Türkiye’nin her yerinde, Valiler, Kaymakamlar, belediye başkanları, kurum müdürleri ve futbol antrenörleri sürekli eleştirilir. İlçelerde, Kaymakamlar, belediye başkanları, kurum müdürleri ve amatör futbol antrenörleri, her gün yaptıklarının nasıl ve neden yanlış olduğunu anlatan haberler, köşe yazıları okurlar. Bu gazeteleri okuyan halkımız, politikayı siyasetçilerden, futbolu da teknik adamlardan daha iyi bilir.
Bizim siyasetçilerimiz ve kurum müdürlerimiz eleştiriye karşı çok dayanıksız. Boksta “cam çene” diye bir deyim vardır, iriyarı, güçlü kuvvetli bazı boksörler çenelerine yumruk aldıklarında düşerler, dayanıklılıkları zayıftır, rakiplerinden daha güçlü oldukları halde birçok maçı bu zafiyetleri nedeniyle kaybederler. Siyasetçilerimiz ve kurum müdürlerimiz “eleştiriler” karşısında “cam çeneli” boksörler gibi çabuk sallanıyor. Gazeteleri açsın da örneğin, Yılmaz Vural hakkında, Rijkaard hakkında neler yazılıyor bir okusun. Hayatlarını bu işe vermiş adamlar, iki maçta “futboldan anlamıyor” damgasını yiyorlar, kahvelerde, otobüslerde, işyerlerinde, berberlerde insanlar onların “hatalarını” konuşuyor, gazete sütunlarından herkes onlara akıl veriyor. Basın toplantılarında olur olmaz sorularla karşılaşıyorlar. İçlerinden öfkelenseler de kibarlıklarını kolay kolay bozmuyorlar. Bizim kurum müdürlerimiz ve siyasetçilerimiz ise onların gösterdiği olgunluğu göstermekte zorlanıyorlar. Çabuk sinirleniyorlar, sinirlendiğinde de genellikle ağızlarından çıkanı kulakları duymuyor. Zaman zaman kurumlarımızla ilgili olumsuz haber ve köşeler sitemizde gazetemizde yayımlanıyor. Olumlu yazılan haberlerde tık ses çıkarmayan Çelikhan’daki siyasiler ve kurum müdürleri ne yazık ki olumsuz bir haber ve yorumda hemen saldırıya geçiyorlar. Yaptıkları ahlaksız teklifleri bir kenara bırakırsak ölümlü dünyada yüz yüze bakacağımızı unutanlar var… Hadi diyelim polemik konusu yapıyorsunuz. Bizim kendi köşelerimizde sizi eleştirdiğimiz kadar sizinde çeşitli ortamlarda bizleri eleştirme hakkınız var. Üstelik yazdığımız her haber için cevap verme hakkınız var. Ama hakaret etme hakkınız yok! Ama küfr etme hakkınız yok! Ama iftira etmeye hakkınız yok! Ama fırsat kollayıp” elime düşsün” demeye hakkınız yok! Bu aciziyettir. Kurum müdürlerimiz ve siyasetçilerimiz, polemik yapmak istiyorlarsa, daha zekice ve usturuplu bir yöntem bulmalılar. Başka şehirlerde aynı görevi yapan meslektaşlarını bir yemeğe davet edip ona sorsun “sen bunlara nasıl dayanıyorsun” diye. Hem yabancı biriyle konuşmak rahatlatır biraz onları. Bu zihniyetteki siyasi ve kurum müdürünün biraz gevşemeye de ihtiyacı var. Eğer bu eleştirileri taşıyacak gücünüz yoksa bu mesleklere hiç heves etmeyin. Gazeteci olarak civar il ve ilçelerde bu mesleği icra eden en tecrübeli gazetecisinden mesleğe yeni başlayan muhabirine kadar olaylar karşısında nasıl davrandıklarını sorup öğüt alıyoruz. Ben kurum müdürleri ve siyasetçilere yukarıda bu öneride bulundum. Umarım bu güne kadar yapmadıkları bu davranışı bundan böyle yaparlar. “Zararın neresinden dönersen dön kardır” demiş atalarımız. Bizim eleştirilen “siyasetçi, kurum müdür”lerimiz ise kar’a geçmek için zaman kaybetmesinler. Sitemizde yorum yazan bazı yorumculara da bir çağrıda bulunmak istiyorum. Değerli yorumcular; bir konuyu haberleştirdiğimiz zaman lütfen o konu dışında yorum yazmayınız. Hastahane, Milli Eğitim, Belediye konusunda özellikle dikkat ediyorum. Konuyla alakalı olmayan yorumlarda bulunuyorsunuz. Haberin içeriği neyse ona göre yorum yazmalısınız. Örneğin,”Doktorun topal olması” hastane’nin temizliğiyle alakası yoktur. Hastanede temizlik ile ilgili sorun varsa bu konuda yorum yazmalısınız.”Doktorun topal olması” temizlik ile uzaktan yakından alakası yoktur. Veya Belediye Başkanı bir duruma ilgisiz kalmışsa hemen farklı noktalarda acımasızca vurmayınız. Milli Eğitim Müdürlüğünün öğretmen açığına çare arayan yöntemi konuşulduğu haberde Milli Eğitimde olan bir yetkilinin farklı noktalardaki eksikliklerini o olayda dile getirmeyiniz. Bu konuda bizlere ciddi manada sıkıntı yaşatıyorsunuz. Yorumlarınıza onay vermediğimiz zaman bizi suçluyorsunuz. O şekil gelen yorumlara mümkün olduğu kadar onay vermiyoruz. Ancak hakaret içermediği için bazılarına onay veriyoruz. Buna rağmen sıkıntı yaşıyoruz. Amaç memlekete hizmet etmek ise lütfen dikkatli olalım.
Not: bu yazının temel fikir babasının Ahmet Altan olduğunu belirtmek istiyorum.