Çünkü Mustafa Bulut’un bu memlekete bir borcu vardır.
Çünkü Mustafa Bulut bu memleketin ümidi iken hayal kırıklığı olmuştu.
Çünkü Mustafa Bulut bu memleketin bastırılmış bir öfkesiydi.
Çünkü Mustafa Bulut ürkek bir toplumun deli dolu sesiydi.
Bitişi de şahlanışı da aynı anda barındırıyordu.
Bir manada iki ayrı kutbun en uç noktalarıdır.
Öyle bir ateş topudur ki kendisini de çevresini de yaktığı gibi etrafında bir soba oluşturulursa bütün memleketi ısıtacak kadar bir enerji barındırıyor.
Aslında bu yakıcılığı kendi kendisini yakıp siyaseten öldürmüştü lakin “kaht-ı rical” yaşanan bir toplumda, bu ateş, bu toplumun son refleksinin can havliyle düştüğü yerden kaldırıp yukarıya en üste taşımasıyla şimdilik son buldu.
* * *
Siz bu seçimi nasıl okuyorsunuz bilmiyorum ama ben şöyle okuyorum:
Bu memleket bu adama hem öfke kusuyor hem de baş tacı yapıyor.
Öfke kusuyor çünkü yapabileceği çok şeyleri varken çok azını yapmıştı. .
Öfke kusuyor, çünkü ilk defa 2004 te güçlü bir iktidardan yararlanma ruhsatını ona vermişti.
Öfke kusuyor çünkü ilk beş sene sonunda kendisini savunacak doğru dürüst bir açıklama getirmiyordu.
Öfke kusuyor çünkü Çelikhan küçülürken kılını kıpırdatmamıştı. En azında halktaki yansıması öyle gözüküyordu.
Yani “istese yapardı yapmadı” gibi…
Ve işte işin en garip tarafı, bütün bu öfkeye rağmen bir o kadarda seviliyor.
O kadar seviliyor ki siyaseten öldürüp toprağa gömdükleri halde tekrar mezarında kaldırıp en başköşeye oturttular.
Belki dünyada Bulut kadar böylesi aşırı uçlarda oynayan bir lider yoktur.
Belki size garip gelecek ama ben bu seçimde her iki tarafta da Mustafa bulutu gördüm.
Adeta Mustafa Bulut iki ayrı şahsiyete büründü ve seçime girdi.
* * *
Öyle ise Mustafa bulut kazandığı şahsiyete bürünmeli yani muhalefetteki Mustafa Bulut’u orda bırakıp sevilen ve beklentilerle doldurulan Mustafa Bulut olmalı.
Tam bu noktada isterseniz müspet Mustafa Bulut’un bir tahlilini yapalım. Yani bu toplum nasıl bir Mustafa bulut hayal edip oyunu vermiş.
1-En az kırk yıllık siyasi bir geçmişi olan, siyasetin en alt basamağından cesareti ve iradesiyle sürekli yukarı çıkan, siyasi çevresi olan, tecrübeli birikimli biri…
2-Ak Parti hükümetini en iyi tanıyan Ankara’yı bilen çaldığı her kapıdan içeri girebilecek potansiyeli olan ne zaman ne diyeceğini iyi bilen bir siyasetçi…
3-Bürokrasi dilini iyi bilen…
4-Adıyaman siyasetinde ağabey konumunda olan tatlı sert yapısıyla son derece sevilen…
5-Belediyenin 5 tane ayağını en iyi şekilde kullanabilecek tek kişi.(beş ayak şunlardır: Adıyaman bürokrasisi, Adıyaman siyaseti, bölge müdürleri, Ankara bürokrasisi ve siyaseti, belediyenin kendi sınırları)
6-Devlet gücünü en iyi şekilde kullanabilecek, belediyeye gelen kendi payının dışında da belediyeye para aktarabilecek hâlihazırdaki tek şahsiyet.
7-sahipsiz kalan bu memlekete sahiplik yapmak için.
Bu yazdıklarım direk Mustafa Bulut’un şahsını ilgilendiren özelliklerdir.
Birde “neden Mustafa Bulut’un “cevabını almak için son beş yılda yaşananlar bakmak ve toplumumuzun karakterinin incelemek gerekecektir.
Aslında bu yazıyı Mustafa Bulut siyaset sahnesinden çekildikten sonra yazmak isterdim.
Fakat bu son seçimde toplumumuzun gösterdiği semptomlar beni bu manadaki bir yazıyı yazmaya zorladı.
Bu son seçim toplumumuzun maalesef sağlıklı bir zemine oturmadığını gösterdi.
Adeta şizofrenik bir karakter gösterdi.
Aslında bu karakter her seçimde çok az bir şekilde ortaya çıkıyordu.
Ki oda her adayın kendi has çevresi tarafında hissedilebiliyordu.
Çünkü rakip kazansa adeta onların bütün hayat damarlarını kesecek diye bir algı hükmediyordu.
Bu hal ise Çelikhan siyasetinin çok yanlış bir zeminde yeşerdiği içindi.
Ben buna “kötü siyaset” diyordum.
Önce öyle bir hava estirilirdi ki her tarafın çekirdek tabanı işi ölüm kalım meselesine dönüştürüp ölümüne çalışırdı.
Öyle ki seçimin son ayında bütün sokaklar her adayın adamları tarafında ablukaya alınırdı.
Bu seçimde böyle zahiri görüntüler yaşanmadı.
Lakin seçim sonucunda ortaya çıktı ki o sert rüzgârlar kişilerin iç âleminde tezahür etmiş.
Evet, şu an toplum iki ayrı şahsiyete bürünmüştür.
Ve bu iki şahsiyet birbirine yabancı ve düşman halindedir.
Sitemize gelen yorumlar bu tespitimizin açık delilidir.
Bu yorumları görünce inanın ki hayretten hayrete düşüyoruz.