https://www.celikhanhaber.com/files/uploads/user/599b1a16-8d13-45b0-9e1b-7fb86a5a1caa.jpg
Sabri Altun

Ey menhus ruh artık titre

15-08-2013 12:09

“…inkârcılara karşı sert, birbirlerine merhametlidirler.” (Fetih, 29)

 

“Müslümanların birbirini sevme ve desteklemedeki durumları bir beden gibidir. Bedenin bir uzvu rahatsız olursa, bedenin bütün organları rahatsız olur ve uykusu kaçar.” (Buharî; Müslim; Ahmed b. Hanbel)

*                           *                        *

 

Arakanda Müslümanlar hunharca katlediliyor…

Suriye’de Müslüman kıyımı yaşanıyor.

Filistin’de yarım asırlık kronik katliam her an yaşanıyor.

Ve Mısır’da asrın cinayeti işleniyor.

Rabaiat’ül Adeviyye ve Nahda’da insanlık tarihinin en büyük zalimlerini kıskandıracak nitelikte bir katliam yaşanıyor ve dünya canlı seyrediyor.

Masum insanların kanı dökülürken, gözyaşları sel olurken, yürekler dağlanırken, demokrasi havariliğine soyunan batı dünyası, körfez savaşlarında yarım bıraktığı filmin devamını seyrediyor.

*                        *                       *

Ve işte tam bu hengâmede Çelikhan bir imtihan veriyordu.

Yaklaşık 6 aylık bir çalışmanın sonucu hazırlanan bal festivali düzenleniyordu.

Bir nevi şenlik yaşanacaktı.

Ülkenin namlı sanatçılarında Hozan Beşir konser verecekti.

Çevre illerden bile birçok genç bu konsere hazırlanmıştı.

O gün katliamın yapıldığından haberim olmamıştı.

Hozan Beşir ekibiyle gelmiş kendisiyle sohbet etme imkânını da bulmuştum.

Konserde buluşmak özere ayrılmıştım.

Tam o arada meydandaki çalışmaların sürdüğünü gören birçok dost ve arkadaş telefon etmeye başladı.

Sabah meydana gelen katliamı ancak akşam saat beşte duyuyordum.

Duyar duymaz yere çöktüğümü hatırlıyorum.

2200 kişi öldürülmüş on binlercesi yaralanmıştı.

Çöktüğüm yerde hayalim beni mısıra taşıdı.

Meydanın çığlıklarını duymaya başladım.

Şehit olanlara baktım onlara ateş edenleri izledim.

Şehit olanları abdestli olduğu halde onlara ateş edenlerde abdestliydi.

Mü’minler birbirlerini katlediyordu.

Hayalim o anda kerbelaya uçtu.

Bu ümmet abdestli iken peygamber torunlarını da böyle bir dünyalık uğruna katletmişlerdi.

Bu kadar asır geçmiş hala bir ders almamışız.

*                    *                          *

Aman Allah’ım bu nasıl bir kader.

Fiillerimiz bu kadar mı kötü ki bir asırdan fazladır İslam coğrafyası bu kadar kan ağlıyor.

Kadere bu fetvayı hangi fiillerimiz verdiriyor.

Epey zaman sonra oturduğum yerden kalkıp dilimde ve kalbimde dua ve beddualarla birlikte arabaya atlayıp telefonların çekmediği bir köye doğru yol aldım.

Bu gün topyekun önemli bir imtihanı verme zamanı gelmişti.

Benim gibi birkaç kişinin feveran etmesi yetmiyor.

Belki doğru belki yanlış ama kendi kendime bir kıstas düşündüm.

Ben kimseyi aramayacak kimseye bir istekte bulunmayacaktım. Eğer ki bu toplum bu gençlik, sanatçısıyla birlikte bu acıyı ruhunda hissederse kendiliğinden iptal olacaktı.

Ve bu iptal Rabbi Rahimin nezdinde de kabul görecek bir nitelik taşıyacaktı.

Yok, eğer mısırda feryad-u figanlar arşa çıkarken bizimkilerde kendi keyiflerini sürdürürlerse işte o zaman yandığımız gündü.

Gelecekle ilgili artık bir ümit taşımayacaktım.

En azında yeni bir nesil türeyene kadar…

Kalbimde dua dilimde bedduayla köye gidip gelene kadar tedirginlikle nefes alıyordum.

Ya “helakı hak eden bir topluluk” olacaktık yahut geleceğe hükmetme adına kadim bir adım atmış olacaktık.

Eğer zahiren görüldüğü şekliyle bu kadar vurdumduymaz bir topluluk böyle bir duyarlılığı gösterirse, kendi zevkinden feragat ederse oturup şükretmek gerekecekti.

Yoksa…

“Yoksası” içimi ürpertiyordu.

Yatsı ezanıyla birlikte ilçeye girip meydana doğru yol aldım.

Görülmemiş ve tahmin edilmeyen bir kalabalık vardı.

Hozan Beşir hayranları her tarafı doldurmuştu.

Bir an ürktüm.

Zira Hozan Beşir sahnedeydi.

Oda ne hozan Beşir meşhur türkülerinden birisini söylemiyordu.

Bir ağıt yakıyordu.

Adeta hozanın ağıtı topluluğun hüznüyle birleşmiş önce mısıra sonrada arşı alaya doğru yükselip bir niyaza dönüyordu.

-“Mısır kan ağlarken ben burada keyif süremem” diye bir kararlılık hâkimdi.

Ardından “bütün etkinlikler iptal edildi” diye karar açıklanınca rabbime şükrederek eve gidiyordum.

Artık bir beden olduğumuzu anlamaya başlıyorduk.

Yüzyıllar süren bir narkozdan uyanıyorduk.

Artık dualarımız daha gür çıkacak.

Ey menhus ruh artık titre…

 

“Zîra, şu musîbet, maye-i hayatımız ve ab-ı hayatımız olan uhuvvet-i İslamiyenin inkişaf ve ihtizazını harikulade tacil etti. Biz incinirken, alem-i İslam ağlıyor; Avrupa ziyade incitse, bağıracaktır. Şayet ölsek, yirmi öleceğiz, üç yüz dirileceğiz. Harikalar asrındayız. İki-üç sene mevtten sonra, meydanda dirilenler var.” (Tarihçe-i Hayat:117)

 

DİĞER YAZILARI Bebeklerin Gücü.... Devletin inisiyatif gücü “Vurun kahpeye” Ormanda 15 Temmuz Orantısız Kavgalar Orman'da Yeni Düzen! Pralamenter sistem aslında ne demek Bir eseri hiddet… Küffara giden dualarımız. 15 Temmuz Ve Bir Öneri! Bediüzzaman ve parlamenterler sistem Panama Leaks ve Bediüzzaman Görüyorum ama diyemiyorum. Bir Devrin Anatomisi İnsanları idare edenlerin gözünü kan bürümüş. Ayrık otları ve yaşlı kadınlar Müslümanlar savaşıyor. Sınırı olmayacak… Alın o sapıkları başınıza çalın SÖZ Allah rızasını düşünen üçüncü şahıslara duyurulur Dilimizi yüreğimizle güçlendirmek… Milenyum nesli ve tenha siyaset Neden Mustafa Bulut… Batının gücü nerden geliyor Sineklerin kartallalra savaşı… Ucb’un böylesi… Kavgayla gelen bir mecburiyet İsrail'in muvaffakiyeti, Müslümanların muvaffakiyetsizliği Kutsal mekânlar hapishane gibi Her karışı Peygamber kokuyor Kudüs Gezisi Hiç büyümeseydim Olimpiyatları alsak ne yazar? Dağ tepeye, tepe kuma dönmesin… Mağlubiyetin sırrı SBS'deki başarının çarpıcı öyküsü. İftar çadırı ve nesli ati Bediüzzaman ve gezi hareketi Belki Garip, Ama Bir Öz Eleştiri Son Osmanlıya son saldırı… Kadınlık onuru Dehlizlerdeki sahte kahramanlar Çelikhan Türkiye’ye sığmıyor. Hangisi daha tehlikeli? Biz Ne Olacağız? Takdir ve İhanet Ne idik, ne olacağız? Mustafa Şahin Bir Liderin Doğuşu Yaşayan Efsane,Reis Yaylagül Mahmut Şahin Toplumsal refleksler Sükût Ediyorum Gelemeyen Bahar Herkes işine Baksın... Suçlu Benim Ormanın Tarihi Yeniden Yazılıyor Baykuş’un Gözleri Bir Masalım Var Deccal operasyonu mu Kürt sorunu mu? Eğitim, Toplum Ve İntihar Çelikhan Ve Kızların Hakkı Bir Çağın İz Düşümleri 2 Bir Çağın İz Düşümleri 1 Kelimeler canlanır mı? Kavimler neden helak oldular? Ene ve nefsin serüveni Amerika’yı sömürmek… "mahşeri gördüm" Küre-i Arz Konuşunca... Kim ayvayı yiyecek? Baba mı dediniz? Hangi rejim? Bir Çıkmazın Anatomisi Hayal hakikat arası bir şey Zindandaki delik Yumurta idaresi Hain Köpek Bireyin gücü mü cemiyetin gücü mü? Acıdan söz et bana Bu film burda bitmez Demokratik yağmurlar Çelikhan Net ve TOKİ sürecinde almamız gereken ders Ahde Vefa Veya Mü’min’in Yitik Malları Kaymakamların rolü ve Anadolu Mayası Kaymakamlar Geçidi Düşman içimizde… Kördüğüm Bir Dünya… Yansın Tahrir Meydanı Görüyorum ama diyemiyorum Mahkum adam nasıl hür adam olur? “Hür Adam”la açılan ufuklar… "Yarab hayretimi arttır" Her şey 'kün' de saklı Eyvah Amerika'yı kızdırdık Asrın en büyük eğitim yanlışı Tehlike kapımızda 2 Tehlike kapımızda Haritaya dikkat! Devlet ve Ramazan Bayramı Onlar rahmete uçtu ya bize ne olacak? Perde gerisine bakalım bence… En büyük buluşma Yıkılmayan duvarlar (Mutluluğa yolculuk-2) Heni en lekum (Mutluluğa yolculuk) Asya'nın bahtına saplandım 2 Şahin Bakışlı adam Hesaplanmayan Hesap Dağdan iniş… Cennette futbol var mı Gerçeğin çizgileri ve bir Ceylan Bayramlar Ve Bazı Adetlerimiz Irmak Ummanda Boğulur Tahrik,yara ve kontr hareketler. Cüruf’a Dikkat Ham Çarık Ve Kıl Çorap Uygun Adım Şimdi Jari Zamanı Ve yeni valimiz...