yas tutuyor.
Ben şahsen böyle bir acıyı bir felaket olarak algılıyorum.
Zira aşağı yukarı tüm Çelikhan halkını etkileyen bir felaketti.
Bir anda tüm Çelikhan evleri yasa ve hüzne boğuldu.
Şimdi şöyle bir soru sormak lazım:
Neden rahmet ayında bu ma’nevi azabı cenabı hak bize reva gördü?
Oysaki Cenabı Haktan gelen her şeyde sınırsız rahmet ve sonsuz hikmet vardır.
İşin rahmet boyutunda bize bakan kısmı bilmiyorum ama ölenler açısında kuran ve hadis ışığında meseleye yaklaştığımızda büyük bir rahmet olarak önümüze çıkıyor.
Şöyle düşünün:
Bunlar bir ramazan ayında oruçlu bir vaziyette dinimizce çok büyük mükafatı olan bir taziyeye geliyorlar.
Ve ikindi namazını kıldıktan sonra arabasına atlayıp gidiyorlar.
Hepsi abdestlidir.
Ve tabiî ki oruçlu...
Kısa bir süre sonra emri hak vaki oluyor.
Ve ani bir ölümle dünyalarını değiştiriyorlar.
Evet hayırlı bir ayda hayırlı bir iş için hayır özere vefat ediyorlar.
Ve hatta Hanifi Hocay’a kaza anında su vermek istiyorlar:”ben orucumu bozmayacam diyor.
Yani oruçlu bir vaziyette rablerinin huzuruna çıkıyorlar.
Hakikat noktasında bundan daha büyük bir mükâfat var mı sizce?
Hani cenabı hak kuranda “Oruçlunun mükâfatını ancak ben vereceğim” demiyor mu?
Ayrıca:” Bu ayda, Cennet kapıları açılır. Cehennem kapıları kapanır. Şeytanlar, zincirlere bağlanır. Rahmet kapıları açılır.” denmiyor mu?
Peki resulullah ne diyor: (Ramazan orucunu tutup ölen mümin, Cennete girer.) [Deylemi]
(Suda boğulan, yangında ölen, duvar ve enkaz altında kalarak ölen, şehiddir) (İbni Asakir)
"Ani ölüm, kafir için gadab-ı ilahi'nin bir yakalamasıdır, mü'min için de bir rahmettir."
Kaynak: Ebu Davud, Cenaiz 14, (3110)
Ve gerçek nedir biliyor musunuz?
Asıl gerçek olan kabrin ötesidir.
Önemli orada gerçek cevabı verebilmektir.
Ve imanla oraya girmektir.
En safi ibadet,ve belki de en riyasız ubudiyet oruç tutmaktır.
Ve oruçla kabre giden Allahın izniyle imanla kabre girmiş demektir.
Dolayısıyla ölenler açısında büyük bir rahmet olan bu elim kaza asıl geride kalan bizler için bir felakettir.
Bu felakete nasıl cevap vermemiz gerekir onu bulmalıyız.
Bu rahmet ayında bu acının daha da acısını tatmamak için almamız gereken ibret ne ola?
Acaba Çelikhan halkı olarak bize yakışmayan bir şekilde yazın sıcağında ve tam iş mevsiminde oruç tutmayı gevşettik mi?
Belki de manevi canipte farklı bir yeri olan Çelikhan’a yakışmayan günahlar mı işleniyor?
Günahlar açıktan işlenmeye başlanınca, iyi kötü herkes genel bir azaba maruz kalır.) [Taberani]
Evet sevgili dostlar!
Bence ölenler rahmete kavuştu.
Ama bizler belki de çok büyük felaketlerin eşiğindeyiz.
Bir an önce kendimizi toparlamamız gerekiyor.
Zira Çelikhan’ı özerinde durduğu jeo konumu itibarıyla “ma’nevi ağırlığı” muhafaza ediyor.
Çelikhan’da hayırların şerleri çok ama çok geçmesi bir zarurettir.