Yök eski başkanı Kemal Gürüz üniverisitelerdeki fişlemeleri şu cümlelerle belirtiyor.
"Rektörler her yıl sonunda kanun hükmü olarak her personel için bir değerlendirme formu doldurur. Dünyanın her yerinde vardır bu. Yücel Aşkın da bunu yapmıştır. YÖK Başkanı da her yıl sonunda rektörler, dekanlar ve dekan yardımcıları için değerlendirme yapmak durumundadır."
Bence Önce şunu sormak lazım. "dünyanın her yerinde var" lafının söylendiği anda akan suları durduracak ,beyinlerin şartellerini attıracak.. Sanki bizim hiç kafamız yok. Hiç sorgulama, eleştire
l bakma yeteneğimiz yok... Biri "dünyanın her yerinde böyle" dedi mi, bize ne kadar ters gelse de, ne kadar alçaltıcı olsa da, "Eh, ne yapalım, elle gelen düğün bayram" deyip oturacağız...
Ama Gürüz'ün fişleme meselesine "açıklık getiren" demecindeki asıl çarpıtma bu değil... Asıl çarpıtma, sözünü ettiği ve "kanun hükmü" olarak bütün rektörlerin doldurduğunu söylediği değerlendirme formunun neyin değerlendirmesi olduğu...
Acaba bu değerlendirme formu konusunu düzenleyen yasa ya da yönetmelikte, rektörlerden neyin değerlendirmesini yapmaları isteniyor Sayın Gürüz; "açıklık getiren" açıklamanızda bunu da açıklar mısınız? "Dünyanın her yerindeki" üniversitelerde öğretim üyeleri hakkında hazırlanan performans değerlendirme formlarında o bilim insanlarının dünya görüşleri, siyasi duruşları, yaşama biçimleri de yazılıyor mu acaba? "Filanca rektör lezbiyendir, falanca bu yaz çıplaklar kampına gitti, öbürü Irak Savaşı aleyhine mitinge katıldı" diye notlar düşüyorlar mı o değerlendirme formlarına? Yoksa o yıl içinde ne kadar araştırma inceleme yaptığı, kaç makale yayınladığı, girdiği derslerdeki öğrenci başarı oranının ne olduğu gibi bilgiler mi yer alıyor?
Ve Diyarbakır
Diyarbakır da ki sözde raporlar(fişleme)
İşte fişleme çizelgesi
Jandarma İstihbarat birimi tarafından hazırlandığı ortaya çıkan ve 'Kamu Personel Durum Çizelgesi' adı verilen fişleme belgesinde ili, ilçesi, unvanı, adı soyadı, görev süresi ve düşünceler gibi bölümler yer alıyor. Çizelgelerde yer alan kişiler ve haklarındaki düşünceler şöyle:
* Diyarbakır Valisi Efkan Ala: 2 yıldır görev yapıyor. Batman Valisi olarak görevliyken 14.09.2004 tarihinde AKP hükümeti tarafından İl Valisi olarak atanmıştır. Eşi türbanlıdır.
* Vali Yardımcısı Cumali Atilla: 2 yıldır görev yapıyor. Çocuğu Fethullah grubuna ait olan Özel Nil İlköğretim Okulu'nda okuyor. Elazığlıdır.
* Vali Yardımcısı Ahmet Aydın: 1 yıldır görev yapıyor. Siirt Vali Yardımcılığı görevinde iken Kastamonu'na tayini çıkmış, buradaki görevine başlamadan tayinden sarfınazar edilerek Diyarbakır iline tayin edilmiştir. Nurcu görüşe sahiptir.
* Vali Yardımcısı Canan Hançer Baştür: 1 yıldır görev yapıyor. Sosyal etkinliklere katılır, milliyetçi ve vatanperverdir.
* Vali Yardımcısı Erol Özer: 1 yıldır görev yapıyor. Sosyal etkinliklere katılır.
* Vali Yardımcısı Hıdır Kahveci: 1 yıldır görev yapıyor. Sosyal etkinliklere katılır.
* Vali Yardımcısı Alaattin Serdar:1 yıldır görev yapıyor, sosyal etkinliklere katılır.
* Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Müdürü: 1 yıldır görev yapıyor. Devlet yanlısı olduğu bilinmektedir.
* Bismil Kaymakamı Kenan Çiftçi: 3 yıldır görev yapıyor. Nurcu grupla ilişkisi olup sosyal faaliyetlere katılıyor, eşi şapka takıyor.
* Bismil İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Kemal Yılmaz: 2 yıldır görev yapıyor. HTÖ (Hizbullah Terör Örgütü) sempatizanı olarak biliniyor. Sosyal faaliyetlere katılıyor. Eşi kapalı.
* Bismil İlçe Nüfus Müdürü Berdi Zeren: 1 yıldır görevde. Kürtçülük ideolojisini benimser. Dul olup ahlaki değerlerinin zayıf olduğu bilinmekte.
* Çermik İlçe Kaymakamı İsmail Çataklı: Atatürkçü düşünceye sahiptir. Sosyal etkinliklere katılır. (6 ay önce Sivas Şarkışla'ya atandı.
* Çermik İlçe Milli Eğitim Müdürü Nurettin Kamer: 1 haftadır görevde. Yeni atandığı için hakkında henüz yeterli bir kanaat edinilemedi.
* Çermik İlçe Nüfus Müdürü Ömer Kurt: 3 yıldır görevde. Dini yönü ağırlıklı olup, eşinin başı kapalıdır.
* Çınar Kaymakamı İdris Akbıyık: 4 yıldır görevde. Atatürkçü düşünce sistemine sahiptir. Sosyal etkinliklere katılır. (6ay önce Balıkesir Sındırgı'ya atandı.)
* Çınar İlçe Milli Eğitim Müdürü: 3 yıldır vekaleten görevde. Olumlu veya olumsuz bir faaliyeti tespit edilemedi. Sosyal etkinliklere katılır.
* Çınar İlçe Nüfus Müdürü Müdürü Servet Yalçın: 2 yıldır vekaleten görevi yürütüyor. Olumlu veya olumsuz bir faaliyeti tespit edilemedi. Sosyal etkinliklere katılır.
* Çüngüş Kaymakamı Mustafa Demirelli: 2 yıl. Atatürkçü düşünce çizgisindedir. Bekar. (6 ay önce Sivas'ın İmranlı ilçesine atandı.)
* Çüngüş İlçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Özcan: 1 yıl. Atatürkçü düşünceye sahip. Sosyaldir. Eşi modern görünümlüdür.
* Silvan Kaymakamı Veysel Beyru: 1 yıldır görevde. Sosyal birisidir.
* Silvan Van İlçe Milli Eğitim Müdürü Seyithan Erboğa: 6 yıldır görevde, 3 aydır müdür. Diyarbakır Kulpludur. Sosyal birisi olarak görüntü vermektedir.
* Silvan ilçe Nüfus Müdürü Zeki Saklanmış: 1.5 yıl. Diyarbakır merkez nüfusuna kayıtlı, merkezde ikâmet ediyor.
* Silvan Başsavcısı Alparslan Tufan: 1 yıl. Eşinin başı türban şeklinde kapalıdır.
* Silvan Hâkimi Hüseyin Turan: 1 yıl. Eşinin başı türban şeklinde kapalıdır.
Diyarbakır ve Şanlıurfa daki fişlemelerde dikattimi çeken şu oldu.
Açık giyinen bayanlar için''modern''Kapalılar için ise ''örtülü''bazı kişiler içinse!! ahlaken zayıf''sözcüklerini kullanmışlar.Tabi alınan duyumlara göre denilmiş.
Ben burada bir örnek vermek istiyorum.Diyelimki Çelikhanda böyle bir olay oldu.Sabri Altın için benden bilgi istediler.Farz edelim ki ben bu adamı sevmiyorum.ve bu kişinin akademisyen olduğunu düşünün vay onun haline.Ya kardeşim neyi neye göre değerlendiriyorsun.Sanane eşinin örtüsünden ,açık giyinmesinden,sanane adamın namaz kılmasından ,içki içmesinden.sen eğerk ideğerlendirme yapmak için bu bilgileri topluyorsan.Yaptıkları çalışmalara bak icraatlarına bak adamın mesai dışı yaşam biçimi yasalara aykırı değilse sanane! bırakın artık bu zihniyetleri bırakın…
Bu şekilde mi Atatürk'ün belirttiği,uğruna bir ömür harcadığı "çağdaş muassır medeniyetler seviyesine"çıkacağız.
Kendi insanını düşman gören bir devlet düşünemiyordum.Demekki oluyormuş.Durun daha neler göreceğiz şu ölümlü dünyada...Devlet mi birey mi daha önemli şimdi bunu tartışma zamanıdır.Bireyin şahsiyetinde milletçe mağduriyetini yaşıyoruz...Acaba gidecek başka yerimiz var mı? Vatan dediğimiz, bayrak dediğimiz,uğruna can vereceğimiz başka bir yer var mı? Yok mu!! o zaman ne diye fişleme vb. şeyler yapılıyor.İnsanımızı düşman görerek daha ne kadar dış düşmanlarımızı görmezden geleceğiz? İç buhranlar yaratarak daha ne kadar sürdüreceğiz bu devranı onu sorgulamak gerek.Ah canım vatanım bunuda mı görecektik...
Kaynaklar(Sabah Gazetesi,Gülay Göktürk'ün yazısı,Kemal Gürüz'ün meral tamer'e yolladığı mektup)