Değerli takipçilerimiz, sizlere bugün Çelikhan Web sitesinin neden bu kadar etkili olduğu konusunda bazı özel bilgileri paylaşma gereği duydum. Şimdi nerden çıktı diyecek olanınız olduğunu biliyorum. Ancak etki-tepki olayını doğuran temel unsurları sıralamak içimden geldi. Belki yanlış bir işleyiş, belki de strateji hatası olarak ta yorumlanabilir benim bu davranışım… Her şeye rağmen içime doğan bir duyguyu paylaşmak istiyorum.
Değerli takipçilerimiz, Çelikhan Web Sitesi kurulduğunda sadece Sabri Altın ağabeyimle birlikteydik. Süreç ilerledikçe halkamız genişledi. Çelikhan sevdalılarımız çoğaldı. Gülay Göktürk, Mesut Deniz, Süleyman
Elmas, A.Kerim Sonkaya, Hüseyin Soylu, Mustafa Eraslan,Hüseyin Soylu,Hüseyin Yaba,Dr.Mahmut Bulut, Mehmet Güzel, M.Hakan Sun, Eyüp Yılmaz, Yahya Kaygusuz, Celal Kaplan, Adnan Ağır, Ümit Özbey, Cenk Gülen, Erdal Yılmaz, Erdal Bulut, M.Emin Danış, Necati Atar, Mehmet Sarmış, Ferhat Yılboğa, Abdullah Başaran,İsmail Kaya Misafir köşelerimizde yazan sayısız dost ve arkadaşlarla bizler sizlerin sesi olmaya aday olduk. Sağolun varolun. Sizler bizleri kabul eylediniz.
Bizleri kendi sesiniz olarak gördünüz.Tabi, yorumlarıyla bizlere yol gösteren,bizleri yönlendiren yorumcularımızı unutur muyum?. İşe başlarken ana fikrimiz şuydu; bütün bilgi birikim ve tecrübelerden
yararlanacaktık.
Nitekim öyle bir zaman geldi ki her adımımız istişare sonucu atılmaya başlandı. Bazen bir haberi ya da bir yeniliği tüm arkadaşlarla paylaşma gereği duyduğumuz gibi bazen sadece ilgili arkadaşlarla istişare
zemini hazırlayıp kararlar verdik. Özelikle bu konuda sevgili Yahya hocamızı, Yusuf Koç ağabeyimizi ve Hüseyin Koç'u yad etmeden geçmeyeceğim. İşte bu sistem hala devam ediyor.
Süreç içerisinde bizlerden ayrılmak zorunda olanlar oldu. Bizlerin ayırmak zorunda olduklarımız oldu. Malumunuz bu bir hizmet yarışıdır. Yarış sürecinde birileri birilerin elinden Bayrağı alacak ve yarışı
sürdürmek için bütün nefesini tüketecektir. İşte bu noktada en az benim kadar emeği olan Başyazarımız Sabri Altın'ı canı-ı gönülden tebrik etmek istiyorum. Tabii Sabri ağabey benimle aynı pozisyonda
olan, bütün emeğin ortağıdır. Şimdi o'nu sizlere övüp o'nu ikinci plana atmayacağım. Ben neysem Sabri abide o'dur. Benim bu yazımın asıl amacı bazı gizli kahramanları deşifre etmektir. Peki, kim bu gizli
Kahramanlar. Mustafa Aloğlu'nun her hamlesinde arkasında olan, yaptığı hataları anıda düzelttirme imkânı sağlayan, gece-gündüz 24 saat demeden, koşulsuz yardım eden bu gizli kahramanlar kim?
Dilerseniz bu gizli kahramanları bir sonraki yazımda siz değerli takipçilerimizle paylaşalım.