Yıl 1999…
Ülke 28 Şubat’ın karanlık dehlizlerinde bir ışık beklemekte…
Milenyuma bir kala sancılı bir yolculuk başlamakta.
Ve millet olarak yola çıktık.
Az gittik uz gittik. Dere tepe düz gittik.
2012 ye kadar geldik.
Döndük baktık ki bir arpa boyu yol gittik.
Bu gün…
Evet, bu gün yerelden genele bir bakış fırlatırsak hala “bir bahar” bekliyoruz.
(Not: Çelikhan’ın küçülme meselesine gelince, hiç merak etmeyin biz yine %90 Ak Partiliyiz)
* * *
Gelemeyen Bahar
Sararmış bahtlara sevda sunarken
Gözümde ümitler yaş oldu gitti.
Gönlümde bir ışık, bir dost ararken
Hasretler bağrıma taş oldu gitti.
* * *
Bir garip hülyaya daldım da gittim.
Bahtımı sırtıma aldım da gittim.
Sağımı solumdan çaldım da gittim.
Yalnızlık dünyama eş oldu gitti.
* * *
Enfüsi duygular zevke dalınca
Bulutlar rahmetten yoksun kalınca.
İnsanlık onuru madde olunca;
Kahpelik geçerli iş oldu gitti.
* * *
Dinime dehleden alçak sürüsü…
Meydanda gezinir “erkek yarısı”
İçimde dinmeyen asrın yarası,
Yüzler dört yüzlere baş oldu gitti.
* * *
Garipler açlıktan terler dökerken
Mösyöler zevk için rulet çekerken,
Kararan ufuklar ışık beklerken
Beklenen baharlar kış oldu gitti.
Mayıs 1999