https://www.celikhanhaber.com/files/uploads/user/599b1a16-8d13-45b0-9e1b-7fb86a5a1caa.jpg
Sabri Altun

Mahkum adam nasıl hür adam olur?

12-01-2011 10:13

Garip duygular sarmıştı beni.
Üç devrin atmosferini, farklı dünyaların gelgitlerini üç saat’te yaşamış, hüzünle mutluluk arası bir Araf’ta kalmış gibiydim.
 Ailece geldiğimiz "Hür Adam" filmini izlemiş, eve doğru gidiyorduk.
Her şeye rağmen hasretle ve muhabbetle özlediğim üstadımın yanında geldiğimin hissine kapılmıştım.
Çocukluğumdan beride bir sinema takipçisiydim.
Hemen hemen vizyona giren tüm kayda değer filmleri mutlaka seyreden bir sinema hayranıydım.
Minyeli Abdullah filminden bu yana da ne zaman bir sinemada film seyretmeye başlamışsam ilk evvela aklıma "Beddiüzzzaman" filmi gelir.
"Keşke Üstadın filmini de bir gün böyle seyredebilseydim "diye iştiyakla arzulardım.
Fakat her seferinde de içimi bir burukluk sarar "asla Üstadın gerçek manada bir filmi yapılamaz" diye de hayıflanırdım.
Taki "Avatar"ı izleyene kadar.
Avatar'ı izledikten sonra içimdeki tüm burukluk gitmiş "bu teknikle üstadın filmi yapılabilir" diye içten içe sevinmiştim.
Evet şimdi ise bir bediüzzaman’ın filmini seyretmiş sanki onunla hasret gidermiş,biraz mutluluk biraz hüzün ve birazda buruklukla birlikte karmaşık duygularla kendi dünyama doğru gidiyordum.
*                      *                   *
Sinemayı her zaman farklı kılan en önemli unsurların başında; dram, destan ve mistizm gelir.
İnsanlara farklı atmosferler ve mekânlar sunmak zorundasınız.
Bir hikâyede bu unsurlar ne kadar çoksa o kadar başarı sağlanır.
Bediüzzaman’da bunların hepsi fazlasıyla mevcuttur.
Hayatının her karesi bir destan...
Çocukluğunda zamanın tüm eğitim sistemlerine karşı çıkışı mı bir destan değil?
İstanbul'da devrin en büyük âlimlerini çaresiz bırakışımı bir destan değil?
Meşrutiyetin ilanından sonra, kitleleri hizaya getiren nutukları ve tüm doğuya hürriyeti şeriat adına telkin etmesi mi bir destan değil?
Hele birinci cihan harbinde Van'da, Pasinler'de, Bitlis'te, Ermeni ve Ruslara karşı gösterdiği muhteşem direnişi mi bir destan değil?
Rusya'da esarette iken İstanbula kadar süren meçhul firarı mı destan değil?
İstanbul işgal altında iken İngilizlerin hayâsız yüzüne tükürüşü mü destan değil?
Cumhuriyetin ikinci meclisinden sonraki “din öldürülecektir” kararına karşı tek başına kur’an’ın ve namazın hukukunu muhafaza etme şahameti mi destan değildir?
Hele Barla'da zamanın en avam topluluğunu en şuurlu ve aydın bir hale getirip asırlara hitap eden Risale_i nur üniversitesini kurması mı destan değildir?
Birde fikir cephesinde tüm zamanların birikmiş firavuniyet düşüncelerini “ekbeki küpekadan” daha aşağı bir seviyeye düşürmesi mi bir destan değildir? 
Evet, hayatının her anı sırlarla dolu,her iki dünyayı birden hissedebilen,18 bin âlemi müşahede eden,mana ve madde arasında Kayyumiyet hakikatini ilmel yakinden, hakkal yakine kadar net gören ve gösteren "Ferdiyet makamına" sahip bir mürşitten bahsediyoruz.
Ve bu mürşidin filminden…
Dolayısıyla bu zaviyeden bakılınca akla şu soru geliyor;
Acaba var olan tüm sinema teknikleri kullanılsa bu insanın gerçek mahiyeti anlatılabilir mi?
 
Hidayet nurunun bir deniz gibi tüm âlemi kuşattığı böyle bir zatın gerçek mahiyetini bir sinema filmiyle anlatmak -velev ki tüm teknikleri kullansakda -yinede imkânsızdır derim.
Fakat en azında maddi gözlerimizi ve bu çağda madde ile yoğrulmuş manevi duygularımızı doyuracak kadar filmler yapılabilir.
Ve işte "Hür Adam" bu manadaki bir ilk olması hesabıyla eğer “üstadın yanında gelmişim” diye bir hisse kapılımışsam gerçekten başarılıdır denilebilir.
Bu film sadece maddi göz ve aklımızı mest ediyor.
Sır dünyamızı hayal makinemizi ve mitsizim duygularımızı tabii ki tam anlamıyla tatmin etmiyor.
Bu bağlamda bu film gelecek açısında sinema toprağına atılan bir Bediüzzaman çekirdeği olarak düşünülebilir.
*              *                *
Daldan dala süren düşünceler yoğunluğunda gideceğimiz bir saatlik yolu almak için direksiyon salıyordum ki küçük kızımın bir sorusuyla uyanmıştım.
Gerçekten ilginç bir soru sormuştu.
Muhatabı ben olmasaydım epey bir süre soruyu düşünüp hayaller kuracaktım.
Fakat muhatap ben olduğum için ister istemez mantıklı bir cevap vermek zorundaydım.
Kızım:”baba filmin adı “Hür Adam” ama baştan sona hapiste yaşayan bir adam. Bu nasıl hür adam oluyor?”
Gerçekten ilk bakışta isimle içerik birbirleriyle tezat teşkil ediyordu.
Bediüzzaman hür dağlardan kopup gelen hiçbir tahakküme boyun eğmeyen bir fıtrattı…
Kâinata meydan okuyan iman gücünün yaşam formuydu.
Mahkûmken de hükmeden bir karakterdi.
Risalelerde bu özellik tamamen ortaya çıkıyordu lakin filmde neden bu tezat gözüküyordu?
Derken filmi bir bütün olarak düşündüğümde kızıma:
-“Bak kızım filmde her ne kadar hapishanelerde ömür geçiriyor gibi gözüküyorsa da dikkatle düşünürsen göreceksin ki; üstat tek başına bütün o zorluklara karşı göğüs gerdi. Bir devri tek başına yendi. Sonunda onlar pes etti. Her mahkeme onu beraat etmek zorunda kaldı. Onu yok etmeye güçleri yetmedi. Onun için ona ‘Hür Adam’ diyorlar”
Tabi verdiğim cevap ne kadar onu tatmin etti bilmiyorum ama beni şahsen tam tatmin etmemişti.
halbuki üstadı canlandıran Mürşit Ağa Bağ o kadar başarılı bir performans sergilemesine, hele bakışlarındaki derinliği yakalamasına rağmen sanki üstadın önünü tıkamış gibi geliyordu bana...
bakışlarındaki merhameti gösterdiği gibi celadetide göstermesi gerekir diye düşünüyorum.
Onu hür kılan en büyük yönü;hapishanelere ve mahkemelere aldırış etmemesiydi.
Hapishaneleri bir hizmete muhtaç yer olarak gördüğü gibi mahkemeleri ise kur’an’ın ve namazın hukukunu muhafaza etmek ve gelecek nesillere iman hürriyetini kazandırmak için bir savunma mercii gibi görüyordu.
Bunun en büyük delili ise sarığı idi.
Onun sarığına bile gücü yetmeyen nasıl olurda o kadar mahkum edebilirlerdi?
Öyle ise onun mahkumiyeti hakim güçlerin kuvvetinden kaynaklanmıyordu.
Onun mahkumiyeti kendi tabiriyle “kaderin hükmüydü”.
“İnsanlar zulmeder kader ise adalet eder.”
Dolayısıyla bediüzzaman’ın hayatını ve kişiliğni azçok bilen bir nurcu olarak filmi ele aldığınızda o noktalarda bir eksiklik gözükecektir.

DİĞER YAZILARI Bebeklerin Gücü.... Devletin inisiyatif gücü “Vurun kahpeye” Ormanda 15 Temmuz Orantısız Kavgalar Orman'da Yeni Düzen! Pralamenter sistem aslında ne demek Bir eseri hiddet… Küffara giden dualarımız. 15 Temmuz Ve Bir Öneri! Bediüzzaman ve parlamenterler sistem Panama Leaks ve Bediüzzaman Görüyorum ama diyemiyorum. Bir Devrin Anatomisi İnsanları idare edenlerin gözünü kan bürümüş. Ayrık otları ve yaşlı kadınlar Müslümanlar savaşıyor. Sınırı olmayacak… Alın o sapıkları başınıza çalın SÖZ Allah rızasını düşünen üçüncü şahıslara duyurulur Dilimizi yüreğimizle güçlendirmek… Milenyum nesli ve tenha siyaset Neden Mustafa Bulut… Batının gücü nerden geliyor Sineklerin kartallalra savaşı… Ucb’un böylesi… Kavgayla gelen bir mecburiyet İsrail'in muvaffakiyeti, Müslümanların muvaffakiyetsizliği Kutsal mekânlar hapishane gibi Her karışı Peygamber kokuyor Kudüs Gezisi Hiç büyümeseydim Olimpiyatları alsak ne yazar? Dağ tepeye, tepe kuma dönmesin… Mağlubiyetin sırrı SBS'deki başarının çarpıcı öyküsü. Ey menhus ruh artık titre İftar çadırı ve nesli ati Bediüzzaman ve gezi hareketi Belki Garip, Ama Bir Öz Eleştiri Son Osmanlıya son saldırı… Kadınlık onuru Dehlizlerdeki sahte kahramanlar Çelikhan Türkiye’ye sığmıyor. Hangisi daha tehlikeli? Biz Ne Olacağız? Takdir ve İhanet Ne idik, ne olacağız? Mustafa Şahin Bir Liderin Doğuşu Yaşayan Efsane,Reis Yaylagül Mahmut Şahin Toplumsal refleksler Sükût Ediyorum Gelemeyen Bahar Herkes işine Baksın... Suçlu Benim Ormanın Tarihi Yeniden Yazılıyor Baykuş’un Gözleri Bir Masalım Var Deccal operasyonu mu Kürt sorunu mu? Eğitim, Toplum Ve İntihar Çelikhan Ve Kızların Hakkı Bir Çağın İz Düşümleri 2 Bir Çağın İz Düşümleri 1 Kelimeler canlanır mı? Kavimler neden helak oldular? Ene ve nefsin serüveni Amerika’yı sömürmek… "mahşeri gördüm" Küre-i Arz Konuşunca... Kim ayvayı yiyecek? Baba mı dediniz? Hangi rejim? Bir Çıkmazın Anatomisi Hayal hakikat arası bir şey Zindandaki delik Yumurta idaresi Hain Köpek Bireyin gücü mü cemiyetin gücü mü? Acıdan söz et bana Bu film burda bitmez Demokratik yağmurlar Çelikhan Net ve TOKİ sürecinde almamız gereken ders Ahde Vefa Veya Mü’min’in Yitik Malları Kaymakamların rolü ve Anadolu Mayası Kaymakamlar Geçidi Düşman içimizde… Kördüğüm Bir Dünya… Yansın Tahrir Meydanı Görüyorum ama diyemiyorum “Hür Adam”la açılan ufuklar… "Yarab hayretimi arttır" Her şey 'kün' de saklı Eyvah Amerika'yı kızdırdık Asrın en büyük eğitim yanlışı Tehlike kapımızda 2 Tehlike kapımızda Haritaya dikkat! Devlet ve Ramazan Bayramı Onlar rahmete uçtu ya bize ne olacak? Perde gerisine bakalım bence… En büyük buluşma Yıkılmayan duvarlar (Mutluluğa yolculuk-2) Heni en lekum (Mutluluğa yolculuk) Asya'nın bahtına saplandım 2 Şahin Bakışlı adam Hesaplanmayan Hesap Dağdan iniş… Cennette futbol var mı Gerçeğin çizgileri ve bir Ceylan Bayramlar Ve Bazı Adetlerimiz Irmak Ummanda Boğulur Tahrik,yara ve kontr hareketler. Cüruf’a Dikkat Ham Çarık Ve Kıl Çorap Uygun Adım Şimdi Jari Zamanı Ve yeni valimiz...