Değerli takipçilerimiz, bu mesleğe başladığımda ilk etkili haberim Sulama Birliği üzerine yazdığım haberdi.
2004 yılından beri Sulama Birliğinin toplantılarına katılıyorum. Birliğin iş ve işleyişlerini takip ediyorum.
Birliğin süreç içerisinde geçirdiği evreleri bir bir an be an yazdım.
Birlik başkanları yani belediye başkanlarının yaptığı hataları yanlışları geçmiş zaman içerisinde yazmıştım.
Malumunuz Sulama Birliği Mahmut Alan döneminde batağa sürüklendi.
Mahmut Alan öyle bir hale getirdi ki bu birliği bunu geriye sarmak kolay olmayacaktı.
Mehmet Bora döneminde ise geri dönüşü olmayan bir çıkmaza girdi.
Çalğan bu konuda şanslı çıktı. Çünkü başkanlığı aldıktan hemen sonra kanun değişti ve Pınarbaşı Cami Mahallesi muhtarı Hakkı Ayaz birliğin başkanı oldu.
Hakkı Ayaz iyi niyeti ile bir şeyler yapmak istedi. Ancak durumun onu çok aştığını kendisi de biliyordu. Bizlerde…
Sulama birliği kanunun değişmesi ile birlikte mevcut birliğin revize edilmesi için birçok toplantı yapıldı.
Yapılan toplantıların hepsi de sonuçsuz kaldı.
Çünkü sulama birliğine ‘mundar’’ gibi bakıyorlardı.
Mehmet Bora belediye başkanı seçildiği ilk günden itibaren sulama birliğine ‘’mundar’’ gibi bakmaya başlamıştı. Öylece yürütmeye devam etti.
Belediye başkanlığını kazandıktan sonra ilk işi sulama birliğini fesih etmek oldu. Ancak dönemin kaymakamı Ercan Turan buna izin vermedi ve sulama birliğinin mutlaka devam etmesi gerekliliğini inanmış Çelikhanlı’dan çok Çelikhanlıyı düşünerek birliğin fesih olmasına engel olmuştu.
Süreç içerisinde sulama birliğine çözüm bulamayan ilgililer ’biz bu mundardan nasıl kurtuluruz’ diye hesap yaparken yeni çıkan kanun onları bu birliğin doğal meclis üyesi olmaktan çıkarmış ve bunların istediği olmuştu.
Halkın sıkıntı çekmemesi için önlem almayı hesaplamayan sulama birliği meclis üyeleri sonuç itibari ile birliği fesih ettiler.
Mayıs ayı ortalarında ilçe genelinde bulunan motopompların çalışmamasını düşünmek bile istemiyorum.
Bugüne kadar bir iki ismin yeni birlik kurmak için kolları sıvadıklarını duydum.
Bunlardan bir tanesi 1 dönüm arazisi dahi olmayan ancak bütün geçimini rençberlikten elde eden Abdurrahman Yaman, diğeri rençberlikle alakası olmayan Yusuf Dilekçi olmuştur.
Bu her iki isimde bu işi beceremezler.
Yusuf Dilekçi yıllarca kamuda yöneticilik yapmış ama rençberliğin iş ve işleyişinden anlamadığı için bu işte başarı göstereceğini sanmıyorum.
Diğer isim ise Abdurrahman Yaman’dır.
Aslında Abdurrahman Yaman için bir iki cümle yazmadan geçemeyeceğim.
Geçen yaz sulama birliği çalışanı olmuş(Saka) ve işini iyi yapmıştır. Derme kanalının yapılması için yıllardır elinde kağıt, matbu kapı kapı dolaşıyor.
Ancak, deli Dumrul misali dolaşıyor.
Resmi iş ve işleyişlerin nerde nasıl biteceğini bilmiyor.
Hele son zamanlarda Saadet Partisi ilçe başkanı da olmuş ki sormayın…
Abdurrahman Yaman sulama birliği içinde olması gereken biridir. Birlik yönetiminde değil de Birliğin meclisinde ya da birliğin bir çalışanı olarak mutlaka bulunması gerektiğini düşünüyorum.
Sevgili Çelikhanlılar;
Sulama birliği işini hafife almamamız gerekiyor.
Yerel siyasetçiler birliğe’mundar’ gibi baktılar.
Birliği ‘mundar’ edip bıraktılar.
Zaman geçmeden bu birliğin kurulmasını sağlamalıyız.
Herkes gücü nispetinde bu birliğin kurulması için elinden gelen gayreti göstermelidir.
Allah için; Memleketimiz için elimizden geleni yapalım.
Sulama birliği ile ilgili diğer gelişmeleri ve düşüncelerimi bir sonraki yazımda yazacağım.
Sizlerin de bu konuda görüş ve düşüncelerinizi paylaşmanızı istiyorum.