Çelikhan başta olmak üzere, Adıyaman, Malatya bölgesinde yaşayan 1 milyon 400 bin nüfusun yaklaşık 1 milyonunun Kürt kökenli olduğu biliniyor.
Mezhep olarak da 1 milyon Kürdün 150 bini Alevi, 850 bini ise Sünni Kürt olduğu tahmin ediliyor.
Adıyaman ve Malatya illerinin tam ortasında her bir özelliğini bir ilden alan Çelikhan ilçesini merkez alarak bir değerlendirme ve bir tespitte bulunacağım.
Bu bölgede yaşayan Kürtler ne istiyor?
Çözüm ve Barış süreci bu bölgeyi nasıl etkileyecek?
Bu bölgede yaşayan BDP çizgisindeki Kürtlerin oranı 100 bin civarında bir nüfus var.
BDP çizgisinde olmayan Kürtler 800-900 bin civarındadır. Bunların 10 bin civarında Kürt, Kendisini inkar eden, Aslında Kürtler Türklerin Orta Asya’dan gelen bir koludur. Düşüncesinde olan insanlardan oluşuyor.
Geriye kalanlar ise İslami temeller değerinde bir yaşam sürdüren Kürtlük ve Türklük kavramlarını bilmeyen önemsemeyen insanlardan oluşuyor.
Peki, bu insanlar ne istiyor?
Bu insanlardan biri olarak ben ne istiyorum?
Yukarıda belirtmiş olduğum rakamlara itirazı olacak kişiler olacaktır. Rakamlar bilimsel bir çalışmaya dayanmamaktadır. Üç aşağı beş yukarı değişkenlik gösterebilirler. Ancak yüzdelik dilime bakıldığında verdiğim rakamlar ortalama rakamlardır.
Bizim annelerimiz tek kelime Türkçe bilmez. 50 yaş üstü çat pat bilir. Bizler İlkokul ile birlikte Türkçe konuşmayı öğrendik. Kardeşlerimiz lallikçe işi götürdüler. Çocuklarımızın ise Ana dilleri değişti. Kürtçeyi sonradan öğrenmeye başladılar.
Bu bölgede yaşayan bizler, Türk, Kürt’lük nedir bilmeyiz. Asla ve asla ayrışma veya sen Türk’sün ben Kürdüm gibi bir düşünceye asla kapılanı görmedik. Duymadık.
İşte böyle bir ortamda yaşayan bizler için çözüm süreci, bizim daha doğumuzda yaşayanlar kadar anlamlı olmaz. Çünkü iki ateş arasında hiçbir zaman kalmadık.
Çözüm ve barış sürecinden beklentimize geldiğimizde çok fazla madde ortaya çıkmıyor.
Türkiye Cumhuriyeti sınırları ile bir problemimiz yok. Misakı Milli sınırına gidilirse itirazımız olmaz. Ancak bu hali ile de yeterince memnunuz.
Bu ülkenin bayrağı Türk ırkının bayrağı değildir. Çanakkale savaşı zaferinin sembolüdür. İl olarak en çok şehit veren Türkiye sınırında Şırnak, Osmanlı toprağında ise Halep’tir.
Doğal olarak ay yıldızlı bu bayrak, Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında yaşayan bütün herkesin ortak değeridir.
Ülkenin resmi diline kimsenin itirazı yok. Ancak anadil olan Kürtçe’nin öğretilmesine ikinci dil olarak isteyenler tarafından bilinmesi isteniyor.
Zaten Bediüzzaman Said-Nursi hazretleri 3 dile işaret ediyor. Ancak şimdi bu dil sayısı 4 oldu.
Anadil Kürtçe, Resmi dil Türkçe, iman dili Arapça ve evrensel dil İngilizce öğrenmelidir.
Kültürel hakların Anayasal güvence altına alınması isteniyor.
80 askeri müdahale sonucunda ve daha önceki rezil yönetim süreçlerinde bölgede orijinal isimleri yok edilen yerleşim birimlerinin tekrar verilerek Anayasal güvence altına alınması gerekiyor.
Adıyaman ve Malatya bölgesinde yaşayan bu bahsettiğim Kürtlerin hiç biri ne bölünmeyi akıllarına getirmiş nede federasyonu düşünmüşlerdir. Diğer bölgelerde de büyük çoğunluğun böyle düşünmediğini yani bölünme veya federasyon isteyenlerin oranının çok küçük olduğu biliniyor.
Sonuç olarak bu istekler kime ne kaybettirir.
Ülkenin kendi hatalarını kabul etmesi, yıllardır küstürdüğü bölgenin gerçek sahibi bu halkı tekrardan kazanmanın yolu açılmıştır.
İşte bizler bu yüzden bu süreci destekliyor ve atılacak her adımı destekleyeceğimizi ilan ediyoruz.