https://www.celikhanhaber.com/files/uploads/user/599b1a16-8d13-45b0-9e1b-7fb86a5a1caa.jpg
Sabri Altun

İnsanları idare edenlerin gözünü kan bürümüş.

01-12-2015 16:12

Amerika ve Amerika’yı temsil eden bütün batı zihniyeti arkasındaki Siyonizm canavarıyla birlikte dünyanın iplerini elinde tutarak ha bire çalkalıyor.

Aslında bunu filozofane bir yaklaşımla cümleleştirirsek; kapitalist çağın burjuva sisteminin, meta fetişizmle devam eden yeni putperestlik döneminin tanrıları insanlığı yönetiyor.

Bu sistemde bütün devletler ve devletlerdeki siyasi partiler bunların emrinde çalışan figürlerdir.

Böylece sanal dayatmalar ve parsellenmeler oluşturularak devletler ve topluluklar birbirleriyle çarpıştırılarak ürettiği silahlarını satıyor.

Savaş dışındaki alanlarda ise, aşırı tüketim hastalığıyla ihtiyaçları birden binlere çıkartarak çılgınca bir harcama modunu geliştirerek bütün dünyadan besleniyor.

Sonuç itibarıyla bu burjuva-kapitalist sistemde, masumlar ölüyor, çocuklar katlediliyor.

İnsanlar sonu gelmez bir sahip olma hırsının tuzağına düşüyor.

Adeta insanlık, insanlık tarihi boyunca (Dünya savaşları da dâhil) işlediği bütün günahlara eş değer günlük cürümler işleniyor.

Tüm dünya topyekûn bir savaşın içindedir.

Bombayı ve mermileri ensesinde hissetmese de en rahat topluluklar bile duygusal olarak savaşın acısını yaşıyor.

Zira modern iletişim sistemleriyle her kes oturduğu evinde canlı canlı savaşı seyrediyor.

Her kes bir tarafı tutuyor ve sonuçta tuttuğu tarafın zulmüne ortak oluyor.

Böylece insanlık topyekûn kana bulanıyor.

Böyle giderse kıyametin kopması an meselesidir.

Kömürleşmiş vicdanlar masumları öldürürken masumlardan geriye kalanlar kin ve öfke hamuruyla yoğrulup canavarlaşıyor. Bunlarda sinsi bir macunla bir araya getirilip kan akıtan makinelere dönüyor. (İŞİD misali gibi)

Denge döngüye dönüşüyor, döngü insanlığı öğütüyor.

Ve en büyük fitne ise İslam alemi üzerinde yoğunlaşıyor.

* * *

Şimdi bu zaviyeden meselelere bakarsak;

Gerçekten başımız beladadır.

Ben bu bakışa “filozof” bakışı diyorum.

Bir başka tabirle; ” beş duyu bakışı”’dır bu bakış.

İbrahim’i değerlerin, semavi telkinlerin insanlığın itikadından çekilişidir bu bakış.

Ve özelikle son yüzyıldır dünya bu şekilde idare ediliyor.

Peki, eşyanın hakikati noktasında ve işin melekutiyet boyutunda meseleye bakarsak nasıl bir manzara vardır.

Yani “Sultanı kâinat birdir, bütün dizginler onun elindedir.”

“Esbab tahtında vücuda gelen hâdiseler, o esbâbın hâlis malı değil. Belki asıl o hâdisenin hakîki sahibi kaderdir. Kader ise hikmet-i İlâhiye ile hükmeder.”(mektubat:355)

Onun izni olmadan bir yaprak bile hareket etmiyorsa, yeryüzündeki bu cüretkârlık neyin nesi?

Cenabı hak bu gidişe neden müsaade ediyor?

* * *

Tarihin akışına baktığımızda Allah’ın bilemediğimiz hikmetleri dışında bu gidişin sebebi’nin “Müslümanlar” olduğu ortaya çıkacaktır.

Zira insanlık öyle bir merhaleden geçti ki, batı; Felsefe-i Avrupa ve hikmeti beşeriye den ruhunu alan tarihin en ihtişamlı medeniyetini kurarken, Bediüzzaman’ın tabiriyle Müslümanlar arasında iki zümre hasıl oldu..

Bunlardan bir kısmı “ehli tefrit olan a’da-yı din”, diğerleri ise “sadık-ı ahmak olan ehl-i ifrat ve zahirperestler”.

Bunların sesleri öyle bir karmaşaya sebep verdi^ki muhakkikin-i İslam ve akil sıddıkların sesleri duyulmaz oldu.

Böylece İslamiyet’in ikbal ve istikbaline yol açan sıratı müstakim tali bir yol olarak nazarlara ilişti.

Diğer taraftan hakikat noktasında medeniyet-i hazıra, Kur’an’ın hayat-ı iştimaiyey-i beşeriye’ye ait olan düsturlarına karşı mağlup olup, Kur’an’ın icazı maneviyesine karşı iflas ettiği halde, bu hakikat gizlenir oldu.

İşte bütün mesele bu hakikatın gizlenmesidir.

Çünkü hakikat ehil eller üstünde yükselir ve parlar.

Hani insaniyet-i süğra olan mehasin-i medeniyet ki ilim ve teknoloji, insanlık tarihi boyunca değer gördüğü kavimlerde parlamış uygarlıklar meydana getirmiştir.

İnsaniyeti Kübra olan İslamiyet ise ancak İslamiyet’in ve Kur’an’ın değerini bilen topluluklarda parlar hükümferma olur.

Batı meftunu bir topluluk ile adetullah kanunlarını göz ardı eden yeisle muzdarip ahmak Müslümanların elinde tabii ki Kur’an gizlenecektir.

Nitekim son yüzyılda ortalıktaki hainler ile ahmak güruhların yaptıkları ortadadır.

Ya Kur’an’ı küçük gösterdiler yahut Kur’an’a asla uymayan uygulamaları İslam’ın malı olarak insanlığa sundular.

Dolayısıyla bu Müslümanlıkların Kur’an adına temsiliyet hakkını ellerinde bulundurmaması için mağlup olması gerekiyordu ki kaderi ilahi Müslümanları mağlup edip mazlumlar safına iltihak etti.

Belki de kaderi ilahi bin yıldır büyük medeniyetler inşa edilen bu müstesna İslam topraklarına sirayet eden ayrık otlarını ve parazitlerini temizlemek için bir nevi gayr-i müslim eliyle bu toprakları sürdü. Ve belki de yüzyıllık bir nadasa bırakılması gerekiyordu.

İşte bu hakikatler içindir ki Bediüzzaman hazretleri 1947 lerde Türk mahkemelerine şunu haykırmıştı:

“Ben ve Risale-i Nur, sizinle değil mübareze, belki sizi düşünmek dahi vazifemizin haricindedir.”

“Çünkü Risale-i Nur ve hakiki şakirtleri, elli sene sonra gelen nesl-i âtiye gayet büyük bir hizmet ve onları büyük bir vartadan ve millet ve vatanı büyük bir tehlikeden kurtarmaya çalışıyorlar.”

Dinde lakayt ve laubali olmayan bir nesil ancak Kur’anın hakikatinin parlamasına kendi inanç ve yaşantılarıyla sebep olacaklardır.

Ancak doğru İslamiyet ve İslamiyet’e ait doğruları yaşayan nesiller Kur’an’dan aldığı ilhamla geleceğe hükmedecek ve tüm insanlıkla birlikte insaniyeti kübrayı cihanda dalgalandıracaktır.

Kısaca yüzyılları bulan mağlubiyetlerden kurtulmak istiyorsak “nesl-i ati” ye yer vermeliyiz.

Çağımızın köhnemiş kafaları onları anlamayacaktır.

 

DİĞER YAZILARI Bebeklerin Gücü.... Devletin inisiyatif gücü “Vurun kahpeye” Ormanda 15 Temmuz Orantısız Kavgalar Orman'da Yeni Düzen! Pralamenter sistem aslında ne demek Bir eseri hiddet… Küffara giden dualarımız. 15 Temmuz Ve Bir Öneri! Bediüzzaman ve parlamenterler sistem Panama Leaks ve Bediüzzaman Görüyorum ama diyemiyorum. Bir Devrin Anatomisi Ayrık otları ve yaşlı kadınlar Müslümanlar savaşıyor. Sınırı olmayacak… Alın o sapıkları başınıza çalın SÖZ Allah rızasını düşünen üçüncü şahıslara duyurulur Dilimizi yüreğimizle güçlendirmek… Milenyum nesli ve tenha siyaset Neden Mustafa Bulut… Batının gücü nerden geliyor Sineklerin kartallalra savaşı… Ucb’un böylesi… Kavgayla gelen bir mecburiyet İsrail'in muvaffakiyeti, Müslümanların muvaffakiyetsizliği Kutsal mekânlar hapishane gibi Her karışı Peygamber kokuyor Kudüs Gezisi Hiç büyümeseydim Olimpiyatları alsak ne yazar? Dağ tepeye, tepe kuma dönmesin… Mağlubiyetin sırrı SBS'deki başarının çarpıcı öyküsü. Ey menhus ruh artık titre İftar çadırı ve nesli ati Bediüzzaman ve gezi hareketi Belki Garip, Ama Bir Öz Eleştiri Son Osmanlıya son saldırı… Kadınlık onuru Dehlizlerdeki sahte kahramanlar Çelikhan Türkiye’ye sığmıyor. Hangisi daha tehlikeli? Biz Ne Olacağız? Takdir ve İhanet Ne idik, ne olacağız? Mustafa Şahin Bir Liderin Doğuşu Yaşayan Efsane,Reis Yaylagül Mahmut Şahin Toplumsal refleksler Sükût Ediyorum Gelemeyen Bahar Herkes işine Baksın... Suçlu Benim Ormanın Tarihi Yeniden Yazılıyor Baykuş’un Gözleri Bir Masalım Var Deccal operasyonu mu Kürt sorunu mu? Eğitim, Toplum Ve İntihar Çelikhan Ve Kızların Hakkı Bir Çağın İz Düşümleri 2 Bir Çağın İz Düşümleri 1 Kelimeler canlanır mı? Kavimler neden helak oldular? Ene ve nefsin serüveni Amerika’yı sömürmek… "mahşeri gördüm" Küre-i Arz Konuşunca... Kim ayvayı yiyecek? Baba mı dediniz? Hangi rejim? Bir Çıkmazın Anatomisi Hayal hakikat arası bir şey Zindandaki delik Yumurta idaresi Hain Köpek Bireyin gücü mü cemiyetin gücü mü? Acıdan söz et bana Bu film burda bitmez Demokratik yağmurlar Çelikhan Net ve TOKİ sürecinde almamız gereken ders Ahde Vefa Veya Mü’min’in Yitik Malları Kaymakamların rolü ve Anadolu Mayası Kaymakamlar Geçidi Düşman içimizde… Kördüğüm Bir Dünya… Yansın Tahrir Meydanı Görüyorum ama diyemiyorum Mahkum adam nasıl hür adam olur? “Hür Adam”la açılan ufuklar… "Yarab hayretimi arttır" Her şey 'kün' de saklı Eyvah Amerika'yı kızdırdık Asrın en büyük eğitim yanlışı Tehlike kapımızda 2 Tehlike kapımızda Haritaya dikkat! Devlet ve Ramazan Bayramı Onlar rahmete uçtu ya bize ne olacak? Perde gerisine bakalım bence… En büyük buluşma Yıkılmayan duvarlar (Mutluluğa yolculuk-2) Heni en lekum (Mutluluğa yolculuk) Asya'nın bahtına saplandım 2 Şahin Bakışlı adam Hesaplanmayan Hesap Dağdan iniş… Cennette futbol var mı Gerçeğin çizgileri ve bir Ceylan Bayramlar Ve Bazı Adetlerimiz Irmak Ummanda Boğulur Tahrik,yara ve kontr hareketler. Cüruf’a Dikkat Ham Çarık Ve Kıl Çorap Uygun Adım Şimdi Jari Zamanı Ve yeni valimiz...